AKŞAM İBir a ayı tarafından büyütülen çocuk masalı Amerika gazeteleri hâlâ bu mesele etrafında yazılar yazıyorlar çe & girdiğim Yakit etrafıma ba | . oBirden- bire gözlerim ona Mişti, “ayl ee doğru €ğilmişti. Karanlık köşede di- ğer ni dan rdu. Üstünde sadece kahverengi eski mayo vardı. Ayaklı a ayakkabı Yoktu. Kolları hayret uyandıracak ede uzundu. ları uzun, ka- an ve siyahtı, alnını rdu. rtüyo; lerini katiyen unutamıyaca Bim, Hapsedilmiş vahşi bir ay a nazarlarile bakıyordu. in bestisini arıyan bir hayv: amm endisin * yaklaştı; pilin saman hasabakcıya dik dik baktı. Hastabakı — Gel, ded a ei gi. Vahşi kız ayağ: Anladığı İki kelime vardı; Gel ve git! Kizın aşı eğilmiş ol- mi halde bana sizi gözlerini kal. nedir, diye sordum. me ee vermedi. Başını ok- Şamağa çalıştım. Geri çekilerek ho- murdandı. Amerikada bir ayı ile ahbaplık eden bir çocuk vi yavaş hayvanlıktan kurtuldu. insan olmadı. Bir müd- iü evvel kendisini diğer çocuklarla — araya koyduk. Şimdi konuşmasını öğreneceğini ümit edi- İlk hastayene geldiği vakit yediğimiz yemeklerde Üç gün aç kalınca göze Piş- miş et yedi. Şimdi yiyor. bağlı. Konuşmağa ap a sn ak. Çocul aki dan tahedeilceğinden şüpheliyim. zihni yeni intibalarla dol- muş e Bunlar karanlık ha- tıraları EE ö Gia nasıl bulundu- yn Mei ii Bursaya gittim. anda bulan avcı Aliile gö- — Bu, hayatımın en heyecanlı va- alarak at ön ayaklaı , Yaklaştım, ölüp eee yy e etmek üz iş bir fer. çe ma Am ietitim. virdim ve tüf: leğini atarak son süratle 'kadaşımı gör- i öne Salğ Br yanı, ikamete başımı çevir- we derim ki gördüğüm Li beni bay bıraktı. * MU rak, ağzı köpükler e e ei bir kız üzerime doğru Miyo: ken maymun gibi Gözleri piril pırıl Bana keleş hiddetle üzerime va zaman ne bilmiyoı şt. Kızı “kuşaklarımızla An öldürdüğümüz mevi e da inini bulduk. Orada ve m dair ie ri un mind da Elden götürdük. Ali hikâyesini bitirdikten sonra sordum: — Bu kız kimdir? Ana, babası kim? Nasıl olup ta ormanlarda kalmıştır — Bu sual: basının iz öldüğü ve yakın ie Tabası ğı peş heri en Müsalıl: ü den malümat Dilli Sizi Büy ir eyim. Bu teklifi kabul ettim. Ertesi gün OöRodi binerek yola koyulduk. e bir buçuk a gittikten sonra ge saat yaya olarak dağa tır- manı ire köylüler bize çok hüsnü bul gösterdiler. Yiyip içtikten son- mü m anlattık, Muhtar cevap ayi r zaman ö- a erler > vi kırıp geçirdikten ü) derler. Fakat çocuk ği ancak bir kere vâki oldu. Bundan sekiz sene evvel köyümüze topl mpi gi elik ir ai dibine bi- rTakarak işe koyulmuş... Yarım saat sonra bir çocuk sesi işit; coşa- Ş 20 rini geçirmiş, ormanın rini ne GN adıncağız, e ri mi zi muvaffak ii feryadını işiten e iki Sağı Eği bütün Ataşlar Tağmen bulamamış. YülmE cağie kaybolması üze- be KEL ayrıldı. ludağın ona çocuğunu eml söy- Mülole Bu kadının nereden e e nereye gittiğini aşili t bu vakanın üzerin: sekiz sel geçi rağ inim 5 ağn mi Esmadır. General Kâzım Dirik Edi İLANİ Boğazköy ilmi seyahati. siner İkinci Tarih Kurultayında bulunan ecnebi bilginlerin Anadoludaki fedkikleri Ecnebi profesörler Boğazköyde kral kapısı önünde grup halinde Kurultayda e ya tara- müdafaa nokt ları Sint e gk dai bie vi tarzda ve fâninin aki ni (Truva, Ber; rgama, Bursa ve Boğaz yapılacağı yabancı bilginlere bildiril- miş ve bunlardan hangisini arzu ri leri rica edilmiştir. Müracaatların Ba rı Truva ve Bergamanın tabii olarak sıklet merkezini teşkil edeceği kanaati- ni taşıyorlardı. Çünkü; Truva kelime- sönmek üzere a bir e a aşığı ha- zalar- da am dağ Bilhassa Ge S- ki Yunanlılık âlemini ihya eden 1 geni ve saire er li 18 yüz yılın sonlarında la; rd (Byron), Şato Bri; b and) gibi ediplerle von Hess, Dö Kruva (De la Croix) gibi ressamların romantik eserleri dolayısile hararetle müdafaa edilen eski Yakalı ık, garp- yili: lam kğ bir nevi «arzı mev'ud» olmuştu. edebi propaganda yapiya, ie taraftan e, ayron (Chateau Bri- lerle yıl inanan Avrupalılar, iğ el ın da babasiz olarak do; oldu- ğunu uzün zaman tabi Sölikeciğie. iz yılda, Hindü - Cermen'lerin ski pie ve her yerde faik olarak Gi ya başlamıştı. , Türlü Sere api vin hafriyatlar, yeni yeni bi tular, objektif mukaye: seli araşi âlemleri- nin pda skiş dünya tarihinin Cer in tarih sahnesine çıkmala- daha çok eski bulundu, bugün- iie 5 g lığın kaynak ve eşiğinin: Saide ol- e Samiler, Altaylılar gibi e mer- haeinde kâh Rema kâh inerek c: ân ettikleri yayıl di 5 i Nihayet Si ei merkezi olan Boğazköy (eski Hatusa) ve yakınında- li Y: âbedi di- P? z EE z 2 asi cemiyeti: ii r, ianeler lara yahut Yu- toplanıyor, askı ki iliyordu. alinin has sayılan telâkkilerin, t e mi ME Yunanlılara ist lerin gü Anadoluda bulunduğu, 1âl verilince artık umumi hey: ya- | tersimi, sanat eserlerinin ev- tişmişti. Fakat hayali zengin olan tek | veliyat loludan çıktığı, esati- ir ir dev: iyordu. destanların kaynağının Anadolu ol- 'H. Şiliman (Schlimann) mucize sıt- o i açık olarak anlaşılmış bulunuyordu. masına tutulmuş bir azizi okşıyan he- 8 d & fakat yememiş bu- ak ortaya çıkâfmıştı. Ölümünden Ri a e merksinin İstanbul. sonra -bugün 84 yaşında olduğu halde dan olunun ortasına, Ankara ya i semboli na Dörpfeld tarafından Truva hafriyatı- | V! hâlâ kavrıyamıyan bazıları bee na devam az Ortaya çıkan, ay- ci bilginlerin ekseriyetinin Truva veya ni zamanda zannedi. tren, 9 dokağini anın en eskisi İsadaj yorlardı. Fakat vakıâ büsbütün başka ce 4000 e bir şekil ei » tahakkuk etti: Truvaya üç masına Homer'in tasvir ettiği esa! hi sine sahne olan yerler inin ki rılmış bulunuyordu. Artık romantik, meraklıları için yeni bir kâbe ortaya vaya akın e senmi Tai” Sü yordu, Kendilerine e derin te- lan hıristiyanlıkta İsanın bili oağdüğun kat'iyetle ve bin- ı i kadar dayanıyor ve bilse tiri Truva mu- dört kişi ip ol karşı Bo- ri 6 sg talip vardı. Bunlar arasin- a ie olmak üzere 5 de ba- heyet vere 15i 15'treniyle Haydan; çilli har ket etti, Lei bir treni yoldülüğile le karaya evamı peki sahifede) a bariz ük alömet Eger her şey sizi sabırsızlandınyor ve fitizlendiriyorsa, eger ulak bip aksilik ie a isi Men eyer ger ki iç 5 utmayorsa, deşhin tenalığı De acele ili Bromural -Knoli. bütün ii tanıdığı bir müsekkin olup kaybettiğiniz rahatı, uykuyu ve aliyeti size iade eder, — Tesiri gayet seridir, — Bromural'in hiç biz aran ur, « ve 20 komprimeyi havi/tüp. Merde eczanelerde reçete ie şalı, Xaall ALO ki ; 1 brikalı toehal nd