> lerden almak istiyorum, Satış yeri ne Gençlerin Maarif Ve- kilinden bir temennisi «Ses» ismile aydan aya çıkan «Sa- maz ki, halkımızın sel gibi taşan di- lekleri bilhassa iki hedefe doğru ak- maktadır. Biri senelerdir, hattâ çey- rek asırlardır metrük kalan İstanbul şehri; öbürü de, bütün aksaklıklarile, Muharrirlik hayatımda aldığım Şi- kâyet ve temenni mektuplarının belki yüzde seksenini bu iki mevzu teşkil ediyor. Bereket versin İstanbul şehri- nin de, Maarif cihazımızın da birçok yerlerine birden şimdi artık azimle el atıldı. En zayıf, en tenkide değer, ye- ni rejim imtidadınca en mühmel kal. mış, hattâ bir bakıma da gerilemiş noktalarımız bunlardı, Mecmuaci gençler şöyle diyorlar: — Çinicilik, halıcılık, dokumacılık, kakmacılık, cildeilik, boya nakşı, se- def ve fildişi işleri, yazmacılık, döv- mecilik, Jülecilik ve saire gibi ölçülmez estetik kıymetleri haiz halk sanatları var. Bunların gün geçtikçe birer birer ihtiyarlayıp ölen ve son mümessilleri de dünyadan artık ebediyyen kaybo- lan mümessillerini bir araya getirme- li, Asırların bu güzel mânevi mirası- nı edinmek istiyen nice bin gencimiz vardır. Hazırlanan eşya, yeni ele manların gayretile bugünün piyasa zevkine daha uygün olur ve kolaylıkla satış temin edilir, Müstakil bir satış şubesi turistlere bol ve halis eşya ve- rir, Yeni bir Sinan ancak böyle bir mu- hitte yetişir kanaatindeyiz. Gençler bir de mukni misal gösteri- yorlar: «Florunsalı meşhur sanatkâr Benvenuto Cellini kuyumculuktan ye- tişmiş deği midir?» diyorlar. Hakika- ten de, güzel sanatların şiirden, resim- den, heykelden ve musikiden ibaret olduğunu zannetmek safdilliktir, Hak kın - bilhassa Türk halkının - rağbet ederek ne güzel nümuneler verdiği ni- ce artistlikler vardır ki isimlerini kıs. men yukanya yazdık. Bunların son Üüstadlarının göz göre göre mânevi zürriyetsiz kalmalarma meydan ver- memeliyiz. Tem de bunları ticari yol- Ja ihya etmenin mümkün olduğu bir asırda! Birkaç ay evvel İstanbula Romanya Hariciye Nazırı bay Gafenko gelmişti, Zevcesi bayan ve sefirimiz Hamdullah Suphi Tanröver konuşuyorduk. Ba- yan Gafenko: — İstanbula gelmişken sizin o gü- | zel şalvarlardan ve diğer milli kıyafet- residir? - diye sordu, Cevap: — Böyle esaslı bir satış yeri yok- tur, Zira yenileri yapılmaz. Belki tek tük elde kalmışları buluruz. Misafir bayan şaştı. Bir şey anlıya- madı. Karşımızda Rumen milli kılık. larına bürünmüş bir grup duruyordu. Hamdullah Suphi: — Değil yalnız halk, bütün Rumen Bosyetesi, hattâ kraliçe bunlardan gi- yer... Milli motiflerle meydana getiril. miş işlemeler Romunyanın mühim bir ticaretini teşkil eder, Nice aileler bu Yolla geçinir! - dedi; Ve bizde böyle bir teşebbüsün olma- Yaşına, mevcudun da günden güne körleşmesine hep birlikte teessüf ettik, İşte Ses'çilerin pek yerinde bir te- mennisile bu Rümen misafirlerden kalma hatıram biribirile pek iyi teta. buk ediyor. Onları ilgilendirecek hiçbir şey yap- on düşündük mü?... Hem bu yalnız seyyahlar için de değil... Kendimiz için... Harsimiz ma il (VA - Nü) : Yol inşaatı - Beykoz yolunun kat- Yanlanması ameliyesi yakında müna- kasaya konulacaktır, Beylerbeyi ile Anadoluhisarı arasındaki yolun da yakında ilân edilecektir. Babıâli ve Ankara caddelerindeki Parke inşaatın bir haftaya kadar ik- Mal edileceği temin ediliyor. Parke $ıkıştırmak için aralıklarına beton dükülecektir. tedkikleri Vekil, dün Sular idaresinde meşgul oldu, havuzları gezdi Dahiliye Vekili B. Faik Öztrak dün sabah saat 9 da refakatinde Vali ve Belediye Reisi doktor Lütfi Kırdar olduğu halde Taksimde Belediye su- lar idaresine gitmiş ve burada bir müddet meşgul olmuştur. Dahiliye Vekili, sular müdürü B. Ziya Erdemden şebekenin ve tesisa- tın terkos şirketi zamanındaki vazi- yeti fe bugünkü vaziyeti etrafında. ve şirket zamanındaki hasılat ile şim- diki hasılat, şehre akıtılan su mikta- rı etrafında izahat almıştır. Saat on buçuğa kadar sular ida- rTesinde meşgul olan Vekil bundan sonra Vali doktor Lütfi Kırdar ve su- lar müdürü B. Ziya ile birlikte Kâ- ğithaneye giderek OKâğıthanedeki terşih havuzlarını tetkik etmiş, dö- nüşte de Feriköyündeki sular idare- sine alt tesisatı görmüştür. Dahiliye Vekili, İstanbulun su İş- lerine, büyük bir ehemmiyet verdi- ğinden bugünlerde tekrar sular ida- Tesine gelerek tetkiklerine devam edecektir. ei Yeni mektepler nerede yapılacak? Şehrimizde yeniden inşa edilecek on bir mektep binasının keşif plânı hazırlanmış ve yapılan keşfe göre, bu binaların 521,190 liraya mal ola- cağı anlaşılmıştır. Bu mekteplerin arsaları da ayrıl. mıştır. Yeni mektepler şu yerlerde yapılacaktır: Koska, Aksaray, Yusuf paşa, Vefa, Ayaspaşa, Beşiktaşta A- karetler, Küçükpazar, Harbiye, Ru- meli kavağı, Feriköy, Hırkaişerif, Mekteplerin inşası datmi encümen tarafmdan münakâsaya konulmüş- tur. İnşaata son baharda başlanacak- tar. Kaza mı, cinayet mi? Bıçak üstüne düştüğünü söy- liyen Hasan öldü Galatada oturan İbrahim oğlu Hasan isminde biri, dün odasında muhtelif yerlerinden bıçakla yaralı olarak bulunmuş, derhal Cerrahpaşa hastanesine kaldırılmıştır. Hasan, yapılan sorguda bıçak üze- rine düştüğünü söylemiş, bir müddet sonra da hastanede ölmüştür. Adliye doktoru tarafından yapılan muaye- nede Hasanın ayni zamanda karaci- ğer hastalığına müptelâ olduğu gö- rülmüştür. Tahkikata devam edili- yor. Piyasada demir buhranı var Piyasada demir buhranı olduğun- dan Belediye, demire aid hususat için açtığı münakâsalara müteahhidlerin iştirak etmediklerini görmüştür. Mü- teahhidler demir işlerinde taahhüde girişmek istemediklerinden demir in- şaatına aid işler için Belediye şart- namelerini tadil edecektir. Bakırköye çöp sepetleri konacak İstanbul ve Beyoğlunda olduğu gibi Bakırköyünde de yollara çöp s8- petleri konması kararlaştırılmıştır. Mısır Tıb Cemiyetinin on birinci si Misir tıb cemiyetinin on birinci Bu kongre ayni zamanda Arap ve Şark memle. ketlerinin iştirak edeceği üçüncü kongre olacaktır. Kongrede malarya, dizanteri, kolera vesair hastalıklar hakkında müzakereler yapılacaktır, Bir kadının idami istendi Seyhan adındaki kizini zehirliye. rek öldürmekten suçlu madam Emorfiya hakkında dördüncü müs- tantıklıkça yapılan sorgu ve ilk tah- : kikat bitmiş, Emorfiyanın idami is- tenmiştir. Evrak ağırceza mahkeme- sine verilmiştir. ŞEHİR HABERLERİ Dahiliye Vekilinin Karilerimizin mektupları Bafradaki su birikintileri İki defa uğradığımız seylâ- b gazeteniz sütunlarında kısaca okuduk, Muhakkok olan bir şey varsa o da seylâp felâkeli yaz dığınızdan daha çok fazla idi, Buranın en ihtiyarları bile böyle bir felâketi şimdiye kadar hiç görmediklerini söylüyorlar. 1 — Bu sel neticesi bütün al- çak yerler göl haline gelmiştir. Günlerdenberi de khurumamak- tadır. Buraları fen& halde kok- maktadır. Herhalde Belediyemiz tedbir almayı düşünene kadar da çeşit çeşit hastalık mikropla- rı etrafı kasıp kasuracaktır. 2 — Bu bataklıklar sivrisinek fabrikaları haline geleceği için Sınhiye Vekdletimizin dikkatini celbederiz. Bafra; Ahmed Cankat Pasif korunma Komisyon dün de toplanarak mesaisine devam etti Hava taarruzlarına karşı pasif ko- ruma tedbirlerinin ittihazı etrafında vilâyetteki çalışmaları dün de devam edilmiş ve bir toplankı (yapılmıştır, Toplantıya vilâyet, Belediye sıhhat müdürleri, Kızlay ve çocuk esirge- me kurumları mümessilleri, Dahiliye Vekâleti seferberlik şubesi müdürü B. Hüsameddin, vilâyet seferberlik müdürü B. Nall iştirak etmişlerdir. Toplantıda vilâyet, Belediye ve İç- timai yardım müesseseleri tarafından alınacak sıhhi, içtimai yaroımlar ve korunma tedbirleri görüşülmüş, ka- za ve nahiyelerce yapılacak teşkilât kararlaştırılmıştır. Diğer taraftan Trakya manevrala- rı dolayıslle İstanbul üzerine yapıla- cak hava taarruzları sırasında hal- kın korunması için' nasıl tedbirler almacağı da tetkik editmiştir. Sığınakların halk tarafından ko. layca bulunabilmesi içir: sığınaklara gidecek yolların başına levhalar ko- nacaktır. Diğer taraftan bütün devlet me- murlarının maske tefariki için me- murlara hitaben yeni bir tamim ya- pilmuştır, Bu tamime göre henüz gaz maskesi almamış memurlar nihayet bir haftaya kadar bu maskeleri teda- rik edeceklerdir. Kızılay cemiyeti, memurlara bu maskeleri parası üç taksitte veril mek üzere satacaktır. İstanbuldaki ihtiyaca binaen Kızılay maske fabri- kasından şehrimize kâfi miktarda maske gönderilmiştir. Sahillere düşen karpuz, ka- vun kabukları toplanacak Mevsim münasebetile, sahillerde birçok kavun, karpuz kabuklarına tesadüf ediliyor. Bunlar fena koku neşretmekte ve sineklerin oçoğalma- sına sebeb olmaktadır. Belediye sa- hillere hücum eden kabukları topla- mak üzere kayıkçı temizleme ame lesi çalıştırmağa karar vermiştir. Bu kayıkçı amele deniz üstünde ve deniz kenarlarında buldukları kabukları topliyarak çöp kamyonlarına atâcâk- lardır. Bundan başka kavun, karpuz kabuklarını: şehirde öteye beriye alanlar da şiddetle tecziye edilecek- lerdir. Cezalandırılan esnaf Belediyece yapılan teftişler netice- sinde Kadıköyünde muhtelif belediye suçlarından 18 esnaf cezalandırıl. AMİN aş Parmağını makineye kaptırdı Küçükpazarda bir dükkânda bıç- kıcılık eden Hasan, elini makineye kaplırarak parmağını kestirmiş, be- rayı tedavi hastaneye kaldırılmıştır. Sivrisinek mücadelesi Mazot mübayaası için Umu- mi Meclisten salâhiyet çalınacak Taksim, Şişli, Nişantaşı, Maçka, Beşiktaş ve civarındaki sivrisinek 1$- tilâsına karşı çukurlara mazot dö külmesine başlandığını yazmıştık. vilâyet ve Belediyenin satın aldığı mazot bazı çukurlara ve kuyulara dökülmüş, fakat ihtiyacı karşılama” mıştır, Bu havalideki sivrisineklerin kâmilen imhası için on İki ton mazo- ta ihtiyaç olduğu görülmüş ve ma- zotun satın alınması için bütçede münakale yapılmasına lüzum hasıl olmuştur. 15 ağustosta toplanacak umumi meclisten bu münakale için salâhiyet alınacak ve hemen mazot mübayaa edilerek mücadeleye ehemmiyet veri- lecektir. Adliye müsteşarı Ankara- ya gitti Bir kaç gündür şehrimizde bulu- nan Adliye müsteşarı B. Selim, İs- tanbul adiiyesindeki tedkiklerini bi- trerek Ankaraya dönmüştür. B, Selimin İstanbulda meşgul oldu- gu işler arasında ikinci bir ağırceza mahkemesi daha teşkili, münferit hâ- kimlik ve jüri meselesi vardır. B, Selim, bu işler hakkında lâzım gelen raporları tanzim eyliyerek Ad- Myo Vekiletine verecektir, Şehir Meclisi 15 ağustosta toplanıyor 15 ağustosta toplanacak olan Şehir meclisi için Belediye yelsliğince azaya gönderilecek davetiyeler hazırlan- maktadır. Meclisin müzakere edeceği meselelere ald ruzname de hazırla- nıyor, Meclisin kaç gün müddetle “içtima edeceği bu günlerde belli ola- caktır. Aksaraydaki kaza Otobüs altında kalan geeç kadın öldü Evvelki akşam, Aksorayda Valide- camisi önünde bir kaza olmuş, Melâ- hat isminde genç bir kadına tram- vaydan indiği sırada şoför Hasanm idaresindeki otoüs çarparak ağır su- retle yaralamıştı. Melâhat, derhal nakledildiği Hase- ki hastanesinde dün ölmüştür. Kaza, ölümle neticelenince tahki- katın adli safhasına müddelumumi muavinlerinden B. İhsan el koymuş, cesed, adliye doktoru B. Enver Karan tarafından muayene ed'imişti. Şoförden maada tramvay vatmanı da zabıtaca sorgu altına alınmıştır. Kaynar su ile haşlandı Tarabyada Belediye parklar mü- dürü B. Reşada ait Jale motöründe makinist AKİf makine dairesinde te- neke ile #u kaynalmakta iken bir dalga sarsınlısından teneke devril miş, Akif kaynar su ile haşlanmış- tır. Yaralı Beyoğlu hastanesine kaldı- rılmıştır. Motosikletle otomobil çarpıştı 'Basrinin idaresindeki motosiklet ile Kadrinin idaresindeki otomobil Fa- tihte Fevzipaşa caddesinde biribirle- rile çarpışmışlar, motosiklet deyril- miş, sepetinde oturan on altı yaşla- rında İsmet, ismindeki kız yere fır- uyarak yaralanmıştır, Polis, Kadri ile Basriyi yakalıyarak icab eden tahkikata girişmiştir. İki yangın başlangıcı Beşiktaşta çöp iskelesinde bir çivi fabrikasının arkasındaki arsaya atı- lan tel ve paçavralar dün güneşin telleri kızdırmasile ateş almış, etraf- tan görülerek söndürülmüştür. Yenimahallede elektrik idaresi ar- kasındaki arsada bulunan otlar da meçhul bir şahıs tarafından atılan bir sigara ile tutuşmuş İse de yetişen itfaiye tarafından söndürülmüştür. İ “SOHBET DERKENAR L Zevk. — Son zamanlarda yanlan şiirlerin bence en yeni ve en güzel olanlarından hoşlanmıyanlara hayret etmiyorum. Her güzellik herkese tesir etmez, Yeniyi anlamak için ekseriya bir hazırlık devresi geçirmek, kendi- mizi ona alıştırmak lâzım gelir. Yal- niz zamanımızın değil, geçmiş asırla- rın bazı mükemmel, ölmez eserlerine tamamile yabancı kalmamız, onların bizde hiç bir akis uyandırmaması da kabildir. Dante'yi, Shakespeare'i, hat ta Homeros'u sevemiyen adamlar da vardır. Bazı kimseler de mükemmeliyete hayrandır; halbuki hiç bir yeni eser bize mükemmeliyet hissini veremez. Hele ötedenberi mevcud kaidelere, be- dii hükümlere isyan ediyorsa. Biz mükemmeliyeti isler istemez kaidele- re uymakta ararız; yeni bir eserin ken- dine göre kaideler kurduğu ve bunlar içinde mükemmel olduğu sonradan an- laşılır. Mükemmeliyete hayran kim- selerin yeni şiirlerden hoşlanmamala. rına da hayret etmiyorum; hatta ba- zan kendilerine hak verdiğim de olu- yor. Fakat eskiden kalma veya son za- manlarda yazılmış çirkin, bayağı eser- leri sevebilenlere hayret ediyorum. Herkese tesir edecek bir güzellik yok- tur ama bana öyle geliyor ki çir- kinlik, bayağılık kendini herkese, hiç olmazsa sanatle uzun zaman meşgul olmuş kimselere, derhal hissettirir. Şu veya bu eski şairin eserlerini seven, anlıyan bir kimse, sırf o şaire hayran- lığı yüzünden, başka büyük bir şairi anlamıyabilir, Racine'i seydikleri için Hugo'ya tahammül edemiyenlerin hü- kümlerine iştirak etmiyorum, ama onların ne demek istediklerini anlıyo- | rum; kendimi onların yerine koyabi- lirim, Fakat Racine'i sevdikleri için, onu taklid eden bilmem hangi bayağı şairi de beğenmeğe kalkanları anlam- yorum, Tevfik Fikretin sanatine mef- tun olmak ve onu, meselâ Ahmed Ha- şim'inkine tercih etmek, kendimde duymamakia beraber tasavvur edemi- yeceğim bir ruh hâleti değildir. Fakat Cenab Şehabettin'in, Süleyman Nazi- fin (misal olarak yalnız ölmüş mu- harrirleri göstermeği daha münasip buluyorum) «sanatlerini ğ aklım ermiyor. Onlardaki sahteliği, taklidi, gösterişi nasıl hissetmiyorlar? Onların yazılarında hiç bir zaman sa- hih bir heyecanın akislerini bulama- dım; onları anlamadığım, hissedeme- diğim için değil, bayağılıklarını şid- detle duyduğum için reddediyorum. Biliyorum ki, o eserler yarın sevilmi- yecektir, sahtelikleri herkesin gözüne çarpacaktır, Bugünün şairleri, mü- | harrirleri arasında da eserleri öylece sahte olan birçoklarını gösterebiliriz. Benim sevdiğim eserlerden hoşlanılma- masına bir diyeceğim yok; benim ya- nılmış olmam, kıymetsiz bir şeyde gü- zellik görmüş olmam kabildir. Fakat © bayağı eserlerin beğenilmesine şaşı- yorum; onlar hakkındaki hükmümün yanlış olmasına imkân veremiyorum. Şunu da söyliyeyim ki eserlerini sevdiğim, kıymetlerine inandığım mu- harrirleri az çok yakından tanıdığım zaman, benim bayağılık sezdiğim eser« lerde onların da bayağılık buldukları. nı gördüm. Yalnız Ahmed Haşim, bir zamanlar Cenab Şehabettin ile Süley- man Nazif'e bir neviğ hayranlık gös- termeğe kalkmıştı, Bütün iddialarına rağmen samimi olmadığına kaniğim. O yazıları sevmesine imkân yoktu. Yakup Kadri bir gün; «Haşim bunu beni sinirlendirmek için yapıyor. de- mişti; kabildir; fakat bana öyle geli. yor ki, Haşim bunu biraz da kendini sinirlendirmek için yapıyordu, Yahut eseri ona rağmen sevemiyorum. Bu-