12 Şubat 1937 SİYASİ İCMAL AKŞAM Sahife 5 Fransada mali müşkilât Bugün Fransa en ziyade mali vazi- | yetini düzeltmekle meşguldür. Başvekil! M. Blum dahil olduğu halde bütün hazırlar şimdi geri plânda bulunuyor- lar. En ön sajta gerek dahili, gerek | harici politikada mücadele eden yeyâ- | ne nazır. maliyenin başında bulunan M. Vencent-Auric”dur. Bir taraftan Parlâmentoda aylık bütçeleri geçirme- ğe çalışıyor, diğer taraftan içtimai yeni kanun ve tedbirlerin -bâhis ok duğu milyarlarca yeni masrafları ka- patmağa çalışıyor. ! Yeni Fransız kabinesinin. belkemiği sosyalistler teslihatın ve müfrit asker- liğin esasen. aleyhtarı oldukları halde Maliye nazırı Fransa tarihinin kaydet- #iği fevkalâde müdafaa, tahsisatının en büyüğünü bulmak mecburiyetinde kak mMuştır, Nazır bir taraftan da frangı ko- rumak mecburiyetindedir. Evrakı nak- diyeyi tezyid ederek büyük masrafları | kapatmağı tehlikeli bulduğu gibi fran- gın kambiyo fiatini şimdi bulunduğu Dir İngiliz lirası 105 ranktan 111 fran- | ga indirmekten de çekiniyor. Vergiler | . İse son haddini bulmuştur. | Kâğd paranın. arttırılmasına ve | frangın yeniden düşürülmsine ve ye- ni vergilerin kuvvetlenmesine imkân kalmayınca yegâne çare olarak yeni is- İ BİR DOKTORUN SIRRI İngiltere tıp âlemi, Amerikalı bir meslektaşlarına karşı ateş püskürüyor- lar. Bir senedir Londraya yerleşen bu Amsrikalı doktor, kısa bir tedavi sonun. dâ Azm gibi göğüs hastalığını iyileş- tirdiğini iddia ediyor: "Bu doktorun adı Fingar'dir. Göğüs hâstalıklarını iyi edeceğini söyliyen bu Zat, tedavi tarzını ortaya koymuyor, bü tarzı gizli tutuyor. Yalnız diyor ki: — Tedavi ettiğim hastalar, günde- ik tabbi müşahede altına alınabilirler. Benim tedavi ettiğim hastaları istiyen doktor müşahede altına alsın. Hastala- Tımın günden güne iyileştiklerini gö- Teceklerdir. Bu doktorun hastalara verdiği ilâç nedir? Bunu bilen yok. Yalnız hasta- lar, büyük bir çekmecenin önüne ofur- duklarını ve güzel kokulu bir buharı teneffüs ettiklerini söylüyorlar. Bu tedavi tarzının çok iyi neticeler verdiği de muhakkak, Yalnız İngiliz doktorlar rezalet diye feryad ediyor- lar. İyi etmeden konuşacak yerde, ko- nuşmadan iyi eden bu doktora fena halde kızıyorlar. mış! ... #ikraz ve kredi bulmak kalıyor. Fransada sermayedarlar ise katiyen bu parayı vermiyorlar. Hariçlen geler bazı Fransız sermayelerinin eski fran- ga ve allına olan farkının devlet hazi- nesine alınması sermayedarları büsbü- tün korkutmuştur. Bu vaziyet karş sında Fransa hükümeti İngiliz banka- larından kirk milyon İngiliz Hralık bir yeni istikraz yaptı. İstikraz Fransa de- miryolları namınadır. Fakat hasılatı münhasıran Fransa hazinesine aid ola- caktır. Pransa bankasındaki altınlar karşılık gösterilmiştir. M. Vencent - Auriol'un son ümidi Paris umumi sergisidir. Sergi sayesinde hariçten çok miktarda döviz geleceğini ve bu senenin sonuna kadar âriyet ala- cağı 300 milyon İngiliz lirasını ödiye- ceğini ümuyor. Nazırın parlâmentoda ve memleketin içinde ve dışında uğradı” ğı müşkülât ve hücumlardan dolayı 18- tija edeceği de şdyi olmuştu. Fakat di- ğer sahalarda ahvali salah gösteren Fransanın en büyük derdi olan mali- yesini düzeltmek milcadelesinde sonu- na kadar devam edeceği anlaşılıyor. Fransanın mali müşkülâtı politika ci- | hetinden kendisini İngillereye daha sıkı bağlamaktadır. Avrupa polifika- sıda bu mücadelenin tesiri altındadır. MAVİ GÖZLER Ne bir şiir serlevhası ne de bir fi- Jim ismi. Londralı bir göz doktoru di- yor ki: Yakında mavi gözlü insan kal- mıyacak, mavi gözler elâ olacak!... Sebebi?... Sebebi elektrik, kuvvetli ışığa mavi gözler dayanamıyormuş. Hele çok oku- yacak olurlarsa. ışığa kara gözlerin çok daha-tahammülü varmış... AŞK Buddpeştede büyük bir müreltipha- nenin başmürettibi, gazetenin daktilo- nıp tutuşuyor, fakat kız onun yüzüne bile bakmıyor... Derdi büyük mürettibin... Bir akşam, mürettiphanede tekmil majüskül harf-| lerle sevgilisinin ismini diziyor ve yu- 50000 lira kaç para eder Dünkü keşidede büyük ikramiyeyi kazanan küfeci bunu. soruyor Küfeci Süleyman ilk defa olarak bir piyango biletine nasıl malik olmuş? Istikbal için ne düşünüyor? Bu ey 50,000 liralık büyük ikramiye Süleyman adın- da genç bir küfeciye düşmüştür. Süleyman Taşkasapta marangoz Ahmed isminde bir akrabasının evinde otur- maktadır. Süleymanın piyango kazanması hakikaten garip olmuştur. Hayatında ilk defa bu ay bir tayyare piyango- $u biletine malik olan Süleymana hemen 50,000 lira çıkmıştır.. Süleyman dün kendisine 50,000 lira çıktığı- nı haber veren bayi bayan Nimete: — Allah aşkına Nimet abla... Ben feciyim... 5000 lira kaç pata?.. demiştir. Süleymanı, kendisine 50,000 lira çıktığına inandır- mak bir haylı müşkül olmuştur. Nihayet Süleyman bir otomobile bindirilmiş, bankaya götürülüp önüne deste deste paralar yığılınca genç küfeci şaşırmış: — Bunların hepsi benim mi?. Diye sormuştur. Asıl meraka değer tarafı Süleymanın elli bin lirayi kazanan bilete nasıl sahip olmasıdır. Süleyman bunu şöyle anlatmaktadır: — Bir bayan tanırım.. her zaman kendisinin eşya- sını taşırım. Bana bol bol bahşiş verir. Geçenlerde de çok ağır bir yükünü taşımıştım, Eminönünden geçi- yorduk. Yükünü taşıdığım bayan: — Ben buradân bir piyango bileti alacağım. Senin elin uğurlu mudur?. Diye sordu. — Evet.. dedim.. elim uğurludur.. Elimin uğrundan bu hale geldim ya... — Öyle ise bana bir bilet. çek.. kendi elinle.. Nimet bayiinin önüne geldik. önümüze bir des- te bilet koydular. Çektim. Elime iki bilet birden gelmiş.. Birini müşterim olan bayan aldı, ötekini bengeri uza- fakir birkü- | ti de sen al» dedi. Aldım. Bir de bugün ne göreyim. bana büyük Iktamiye — Demek ilk defa bir bilete sahip olmuştun? — İlk ilk. — Peki.. şimdi bu para ile ne yapacaksınız? — Bilmem... Öyle çok para ki.. Ne yapacağım diye düşünüyorum... amma sen paraya bak. para olsunda inşan istediğini yapar.. sen paradan haber ver ağabey. —Giane küfecilik yapacak musın?.. — Ne gezer... Daha şimdi güfeyi bir memleketlime hediye ettim. hemde yep yeni küfe idi. Gelip bana müjdeyi verince: — Al sana küfemi diye hediye ettim. Fakir zavallı, #lsın kullansın. uğurlu küfedir. Baksana aldım. bana ikramiye çıktı... — Şimdi paranla ilk olarak ne yapacaksın? — Hiç bir şey. öyle har vurup harman savurmarş paraları... — Ev filân almak”, — Yok., ev almam.. almam amma.. şlındi bir akra- bamın yanında oluruyorum.. onlara epi yük oluyorum.. — Beyoğluna mı? Sebep? — Eevesim öyle.. — Evlenecek misin? — Yoooo.. katiyen... Evlenmeğe hiç niyetim yok., 12000 LİRALIK İKRAMİYEYİ KAZANAN 12000 liralık ikramiye de Akşam kız sanatler mek- tebi talebesinden bayan Muzaffere çıkmıştır. Bayan Muzaffer kendisine müjde verildiği zaman: > tuyor... Biraz sonra kıvranmağa başlıyor. Hemen hastaneye götürüyorlar, ameli- yat yapıyorlar... Diktilo, mürettebin sevdasını böyle isbat ettiğin! görünce ona varmağa ra- zı oluyor. Ahmed Nazımla Salim birçok evleri soymuşlar .Nazımın girdiği diğer iki evde de ev sahiplerini yaraladığı anlaşıldi Hırsızlık maksadile evine girdiği polis Hasan Basriyi öldürerek diğer bir polisle üç bekçiyi ve Ridvan adın- da birini yaralıyan Ahmed Nazım ve arkadaşı Salim haklarında tahkika- ta devam ediliyor. Aldığımız yeni malümata nazaran bunlardan kal Nazımın hırsızlık yaparken adam vurması ilk işi değil- dir. Bundan sekiz sene kadar evvel Kasımpaşa civarrıda bir eve girmiş, eşya çalıp kaçarken evin sahibi ile karşılaşmıştır. Nazım o zaman da bıçağını çekerek ovin sahibini yara- Jamış ve yakalanarak beş sene hapse mahküm olmuştur. Nazım bundan mada Üsküdarda | da gene bir evi soyarken kendisini | yakalamak istiyen bir ev sahibini yaralayıp kaçmıştır. DÜN YARILAN KEŞİFLER İ Nazımla Salimin beraber işledik- leri hırsızlıklar etrafındaki tahki- katla o müddelumumilik bizzat meş- gul olmakta ve müddelumumi müa- Yinlerinden bay Hakkı Şükrü tahki- katı idare etmektedir. Hırsızlar dün öğleden soyra da bay Hakkı Şükrü» nün nezaretile zabıta muhafazası al- AYRİ tında Fener, Lânga, Sultanahmed ve Ayasofya karakollarına götürüle- rek buralarda ysptıkları hırsızlıklar etrafında tahkikat ve soyduklafi ev- lerde keşifler yapılmıştır. Dün yapılan tahkikatla iki hırsı- zın yeniden dört vakaları meydana çıkmıştır. İki hırsız bundan iki ay evvel bir gece beraberce Fenerde Kâtib Musli- haddin mahallesinde 13 numaralı keresteci Muradın evine girerek bir altın beşibirlik, bir iki buçuk liralık altın, bir elmas kıravat iğnesi, bir al- tın istavroz, bir Kostantin, bir Vene- dik altını, dört köşe bir zinet altını, bir altın Türk Jiresı bir elli liralık ev- rakı nakdiye aşırdıkları gibi, teşrini- saninin 23 üncü gecesi de Lângada Mimar Kemal mahallesinde Mesih Paşa sokağında 82 numarada Em- niyet sandığı mücevherat şubesi şefi Ze- kinin evine girmişler ve 12 elmas taş- U bir altın yüzük, bir çift kıymetli kolye, altın saat, köstek, elmas erkek . yüzüğü, ayrıca iki kıymetli yüzük, bir çift küpe, bir altın madalyon, bir kadın göğüs iğnesi, bir gümüş bilezik çalmışlardır. tayordum. Müşterim bayan: «Haydi uğuru kaçmasın.. bu bile- 'Demiştir. — Aman ne kadar memnunum. bu gece rüyama bile piyango kazanacağım girmişti, se Iktisad vekili geliyor Liman işleri hakkında tetkikat yapacak İktisad vekili dan . şehrimize gelecektir. B. Celâl Bayar gelecek cumaya kadar İstabulda kalacak veaym “a 21 inde İzmirde £ bulunmak üzere İstanbuldan İz- mire gidecektir. İktisad vekili Bay- ramı İzmirde ge- B. Celâl Bayar çirecektir. 'B. Celâl Bayar bugün şehrimizde tedkiklerine başlıyacaktır. Alman vapur inşaat ogrupu mümessillerinden Ankarada bulunan bir kaçı da bugün şehrimize gelecek- tir, İstanbuldaki mümessillerin Deniz yolları idaresile Lemasları bitmiş ol- duğundan gemilere aid inşaat muka- velesinin bugün her iki tarafça imza- lanması kuvvetle muhtemeldir, İktisad vekili n işleri etrafında yapacağı tetkikler sırasında havuz- lar idaresinde de meşgul olacak, ha- vuzları gezecektir. Bu tetkiklerin Türk tezgâhlarında de açık deniz va- purlarının da inşası meselesile alika- dar olduğu söyleniyor. Lindberg Tunusta Tunus 11 (A.A) — Lindberg saat 1,45 de burada karaya inmiştir. Tay- yareci, benzin aldıktan sonra 12,45 de Trablusa hareket etmşitir. Şerirler bundan maada Sultanah- medde B. Tahsinin 13 numaralı evine girerek 1075 kuruş, Ayasolyada Cafer bey sokağında 6 numarada Kenanın ka- rısı Pakizenin evinden de bir elmas pan- tantir, bir elmas iğne, bir altın yüzük, bir küpe ve on bir lira çalmışlardır. Nazımla Salim müddeiumuminin hu- zurunda bu suçlarını birer birer itirat etmişler ve bu işleri daima beraber yaptıklarını söylemişlerdir. Bay Hak- kı Şükrü bir kaç güne kadar tahkika- tını ikmal edecektir, Havagazı musluğunu açık: unutmuş o Odası açılınca: ölü bulund adamın iki günden beri odasından dı- arıya çıkmadığı görülmüş, o civarda bulunanlar bundan şüpholenerek Sa Jihin oda kapısını çalmışlarsa da sesi çıkmamıştır. Bu vaziyet karşısında hâ- dise polise bildirilmiştir. Polis memur- ları kilidi zorla açarak odaya girdikle- ri zaman Salihin yatak üzerinde öl müş olduğunu görmüşlerdir. Derhal müddelumumiliğe haber ve- rilmiş ve adliye doktoru bay Enver Ka- ran odaya giderek cesedi muayene et- miştir. Yapılan muayenede Salihin o- dasındaki kava gazı musluğunu yatar». ken açık olarak unuttuğu ve gece hava| gazından “zehirlenerek öldüğü anlaşıl-| muştır. Salihin essodinin gömülmesine| ruhsat verilmiştir. Ermeni ruhani meclisi Erme- nice bir gazete aleyhinde dava açtı Aravel isimli ermenice bir. gazetede Muakkıp imzasile Takur adında biri tarafından yazan «Halkın mahke- mesi huzurunda bir vaveylâs başlıklı yazıyı Ermeni pâtrikhanesi Tuhani de görerek yazıyı yazan TTakur ile ga- zetenin mesul müdürü Horen aleyhi- ne bir hakaret davası açmışlardır. Davaya dün üçüncü ceza mahke- mesinde başlanmıştır. Mahkemede da- yacı ruhani meclisi vekili davayı izah ederek bu yazı ile meclisi ruhanininin şahsiyeti maneviyesine hakaret edildi- ğini söylemiş, suçluların cezalandırıl- mâlarını ve suçlulardan mahkemece tensip edilecek miktarda da tazminat alınmasını istemiştir. Suçlulardan mahkemeye gelen Ta- kur makaleyi kendisinin yazdığını, an- cak makalenin türkçeye tercüme edi- lerek mahkemeye verilen suretini bir defa tedkik etmek istediğini söylemiş- tir, Mahkeme bu isteği kabul ederek ey- Takın suçlu tarafından tedkiki ve gel- miyen diğer suçlu Horenin zorla mah- kemeye getirilmesi için muhakemeyi başka güne bırakmıştır, meclisi kendilerine hakaret mahiyetin- ! Dük dö Vindsorun Çocuk olursa ço- “| cuk istifade ede- Dük dö Vindsor cektir, Vindsor Düküne kral ailesine tah- sis edilen paradan bir mıktar ayrıl. ması düşünüldüğü malümdür. Fakat bazı siyasi gurupların buna muarız olması karşısında gayri resmi suretle başvekil Baldvine müracaat edilerek DD itiraz edileceği takdirde bu tek- m yapılmasından va i Dali; azgeçilmesi söy- Maliye nazırı muhtelif partilerin Yiderleri ile görüştükten sonra Vindsor Düküne tahsisat ayrılmasına bu parti- lerin itiraz edeceklerini öğrenmiştir. Evvelce sabık krala senede 25,000 İngiliz tahsis edilmesi düşünülmüş- tü. Bu projeden vazgeçilecek ve kral Jorjun tahsisatı arttırılacaktır. Bu suretle yeni kral kardeşi eski krala hususi surette bir meblâğ meblâğ verecektir. Sanayiciler dün bir top'antı yaptılar Dün sanayiciler milli sanayi birliğin» de toplanmış ve 10 senelik çalışma ü- zerinde görüşmüşlerdir. Birliğin onun- cu yıldönümü tesid edileceği cihetle ha» zırlanacak broşürün 10 senelik faaliyeti göstermesi bakımından çok zengin ol- Dünkü toplantıda müstakbel sanayi kontrol kanun lâyihasına da temas &- dilmiş ve bu hususta görüşmeler ya» pılmıştır. Sanayiciler bu husustg uzun bir dilekçe hazırlamayı da düşünüyor. lar,