Büyük harbden sonra yeryüzünün buğday, pirinç, yulaf istihlâki yüzde Bu tenezzül etmiştir. İh Buna makabii şeker istihlâki art Müşter. Amerikalılar fevkalide çok yanın Milletlerin yediklerine dair meraklı bir istatistik m... adam haşına 18 kile balık yeniyor. , Yumurta istihlâki artmaktadır. $eker yemekiedirler. Nüfus başına se | Büyük harbden sonra İngilterede mede 56 kilo şeker düşüyor. Ameri- sonra 46 kile ile İngilir ler, 26 kile ile Almanlar geliyor. İ Et sarfiyatı değişmemiştir. Ancak bir çok memleketlerde sığır sarfiyaı Azalmış. bunun yerine koyum ve ku- Yu sartiyata çoğalmışlar. İ Ültivn ettiği iyod dolayısile balık , Sti çok faydalıdır; böyle olduğu hâlde balık en fazla İngilterede ye Fransada 49 yu domates, fasulye, muz sarfiyatı çok Dalgın üyele Londra şehir meclisi geçen gün ha» Taretli bir toplantı yaptı. Âzalar aras $ında uzun münakaşalar oldu; bu pünakaşalar öyle uzadı ki, bina bek- isinin kapıları kapayıp uyuduğunun "farkında, bile olmadılar, Âzalar, geceyi içtima salonunda gö çirmeğe karar verdiler, Bu sırada bir köpek havladı, bekçi uyandı, şehir meclisi âzalarına kapıyı açti. Bu uzun süren toplantıda nelere “karar verildiğini gazeteler henüz yaz- madı. Mektep bahçeleri ziftleniyor . Bizde değil, Fransada, Paris lisele- .Tinin bahçelerini ziftlemeğe karar ver şiler, Sebep? Sıhhat meselesi diyor- lar; Kışın çamurdan, yazın tozdan kurtulmak için. Ayni zamanda düşen talebeler için tehlike daha azmış... İlk partide Maarif Nezareti135,500 frank sarfederek iki büyük lisenin bahçelerini ziftliyecektir. “Erzincanda bir çocuk bahçesi ve park yapıldı ' Meyvacılığın ileri götürülmesi için teşebbüsler - At yarışları Erzincan (Akşam) — Orgeneral Kâzım Urbayın sayın refikalarının Yüksek himaye ve teşebbüsleri meli cesi olarak Erzincanda bir çocuk bahçesi ve park vücude getirilmiştir. Bu bahçenin bir kısmına, çocukların eğlenmelerine mahsus salıncak ve atlıkarınca ve daha başka başka oyuncaklar ve diğer bir kısmında da halkın oturup istirahat, etmeleri için sabit kanepeler konulmuş ve güzei çalgı yeri ve dans mahalleri yapı mıştır. Bu bahçenin tam ortasında da bü- yük bir havuz yaptırılmıştır. Bu hır yusdan icabında yangınlarda art Zürler su alacaklardır. ( ÖHer gün akşamları yüzlerce bak kin bir dinlenme ve hava alma ma halli olan bu bahçede haftada iki gün Askeri bandonun bna de edilmiştir, Denebilir ki şebrin bu bahçenin açılışı Erzincana başka bir güzellik vermişiir. || * Erzincan meyva fidanlığı " OBezincanın Hah köyünde hükü- hkta verimli çalışmalar yor. Bu fidanlıkta yapılacak olan üç binanın proje ve keşifleri Nafia Ve kâletinden tasdik edilerek vilâyete geldiği haber alınmıştır. © Kark sekiz bin lira keşifli olam bu binaların yapılmasına pek ylında başlanacağı memnuniyetle (öğrenik miştir. Vülâyelimizde açılan bu, değerli milessesenin o memlekek gömüp Weerinde çok büyük fayda temin ceği daha şimdiden kestirilmektedir. Yaş ve kuru meyvalarımızın ıslahile uğraşacak olar bu müessesenin Er tincan yemişlerinin ihracını da t© min edeceği şüphesizdir. At yarışları Burada Halkevi namına ai > ları ve cirid oyunları yapılmıştır. Br rinci koşu üç yaşındaki yerli yazım kan ve halis kan Arab taylarna mahsus olup mesafesi 1,000 metre olan bu koşuda birinciliği Lü Fıratın Ferhadı, ikinciliği Abdür- « Tahman Gülerin Alucu, üçüncülü ğü de Haklı Toprağın Yılmaz kazan Ruştır, © İkinci koşu 4 ve daha yukarı YAŞ” “taki yerli yarım kan, halis kan Arab | at ve kısraklara mahsus olup mesâr fesi LBO00 metre idi. v Bunda da birinciliği Eyüp Bezirci- nin Yıldızı, ikinciliği Ömer Elitaşın Çeliği, üçüncülüğü Hakkı İlterin Ahıcu kazanmıştır. Üçüncü koşu 4 ve daha yukarı yaş- 2,600 metre olan bu koşuda birincili- Eyübün Yıldım, üçüncülüğü de Rıf- kı Cankayanın Yıldırım kazan mıştır. yetimizde ilk defa yapacağını ervek te bildirdiğim suni tohumlama iş lerine başlanmıştır: Vilâyet veteriner müdürü, prezervatif usulle, yapın ai a ilk, günlerde kısrak getirilirker. ni kay- usulün enaniyet VE ü yirmi beş ökürtlü kaynakla her sene birkaç bu kükürtlü kay işi e İİ da tahkikata başlamıştır , Bu yıl ziraat mektepleri talebesi köylü ile beraber tarlada çalışıyor Ziraat Vekâleti bu yıl kamp devresi haricinde ziraat mektebleri talebesin- den ailesi çiftçi olanlarla tâll devre- sinde kendi topraklarında çalısmıya- cak olanların mektebi terketmesine müsaade etmemiş ve bunların tüâtil aylarını mekteplere ve vekâlete bağlı rpüesseselerde ve köylülere aid arazi üzerinde tatbikatla geçirmesi için bir program yapmıştı. Bundan başka ve- kâlte, vekâlete bağlı çiflik ve müessese- lere kendi işlerini bitirdikten sonra el- lerindeki vasıtalar ve. makinelerle ci- varlarındaki köylere yardım etmeleri» nide temin etmiş bulunmaktadır. Ha- len bu şekilde muhtelif mahallerde ta- lebe ve zirai müesseseler köylü içinde çalışmaktadır. Ulus refikimiz muharrirlerinden birini bu şekilde talebenin çalışmıya başladığı Balgat köyüne göndermiştir. Mubharrir, köylü ile talebe arasında sür- atle teessüs eden muhabbet ve kaynaş- mayı memnuniyetle görmüştür. Talebe bu köyde at koşulu dolaplı birçok ma» kinelerile çalışmaktadır. Bu çalışmalar esnasında dikkote değer ve makine t€- kâmüfüne ait neticeler de elde edilmek- tedir, Meselâ Balgat köylüleri kendileri için samanın ekin kadar mühim oldu- ğunu söyliyerek makinenin âzami nis- bette diplen biçmesi için bir tahta kuys * ruk düşünmüşler ve köyde talebe ile birlikte hemen yaprak makineye tak» mişlardır. Bu suretle elde edilmiş neti- ce, filhakika köylünün saptan da hiç kaybetmemesi bakımından son detoce- de iyi olmuştur. Bazan Köylü ile talebe ve başlarındaki muallimler arasında münakaşalar da olmakta ve bu suretle köylü talebeden, talebe köylüden kar- şılıklı pek çok iştifadeler yapmaktadır, Çifçilerden Kerim dayı adındaki 90 yaşlarında bir ihtiyar köyün tarlada çalışanları içinde en yaşlısıdır. Talebs- den bir kısmı, orak kullanmasını bilme diği için, orakla da biçiş için dersi bu ihtiyar vermekte ve bâzan biçmeği ta- rifi dahilinde yapmıyanların kulakları nı da çekmektedir, Köyde ekin biçildikten sonra gefe- tirilecek makinelerle harmanı da tale- be yapacak ve ayni talebe bir taraftan da köyün klâsik harman makinelerini olduğu gibi kullanmayı öğrenecektir, Vekâletçe yapılmış programa nazaran, Talabe köylüden ameli şeyler öğrenmekte, sonra köylüye makine- lerin kullanılmasını öğ- retmektedir, Bu suretle arada sıkı bir kaynaşma oluyor Balgat köyünde yüksek ziraat enstitüsü talebesine başlık yapan ihtiyar Kerim dayı talebe buz işler haricinde köyün sütçü” lük, yumurtacılık, arıcılık ve köy hayatını cden diğer hususlariyle de alâkadar olacak ve köylü ile okuyup şeyler hakkında görüşmeler yapacaktır. Gene bu programa nazaran talebe- nin, önümüzdeki tâtil devrelerinde iki- ger, üçer birer makine ile köylere dağıl- ması ve orada en ihtiyar çifçinin ku- mandasına verilmesi ve muallimleri tar rafından yaptıkları işlerin ve muvnaffa- kıyetleri derecesinin kontrol edilmesi icap etmektedir. Talebenin köylerde alacağı numaralar sınıf derslerinden alacakları numaralar gibi terfilerinde müessir olacaktır. Meyvacılık, sütçülük, tereyağcılık, peynircilik, yoğurtçuluk, yumurtacılık, tavukçuluk, tavşancılık, arıcılık, hay- vancılık, hububat ve meyva anbarlari, a sulardan içme ve toprak sulanması içini istifade, gübreliklerin, köy ve ahırların inşa tarzları, ambalâj, piyasa ve teşki- İât meseleleri, talebenin köyde tarla ve haricinde uğraşacağı ve bu numaraya i ©sasolacak olan işler arasındadır. Tale“ be de bu çalışma tarzından ve hayat ye tatbikatla temasından pek çok mem- nun görünüyor, Ve işin en iyi ciheti, ta“ Tebenin iptida tıpkı köylü gibi köylü vex saitile çalıştırılmakta ve ondan sonra köylüye sonlar da benim kadar çalışı- yor» itimadı verdikten sonra makine ile mesaiye devam edilmekte olmasıdır, Diğer kayda değer bir nokta, köylünün bugünkü çalışma tarzından hiç birisi- nin istihfef edilmeyip iyi cihetlerini ve sebeplerini ve daha iyi yapmak imkâ- nını aramıya uğraşmalarıdır. Bu su- retle köylünün itimadı ve alâkası daha çok artıyor, hattâ dün trlada kuyruk- #uz biçer makinesinin ekinin sap kıs- mından mühim bir parçayı tarlada bi raktığı ve orakla biçişin bu bakımdan , daha istifadeli olduğu ve yahut da be- ; hemehal orada köyde yapılmış olan | kuyruğun kullanılması mevzuubahs 6- tarken, talebenin her iki şekli derhal tatbik ve haklı noktaları samimi şekil- de beraberce arar görünmesi ihtiyar çifçiler üzerinde akla gelmiyecek de- recelerde sevinç tezahürüne vesile ok muştur. Köylü, dededen kalma çalışma usulünü değişlir diye başlamıyan ve fakat kendi bilgisile o usule ve köylü bilgisine aid malümatı hep bit araya beraberce getirip daha iyi yol arıyan bu tarzdan daha çok memnun oluyor, Talebe yemekleri mektepçe ve âdes ta bir kamp halinde temin olunuyor, Köylüye her hangi şekilde rahatsızlık verecek veya bar olacak ahvale meydan vermemiye bilhassa çalışılıyor. Talebe» nin beraber getirdiği daha mütekâmil bir kürek, bir tırmık veya her hangi bir makineye köylünün gösterdiği dik- kat ve alika başlı başına nazarı çeke- cek bir haldedir. Uludağa hava hattı için teklifler bizzat | Şimdiye kadar7 firma müracaat etti Bursadan bildiriliyor: Uludağa yap- tırılması düşünülen hava battı için muhtelif müesseselerden müracaatlar gelmektedir. Şimdiye kadar yedi firma tarafından müracaat vaki olmuştur. Bunlar, bu işle meşgul komisyon ta- rafından incelenmektedir. Teklif yapan müesseselerden bir kış- mı, Uludağin havadan alınmış fotoğ“ rafına lüzum göstermişlerdir. Bunlara verilen cevapta, şehrin imar plânı için esasen şehirle birlikte Uludağın da fo» toğraf almacağı bildirilmekte ve ara- 3İ vaziyetini yerinde görmek üzere şeh- rimize bir mühendis göndermeleri lü» zumu da teklif edilmektedir. lar, bu tedkikleri yaptıktan sonra har zırlıyacakları projeyi alâkadar ma- kama vereceklerdir. Projeler arasında bangisi muvafık görülürse, dağ tesisatı o firmaya yaplımlacaktır. li almak isterken okomotif çarptı Bakırköyünde oturan Remzi dün Kumkapı tren istasyonunda tren bek- Yerken elindeki karpuz düşerek de- miryolunun ortasına yuvarlanmıştır. Remzi karpuzu âlıp - çekilirken -bir- denbire Edirne postası gelmiş, Rem- zi kaçmak istediği sırada lokomotif omzuna çarparak yaralamıştır. Rem- ui tedavi allına alırmış, kaza elralunr | Bir yılanın hücumuna uğrayan bir işçi > ölüm tehlikesinden kurtarıldı daşı muhakkak bir ölümden kurtarmış- tır. Yusuf, taş ocaklarında çalışan bir âmeledir. Su içmeğe gittiği yerde kor- kunç bir yılanın hücumuna uğruyor. Ve bir buçuk metre uzunluğunda ve bi- lek kalınlığında olan yılan Yusufun sağ ayağının beş parmağile iki parmak ara- andan sokuyor. Yusufun feryadı üzeri- me hâdise mahalline koşan etraftakiler firar halinde olan yılanı öldürmekle be- di w - panzehir olacagı düşüncesile Yusufa kilolarca süt içiriyorlar. : Bir saat sonra hastaneye getirilen Yusufa kıymetli başhekim bay Şera feddin Kesen, derhal yılan serumu ve sair tıbbi tedbirler tatbik ediyor, Erte si gün Yusufun ayağı kamına kadar şişmiş ve midesinde yanmalar hasıl ok muştur, Vaki müdavat nelicesinde hastanın * bütün ağrı ve gâyri tabillikleri gidiril- miş, yalnız kangren bir şekil alan baş“ parmağı kesilmiş ve hasta değerli ope- ratör Şerafeddin Kesene hayatını borç“ lu olarak taburcu edilmiştir, i e idle pe.”