” kü Tr eye İ Ba y sigarayı bırakı yor | Aliye kocasına: ÖL, öf, dedi, leş gibi sigara UŞSUN. . lar ederim Selim şu #igarayı bi Selim: — Nası akırım yavrucuğum?.. ıl bir Bu ne kadar zamanlık bir alışkan- hık. — Beni seversen şu sigarayı birak. Cebine küçük küçük çikolat kerler koy... Canın sigara isteyince bir tane ağına atıver. — Bilmem ki yapabilir miyim?. iki paket içiyor “kırmızı, yeşil, ma: beyaz yal- da sağmi ara sarılmış çikolatalarla doldurdu, Vakıa « o m iie ep Kip Arki rının ile içre Eve gelince kanan bu Büyük ha- beri Dükel di, — Aferin.. dedi, bie gördün mü?. leri > öyle iradeli olmalı... Kararı- nı rine hemen tatbik etmeli, > Aman, dedi, bütün : sigara m sersem... ir Meze filân çıkalım da in ala- ir yaz e İn içiliyordu. aralar > Selimin bu: Kansına; Me dedim? Canın si- pi ediş iinde bir şeker çı- y Cebinden bir çikolata çı- GN a onu rağ attı. çikolata yerken Aliye: — Kocacım... dedi, SA hir e. iz imiz Beğ sig Sina hakiki: benim de ca- Selim güle, zatı. isti. Aş vie, dedi, bir sigara öğ m bir çikolata daha uzat- yi i dakika ya geçmişti, ya Seçmemişti, Aliye: ta Aran. dedi, O gün Aliyenin her dakika canı İstedi ve kocasının ceplerinde- N gikolatalarm hepsi bitti. al o e 5 ; elit bire ben tek Sir sigara canım sigara is- ar > Aliye y Yolda: > Gördün dedi, ür Talip diz çikolata kartundı bugün sigara in Man a ört beş 2 gesi Aliye; > Kocacığım... ara- e berke süje musun? Si cevap verdi: Biye: yi deği mi Şekerim?... n gelin eyi ise era ei için 'ünkü ; kn yn ie —i Güne te bik Mel DE ala; yım?... — Şam tistğı al, iç badem al. Hem benim de canım istiyor. Haki- d e fıstık aldı. imi kıyısında bir bah- talar, de dedi, canım fena halde Garson onlara kahve getirdi. Se- — Şu kahve ile beraber ne güzel y ii — Yoo, a ei irade ve tir. Katiyyen sigara filân içme! yok... Sigara e badem içi P Şam fıstığı yı San ağam bir badem attı: Ali- — de canım e bi ei edi <a de e söyliyerek kocasının c€- m bir avuç bademle Şam fıstı- mi * akika sonra bir avuç yemiş- ten eser bile kalmamıştı. Aliye gene: — Kuzum Selim... » Meni; gene ca- nım sigara iste Ve tekrar bir avüç aldı. Selim gülümsedi: — Sen de amma dehşetli sigara tiryakisi imi: ahu!. — Ne yapayım?. Canım istiyor. Artık Aliye Şam fıstığı ile iç ba- demden de bıkmıştı. — Selim; sa bırakmak iz ne kadar e im bilir — Bilirim il ie li Hakikaten çok 'Teşekküre lüzum ge Va be- Sİ venler el i sana kolay bir yol öğreteyim... kındayım... Sen artık tadın da, fıstıktan el en Pek o ka- ii BE dan ekine yediğim yok ki... Neden bıkacağım? — Xooo, bıktın m Sen bunun için iç fındıkla ü Canın sigara istedikçe gl İşi pane dı mi ağ Ai- hal ide iç fındıkla üzüm in ei Ter dakikada bir ko- Be anım sigara istedi Ki Selimin ekin elini daldı- rıyor Mi Wi Beer devam , edi- r.... Aliye yı SE mekten şişti ve tombullaştı. kocasına: — Bak letme bilmezsin!.. di- , seni sigaradan vazgeçirmek için nasıl sy .. Düşün ne feda- kâr Kadınım (Bir yıldız) (AKŞAM KAPANIŞ FİATLERİ) ESHAM ve TAHVİLÂT İstikrazı © o 9650 Türkiye Cum- 9050 dahili kürk Merkez 1983 istikrazı * De I 1240 en Bis, 2440 1. 820) Telefon a MI 1305) 'rerkos Mümessil 1 4030) Çimento LER Mi değir- i di bankası 1010 “> 2 hamiline 1020 Şark deği 000 > Müessis o 75) menleri Para (Çek > Paris” 2305) Sofya 63,6942 Londi 5 es) 20, dili iç kuruşluk pul emmi. lâzımdır. Recep 30 — Ruzıhızır 153 A İnak Güney Öğle İkindi — 1136 12,14 616 9311200 130 a. 423 61 122 1517 1746 19,7 İdarehane: Babıâli civarı Acımusluk So. No, 13 5 Teşrinievvel 937 Salı İstanbul — Öğle neşriyatı: 12,0: Plâkla Türk musikisi, 12,50: emilir İs, 13,05: Muh- telif plâk neşriyatı, 14: Akşam neşriyatı: a Piikla dans musikisi, 19: Armonik mi ike e ferans: önü ek Rıza ve arkadaşları tarafından Türk sikisi ve halk şarkıları ağ ayarı), 21,15 ORKESTRA, 22,15: e ıs ve borsa habe: leri ve ertesi günün mı, 22,30: Plâk- lm aplolar, ope ve öperet parçaları, 23: SON. 6 Teşrinievvel 937 Çarşamb; İstanbul — Öğle neşriyatı: 1230: Plâk- a Türk musikisi, 12,50: Havadis, 1305 Muhtelif plâk neşriyatı, 14: Akşam neşriyatı: 18,30: Plâkla dans Bi sa Bayan Jülya ta mafia şan: mik ve gitar refakatile, 20: ii Şa ve arkadaşları tarafından Türk sikisi ve halk şarkıları, 20,30: Ömer Eyi Saat Muhtar, Üsküdar: Mi çükpazar: Hasan Hulüsi, Yedikulede Teofilos, Alemdar: Ali Rıza, Şehremini Topkapıda Nâzım. HASAN vi TAN ve Kuştuyu gibi hafif ve zevk ile traş olması için HASAN TIRAŞ şa Eskişehirde AKŞAM neşriyatı «Ses - Işık» müessesesinde sati- hr. «Akşam» gazetesine abone olanlara hususi tenzilât yapılır. Tarihi “ Haniya bir akşam meyhanede birini yere sermiştin. İşte, Sinanıda öyle gebertmeni istiyorum, anladın mı? , Rodos mii ie kaptan paşanın ies niz kulun men gimat bir yükeni ile m aksa ii m? yere ai zihni meşguldü. vi bu planı eli inme bir imak ve İspanyol ge- Senli apt eee a dedi, sen kalede muhafız kal! 'n yarın donanmayı si Misinaya ez Kılıç Ali EE Misina önlerinde Ertesi gün Türk donanması Rodos- tan ayrıldı. dan çok mMuZ- KAPTAN PAŞA GELİYOR — Terika No.18 Azapkapısındaki Recebin damarlarından ateş çık- mağa — Melün köpek, gene kaptan pa- ya gözüne girdi. Diye söyleniyor. rdu. Recep bir müddet sustu. Gemiler deniz e) tünde sıralanmış- lar, yavaş ya) iler- lazdı. 'P bi — Ah, di kasığımdaki yara ol- masaydı, şi neler — Neler yapardın, Recep dayı? arkadaşı- nı süzdü: — Sen beni seversin, değil mi Hü- “seyin? — Elbette Sim. Senin için ca- — şi edik dilberile nl oturuyor? — Biraz önce onunla konuşuyor- du. Fakat, şimdi üst güvertede yal- nızdır. Galiba dümenci Hüsmenin SE açmak yn. Hüseyin! 3 Yaka, kimseye EE i Bana itimadın yok mu, Recep toplanmışlar. — Kaç gemi varm:" “rada?... yor musun? — Rodos beyinden duydum: Otuz varmış. Gezi etme.. onları olduğu yer- im a düşman u; der- ler. m bir kuvvete güven- Misina limanında toplanır- Jarmiydi? — Hiç bir kuvvete ban ini sanmıyorum. Onları, ana aldatan bir nokta vardır: İspan; lar bizim uzun mü: ri t Akdenize siz orlardı. Şimdi bi erse şaşırıp zi — Ne olursa olsun, > ae Sinan gibi, düşmanla döğüşm ğına MİT ep, inanın adını du- yunca an N ci Sinan da değil mi? görmüyor. te Kondu. Hâlâ anlıyamadın mı? e hazineden'para mı çala yo canım.. Şu Venedikli kı- za a olm tan paşa da onu Desene kediye peynir döle esim ettiler! sallıyarak homur- Me Ben zaten onların seviştiğini bi- liyordum. Sinan hangi kadını gö- | Tür de şıp diye sevmez? Tak ıl güç kurtuldum. dayı! , bu sefer de düşmanla vi — Var amma, eh, dünyabu. Ne tuşursak, : < ks. Recep başısını kaldırdı: çırırsan yalanım meydana çıkar. — Ne dedin?... Cenge mi gidiyo- | Sonra seni gebe ' Tuz? — Bana inan, Recep dayı! Ben, — Öyle görünüyor. Fenerleri m senin öl dediğin, yerde ölürüm! Biz dürdük. Karanlığa eski arkadaşız, eski kapı yoldaşıyız. teki yıldızlardan başka yolumuzu & rep arkadaşına 3 atan bir ışık yok. ii yaralıyan Sinandır, Hüse- iminle harp edeceğiz? “ yinciğim! Ben bu teresten ini — İspanyollarla... Ayağa kalktı- — Ne diyo! be?! Onlar türk- | ğımgün onun. işini bi , Fa- lerin adından bile kaçıyorlar. Ne ce- | kat, ayağa kalkıncaya kadar bekle- saretle bir daha çıkacak- eğe bile sabrım yok. İstiyorum ki - o çapkına sen de haddini , — Venediklilerle Misina boğazın- Hüseyin birdenbire da — Ne diyorsun, Recep dayı? Bu işi bu mere Recep dayı, dedi, Gi seri na bırak! İsen Sinanın hakkında; “gelirim, , işte bende an bunu istiy iyorum, Hüseyin! EA herif ker- tenkele iğ geminin içinde dolaştık- ça benim ra e ez iztırap e kıvranı, — Sen DE etme dedim ya, onun işini bitiririm de kimse ye bile varmaz! Mer Da güldü: bir is Azapkapı- sendeki To Toderinin meyhanesinde bir — madın mı © vakayı? Fakat, burada insanı öbür dünaya öndermek daha kı İnsanı ge- e karanlığında şeytanlar bile gör- a şe; mez. Hele şu geminin güvertesine bir bak! Göz gözü görmüyor. Ortalık zi-” firi karanlık... li m Ayrı Sinan güverte “dolaştı. ten önce Sinan Küpüşteniri kenarına ai yanı Hüsmen, Sinanı çok severdi: ! dedi. Rodostaki Vene- diki kızı nereye (Arkası var) z A