o < da başlanacaktır. i i SAMISİSİRORAİ Ta İstanbul atletizm birincilikleri Tertip edilen programa göre bugün Taksim stadında başlıyor 938 İstankul atletizm birincilikle- 23 temmuz cumartesi saat 15 de rine bugün saat 18 de Taksim stadın- İ Kadıköy stadında: Federasyon reisi 2 — Yüksek atlama finali, Dördün- Vildan Aşır ve monitör Naili Moranın | cü kâteğori. mütemadi gayretlerile bu sene ileri- ye doğru büyük bir adim âtan atlet- lerimizin hakiki kiymetlerini anla- mamıza yarıyacak olan bu müsaba- kalar bir günde yapılmıyacaktır, Bi- rinciliklere bugün başlanacak ve ayın 30 unda bitirilecektir. İstanbul birin- cilikleri bu.sene ilk defa olarak kate- — gori üzerinden yapılmaktadır. Birin- ci kategoride: 50, 100, 200, 400, 800, 1500, 5000, 10000 metre, gülle, disk, cirit, Yunan diski, yüksek atlama, uzun atlama, 3 adım atlama, 110 manialı, 400 ma- nalı, Üçüncü kategoride: 50, 100, 200, 400, 800 metre ve 110 , manialı, gülle, disk, cirit, yüksek at- © lama, urun atlama, sırıkla atlama, # Dördüncü kategoride; 50, 100 metre, gülle, disk, uzun at lama, yüksek atlamanın İstanbul » şampiyonları tayin edilecektir, Ter- tib edilen programa göre birincilikler günlere şu suretle ayrılmıştır. Bugün saat 18 de Taksim stadyo. munda: 1 — disk atma finali, Birinci, üçün- cü, dördüncü kategoriler. 2 — Yunan usulü disk atma finali, Yarın saat 18 de Taksim stadında; 1 — Gülle atma finali, Birinci, © Üçüncü ve dördüncü kategoriler, 21 temmuz perşembe saat 18 de Taksim stadyomunda: 1 — Cirld atma finali, Birinci. ve üçüncü kategoriler, * 2 — Sırıkla atlama finali, Üçüncü kategori. 22 temmuz cuma. Saat 18 de Ka- dıköy stadında: 1 — Uzun atlama finali, Üçüncü kategori. 1 — 100 metre seçmeleri. Birinci, üçüncü ve dördüncü kategoriler. 2 — 400 metre seçmeleri, Birinci, üçüncü kategoriler, 3 — 5000 metre finali. Birinci ka- tegori. 4 — 800 metre finali, Birinci, delin cü, dördüncü kategoriler. 5 — 50 metre seçmeleri, Birinci, üçüncü, dördüncü kategoriler, 6 — Sırıkla yüksek atlama finali, Birinci kategori, 24 temmuz pazar saat 15 de Tak- sim stadında: 1 — 50 metre final, Birinci, üçün- cü ve dördüncü kategoriler, 2 — Yüksek atlama. Birinci üçüncü kategoriler. 3 — Üç adım final, Birinci kate- gor. 4 — 200 metre seçme, Birinci ve üçüncü kategoriler. 30 temmuz cumartesi saat 15 de Kadıköy stadında: 1 — 100 metre final, Birinci, üçün- cü, dördüncü kategoriler, 2 — Uzun atlama finali kütegori, 3 — 400 metre manialı final, Birin- ci, üçüncü kategori. 4 — 200 metre final, Birinci, üçün- cü kategoriler, — 200 metre manlalı final, Üçün- cü kategori. 6 — 1500 metre final. Birinci, üçün- cü kategori, 7 — 10000 metre final, Birinci ka- tegori. 8 — 400 metrefinai, Birinci ve üçüncü kategoriler. ve Birinci Bugün örneklere saat l18de Taksim stadında disk atma ile baş- lanacaktır. Allellerimize muvaffakı- yetler temenni eder ve yeni rekorlar bekleriz. Fransa turu Pirenelerden geçen geçen sekizinci bölümü Belçikalı - Vervik kazanarak umumi tasnifte birinciliği aldı Fransa turu en heyecanlı safhası- na girmiş bulunmaktadır, Pirene dağ- © larının en yüksek'dört tepesini ihti- — va eden sekizinci Po - Lüşon bolümü k k turun en mühim bölümlerinden biri İdi. Buraya kadar bütün favuri bi- #ikletçiler enerjilerini sarfetmiyörek — yalnız birbirlerini gözetmişlerdi. « Po şehrinde bir günlük istirahat ten sonra 193 kilometrelik Po - Lüşon merhalesinde bidayette İtalyanların maruf bisikletçisi Gino Bartali tepele- © ti uçar gibi bir süratle tırmanarak ilk üç tepeyi başta bitirmişse de bir İniş esnasında düştüğünden Belçi- kalı Vessirs ile Vervik rakiplerini ye- tişip geçmişler ve bunlardan Vervik Sprintte rakibi Vissersi mağlüb ede- rek hem bölümü kazanmış ve hem de umumi tasnifte başa geçerek bi- rincinin alâmeti farikası olan Sari mayoyu almıştır. Turun can damar- larından biri olan bu sekizinci mer- halede birçok favuriler kendilerinden beklendiği kadar muvaffakıyet gös- terememişlerdir. Fransızlardan 1933 tarunu kazanmışolan Speyşer bir otomobile takıldığından ve bu hare- keti de fotoğrafla tesbit edildiğinden yarış harici edilmiştir. Bisikletçiler Lüşon şehrinde bir gün istirahat ettikten sonra ikinci Pirene bölümü olan Lüşon - Perpinyan Eta- pını yapacaklar düzlük yola çıkacak- lardır. Bundan sonrada turun en zor tarafları olan Alp dağları gele- cek, nihgi galib burada belli olacak- tır. Şimdiki halde umumi tasnifte işi şu şekilde sıralanmakta- Sa 1, F. Vervik (Bei.) 50 2. Bartali (it- 3, Gosma (Fr.) 4. Vissers (Bel) 26 21 46 32 34 5. Kosson (Fr) 50 a 6. Disso (Bel) 50 7. Ciünelle (Prj) 50 8. M. Klemans (Lük.) 50 33 8 9 Malle (Pr) 50 34 58 10, Galnto (Pr.) s9 47 9 Takım itibarile Belçika başta, Fran- sa İkincidir, Atletizm Almanya askeri şampiyonaları Almanyada askeri atletizm şampi- yonaları Berlinde yapılmıştır. Bun- larda elde edilen iyi dereceler: 100 M. Layhum 10 8. 5/10 400 M.-Linhoff 48 8. 5/10 1500 M. Yakob 3 D. 585. 8/10 10000 M. Yökob 31 D. 425. 400 Ma. Şel 54 S. 9/10 Yüksek: Martens 1 M 93 Uzun: Layhum 7 M. 35 Cirit: Gerdes 63 M. 85 Çekiç: Blask 56 M. 14 Uşaktaki futbol maçı Sayın gazetenizin (13/7/938) ta- rih ve (7090) sayılı nüshasında Ma- nisadan verilen bir habere göre klü- bümüzün Manisa Sakarya kiübüne Uşakta bire karşı İki sayı ile mağlüb olduğu fotoğraf altında yâzılmakta- dır. Uşak Şehir stadyumunda dört bini müftecaviz bir seyirri önünde klübümüz takımı İzmir Doğanspor dan ve Üçoktan dört oyuncu fle tak- viye olunan Manisa Sakarya ve Yıl dırımspor klüpleri karışık takımını bire karşı iki sayı İle mağlüp etmiş- tir. Uşak Gençlerbirliği reisi v Hehvacıoğlu > Sistem Cenub Sayin Pahir (İstanbul, Kontrakt Briç Meşhur eller No. 14 a3 vvm5 010966542 av73 YADBT64Z2 #ARD “çiz Kâğıdı veren: Cenub. Her iki taraf birinci manşta. 5 Deklirasyon Garb ww Şimal Paa Şark I 14 Pas v Tr Pas ME Pas (© za Pas Deklârasyon hakkında notlar a) Birinci ve ikinci sisteme göre İlk turda koz deklire edebilmek için 24 levo lâzımdır. Cenubda üç büyük lere bulunduğuna, göre deklirasyon yerindedir. b) Elinde on sağlam leve yok ise de böyle yedi kupa İle birden dört deklâre etmek caizdir. ©) Biratla kâfi derecede kuvvet olma- dığından ilk tarda koz söylenemez. d) Kupanın ruasından başka sinekleri de kuvvetli olduğundan ortağının kozunu dörde çıkarmaktadır. Oyun Kozcu: Garb Oyun: Dört kupa Şimal pikanın sekizlisini çıktı, ccnüb pikadan üç leve aldı. İkinci ve üçüncü pikaya şimal iki boş karo (bazı oyuncular ainek damı İle boş bir karo) verdi. Dör- düncü elde cenub İster koz oynasın, ister başka bir tenk gelsin geriye kalan leve- 4er kozcunundur. Binaenaleyh garb dört kupayı yaptı, » Kritik Bazı masalarda şimal daha iyi müda- fanda bulundu? 1 — Şimal gene elindeki tek pikayı çıktı. Cenub dam İle aldı ve cenubun as - rua - dam ile başlıyan bir rengi dek- lâre temiş olduğu anlaşıldı. 2 — Ikinci levede.cenub pikanın ruası- nı oynadı. Şimal yerde sineğin ruasını gördüğünden yedili karodan boş bir küğid vermektense elinde hiç bir kıymet Made etmiyen sinek damın: verdi. 3 — Üçüncü cide cenub üçüncü büyük pikasmı oynayıp tx garbin pika verdiğini gören şimal, elindeki sinek asını defet- mekle kozcuyu içeri atmak ihtimalini gördü ve bu üçüncü pikaya sinek asını ekarte etti, 4 — Şimalin büyük onor ekurte etmesi ortağına o renkten gelmeğe kati bir da- vet olduğundan dördüncü elde cenub si- nek geldi. Kozru ümidsiz bir vaziyete düştü. Şimdi ne yapsın? Eğer büyük bir onor ile keserse, şimal kozdan bir leve &lir. Bğer garb küçük bir kozla kesar veya kesmeyip te boş verirse bu leveyi şimal kazanır. Binaenâleyh şimalin sinek Asi- nı ekarte etmesi oyunu kurtarmağı temin etmiş olur, Koz pika. El cenubda. Şimal ve cenub bütün leveleri yapacaktır. W No, 11 meselenin sereti halli Garb Şimal Şark .W 1 a3 a 1 .. a «av “5 ar v8 vw 42 "1. v3 va ER VeBr 8 Levs Cenub 1 av .v a.s *. 25 *'. Garb pikayı kestiği takdirde şimal de Üzerine kesecek müteakiben ikinci kosu- nu oynıyacaktır. Şimaldeki karolar oyunu bloke etmek- tedir. Binaenaleyh beş İeveyi yapabilmek için bunları behemehal ortadan kaldır. mak lâzımdır. Dördüncü levede cenub kafo altılısını oynamayıp ba karo dokurlummu oynama mesele çıkmaz, şark son iki leveyi ah Bu meseleyi doğru hallenedler: Bay Sü- leyman Kâni İrtem (İstanbul), bay Hü- i . 19 'Temmuz 1938 SARAY ve BABIÂLİNİN İÇ YÜZÜ Yazan; SÜLEYMAN KÂNİ İRTEM —Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur Tefrika No. 172 3 İttihad ve Terakki merkezi umumisinin Abdülhamid'e şiddetli bir telgrafı — İşte bu kıtalar gidecektir. Sözlerini ilâve etti, Halli Recai bey bu püslaya baktı. Gidecek kuvvelin hepsi nizamiye kıtalarından müretteb olduğunu gördü. Ali paşaya: — Bunların hepsinin gitmesi muvü- fık olamaz. İstanbulda ihtilâl edenler nizamiye kıtaları efradıdır. Olabilir bu nizamiye efradı da zehirlenmiştir. Bunun için bunların bir kısmı yerine redif taburlarını silâh altına alıp sev- ketmek taraftarıyım. Mütaleasını beyan etti, Sözünü bi- tirdiği sırada Mahmud Şevket paşa da yanlara geldi. — Neo? Diye sordu. Ali paşa Recai beyin getirdiği haberi ve beyan ettiği fikri söyledi. Mahımud Şevket paşa birüz düşündükten sonra elini Halil Recal beyin omuzuna koyarak: — Çok güzel düşünüyorsun, Hemen git, hangi redif taburlarının silâh al- tına alınması icab ediyorsa emirlerini Yaz, getir imza edeyim. emrini verdi. Son tertibat alındı. Mustafa Kemal bey (gidecek olan kuvvetlerin kadrosunu tesbit ederek hazırlığına başladı. Bu kuvvete Hüs- Dü paşanın kumanda etmesini kendi- sinden rica etti, Mahmud Şevket pa- şa İle de görüşerek noktai nazarlarını ona da kabul ettirdi.) (1) Nizamiyeden yalniz Selânikteki ni- zamiye taburları ipka edildi. Hudud boyundaki kazaların rediflerine doku- nulmamak mülâhazasile Selânik, Se- rez, Drama, Kavala, Avrathisarı, Gev- gili, Vodine, Pirlepe, Köprülü, Manas- tır, Üsküb redif taburlarının silâh al- tına alınması kararlaştı. Bunlara Ma- nastır, Resne, Ohri gönüllü taburları da ilâve edildi. Bunlardan yalnız Üs- küb redif taburu yerinde bırakıldı. Buna da sebep Priştine mebusu Ha- san beyin Üskübdeki vaziyetinden ve bir tahrikte bulunmuş şüphelenilmiş olmasıdır. Sonra bu kuvvete Bulgar Sandans- Ki ve Paniçanın gönüllüleri de iltihak etmiştir. Matımud Şevket paşa İstanbul üze- rine yapılacak sevkiyata ordudan baş- ka taraftan - yani İttihad ve Terakki cemiyetince - müdahale edilmemesini şart koşmuştu Kudret ve malümatı askeriyesile te- meyyüz eylemiş olan Mustafa Kemal beyin sevkolunacak kıtaların erkânı- harbiye reisliğini deruhde eylemesi gerek ordu zabitleri, gerek ahali üze- rinde pek iyi ve ümid verici bir tesir hasıl etti. Bu kıtalara (Hareket ordusu) namı- nı da Mustafa Kemal bey verdi. Mahmud Şevket paşa bu kararlar hakkında çarşamba akşamı askeri ku- lübünde beyanatta bulundu; bu beya- nat her tarafa tamim olundu. O gün Selânikte uyanan heyecan üzerine Hürriyet meydanmda büyük bir miting akdofunnrak muhtelif ce- maatlere mensub binlerce kişi hizmet ve fedakârlık arzularını izhar eyledi. ler. Yeni merkezi umumi İstanbulda ce- reyan eden ahval hakkında bir beyan- name yazılmasına karar verdi. Bu be- yanname kaleme alınarak neşrolun- du. Hacı Adil, Nesib beylerle Vitalis efendiden mürekkeb bir «siyasi heyete te teşkili olundu. O zamana kadar ce- reyan eden vekayi hakkındaki mu- habere dosyaları bu heyete verildi; bu heyetçe yazılan beyanname konsol0$- lara gönderildi. Gene bu siyast heyet tarafından Selânikteki ecnebi gazete muhabirleri celbedilerek kendilerine vaziyet hakkında izahat verildi. Rumeli ve Anadolu vilâyetlerinden Selâniğe gelen telgrafnameler her ta- rafta istibdada karşı yürünmeğe ha- ır bulunulduğunu ihbar ediyordu. Bu haberler alındıkça merkezi umumide emniyet ve memnuniyet artıyordu. Merkezi umum! bügün mabeyin başkitabetine şu şiddetli telgrafname- yi çekti: Serkâtibi hazreti şehriyari AN Cevad beye İstanbulda pek alçak ve nankörce- sine ve âdeta mukaddes vatan ve mll- olmasından | letimizin hayalına kasdedercesine vu- kua getirilen ahyali leimane üzetine keyecan ve galeyana gölen ordu ve millet bu hareketi bağiyaneyi ika eden- lerden bütün şiddetlerile intikam al- mağa büyük bir azmi vatanperverane ile azmetmiştir. Meşru bir surette teşekkül etmiş olan kabinemiz makamına ve müca- hidi hürriyet Ahmed Rıza bey mecli- si mebusan riyasetine geçirilmedikço ve bu alçaklardan milletin intikamı alınmadıkça bizi bu azmi kat'imizden vazgeçirecek dünyada hiç bir kuvvet mutasavver değildir. Artık milleti bir takım düzme yalanlarla aldatacak za- manlar çoktan geçmiştir. Biz mukad- des kanunu esasimize ve meclisi me- busanımıza ve bunlara tevfikan teşkil edilmiş olan meşru bir hükümete ve bunlara riayetkâr olan bir padişaha sadık kalacağımıza ve bunlardan bi- rine vukua gelecek bir taarruza karşı da kanımızın son damlasını akıtıncı- ya kadar uğraşacağımıza bütün varlı- gımızla'ahdü peyman etmiştik. İşte biz bu yeminimizi yerine getir- mek ve bütün dünyaya ahdü peyma- nımızda sabit kaldığımızı göstermek isteriz ve göstereceğiz. Artık padişaha bütün bir katiyetle anlatınız: Otuz milyon halk İstanbu- Tun o nankör halkının baziçei sefaheti olamaz. Eğer dahili vatanda seller gibi kan akıtılması arzu edilmiyorsa ve eğer padişah da bizim gibi yemini- ne karşı sadık ise hiç durmayıp meş- Tu kabinemizi makamına ve Ahmed Rıza beyi de meclisi mebusan Tiyase- tine geçirsin ve bu vakai feciayı ika eden alçakları derhal darağacına çek- tirsin. Bundan başka hiç bir türlü icraa- tın bizi müsterih edemiyeceğini ve milletin bu suretle intikamı alındığı- na dâir bugün saat on ikiye kadar - ezani - cevab gelmediği takdirde baş- ta ordumuz kumandan: olduğu halde bütün ordu ve milletle yarın İstanbul üzerine yürüneceği sureti katiyode bi- linsin. Artık bizim için ölmek var, dön. mek yoktur. 1 Nisan 325 İttihad ve Terakki merkezi umumisi Merkezi umumi salı gecesi saat dörtten - ezani - cuma günü sabahına" kadar inkıtasız iş görmekte devam etti. Selânik, Hüseyin Hilmi paşa kabine- sinin iskalını meşru bulmuyor, yeni teşekkül eden hükümeti tanımıyordu; | yalnız mebusan meclisini tanıyordu. Emel birliği zabitlerle İtlihadcıları birleştirmişti. İttihad ve Terakki merkezi vilâyet- lerle muhabere ederek İstanbulda ih- tülâl ile meşrutiyetin imha edilmek is- tenildiği kanaatini her tarafta tamim ediyordu. Rumeli müfettişi umumiliği vekâle- tinden ve Hüdavendigâr vilâyetinden dahiliye nezaretine İstanbulda ne ol- duğu sorulmuştu. Abdülhamid devrinin afif ve en iyi adamlarından fterkibine dikkat edil- miş olan vükelâ eski idarei maslahat siyasetini iltizam ile hakikati olduğu gibi göstermekten çekiniyorlardı. Da- hiliye nazırı Rauf paşa suallere şu yolda cevablar veriyordu: (2) Ayasofya meydanında toplanan as- ker tarafından vükelâdan bazılarının tebdil ettirilmesine, şeriate hakkile riayet olunmasına dair vaki olan ta- lebler üzerine vükelâ heyeti sabık ha- riciye nazırı Tevfik paşa riyasetinde teşkil edilmiş ve hiç bir ferde taarruz edilmemek üzere neferler tarafından şadümanlık izharı için silâhlar atıl mıştır, Bu sırada adliye nazırı Nâzım paşa ile Lâzkiye mebusu Mehmed A5- lan bey ve diğer iki kişi terki hayat ey- lemişlerdir. Asayişi ihlâl edecek hiç bir hâdise olmamıştır. Asker münla- zaman kışlalarına avdet eylemiştir. Ahali Iş ve güçlerile iştigale başlamış” tır.) (Arkasi var) (0) Türk tarıh kurumunun neşrettiği ta rihin üçüncü cildi. (2) İkdamın 2 Nisan 325 nüsham,