7 Ekim 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Sahife 6 Gemiz 7 7 'Teşrinievvel 1937 e 7 e MEMLEKET HABERLERİ Eskişehirde köy eğitmen- leri nasıl yetiştirilirler ? Eğitmenler gruplara ve kümelere ayrılmışlardır Her br grupun başında bir ye ameli bilgiler öğretir | duğu gbi b gibi rd yazda ler çifliğinde köy emerler kursu Yüz kişilik e e mke ” gruplar da onar rılmıştır. Hmm iz EA le de ikişer öğret- Sem zey enler ve grup şefleri her za“ man ve her yerde yarının ile beraber çalışmakta, onlara her işte kılavuzluk etmekte, her cep- 'heden in irmektedirler. ler günün muhtelif saat- şari binasına, gidişlerinden daha dinç olarak döner- r. Bu anlattıklarım gelişigüzel bir günün çalışma programından ibaret- tir, Eğitmenler başka bir gün de şöy- çalışır! kuyusu açılması tecrübelerinde , aşağıda: Eğitmenler yeni köyde tedkik yapıyorlar Trabzon civarında. otohü Ekseri arabalara halk balık istifi gibi ai Trabzon (Akşam) — Tral ara e ibare ida sn e vi- rağmen ik bu yol un da üz yolcu dok Hiz az ki bu va bi başinda çe bat ve çuvalları üs- a seyahat bir ini e ünit Trabzonla. mülha- lebilmesi için kü mikyasta ol muntazam bir otobüs servisine ihti- has Feci bir araba kazası k için de sekiz arkada e beraber bir tatar arabasına ine. Tek ee gitmiştir. Dönüşte, Kadınhanı ile Kestel ara- sında çok kalabalık olan e dev- rilmiş, Ömer Torlak teknenin altın- da kalarak beli kırılmıştır. e ar- Dikmeli . Ömer Sivasta meyva bolluğu (Akşam) — Bu vi > bolluğu nisbetinde “atleri de çok ucuzdur. eni posta merkezleri Ankara 6 (Telef: ke — e teş- kil olunan Egil ve Besmi azalarında İşte bu ay vazife alacak eğitmenleri bu şekilde her dakika bir imtihan geçirerek yetişmektedirler. tar. Kemerburgaz ve Gündoğmuşta da birer posta meri edilmiştir. a bir > Torlak öl müştür. Cesedi | Memleket a ne gönderilmiştir. . Müddeiumumilik tahkikat yaponakiadar. Karamanda mahsul vaziyeti h sy yz in bağ ri lerden başka di- ğer mıntakalar mahsul elde edilmiştir. Rekol Ni 'umumiyet itiba- rile memnuniyet verici bir haldedir. © Palamut ihracatını k konirol Yeni nizamnameye gayi ie el yaplan kşam) — Palamut ihra- air ni- Te kontrola tâbi olmıyacak- ağı Gayrisafi 500 kiloya kadar ni mune olarak gönderilecek ti Sn ai vekâleti kontrol memu- unmıyan yerlerden hudud mem- erime Adalar denizindeki bütün irid. Ve e Kıbrıs dahil olmak zere İn ürk sahillerine mücavir adalara se in a kadar ih- Tac cek pi amut bi ve m tekila edu ola- cal İhracatın «tip - nümüne, esasına De» ler İktisat vekâleti kontrol me- muru, İktisat vekâletince palamütçu- i i Ticaret KADIN KÖŞESİ Fötr şapka Holliyutun o genç yillari Orien Heyward'ın giydiği zarif bir fötr şapka. Haydarpaşa hastanesi öni deki otomobil kazası teşekküller tarafından palamutçular arasından Gi birer zat tarafın- dan hazırlanac: Kontrol ari nizamnameye kırı görülecek hareketlerden Anı dan bir cak ve İktisat vekâletince tasdik edi- lecek Me ie Ri zat, 2— le borsa komise) ri, 3 rl erime Tica- hez ve sanayi odası tibi, — İktisat vekâletince seçilecek bir kabi Bu suretle teşekkül edecek heyetin mek salâhiyetini haiz olacaktır. Boş dükkânda heroin çeker- işe ük d idik, LE de biri orada boş ve dükEAR iç kiii a kilerek (o heroin ekte Polisler tarafından Dü alını şi ve Sineriele bir mıştır. arabadan ş Ve Minyiyi ru tarafından ie münyene Siena İbrahimin cese- Bir gazete kaza üzrine B. Zekeri- ll MR tevkif emekçi im Yaptığımız tahkikata nazaran B. Zekeriya tevkif edilme- miştir, İbrahimin cesedi üzerinde he- e pa yapılarak rapor verilme- re taraftan dün de e e tarafından tığı doldurmağa mahsus talaşlar, atı- bu suret- getirilmiştir. ye tarafından söndürülmüştür. (AKŞAM) ın edebi romani Tetrika No. 68 Mektep arkadaşları Bürhan Cahid — Ben kimseye bahsetmedim. Tey- başka,. fakat iğsi haber alanlar olmı Ve RR ğe davetinde geçen asi kayır dedikoduyu sevenler ali e. doldurmaya yerlerde hoşuna gidecek şeyler bula- bilirsin rahat ederiz. Bulga. an yel henüz otomobil seya- hatine elverişli Yalnız olsam Ne elm alırdım. Fakat sen de çok erim Gr miştiniz hoc: m yolun bir kısmı- emi ea e a Ne çi- kar, on altı, on yedi saat bir yol. kaç çani ei — br del çan . Otomobilin port bağajı za- den dört vala alır, Seyahate çıkaca- ki memnun olacaksın. fazla süren bu konuş- o kadar ârka eminim Bir saatten daşça oldu ki! Onunla A biran yi aşi billikten a; görüyol Belki fena bir re Delin e ba: ollarım her köşesi ile belli olan bu adamın ka- Si Da hakkında hiç bir fikri ei e kadının bir dal gölgesi gbi kapıda mi sezi ile doktor bir hâdise kopacakmış ihtimali ile âdeta ay: ucuna iki kanadı açılan bir kapıdan aydın- geçtik. çok kibar eee bulunmadım. İzmirde arkadaşlarım vardı. Me na b eğin köşkü diyebilirim ki v4 mirin en alafranga evi idi. Orada evlerimizde imiz bir yaşayış imei, Hele yı salonları, yemek takımları aktı Fakat doktor Hayri- siz ARAFE ağırlığı ne e tanıdığımın evinde görmedim, w“ bakışta her şey sade gibi görün- düğü h ş yavaş bu bi- Tibirine pek iyi kaynaştırılmış eşya- dan her birinin ayrı bir kıymeti ve güzelliği olduğunu akta Zaten iki sandalyesi konmuş olalı masaya karşılıklı oturduk. Bu masa- nın üzeri bir kuyumcu camekânı gi- b, Gürler kamaştıran bili parıl er Gü a Binen va Barel raya. amam rı ari üş çatallar, bıçaklar ve li ye ör taptaze beyaz güller, Mele bu beyaz güller o kadar güzel ala — Gül ıda henüz açılmadığı için ucu ilemi bay 2 mt ei ne ekil kez — Bir genç kızın göğsünde durur- sa daha ai olur. uni ederim hocam, çok na- Ve onun istediği gibi bu bakir beyaz gülü göğsüme iliştirdim. İçimde başı- — elm içer miydin? iraf ettim: iç içmedim, fakat içmek istiyo- rum hocam. Güldü ve kadehini eline — O halde aa ie er miri ne kadar nn dikkat ede- ben de a ve hiç tiksinmedim. emin; mayhoş bir lezzeti var. Gideceğimiz. yerlerde de iyi şaraplar bulabileceği- mizi söylüyor. Önündeki küçük ile saçla- rından başka her tarafı siyahlar kap- lı kadın makine gibi hizmet ediyor. . untazam servis hiç bir yerde görmedim. Galiba bir iin a2E w şey dünyanın bütün içkilerini getirseler içeceğim. İçimden geçenleri bilmiyen doktor sordu: aynada kendimi düm, lr” pençe pençe kızarmış. Gösümdeki nu bükmüş. Onu düzeltmek — asa iğ durdum, Fakat ellerim sa: ve buruşan bluzumu ii zl sigarasinı yakmış sal laşıyor. İçimden gelen bir LEE Tikle sordum: — Piyanoyu siz mi çalıyorsunuz ho- çam — Hayır. Ve piyanoya doğru yürüyerek ilâ- ve etti; (Arkası vaz)
