3 Ocak 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9

3 Ocak 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

3 Kânunusani 1933 (esl) Mi O sml düşkün bir arka- | ra tekrar Nail... Dostum boğazının psiri ipi Güzel, sevdiği bir yemek karşısında âdeta ka den geçer. Eğer karnı Kimini de yiye- mezse bayağı ! Nal ene medet görmemiş- rasladım. a ez 2. boğazım dı ler geldi, bir bilsen... Bunun için ben karar verdim. kendi odasına geçti. Ben daha, bir daha, bir daha derken valı Nacinin muzlarını bitirdim, Mü dür ikinci defa odama girişinde muz- larm e yeller estiğini görünce ba: na bi — Maşallah... Bugün iştihanız pek yerinde.. ışır... Bizim oda ile onunkinin arasın- daki me daima açık durur... Bunun için biraz sonra müdürün telefonunun çağı m Müdür telefonda ko- nuşuyo — in Necmiciğim... Hoş gel e yahu... Ne bana bir hevenk mu in?.. Odaciya mı barak boğazı düşkün ei oldu luğumu, muzu ne adi sev- ESiNİN ESİRİ AKŞAM v k. hiç söz yok. Bu akşam bizim eve ge- lecek, kendisi evlenmek niyetinde, > rıma da işi açtım. Seni bu akşam meğe bekliyoruz. Şirketten çıkınca Muzafferi buldum. Beraber onun evine gittik. Muzaffe- rin bu yeni Biz ev pek güzeldi. Arkadaşım göst yemek odasına ei 1 Arkadaşım ye mek odasının Yi daki küçük bir 0- dayı pi e da servis odası... dedi... Bak hi li getirmiş n dolmayı burada bırakmış... Sana «sevdiğin bü- lü kişin Papayı ne ti. — Siz üzülmeyin, Kn Do- nanmamızın başında " — Di ey seli Baskili lerle hiç bir devlet anız Kl imi inilen emin esiri olmıyacağım. Şimdi nef. za ve kei görsem, ne kadar ca- yu kör boğazım gürünr ğa getiriyorum ve rum, Boğazımın ve ei “yorum.. — Peki buna sel ü len başıma e Sana hangi birini anlatayım bil- ha... etinden köpürüyordu. e kapıdan benim oturduğum yere fena fena ba- ii a arkad: te konuşu- vi birader,. sorma! başıma gelen- aş şirket namına Anadoluya gittim. “e bam uzun uzun koni Siz telefonla konuşurken benim izim Azra Naille o derece sa- de yüreğime iniyordu. Öyle ya şirkette bir tane yalancı dol- yardı. Biri benim arkada- | ma mi me ari atıversem bundan ne çıkardı?... Bunun ne mahzuru vardı? ü meri Nihayet: Hakikaten yalancı dolma da gecele- irü *ktir. Tam bu esnada dışarıdan koridordan uzun uzun telefon çaldı. Arkadaşım: Hisar EE beni çağırıyorlar... Bir urada bekle Nailciğim... dye dyan çıktı ve beni dara dolmalarla başbaşa bırakmaz mı?. Şirketimizin oradaki memurları Gl lar, bana bir ire yele Biret yı ortaya bira ması gel ML Öyin alafran; Papa. ve Yemek oray e tabağına, ei yi kendisinindi... Eyvahlar ol- felâket!, “Mibdür telefonu âdeta kırarcasına ka- pattı. O kadar hızlı vurmuştuki, te- giriş kulağa konulacak tarafı ye- ie Hiddetle odacıya — Nailciğim.. Tabiat bilirsin. Meinen ğe Yalancı aa bi- rini yedim. badimamik Böyle düşünerek tabağa elimi uzat- tım. İki küçük dolmayı yakaladım. hazırlı ağn gizlice türklere kle ver- İspanyol Kraliçesi Türklere ate si İİ Kılıç > haber veren m sefer de İstanbula gelir gel- mez Yalı Zee gitti. Kaptan pa ır, Öy- rin karısı — girmez mi?. Mü e ül bir pat ei Muzafferle ne kadar samimi isek ba k; i Mu- dolmasını da ne kadar | den... Kaldır diyorum sana... Çabuk | zafferin karısı: Bevdiğimi bilirsin. Tam dolmayı tabak- | ol... — Muzaffer sizi burada bi alacağımız zaman birdenbire Sonra yüksek sesle gene odacıya sor-| Takmış... Olur şey değil... diyerek - ez mi?.. Cereyan ke- | du: ma mı?.. Aman yarabbi. Bildi. İçimden: «Hay mübarek... d — birisi benim ni bir | Şimdi ben'ne yapayım... Avucumda iki Tam zamanımı buldun ya...» Karanlık- | hevenk muz bırakmış... Ne yaptın?.. ancı a... “" anın bek- | Odacı: Derhal bana dâhiyane bir fikir gel- ledik. Bir dakika geçti cereyan yok. İki | | — İçeri bırakmıştım efendim... İçe- | di. Muzafterin karısına işi çaktırma- dakika geçti. Cer ktu, Ev sahibi Bilmem ki ne | d timi hizmetçiye: oldu?.. ne ii e ne yapabilirdim m — Kızım bari yak di çıkarmazsam pek ayıp ola- | Cebim Kirlenecekti filân amma eya eee kadar biribirimizi | cakt kapısına yaklaştım: — Muzlar bir . dedim. Ben onları bizim arkadaş Naciye gelmiş zannile yedim... Müdür nezaket icabı gülümsemeğe — Hiç mi bırakmadmız?.. dedi, o ka- yediniz?... gin geni “Güzel güzel konuştuk. Aramızda Smle e akıllı bir Muzaffer Parm Bak- et- uzaktan: «Uzun etme işin İş.» tam Meni gibi dağ Sanki karan. | memek istedi amma © kil sone b bakıyordu. ikta bir d üthiş bir say. | | Sofradan kalktık, Bizim zengin ba- a Bilirsin ya... Böyle nefis ye- | gısız olarak tanıldım. Âdeta bana dar- siye bir miyim GE Bir er karşısında kendimden geçe- | gın gibi idi. alık dalmışım. endilimi x Karanlıkta yavaş yavaş elimi ön lânet yüzünden başıma, ye Patlıcan dolmalarından biri- | gelen son vaka hepsinden müthiştir. | ken iki küçük yalancı dolma «pit, pie Bİ yaka ma attım. Ooooh... | Bizim Muzafferi bilirsin. 338 derece | diye halının üzerine düşmez mi? Zen Ne nefis is şeydi. — olur ne olmaz diye olmayı biran evvel yemeğe cabalıyo- me soktuğum esnada birdenbire zaffer bana: — Paşam! dedi. Venedikten Ro- maya geçmiştim. Türkler bir İspan- intikam almak için bundan daha a bir sebep olabilir mi?» diye ektuplar ektuplar gönderiyormuş. iç a paşa ie klar kalmadı! — On üçüncü Greguvar — düşü- paratoriçeye Diye sordu. 'enedikli tüccar: Ne cevap kimse bil- miyor, devletlim! Fakat, ne düşün- ü güç Filo kumandanı Mark Antuan si re AM ei aça — Bu herif dünyayı ateşe vermek mi istiyor? — Mark Antuan artık ihtiyarla- , paşam! e dayağın in almak sevdasına düşmüş amma bu sefer canını kay- — Bu, belli olmaz, Deniz döğüşle- ri bir talih 5 — On beş Mesir gemi ile Mark — Seni el du. Eh ben de artık evlenmek istiyordum. Yı Muzaffer re tuttur- azizim... “ektik rereyanı z aş adam akıllı ilerlemişti. Herkes hayretler içinde benim yü- | biriki sonra bana; Süme, şişmi yarısı ağzı- — Azizim... dedi, Allahın talihli ku- in dış resselâm... Turnayı gözün- dolmasına, bükey. mma da iri do sk elin. Deği üni Ur ldum. Bir a öyle bir devlet sez , İndi geti. Br ami) ki so) « Sana gayet güzelce, son derece temiz, biriki bir genç kız bulduk. Hele zenginliğine, temizliğine Güniürdeni bi gün, bizim Şirkete. ve ml Çalıştığımız odada, masaların bi Üzerinde ime Ne mi da e: hani... ettim, Bu seyr. indi?.. Odacı yn BE line > 5 — Bu muz kimin?. a Biri bay Naciye hediye getirdi... e karşılıklı masada çalı- m. m su > n güme Odacı- dan bu mali kendi e ilmi yen mik a ka Şırmamal. Naci yım... Ne Naci o günü öğleye kadar izinli idi. lama şu Semiz icabına baka- yemeğe... Bizim şirketin ine gereki a benim kadar bo) — Bunlar ne?.. demekten ken alamadı. Bütün a LO içinde bana bakıyor! » Bizim ili dimi ye tar ei il e Sam Ye dil birini yiyol engin b vd ami İşte azizim bugünden sonra e amın, midemin esiri olmamak (Bir Beye mücadeleye giriştim. Kraliçe dünyayı mba İs- e abm il donanması eşir. Venediklileri de e gene bir ehli salip iy MR 1u, bugünkü nesilden bekle- mek gülü olur, paşam Ehli sa- büyük hezimetini tarih - ka: lar bunun intikamını ancak sonra almağa yeltenirler. mi “de. ş, diş, nezle, m atki ize ay rma gi 3 kaşe Se m EE A ME A EE ER EŞE EOKALMIN p, Baş, ve Diş ağrıları bol Artritizm, Romatizma i, kırıklık Sahife 9 KAPTAN PAŞA GELİYOR e Deniz Romanı — Tefrika No. 105 anlaşılmış» en kışkırttığı içe, Akdenizde nn zabitle Gükiiirliğ haberi olmaz im hiç?... bütün Diye söyleniyordu. Artık Papanın donanma hazırlığı« le EDE vee altan iyileşiyor sinyor — o za ai e Ziyarete gitmişti. Nur- banu sultan -iyileşmişti. üm meg çok kei da bulunan bütün elçi m ve tanınmış adamlar s9 raya akın ediyorlardı. Sinyor Veneyro padişahın hı aa fazlaca Emme kms ve rada Romada dönen

Bu sayıdan diğer sayfalar: