2 Şubat 1938 AKŞAM OR Sahife 9 Direktör geliyor — HER AKŞAM BİR HİKÂYE Rasim çalıştığı şirketin Anadolu UL a ni? Şirket gm çibi bir mi aksi adi ez olduğunu bilirdi. gelme- sig 8ine şöyle böyle 27 gün ca“ hemen başladı. 3 Evvelâ şirketteki an bü , tün muameleleri Bitirtti, Defterleri pü düzeltti. — Sonra Rasim va evinde kz &) Miklara, başladı. Müdürü umu g ap- le konforsuz ein kala he Onu evine misafir etmek, son derece wi Ağırlamak, bu si gözüne girmek ngl istiyordu. tal- Müdürün iyi yemekleri sevdiğini vel in ediyordu. Fakat aksi gi ey kendi ahçısı ğa aşi iyi bir ahçı de- e Bildi. Nihayet sordü soruştur- il du, Güzel e “bilen eşsiz mahir Bu bir ahçı lunduğ aldı. ie Derhal kendisine haber gönderildi. nde Ahçı tutuldu. Fakat Ri sa ör ve kor! ardı. Ya ahçı gi pe gün yemekleri iyi imi tal- için on beş, yirmi gün in müdüre pişirilecek yemek- er ası yapıldı. Ayni yemekler pe iki hafta yi pişirildi. Mua- eda. e edildi. Hakikaten me ahçı sa- m matında, AR güni dldüre bari — ye bilecek kabili- sağı, Yette idi. O günü pişirilecek yemek- e lerin bir dı span yaptılar, ies Bir e karısı güzel bir sörü, fikir v bei — Umumi direktör met, Zeliyor... Sofrada, siyam rini ey- güzel bir nutuk söylemelisin zanne- vw derim... Hem de güzel e söyler- 2lde- sen özmeie iğ gözüne girersii ana” Rasi al — Sahi karıcığım... hakkın loğ)* ime Hemen oturup ii stk > mp) e alayım, ezberliyeyim... Bu fiki er Öğ hazırlıklar devam öderken Kü- Rasim a oturmuş, sigaranın a vi e ötekini yakarak nlar, için kafa ; mu | par mai e çel tl Uğraştığı halde aklma hiç bir şey gelmiyordu. Deki kâğıda ancak yasi üç kelimecik yazabilmişti; «Saygı de- ni Ber genel direktör..> bundan ötesi siya? bir türlü gelmiyordu. Deli olacaktı. su gelsin diye bir kaç kadeh er Takı yuvarladı. Bu da para etmi 3 ye” v O-zaman aklına şair Kadri gel- Sl Kadri vakia şimdiye ye ii İni “i Deşretmemişti amma sşair> giti. Çıkmıştı. Kaleminin mehi oldu- aya Söylenirdi. Pek parasız bir gen b #. Rasim derhal Kadriyi derin” i ısler , giti. öktü. » yek — im e ör. geliyor, yattim yam ir bir Mütuk söylemem lâzım. ü ba Dir nutuk yaz... Sana ai ira is P ese dim edeceğim rı ayl grinin gene parasız bir zamanı a 77 Tabii razıyım... dedi. Dört beş gü cara ısmarlanan nutuk gel vi N hakikat güzel olmuş- akat Kadri pek uzun yazmıştı. Rasim a lirayı m sonra bu beş cese kâğ nut- ku ei geceli gündüzlü çalışarak ezber- Mana Bazan aynanın kar- ti geçiyor. Nutku söylerken yap- İşaretleri kontrol ediyordu. kan beş büyük sahifelik nut- min ezberlenmesi de bitmişti. Râsi- - winin bah işti, Birgi > ii baktık, iki aydı bahçı iç arı yoktu. Halbuki şirketin direkt e bii . Her sabah kalkıp kendi elile çiçek vird Vakia günler- amma bahçe de cen- - ke olmuştu. Hayozu 7 ii rek temizlemişti. Orti şu havuzun kel narı ME rmda ahve İç“ se her halde kendini Pele sana- sa Bir yandan karısın: — Aman kini arını çi kar, biraz piyanoya çalış. 'emel ten sonra müdüre şöyle bir kaç par- ça” çalmalısm... diyordu. Fakat se- nelerdenberi Kay kapağını Meri kadın 1 Parmakları, . Ne ya- b z im ne » Maa- mafih günlerce ami yeğ > Piyan oya çalıştı, durdu. Artık karı her pink kani Fakat saymak Dek er Evet e ak izi onun ol bile atlayıp inmekten, oradan şampanya almaktan başka çare ye Halbuki İzmire gidip gi ir günlük işti. bn na da katlandı. Otomo- ağ İzmire gitti. alk » evin: öğledi ketin umumi di yi mi el işleri tedkik umumi direktör g5 Se aram kak Fakat Rasim: oi prova a ve avuç dolusu pa- seşit yemekleri rdenbire aklına mişti. Şirekt di Biraz şampanya emretmez mi- iniz li. Direktör: — İmkânı yok... dan ve maden su dedi, doktor su- aşka bü- ü- iraz maden KAPTAN PAŞA GELİYOR arihi Yazan: İskender F. Serti O gün istanbulda yarım arşın kar sanli Roma ei il 134 1. Sinan tipiyi ve fırtınaları ölmek Rözitayı in geliyordu! inan Topkapı ime şehre gre, tipi m er taraf bembeyaz bir örtüye armmalğ gi- biydi. Yerde yarım arşına yakın kar vardı. Sinan yabancı bir şeltre giriyor gi- bi, sersem sersem etrafına bakınıyor- i gibi de evde ma- s den s oktu. Rasim artık çıld lu. Sanki cak hale gelmişti. O kadar zahmet- | turan, lerle, el nerelerden alıp getirdiği | di i şampanya da işe yaramamıştı. Yolda iki gece köylerde kalmıştı. Kansı ona bir şeyler işaret ediyor- ge ü İstanbula geldiği za- du. Hattâ yavaşça kulağına fısıldadı: k yoldan geliyormuş gi- — Nu tutuk, ik, ut o ia yorg ita ri Ha sim iki kere an 2 öl sürdü, iz iz ve hazırlanırken umu! ktör. — Dün gece, ei bir yerde misa- alan tuk... abuk gesi nutuktan nef- ret m nutkunu söyl emeğe ha- Siran Bi bunun üzerine; — Ya öyle u. Karısile dırılması için V yazı ez- Be Me Siler kai pat ar boş göm im sonra — karısı- nın haftalardanberi biyeiibdz çalış- tığı şarkıları direktöre le. is ere ineceğini imiyor azmacı vE r eril e müd- iz yürü iler balık semtlerine © gil- Te dert yoktu. Onu İstanbı da anırdı. O, tanıdık birine ralamamak” için, yüzünü gözünü Yarış imi geçiyordu. Bu dn i yazmacı ve yelkenci esnafı vardı. Si. nan yelkencilerdeı en zi uf isminde birini hatırladı. Yusufu çok sela me bini gitmişler, be- Sinan seferden şi Me gra Cibaliden saraya çağırıldığı zaman, a Dm etmişti. Yus severdi. ii Siği nl. ile kalmamıştı. Yusufun da var- tediler, Tirben; girektar bene oeniye TMİŞ, türlü türlü, çeşit çeşit ona yakın yemek yapı: Fakat . Ettiren yemeğe müdür ei — Mide: tayım... Dekar iş pain ami etti. Bunun için bu yemekten yiye- mile Hal — öö 5 lam da pek severim... er ME yanmış aştı. Bu yeme- aptırmak için im sızlandı: © — Bir parçacık olsun alınız ca- mkânı yok efendim, imkânı al er im sulanıyor - diye kestirip “znen iz gören mü ağda eN ii mi? Bana Ein suret memnun... diye reddetti. imle karısı sofrada renkten Rasim deli ol renge giriyorlardı. la- caktı, O kadar emek bo: git- mişti. iğ müdüre yemeklere Sir ae kii ağ ler savuru- mel in m dağ giri geri döndü. Müdür her İri bir e Fakat 80i aç azdı ya, se kn yemek et çer Direkötö, imzali Mei eğimin bir portakal kâfi- dir... dedi, O beyaz, me peynirle portakal yerken haftalardan- — Aman efendim... Rica ederim... — Yarın erken kal İstiraham ederim... Bu gece kulunu- | Mü rica edeceğim... Odamı Di ii der onu germek lütfunda bulunur musu- evine rdü. Yemeğe ot surmuşlar- dı. o e ni göstermi: a “umumi m beri i yatakları dedi, ire > ülmüşüm ri “ann e öyle my e ki az daha ağzından bir şey kaçıracak- tü. Fakat kalkar tuttu: — Şöyle havuzu sabah keyfi... hoşunuza gidecek. Direkötr: n kenarında Zarmedersem ik mk: fendim... dedi men irili ve e böle Sö yol hazırlığına başl: (ir yeliz) Bu akşam öbetçi eczi yi gi Maşa Taksim: : Vasıf, Halımoğlunda Bar- m bellada: alk aösmrkimem Şinasi Fatih: Paşabahçe ve Anadoluhisarındakl ec gece açıktır. Baş, diş, nezle, grip, roi imatizma, nevralji, kırıklık — bütün ağrılarınızı derhal keser. İcabında günde 3 kaşe alınabili Sinanı bu en b ii taran Yusuftu. vi arm inan eTR meydanundan geçer- amlar kendine si İnn dünyase eğ gibi bir ii olursa, hiç bir zaman sırtı yere gelmez. Daha fazla düşünmeğe lüzum gör. medi. Kendisini sevmiyen kimselerden birine raslıyacağından k: e > ro e geniş bi dükkânını da ümmuşt. emi e ağaç vardı.. büyük vE yelken | Ge asılmıştı. Bel- ii urası bir yelkenci dükkâ- ından inç Zaten mey- ze sir sor. Bü- tün yolları Sinan ii ünde dur İçeriden, boğuk, — bir ses ak sediyor: — Sen adam olmıyacaksın, oğul! sana her bezin kenarını > katlı iplikle ör demiyor muyum? Neden dai 1âf mi or? Bak, e m yanındaki Ahmed 5 gi a kalta oldu. Böbeni usta anı bulmuş a yaklaştı. Soğuk- ei Haç en vi m a an — an en Dk mısın' Biraz sonra on Si on beş Sali rında hai bae kapıyı açtı: bezi mi istiyorsun? iraz ustanı göreci Yani reis Sinanın sesini tanıya- — Kap öne ER Demi ayaz... m şıyordu. Birdenbire ayağa kalktı. . Gözlerini gülümse epi Ee seni hangi rüzgâr attı buraya? ni Sinanın boynuna sarıldı: birdenbir tanıyama- am Neredeydin ayol sen, şimdiye meki inim yavaş yavaş eni Si ii çırağa bakarak; ei ii abi cikin Fazla bir — > Bae istemedi. usul: ana r 0. Korkma sakın. bri Maia al var; n ne de Kılıç Ai ee gölgesi. Yusufun değil, —— eye Burada uzakta yaşamaklığımı söylemişler ve beni a gün ir İstanbuldan ms rmışlardı. m başı sgm gi & Slide gi yi üç yıl sürmüş, em Heres seni unuttu düşmanın ea ana an : öldü. Seni gammazlıyanlar da Ter- sanede boğuldular. — - Vallahi haberim yok bundan, o ben ne kötülük yapmı- — Tanya Geziden gelirken, si n verme! gelir idi sö birdenbire etrafımı zeliş — e alçaklar vay! Demek ür yok i Kar, tipi, fırtına... ini yer N geli u kadar” güzel günleri bırakıp ta e fırtınada el çıkmışsın sebe- bi nedir? — Beni buraya çekeni sen bilir- sin! Üç yıldır seni çekmiyen bu kuv- m emi oldu da birdenbire ateş- gözden liga a © dayan. Yürlcğum şeyden haberin yok m — Şi se yok m mu.. vel epin Rozita, Çırağan dak a bodrum katında bir odada — Ne a Yusuf,. Rozita in- liyor mı Ö O, sen ortadan kay- imiş... Öyle mi? 3 iş neye şaştın bu işe? n o zaman onun Venediğe iyi sanıyordum.