8 Şubat 1938 kemi EŞE (o n Oynıy Üstü neticeyi yorulmadan aldılar Yugoslavya - Pera:3-1(2-0) YUGOSLAYYA: Bpasip - i - Çisoriş, Çaços - Füpa, Oulati, Budul, Bum- Yukarıda Yugoslavya - Pera takımları bir arada, aşağıda: Yugoslavlarm Yugoslavya takımı, ilk maçını dün Taksim stadında epey bir kalabalık önünde Pera ile yaptı. Kuru bir soğuk var, rüzgâr da ol- dukça şiddetli, Mutad merasimden sonra Ahmed Âdemin hakemliği altında oyuna baş- landı. Topun hafifliği, iki tarafın usun vuruşlarından belli oluyor. Hat- tâ, rüzgür altına düşen Yugoslavya müdafaası bile top kale önlerine gel- dikçe uzun vuruşlar yapmaktan geri kalmıyorlar, Hafif top, nede olsa üstün takımın Meyhine oluyor. Çünkü rüzgârlı bir havada topu istenildiği gibi kullan- mak ve yere indirmek kolay olmıyor. Nitekim ilk devrenin büyük bir kıs- munda, Yugoslavya futbolcüleri bir taraftan rüzgâr, bir taraftanda topun hafifliğinin gadrine uğradılar. Daha teknik oynadıkları halde rüz- gâr oyunu mütevazin bir şekle sok- tuğu topun hafifliğine alışıncıya da bir düziye havatlan oyna- mak mecburiyetinde kaldılar. Bundan başka Peralıların iki ta- lar mütemadiyen soldan oynamakta israr ettiler. Halbuki Peranın en sağ- lam oyuncusu Vlastiras sağ müdafi oynıyor ve bu soldan hücumları kır- makta büyük güçlük çekmiyordu. Oyunun İlk güzel ve tehlikeli hü- cumunu mneticelendiren sıkı bir şüt Yugoslavya kalecisinin güzel bir blo- kajı ile akim kaldı. Devrenin bitmesine on on beş da” kika kala Yugoslavya futbolcüleri ni- hayet bir tarafdarı topu yere indir. meğe, bir tarafdan da sağdan işleme. ğe başladılar. Bu taktik derhal tesi- rini gösterdi. Sağdan seri bir hücum- dan sonra sağiç, uzakdan ve yerden mükemmel bir şütle topu zaviyeden ilk olarak Pera kalesine soktu. Misafirlerin bu ilk sayısından son- ra oyunun yukarda anlattığımız şe- kilde düzeldiğini gördük. Peralılar kendilerini toparlıyamadan Yugoslav merkez muhacimi. önüne çikan iki hasmi atlattıktan sonra ikinci golü de yaptı. Devrenin geri kalan kısmı Peralı- ların beyhude gayretile geçti ve dev- 2 2-0 misafirler lehine bitti, İKİNCİ DEVRE İlk devreyi, rüzgâra karşı oynadığı | 6. Saray- Yugoslavya İÜ Misafir takım ikinci maçını bu- gün gene Taksim stadında saat İN) on beşte Galatasarayla yapacak- tır. Oyunun daha canlı ve daha İ) güzel olacağını, misafirlerin bu maçı da kazanacağını zannediyo- ruz, Meğer ki Galatasaray her zamankinden kuvvetli bir takım İ) çıkararak beklenmiyen bir oyun- Ü Ja bu tahminimizi boşs çıkarsın. İ Biz de bunu temenni ederiz. nın rüzgârı lehine alınca ve hele ar- tık sahaya ve topa alışık olarak oy- nayınca daha fazla bir üstünlük gös- tereceği muhakkaktı. İkinci devrenin yüzde sekseni, gü- de Peralıların bazan topu karşılıya- muyacak kadar yoruldukları, şaşırdık- hemen hemen yalnız Vlastiras Yugos- larların tevali eden hücumlarını, tek- rar başlamak üzere, muvakkaten kes- meğe muvaffak oluyordu. Yirmi ikin- ci dakikada soldan bir hücumda Yu- goslavlar üçüncü golü yapınca esa- sen kendisini başlangıçta! hissettir- miş olan maçın mukadderatı teayyün etti. Bundan sonra daha rahat oynıyan Yugoslavyalılar işi yavaş-yavaş gev- şettiler, tablatile Peralılar harekete geçtiler. Misafirler, bu gevşekliğin cezasını Oyun bilmesine on dakika Kala çektiler. Peranın sağdan bir hücumunda Füpa topu kaleye doğru şandelledi, topu, yakalıyan Bambino sıkı bir şüt- le Peranın yegâne sayısını yaptı. Zamanın daralmış olmasına Tağ- men Yugoslavya futbolcüleri tekrar canlandılar ve Perayı tazyika başla- dılar. Bununla beraber netice değiş- meden oyun 3-1 misafir takım lehine | bitti, NASIL OYNADILAR? Yugoslavya parlak bir oyun göster- medi. Fakat futbol bilgileri, Perayı İY 0 e mağlüb etmeğe kâfi geldi. Dünkü oyunda en fazla göze çar- pan oyuncular sağ müdafi, merkez muavin, sağaçık ve sağiçti, | Pera takımında en fazla muvaffak Bugünkü spor hareketleri TAKSİM STADINDA : Galatasaray - Yugoslavya ma- İı Saat 15 de. FENERBAHÇE STADINDA: 1 — Anadolu - Ortaköy şild mat ji çı Santizde. İ 7 — Fenerbahçe - Anadoluhi- sar şild maçı, Saat 15,15 de, i BEŞİKTAŞ STADINDA : —— m 1 — Beylerbeyi - Galatagençler. İkinci küme B. takımlar lig maçı. Saat 9,30 da, 3 — Feneryılmaz - Altınordu. İkinci küme lig maçı. Saat 11,1öde.i $ — Kasımpaşa - Beylerbeyi. İkinci küme lig maçı. Saat 13 de 4 — Hâl - Boğaziçi. İkinci kü- me lig maçı. Saat 14,45 de, Ankarada şild maçları Muhafızgücü - Ankara- güneş 2-2 berabere kaldı Ankara 5 (Telefonla) — Şild maç- larına bugün Muhafizgücü ve An- kara Güneş takımlarının karşılaşma sile başlandı, Yeni kurulan Ankara- güneşin ilk maçı şehirde büyük bir alâka uyandırmıştı. Takımlar sahaya şöyle çıktılar; Muhafızgücü: Fuad, Saffet, Salih, İbrahim, Cahid, Ahmed, Naci, Rıza, İbrahim, İzzet, Salm. ş Ankaragüneş: Cavid. Mehmed, Rauf, miyeti altında geçti. Şu devrede İs- kenderin attığı iki golle Güneş 2 - 0 rülüyordu. Nitekim bu güzel oyun, tesirini ” gösterdi. Bu devrede Muha- fızlılar iki gol çıkarmağa muvaffak oldular. Maç bittiği zaman iki ta- kım 2 - 2 berabere vaziyette idiler. Hakem maçı 15 dakika uzattıysede netice değişmedi. Muhafızgücü ve Güneş tekrar karşılaşacaklardır. Beşiktaş Halkevinin c üşleri narak B. Muzaffer Kazancının idare- sinde yaya yürüyüşleri yapacaklardır. Bu yürüyişlere kadın ve erkek bütün yurddaşlarımızın iştirak edehilecek- leri Beşiktaş Halkevi tarafındın bil- Barutgücü alanındaki maçlar Yıldızspor - Barutgücü A takırşları saat 15 de. Yıldızspor - Barutgücü B takımları saat 13 de. Bakırköy Rum A takımile Barutgücü genç takımı saat 11 de karşılaşacaklardır. Schmelling - Ben Foord maçının Amerikadaki kisleri Alman boksörü Sehmellingin Ben Foordur nakavt işi Amerika boks âleminde büyük bir sürpriz te- lâkki edilmektedir. Maçın tafsilâtını radyodan dinliyen şampiyon Joe Lo- uls gazetecilere beyanat vermiş ve demiştir ki: «Schmellinge boks mütehassısları lüzumundan fazla kıymet veriyorlar, Ben Foordu nakavt edemediğine çok müteessirim. Zira ben kendisini na- kayt ettiğim zaman ihtiyar ve yıp- ranmış bir adamı yendi diyecekler. Sehmelling ile yaptığım. birinci dö- vüşte bir Taktik hatasına düşmüş- tüm. Bu sefer muhakkak nakavtla kazanacağım. » Joe Louls ile Sehmellingin maçı önümüzdeki hazirandadı AŞ olan Vlastiras ile Bambino idi. Öteki- ler vasat bir oyun gösterdiler, bunun- la beraber canlı oynamaları netice- nin daha farklı olmasına sed çekti. ? A. Bahtiyar Tefrika SARAY ve BABIÂLİNİN İÇ YÜZÜ Yazan: SÜLEYMAN KÂNİ İRTEM —Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur No. 87 Meclis nasıl açılmıştı ? - Abdüihamidle mebusların ilk teması ; Tanin gazetesi; (Kılıç çekmeden evvel kesemizi Yunanlılara kapıyalım. Bundan meşru, bundan mantıki birşey olamaz. Bu iktisadi harbin bize de şim- di zararları olmiyacak değidir. Fakat müstakbel menfaatlerimiz büyük ola- caktır, Yunan bandırası ve Yu- nan malları piyasadan ve rekabetten o mecbur kalacaktır.) diyor- u. Bazı yerlerde boykotaj heyetleri veya hususi ticarethaneler tarafından ücretle tutulan adamlar Yunanlı ma- ğazalar önünde müşterileri içeriye gir- mekten menediyorlardı. İzmirde boykotçular bir Rum tütün dükkânını tahrip etmişlerdi. Bu, sade bir boykotaj değildi. Elenli- Be dair ne varsa izale edilmek, Osmanlı imparatorluğu haricine tard olunmak isteniliyordu. Yunan meclisine Giridli mebuslar seçilmek suretile Giridillerin Yunan milli meclisine iştirik etmeleri te min edilmek istenilmesi boykotajın bir kat daha teşdidine sebebiyet ver- mişti. 1910 haziranının sonlarına doğru elçiler, Yunanlılar aleyhine boyko- taja ve bu yüzden bazı limanlar da hasıl olan karışıklıklara nihayet verilmesini: Babâliden talep ettiler. Babâli temmuzun birinde boykot- çulara, boykotajdan (vazgeçmelerini mülâyimane tembih etti. teşmil edilmeğe Elçilerin tekerrür eden müracaat- ları bir ara boykotajı gibi eden boykptaj yüzünden iki yüz mil. yon franklık tazminat istiyordu! Bu vakte Kadar Yunan gemileri kendi vesalfile mallarını gümrüğe çıkarabiliyorlardı. Yunan mallarına (boykotaj mer kez heyetinin) bulunduğu Selânikte boykotajın tahfifi yolunda hiç bir şey yapılmadıktan başka komite bu işe siyasi bir müdahale vaki olsa bi- le Yunan gemilerile gelen malların Karaya ihracına ve nakline müsaade etmiyeceğini ilân etti. İzmir boykotaj heyeti bir beyan- namesinde: (Bu boykotaj rumlarla ticaret edenlere, rumlaria ticareten müşterek olanlara, işlerinde rum kullanan ticarethanelere, rum tica- retinin inkişafına açıktan veya gizli çalışanlara, rum kahve ve müessese- lerine devam edenlere de teşmil olu- nacaktır. di Bu memnuniyetlere rlayet etmi. yenler büyük zararlöra uğrıyacak- lardır.) Dej İzmir civarında Yunanlıların zey- tinlikleri, bağları tahrip olunuyordu. Yunanlılara en muhtaş oldukları levazım bile verilmek istenilmiyordu. Bir Yunanlıya. selâm vermek bile fena nazarla görülüyordu. Yunan, hattâ Osmanlı rum tüccarı bundan büyük zararlara uğradılar. Hattâ mahvolmamak için tabilyetlerini de- ğiştirip Avusturya ve İtalyan tabil- yetlerine mek üzere müracaatta bulunanlar bile görüldü. Bu iki hü- kümet bu yoldaki müracaatları mem- nuniyetle is'af ve kabul eyilediler. Fakat zarar yalnız Yunanlılara ve rTumlara münhasır kalmadı. Devlet har zinesi de haylı mutazarrır oldu. Yalnız liman ve fener resminden hazinenin zaylatı yirmi bin Osmanlı altınını buldu. Bütün ecnebi vapurları eşya nakliyesini ve yolcu tarifelerini yük- selttiler, z 'Türk tüccar da, müstehlikler de bu yüzden az güçlükler çekmediler. Türk ve rumların iktisadi hayatla- ri pek sıkı bir surette birbirine bağ- hu, birbirinin âdeta mütemmimi idi, Bu sebepledir ki Yunan boykotajı tam olamamıştır. Selânik limanında şandalcılar kâh« yası Kerim ağa Avusturya ve Yu nan boykotajları esnasında mühim bir şahsiyet olmuştu. Kendisinde baykotaj komitesinin taltmatına, his kümetin emirlerine iataat etmiyecek derecede bir kudret tasavvur edi- yordu. Bir Yunan kumpanyasının yerini tutan Amerika bandıralı Hacı Davuğ vapudlarmdan biri yüzünden çıkan bir ihtilâf neticesinde Kerim ağa hü- kümetçe tevkif edildi. İtalya ile Trablusgarp ihtilâf uyanmağa başladığı günlerde artık Yunan boykotajı kuvvetini büsbütün kaybetti, Yedi ay'siren bu boyko- #aj, hedefi tamamile taayyün etme- den siyasi bir hırs ve hiddet mah- sulü gibi ortaya çıkmıştı; Yunanli- ları ızrar ederken türkleri de siyasi ve iktisadi müşkülâta maruz bir& kıyordu. Bu hareket devletlerin Giri“ din Yunanistana iltihakına rıza gö termemelerinde muvakkat âmiller- den biri olsa dahi bununla Avustur- yaya karşı elde edilen muvaffakıyet derecesinde bir netice alınamadı. * - Avusturya tecrübesinin Yunanis- tana karşı tafbikinde ilk zamanda hasıl olan ümitler de yavaş, yavaj söndü. Üçüncü bir boykotaj tecrübesi Trablusgarp harbinde İtalyanlara karşı yapıldı. & ler. Fakat bu galeyan da ancak İtal * yanlarla harbin devam ettiği müd dete münhasır kaldı; sulhün inikâr dile netice buldu. Boykotaj acem kılıcı gibi iki ta rafı.da keser bir silâhtır. Umumi harpten sonra milletler arasındâ türlü türlü ünvenlarla buna be zer ne kadar iktisadi silâhişr icad edilmiştir! İlk temas Meşrutiyetin ikinci defa teessüsün de Abdulhamidin mebusan meclisi 94 Yk teması tereddütsüz geçmedi. Padişahın birinci meşrutiyetin #lâ- nında mebusları nasi Beşiktaş sara yına devet ettiğini, meclisin küşsd töreninin ne kadar soğuk devam 6” tatil lediğini mebhast muhsusunda eylemiştim. O defa kanunuesasi taraftarlarr nın tazyiki ve tatmin edilmesi muvi” fık görülen efkârın teskin emeli (e nisbeten gürültüsüz açılan bu etesisi celi padişahiz bu defa Rumelidö hasıl olan ve kıyamı andıran galeysi Üzerine hemen zorla ihya edilmişti. Abdülhamid buna hulüs ve hüsnü niyetle değil, biraz tevekkill ile, belki siyasi bir riya perdesine bürünerek, her halde bir derece korku ve deb” şet içinde isteksiz ve zaruri rıza gö termişti. Meclisin açılma günleri yaklaştık” ça halkta yeni bir inşirah ve mer nuniyet görünüyordu. Meclisin açık ması bütün fenalıkların izalesinde, İf“ Kalblerde derin, âdeta körü körü” ne bir nikbinlik ve ümit hâkim b Yunuyordu. Kime ne sorulsa; — Hele bir meclis açılsın dal Demekten başka cevap işitlimi yordu. Mebus intihabı muameleleri biti9* ce rey sandıkları mahalle ve KöT ehalisinee süslenerek, yerine gölü * muzika marşlar çalarak, yahut ğ” | vullar döğerek muayyen mevkie g9“ tiriliyordu. olmakla beraber mebusan dairesi, mebusları kabule müsait, ol” cak bir surette tefriş ve tanzim muştüL Arkası var) RRİKEE LEE BİNEEEİRRER, Lg ŞES ER BİR İŞ FE, İpBi n Ayasofyada Adliye binasında df ( pssEFEE, EE .ESBE, GEŞEAR ŞİFRE pure D<e| BEZ, p! # 5 f. SJE > sirişfE Mİ # !