ZABITA NUVELİ KN endini satan genç kız 52 efendi, o sabah gene uğra- dı. Kapıyı çaldığı zaman, Halide hanım, derdli başını Pencereden uzat- diye mırıldandı. — Ne vefalı bp En küçük kızı Şerm kadar lar iyi gün dostu arasın- dan bir Garbis efendi... Hey gidi bir sene evvelin: yada erme El ali eba inde büyüttüğü, in kyn me ele kızlarının böyle kısa man içinde feleğin darbelerini > e kei le- rini Keme ini çı Çevik rey aşağı inen m. a merdiven ba- kadar yürüdü. Yanında yürüyen Şermin. diyordu e Yazan: (Vâ - Nü) | malı... İşe koymalı... Başka çare Halide hanımın za yaşardı: v nasıl metçilik... Benim kızlarım... dü e hayra ni bu: ŞI soği lavranmalıyım... Artık seminer ki, içleri sızlamasın... e, vet... zu düşüncelerine o kadar dalmıştı derdi... Ge kız, gözleri i kitaptan ayırdı: ben gö Ken e Fakat e Sürpik. » Daha . Bir de ür N medaniy eledi; as- TIMIZ ortadan akk Bitiş ii viii ezan sem e- sinin kalktığını, abdest rinin son- Mei mesi kolay amma, Ne işine?... Onları bam. eleme Ancak sofra başında kendi- | takib etti ea rr getştimek gefletini ne gel Her r şeye Tazı olur, fakat bel Gari ağ yiz bsille- yi iii yaptığımı işitirse hepimizin a ii Şi li ec- RE liğe e beter sayar vi e icini iflâs Ne k isabet etmek üzere, bir 80- midesinde siz bir ezinti dökketi üze e yarım kaldı... Ame- rd bölmüşlerdi. Başlica gı- Hamiyedil - gisi ile gelince... Yapamazlar dalar, e buydu. Ortada .— Bütün yemeği ben yediğim hal- mn, ünü bile bil İçinde | de... Ya ler?... Söylemiyorlar siğil meğe bu- İ amma > Arami malı, bulmalı... mr de be Jaşacak kadar e Sa ortası ai mi - Yalışık su- taraftan çalışayım doğru: da da iki parça e ee Kirli tırnaklı e- bu hususta bana gürenmeğn. Ke Dört kia ai her za bu ka leri, SE onun e! diniz arayı e bakın... bön gi olduğu kadar yer «—Ben düşemesem ötekiler Be yapalım?... almasını beklerdi ve e? ii İni y—- Nermi mini EE hanımla Zerrin, en kü- çükl P b ad ie Yüzüne ee rsun, somurtkan, gibi rünüyor... Sözleri de ür. Halbuki, altın gibi saf kalbi ee 0 olmasa... nr. — Fakat feci vaziyet doğrusu, an- me... Bütün maişetimizi bu ihtiya- olmak.. gi Halimiz neye va- a medi buki onunda karısı ve Kr var... Ve onun da S çimi bo- . Bu em eğ ir zama- mından bili; Tamiş kestiler. Zira, ceketli, yaşlı ermeni ile Ne diyenleri çıkıyordu. OH yer gösterdi. Garbis, muntazam türk- lide OR Artik borcumuzun altından kal- kamıyacak ie eliyoruz... Bu bor- cu da 1 ödiy iyecğimzi bilmiyo- Tuza... Oda başka... — ii yok... ve e in umun “zenginliği esnasın- da'çok ği ni gördüm... Herkes ter- cümeyi sahife ie elli kuruştan yaptırırken o a il erirdi. 4 B e a8 B hiç iki getirmedi... nim. ee Fikât hastalık başka, ölüm baş- ka Garbis efendi... Müddetsiz ola- Tak bize ee edemezsiniz ya... İhtiyar E — bye bir ii 5 deği Berdi — ii nasıl? - dedi. gün olur, ödersi Yavaş size öder; yahut, talib çıkar. İnşallah... Fakat ikisi de boş... — — Niçin? ya im Ai iin eliz e r ki, parası olsa bile oi iş tir. imi eni a üye simi e Mek sıkıntı mesine a R müşkül mi müşkül... Meselâ imi e lar; almak icab edince: ablalara bir De. arın evlen- E , MA,ikide küçük bl Be ma belâ mı alacağım! ir kişi ile değil, dört kişi ile elenmek lâzımgeliyor!> R düşünüyo rlar Müşkül Müşkül... - diye başı- Ms ln; sonra, eirafına bakınarak: — Evet... Kendi di kendi- miz bakmalıyız... düşündü. Kucağında > kn ekmek yuka- rı çıktı. Annesi — e kaldin bir saattir? - ye s lez pazarda bayat ekmek te yor Hem bir küruş da- ha ucuz, hem de bayat ekmek az ye- nir diye oraya git im . Garbis: — Neler de öğrenmişsin nel küçük hanım! - diye güldü. - şii mi? kler leeğ en betik lisi, en işbiliri bu 'le Nermin, #hnelerinin Şermin! boynuna sarılimı âğlıyarak soğuk duruyordu. Garbis efendi buna bir mâna veremedi Duva- Ta dayinü. Düşünmeğe ba: — İş bilirlik buysa... Günde, ekmek: n İki kuruş kâr.. yat yemek su Si Ve katık yok... On hiç de mutadı ol- mıyan egoiste bir hareket yaptı. Se- mizotunun yarısından fazlasını ve iki eti, kimsenin teklifini bekle- meksizin mideye indirdi. Anne: — Vah zavallı... Kimbilir ne acık- mış... Bari ii hasır iskemleleri de sat- da Kimağislar bir sefere mahsus bol yemek yedirsem... Yemekten sonra, Zerrin, bir surat zg surat, evde dolaştı. Her anki ii mz eser ve vurup kapatı- yor, aye, Tözumlu lüzumsuz of, pof ediyordı e ışlardı. Zerrin yüreği kan Wei Seli anımı sikiliyor Aman pain me sinema, ne yal Ne- dir bu, aylardır... — Lâhavl. u sat, bun! Çıldırdın mı?.. Salon taki mı gi itti... Şiltelerimizin birer tanesi git- ğıya indi. Mangal döktü; alıp ti, yalın si yatıyoruz... Elbiselerimiz, ei çıkardı, Halide hanım: mantola Kaç ay dah a AMELE tık, kızım... e yapi ne Ke mam Sür r- — Soğuk EML ya... re mi2. mı serin im?., Her- erir ni okuyacağım... O yok, ve gün yoluma in tuzak ürüğderz Bu- ar e e eme Ona mı düşe- ki gümle ettikten sonra, man- m?.. e ık seni ne kadar be- | galı yere bıraktı. Yatağına uzandı ve ği liği yere israf | ve tarihi bir macera romanı alıp oku- etme... e ai A olsaydu mağa başladı. para kırardım!) diyor küstah... e Dışarıda, Halide hanımla iki kızı, şıklaşırsın, bütün Bey oğlu parm: yüz yüze bakıştılar, Rİ Annene de, Ne oldu Zerrin'e... sın!) diye dil döküyor. Mans — Kim bilir... İnsan hali... Asabi- Zerrin, bu esnada yet lanlarla alâkadar bile ae Her.) (o — İyi kızdır. halde gene babasının lâfı açılmış, Ha- lide hanım derdlenmiş olacaktı. Şer- in'le Nermin, ö ar teselliye uğraşıyorlardı. Gar- bis efendi: metçilik bile olsa Sati et söle palım rang almağa gitti... e e m du: esi ağır, ağır amma, ge- re a e line ör işe koy- memelniz. e Bugünkü Kaptandır. iniz selâmete çıktı mı, öte- birin kil de e birer Bö refaha ulaş- Ki Dn e e — Öyle. a harikulâdedir.... «Mahpeyker'in neme zaten daha çerkes memleketindeyken bel- liydi... O yaz, müthiş bir kuraklık ol muştu... Köy kırılıyordu... Buna rağ- men, annesi, kızlarını esirciye satmı- yordu... Mahpeyker, kendini feda ede- w yi ee düşündü. ve pazarında teşhir Mİ sir. el da evine gön- Ds z sare ği H alide hanım: e TAZI olsun Arif'ten! - de- di.- ondan?.. Semin elindeki mektubu okudu: «Hanımefendi, «Size b ay da yüz elli lira gönderi- yorum. Vekili bulunduğum Arif beyin zevcinize olan borcuna mahsubendir. Lehülhamd Arif beyin işleri düzeldiği için artık her ay size yüz elli lira öde- yecektir. ei vesile ile hürmetleribi arzede- RÜŞTÜ> & Mi İl değil mi? - de- — Evet, bu Arif beyin namusu aley- de söylemediğimiz SÖZ ire 4 Mart P. bul — Öğle isik e Plâkla e musikisi, 1250: Havadis, 13,05: âkla Türk musikisi, 13,30: Muhtelif pâk neşriyatı, 14: SON, Akşam ne$riyatı: “17: Ünlrerileden naklen: Yu 1830: Çocuk tiyatı inkilâb - dersi: Bi Bimen Şen ve a Türk musikisi ve halk ayarı), 21,15: Radife ve arkadaşlı fından Türk musikisi ve 150: ORI z uvertür, 2 - Puçini; 3- 2: Şanson dö Pepina mi; 'nad ve ları, 23,20: Son bahşler VE e bei ramı, 23,30: SON. Öğle neşriyatı: 1230: Muh- eli İzik neşriyatı, 1250: Pİâk; Türk musikisi ve halk Şarkıları, 13,15 ve harici halerlr neşriyatı: 1830: Plâkla dans mausikisi, 19,15: Türk rusiklei ve ye My 20,10 da zika- pe 220 da da vi ak Mi amburg 20,10 da radyo or- strası Koy 20,10 mandolin orkestrası — Königsberg 20,10 da radyo armonik konseri — Strasbürg 20,30 da fanfar muzikası. Te de Berlin 2i de dans muzikası — Bres- — — 0 da “Büyük ralyo orkestrası — i. 5. “2115 de - çeşitli muzika — İhtiyar kadın, e çattı: — Nermin! — Anneiğim.. Affedersin... Bir daha ismini ağzıma almam Üçünün de gözleri ik aulandı. $i ğladık- larını biribirlerine göstrememek için başlarını er. ir sene sonra, iki kız kardeş, ab- lalarını, yeni evlerine getirdiler: Ar- rasındı rin, genç, güzel, zengin çocukla semai esiüeri ilani ha- yata dönmü, Mazi ik. in senelik ma- zi, bütün anlış cildlen- 2 bir tn ll bir forması ha- le kalmışi içn ondan ni lunmıyacaktı: Fi- Tarmdan evvelki O eski ve iyi kalbli Zerin va ve ei sonraki şık, sud, Şe Halde. er vakar riâ kızını öptü, Hiçbir telmih yapmadı. Damadını be- gendi; onu da alnından öptü ve ko- Duştukça, delikanlıya karşı muhab- beti arttı. ei kişi aile sofrasında bir karar iri ik hep birlikte oturacaklardı... sane de birleştireceklerdi. Ha- Jide hanım: — ne gizlimiz, kapaklımız olacak? - dedi. - Bizim ayda yüz elli li- Ta ği var,.. Allah razı z ll le kocasına baktı, ediği bir bahsi işiti- gibi, sia terbiyeli dinli- U, iz — değ çe başa kaldıkları — YE bine tamamile tesadüf, tamamile - dedi. - Kocamın da, benim ea birinci ve sonuncu defa olarak o mülevves eve ayak basmamız mukaddermiş... Der- hal tık... Bi > öğ ahbaplık, ve o e bir iki ay nişanlılık... bey ahi Sa Me ğil mi?... Anneme başka tür li kabul ettirmek kabi değ a barışma Keriz Zer- ibar bir olsun Arif hafif muzika — Strasburg 21,30 da Ha- vayi muzikası — Rad. Toulouse 21,15 de operet havaları — Varşova 21,10 da hafif muzika ve dans, Saat 22 de Deutsehi. 5. 22 de Milânodan naklen «Barbier de et Viyana Zi de Viyolonsel konleri 2250'de enn 1-22 de «Si- ,» opereti — Laibaeh de klan nakil — Londra 22,15 Senfon. konser — Lyon 22de «Meister- singer» operası — 22 de «Barbier de Seviller operası İngilte, de konseri — Ri Roma 2230 bıze 22,30 da salon 7 louse 2230 da hafif mi Saat 23 de re — GP, devam — senfon. “konser — tan naklen 28,30 da halk ve eğlence mu zikası — Brüksel operete devam — Budapeşte 23'de ödün de- v Droitwich 23,25 de orkestra kon- seri — Helsingfors 23,20 de eğlenceli muzika — Hilversum 23,55 de konser — Lüksemburg 23, fonik konser — Rad. P; Milâş e de- vam — da dans — ttens 23,25 de “operet havaları — Stras- burg 2330 da halk muzikası — m e t 24 den leme Lg ye iş a de Milâno- nakle devam — Frankf. 24 de ope- nn al yedi ve 24de senfonik — Diğer” istasyonları 24 de Btutigart tai” aklen halk ve eme mu- — Brüksel 24,14 İstanbul — Öğle neşriyatı: 12.30: Plâkla musikisi, 12.50: Haydi 13,05: Plâkla Türk musikisi, 13,30: Mühtelif plâk neşriyatı, 14: SON. Zayi — 936 - 937 yılında Emirgin ta okulundan aldığım 176 numaralı üz Mk Kaybettim. Ye Si alacağım- ivayfapusin yoktur mukayyed Tahsin Türkay