24 Temmuz 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

24 Temmuz 1938 KEŞAN Seyyah gözile İstanbul... Bir Amerikalı seyyah gibi Istanbul nasıl dolaşılır ve neler görülür ? Istanbula gelen seyyahlar nerelere giderler? ayak basınca mm mi emmi rımız bize: / — Bugün sizi dünyada bırakmayız. di bakalım... Hep beraber sizin — Aman, dedi, barda keler EA lüks... Amerikada da gi baları var amma, Avi zim ın a N b sp > iz şık ve lüks taksi medim. .. alm bindik. O zaman bi- zim şoförlerin ne kadar işlerini bilen insanlar olduğunu anladım. Galaf duran otomobil- z si salı münde Ni şöförleri, ker İransızca, ak manca: «Nereye 'SUNUZ?», <Ne- releri görmek isi ister >, «Kariye ca- isini, Ayasofy: e a aniyeyi, müzeleri görmek İster misiniz?>, «Ka arşıya NX Istanbuldan neler satın alırlar? o“ Bir seyyahi grupu camilerden birinden çıkarken .» da uzun uzun aradığımız halde gül- yağı bulmak ak kabil olamadı, 'arşıda dikkat ettim.. Amerikalr- ları, İngilizleri en ziyade alâkadar eden Da ye ar, şıpıtık ter- palıça nisiniz?« gi bi kendilerine lâzım olan birçok cüm, leleri Kiş Bu, bizim seyyah UNU! n bu gileri, Kendilerine ERER izi rTan et irdi. Mn hareket da zuk yolun gın vapurdan EEE seyyah, asfalt yo- Tun başlangıcına Kn kadar oto- ye içinde sarsılmı çıktığı şehrin ği ii kaldırım- Yarı, timak yolu seyyah üzerinde çok a tesir bırakıyor. Bunu tecrübem- anladım. an başlıyan asfalt yol n Gal ö aki ci nili Rıhtım hanına kar ix geliyor. Bu yolu şimdiki gümrük salonuna kadar Skin: zi pek bii bir himmet işidir. asrafla bu as- falt — vr şimdiki —— salonuna milim a gelince, are geçen sene a bir silaban. rkta bana kri hepsi de muv: eti ye zall geldik. Amerikalı ka- gülsuyu alalım mez — aman Gülyağı meğher gülyağını — Ya, banada eye ısmar- lamışlardı... di Ne Türkiyenin Hakikaten Türkiyenin «Burdur» un yi ineilkeriki in asında, liz Fakat ne yazık ki çi Bilhassa, rine ri — Aman ni e şık terlik . diye bizin Blk terliklerina byiline Nevyork sergi- mi küçük bir paviyon açsam, rm a gülsuyu ile terlik satardım. 4 iie ki b azanırdım, Amerikalıların önlerinden yele. ri yere Sen de çarşidaki oldu. lime kadar sev- Him cali iğneli kânlar bir ada halinde caddeyi iki dapdaracık parçaya ayırmış... kaldı- m iğri büğrü... 'anımdaki Amerikalılar bu dapda- mak acaip sokakta tarihi Dz ez en giriliyor. Seyyahlara tarihi bir yer üye e — Yazan: Sermed Muhtar Alus | © © Sahile aaa, > “Tefrika No. 128 İNANEMOLLA “(İktidar mevkiine g: gelmi; Jim, orası ape bahis ai biz dün- milletleri korumak politikasına sapi diyordu. (1) Nihayet İngiliz başvekili Lord Bi- ke Londradaki bir ziyafette Lale 3 nutuk yakip velveleler ko- ıdan doğruya kendilerine olabilir, fakat sizi 2 ederim ki muharebeye bizim kadaı hazırlanmış hiç bir hükümet 2 2) Bu nutka Rusya çarı vi Alek- sandr, gene bir ağ a şöyle mu- kabele savurmuş £ blman m A iiçin Avrupa Avrupa deler aim Bu zamanda de benimle beraber bulunacağınızdan eminim.» ) Nihayet Avrupa büyük devletleri Üze- Balkan işlerine bir netice vermek re İstanbulda bir erans ak vermişle Bu kararı Babıâli- ye bildirmeğe ben rini İstanbul i i Elyot ur edil- yari m vükelâ e > teklifi kabul grafları yırtıyor, yerinde kalıyordu. Ve gene hastanede Dİ Türkiye ahvali, Avrupanın vaziyeti ve umumi politikaya dair atlar İstanbula dair en mühim havadis- ler, Kanı 4 ve ruti idareye il Ten 'la konferans meselesiydi. İrti ayıp söylüyor, vaziyeti anlatabilmek | için bir evvelki hâdiseleri de tekrar âsa edi- uz Avrupalılar Bulgaris! seğe yarutziaşis ei ür deler. Bu husı en başta olan ya. Bundan ün Slav milletle; sener e Boşnakl: münariyr | e kabul ie mekle beraber, red tarafına gitmeği Kabinede bulunan a re- ithat ancak mali me Bu Peşe wi çoğu, hattâ sa- Tay adamlarından Redif, Damad Mah. İrfan artık iyileşmiş sayılırdı. iniyordu. günü de siyaset. Yaman bir siyasi olup çıkmıştı. Az konuşan, lerdi.. e ikinci m da bundan başka çare emiri ik, e a ve Mu- hiddin yan, boyuna başkalarını niye e ies bir mirikelâm, ve Riza bey denilen kimseler aleyhtar bulun- muşlardı. Sözleri hep mi mn müŞ- Abdülhamid, meşrutiyet kağgieeli kül vaziyeti, areket larına ve çi a yar: aranmak içi obir geldiği, yeni ve büyük li harbin ari- | iki vükelâdan gayrisini, ani ne fesinde bulunulduğu üzerine, rini taşraya sürmek mecburiyetinde e torları, eczacıları, hat ştı. e e selam yakında olduğu Şürayıdevlet reisi Mithat paşanın mim eme reisliği nda bir (Kanunuesasi ted- Gini kaan gibi mi memur- | kik komisyonu) toplanmağa başla- ları da, işlerini mele önce veya | mış,21 ilrlieeli kemi mecli- en hastaneye sinin dahili nizamnamesi ikmal edil- geliyorlar, dı: o in Da asma yciğim, kuzum allasen konfer: a iştirak ede- anlat lk e İstanbuldan e aç e öznel murahhasları yeni ne haberler var?.. Bi a göre | yavaş isi bas geliyorlardı. Bunların Ortalık düzelme- in meşhur simalarıydı. İn- Bir seyyah köprüden limanı tedkik ediyor Fakat erbabı bilir ki bizim sakızlar b denilen bir maddi çiğ . Amerikalılar bir türlü sakı- zı ii beraber ağızlarında hamur etmeği beceremiyorlardı. Sakızcı kendilerine bizdeki mi rım nasıl kler mall. Hele bizdeki sakızları an görün hiç doğru değildir. Bu tağ diye nz 3 al dört m Hiralık sakız aldılar, r çine çiçekler dikmek, içini a gü- rasofya camisi- eserleri müzesine gir- Fakat hayret! ... Bizans eserleri mü- zesi bomboştu. Amerikalılar bana sor- dular: — Burası Bizans eserleri müzesi değil mi? : Dillerinin altında «Hani Bizans an diye ei sual vardı. Fakat pek nazik insanlar oldukları için be. ni ik ei sokmadılar, bu ali sormaktan vazgeçtiler, Hakikaten Sli eserleri müzesi» dediğimiz bir yerin bomboş manzara- sı insana 2k ia geliyor... Bundan la. Toj Kizim pi simeni ittik, ierik b ge: 5 dan pir ve De Amerikalıları hi su- Kariye camisine git- | > gi ii min Kariye se. uğraştı, durdu. yahat arzularını kıracak derecede şıdan çıktık. Bu sefer Ameri! bozuktu. N hi yını, Ayasofyayı, Topkapı sarayını görmek istediler, eser Ss px mi vazi- de ri Yerebatan Sara- | temizdir. gitme iştim. Fakat İstanbula İşte bir gün içinde “Ame Sai ge lem reyi şminamafin tak, ıkları bu Yerebatan sarayına gitti- > ğimiz zaman ederim mi Hikmet Feridun. Es — e | r yer diye seyyahlara İZMİR MARA İstedim "Ye rebatan (sarayının Ve mülhakatı için AKŞAM gaze- önünde bir otomobil ancak durabilir. İğİ tesinin tevzi yeri ve başbayiliği Ayasofyanın ak Eğ mn bar münhasıran İ inci Beyler dar uzanan Yerebatan sokak 52 numarada Hamdi Bekir zı her ne hikmetse iki ala Te. Gürsoylar mağazasıdır, izin eği g ğe mi yüz tutuyor, yoksa gidişat ça- sügiağ mu?.. o okuduktarını ttikte sonra kirleri söyiüyür, Mz iz ara- da derdleşiyorlar irfan Sofyaya geleli iki buçuk ayı an işti. — Artık usandım Dğr esd beyler, ne vakit Estağfirullah, ti tamam oldu, Be- ni beklerler!.. diyordu. — Yoksa, diye ilâve iie sıh- zayıf ki istirahat ei) ie — raf çekiyorlar, çeri yazıyorlaı ertabib cevab veriyordu: — Mâni mi, ererimde si mea lık mı var diyorsun! ham- toplasan fena m1?.. EE borçlu OE maktan mı korkuyorsun! Ve onu en ziyade ikna sek şekil- le meri mik . Hare- st rk e ir işmi mi si devam- olsa anlarım. (Hadi yürü git, yo- tun açık!) derim. Halbuki değil, Bu — kıyamette çadırlarda ömür geçire- ari bul ğ fikrinden, reyinden bizleri istifade ettirmemekliğine sebel Bu da doğru... İrfan kabul ediyor- du. (Hareket etmek üzereyim) diye m a ğuo ma aşar marki Salisbori de ara- aslar İstanbula geldik''ri vükelâ tarafından hürmetle karlarm, a gelen Ge rının harem dai ii ün ilğili ziyafetler çöl. mişti, Bu zatlar geledursun, rı bir tiyatro darbesivari, ei il Sl Mehmed ie Rüşti Mithat sağda itirmiği 0s kâ- ok rical ve oraların efkârı gi umumiye- si ona taraftar. Arkası var) (1) Gladistonun bize karşı düşmanlı- başlangıcını . şu sebeblere atfeden- Sel oturan Rus kibar ——— dımda nem pa terenin şark m Baze Yı Mak. Kahan un orada evlenmiş. ikazi ye Gü raftarı. Şark muhabirliği zamanında Rus hü- kmetilüe ve Panslâvizm komitelerile dai- ma lemasta bulunduğunu bu. yüzden maddi: gönderdiği havadsile! ii edilen eracif olduğunu izm çoktur. 2) sari meselesi — an 8) bdan. 8 Ge Hanri res 'Türk muhibbi imiş, Sultan Aziz devrinde Saray ve Babıâlide Rus nüfuzunun en kuvvetli pimi zamanlar, vükelâya Berre, iğ kalmazmış. Hünkâr onu hiç sevmezli ermiş Mehmed Rüştü. Mitat, Hüseyin Avni ye temasta mn .. Vini teşvik ete tiği ri