Sahife 6 Teşrinlevve PAZARTESİ KONUŞMALARI: Kitap meselesi Bu başlık, derhal meselenin bize araf hatırlata- ruld edildiğini yaza- edbirlere göre ya inhi ta, ya inkişafa lk yi bütün bir halkın yaratma, terbi- ye hususun Di oileği neee m a ümeti tâbileri ve mu- ü tâbiin Mi te- alınmakta olan 8 mükdarındaki vergiyi kaldırmıştır. ez Semer bu ne tadırlar. Çünkü kital satış fi: e aile il ücreti de kitabın tab'ına 5 a tabidir. so verile- ne e gibi k pe Ancak müellif bu parayı 'ken ev- velce verilen SD ee telif hakkını al Pa pi 8 EZE Esasel tı hikâye, roman gibi tapa “deği. Bunların sürü- bir o düşme yoktur. Si m, felsefeye se ciddi çe Şir kitapları da bu htsızlar arasını ulunuyor. Ayni uharririn iyetli ifadesine bu mevzudaki alıcı gittikçe azalıyo Klâsik fi hazine- “ bazılar! ikir W leride bu a. in kolay kolay mez satılamıyacak, yeni tişen gençlik bu ndan haberdar mıy: iki ar. Hele yeni yetişecek e İmei pe eserle meydana an mahrum aklar, ll ei zinde üstadlar, tâbilerin kapısına ayak basmaktan çekinecek- bir Fransız fikir ler. Bu hali gören adamı nasıl yazmaya cesaret o lir? Netice olarak ilimde, Gi ire em şiir- de ve felsefede veri: emeklerini arzetmek ba in edeceklerdir. Böyle olunca kültürü kendi milli hududu im e gibi şimdiye kadar dün- a irfan hayatında yapmakta oldu- tesir ve nüfuz 'bedecektir. cayi bu kadar korkunç, kara ve tehlikeli gören ve gö: lışan amel, Fransanın ilk mühi kül tür ve edebiyat. adamlarından biri, Fransız pm misinin bir uzvu sıfa- tile şöyle sö; Sitüeniler, V abileri, kitapçıları, kitap sanayiinde Eğe okay kütlesini tesirli unda bi i beri bütün kararlar kendi arzı Urfa temiz suya kavuşuyor Kültür hareketleri çok canlıdır, Halkevi programla çalışıyor Urfanın tarihi kalesinden bir görünüş Urfanın sü ihti-. zeredir, 938 s€ e (Akşam) — acı artık giderilmek ü: ii biç bu mi mış olacaki m yha, m sinema | ve asri m yapmağa muktedir olamadığımız po- Hitika adamları beni nemi larda a Bu cesaj Mİ fakat in düşürdü. Gördüğ devlet adamları ve ni > memur- Jar - bunu vu söylemeğe hi ar mı? - ni büyük bir ne kabul et- ie Fakat çi ğu beni iyi dinlemedi. i gibi, azit endi- Bütün bu işleri göze çar- iza surette io yazitesine nü- — eder gördüm. İktidar mevkiinde ,eniş maânasında edebiyatı temsil ai ve bunu hiçbir zaman unutmamıştı. Eğer bir muvaffakıyet, zayıf ta olsa bir muvaffı e bunu kendisine borçluyuz. ütün kal ime ona teşekkür ede- Zekây: mekten emin pie hemen ve açık- ça > söyliyeyi «Bütün bnm iyi. gil. Kitabın kurtarılması için yeni ve mame lay RİNE ei bunları fakat kâfi de- e ğer bir sl at ei o daha kaybedilecek olursa çok, pek şehidler için âbide diken, yolları ve çarşıları tanzim, EE er ve pis suların üzerini kapi , hari- on Sl k- vi b ii e dispanseri v inşa eden, es- ia ML e aa altında toplı- anın çalışkan belediyesi şehrin diğer ihtiyaçlarını aş etmek üzere ni ei içtimat hayat üzerinde hayırlı bir rol oynamaktadır, elli sehe evvel yapılmış olan, Bundan Urfa memleket ane çok muntas zanı bir binadır, Yalnız Urfanın de ğil, mülhakatın ihtiyaçlarına da ce p ve gi büyük ve yeni bir tekâmüle mazhar olmakta» Bu yıl mevsim çok kurak geçtiğin- mişti A iktisadiyatında mühim tesir ar etmek için bu yolların Ee lık arzediyor. Okuyanların sayısı her yıl muntazaman artıyor. Küçükler or- ta ve ilk, ve Si vr lar İzmir ( e İyem akayı ele verdi rine zevk ve sevgi İl İzmir piyasasından, 9 m Yalnız Gelki gi olma anin di Hi 100 bin kilo pimi ia Erzurum (Akşam) — Borçkanın tee siri lir. Çünkü isinin ge va- » Rumen rejisi 937 mahsulün- Balcı köyünde Behlül karısı Mesude, asın: Romanya rejisi tütün alı; ıyor sam) — Romi KADIN KÖŞESİ Dra manto to, Yaka, reverle- LİN ve ER ai siyah b ele kle kumaş Üz: ne açi hd EL imleci ya e geçirilmiştir. imei si; Gis hg Silâhlı iki lı iki şahıs mi vuranlardan biri le devam imkânmı k lyadar. Halkevi muhit için gittikçe daha faydalı olmaktadır. Sosyal kalkınma, > çok müessir olan bu kültü eğ r surette temsiller ver- dişi ve muhtelif vesilelerle toplantı- ar ve konferanslar tertib eylemekte, zusundadır , rakta mebus intihabi Beğini 24 b > aram bütün seçim yapılanı Tinisani yerde hemen topla- macağı ti daki kulübede uykuya yy ki şahıs kulü” Bu sırada müsellâl beye sokulu; ıyorlar. mii bu iki v ve ne istedikli rini iii e pe la olacaktır.» ne? Fransız muhârrir ve aden al niçin bu kadar endi- şede? Memlekette bir ilim kitabın- dan 10 - 30 tane mi va e hi- kâye ve rom: 500 e sürülecek oli örün s8, tâbi > o bayram mı yapıyorlar? 3 bin tirajle gazete çıkarmıya devam eden hayır- sever adamlar artık O diyarda kal- madı mı? Yoksa 50 kuruşa bir şiir verecek m bir buçuk liraya tenkid makalesi yazacak münekkid mi bu- lamıyorlar? Memleketlerinin ön sa- uharrirleri İp kaleye beş-lira saldıkları necek hale mi ağriiei © alda ki bu ka- duyulu- sürümlü romancı ve gi » Âli Yücel b vereceğine, e abana ik zaval- Jı kadının üzerine bi ateş ediyor ve Kadını kalçasından üç la ara lde kendisini yaralıyanın ayni 'akup isminde birisi olduğu” > kesil isminde birisi oldu Suçlu tevkif miş. gri yaralrı ağırdır. (AKŞAM) ın edebi romani 'Tefrika No. 86 Mektep ye e un yanında aradığım derin sü- y âsabı o birçok ndan bim mi ba- ir sıkıntı var. Hasta da gelmiyr. giri evvel ihtiyar bir Mak er Öleceksem de erkek ölile kağ ğını bâşınin sert'bir hareketi ile ifade etti. Z k adami tokatlı- yor. Kasabada kadın hı e güvene- | yacaktım il tiyordum tek miyorlarmış. Ki hir gen ol | ledi: rar sordum Bürhan Cahid ma: dığını anlıyorum. Çünkü hastanede — Haydi arkadaş, söylenme de işi- İ yor musun! m ai ai bile ben hastalar benden ie mu- | mizi Si — Hayır. Onu ha — Niçin!, 2 üye anlarının e tarafından a Sabi Baeniye ii eitim. Ağzının çirkin bir yayılışı ile cevap m istiyorlar, Öteki vakalardan zi- n narkos vermeğe verdi: > Çünkü tahkirin sebebini de an- latmak di yade bu hareketler beni meslekten ,s0- Sonra şehir ve kasaba hayatları arasındaki farkları anlatarak genç bir kızın böyle az çok insanın muydu?, — Hayır. İşin dallanıp budaklan- irdi. Bövle şeyler nih: ğuttu — ii elinin hamuru ile erkek işine karı: lışmasındaki güçlükleri izah etti. ledim. Bu ihtar bana & gibi geldi. Kendisine hakaret edip kov- duğum müfettişin bu hareketimi raporuna ilâve edeceğini etmiş- tim. Meytubu alır almaz müdür beye Koştum. Güldü: — Tahmin etmiştim, dedi. Kendisi» Mi bir arzu ve teşebbüs mahiyetinde ye de İki ie de zararsız olur. hayat da yok. Orada öğleye kadar ye- curşun > ben sika daha Elimde curşunları nankör bü sekiz ameliyat görürdüm. Koğuş! uyurken işe başladım. Kurşunlar pek nemrud salya sip sinama için Bura- ei hele bir iki etsiz ki a zedelemi TALE Ee) Şimdi hastalara da kızmağa başla- | miyordu. bakıcı li ei rdı. Dün bütü? dım. Dün kalçasından iki kurşun ye- Yarım saat sürmedi. Kurşunları al- | vaktimi edip kangren olmaktan Di dağ gibi bir adama ameliyat ya- | mıştım. kurtar dığı m ve adamı bugün tırnak” disi de pi. 'e kadar ol sa oda bir di vi ilim adamı sayılır. Müdür beyin hakkı vardı, Fakat bu aldıklarını gören hasta acısını unut- muş gibi hastabakıcıya sordu: — ğa bu kadın mı ameliyat ya- Ki ima ika çekinerek ce- — — aitti ya. O hastanenin ratÖrü. geldiğim. ann duyduğun yi a — Yabu delikanlılar, Bu biribirini takip eden iç sıkıcı hâ- O benim duyacağımdan da telâş et- diseler beni âdeta ürkek, evhamlı yap- Yük mr; ta, İçimde kitap okumakla da yeneme- | , — Razı değilim. dedi. Ben erkekçe — Hastayı koğuşuna götürün, de- dim. Orada ayılsın. Sabah vizitesi için koğuşa girdiğim zaman dirilmişti. Yünü gülüyordu. — Nasılsın, dedim.. sancın var mı?, salladı: — Yok bitşeyim!, bimde sakladığım kurşunları çı- karıp çenesine tuttum. ugün larımla, yoğun öldürmek ihtiyacı 16 kıvranıyordum. şt. — Hanımefendiye dua et.. dedi, S€ 1) a “a e aksi bir — w sinden koj iti ğum için deri döndüm ve koğuştan eli — Gördün mü ö i üdür öldüreceklerdi. beyin odasına iltica ediyorum. el dua et, İstemedin duğunu sezen yaşlı şefim hemen yle İl kii ben yaptım. bastı, Çay söyledi. v İnanmadığını ve gal inanmıyaca- rks var ki Doktor Namık sinirlendiğimi farkel” “i