30 Kânunuevvel 1936 İ Bu bir tiyatro ku cephesinde kuman e vereceğini söyle- irlerin- tanınmış iz anlatıyor: “emi evindeydim. Geçenlerde bir ap, ai gesi ii tten, son cinayetle! li ne- den, vergilerdi ei se şeliydik. Nihay' t SÖZ Ml ii sizlik oldu. Bu koni diler, mevzuu ! d z hayretle yüzü" bir çoğu hayre! Misali bir iki bayanla genş- me iümsedi. m iş, hem re A era ur başlı bir zat, pek hos e Dansingler mi? ne kasdediyorsunuz? ır, dedim, umumiyet itiba- liz danstan, halleden, yaksın ahenk ve şiirinden a Dans kralı Aster © Salonda yirmi Milan gı Bayanlardan eğen bir erkek bana iti , dedi. Ağır kadardık. E# erkeklerde de biri: bir istihza — iyi dans t mad telkin beş ge eser ci eşik Masal bu çocuğum! — — Kadim Yunan t3ji oy- ağ trajilerinde kendisi Sonar, Bü iy nardı, Öripid dansö, ansördü. at raksı vi A ge herkes ikleri masal 2 Mi a end. geç gi hareke- .» Demek istiyen is id ri Evvel zaman insanları onlar! edi e — Ya ye arı?. ey psi raksı EN Lâfonten balle yazdılar. “ağir başlı zat omuz silkti: — Artistler!.. — Hayır, sade artistler değil, kral- ei “yg dans etmişlerdir, hem de sa ie başlı zat — İşte onun a a ei yıkıp cum- e ilân ettik ya, Amma cumhuriyette de dans var: Nuhun, yaptığı geminin önündeki m meşhurdur. 13 üncü asırda, şövalyeleri ul beleri takdir ede- mem. Eğer o zaman Milletler cemiyeti olsaydı haçlı muharebeler yapılmazdı... Gülüştük. z ... "Tarihte özler kamaştıran danslar olduğu emi, söyler örperten rakslar rind lerle raksederle: etrafa alevler . e elden ele dolaştırırl pi Neron en 3 kayi altında ederdi. un meşaleleri -anlıydı: Neron küler yakar onların anemi balle asırda dans, terbiyenin te- eli sayıldı. Fena dans edenleri kam- çi ie FASA lerdi. ur mareşal Bassompierr tuşağı sırada emi verirdi — Aktörler hazır, dekorlar kuruld&, palleye başlı Me hep bu Kumanda ile harp- Jer kazan! 17 nci ai balle klâsik bir mahi- Rövü de o tarih- pr lerini bs iEŞAM ler hazır, dekorlar Heyi.. Aktörler kuruldu,balleye başlayacağız!.. lisi arasında rejisörün sözü değil, harp danın ordusuna verdiği hücum emridir... z ir meme İka yarıya inince ya giyinmeğe başla- ar. Buda bir nevi grevdir, dans e a RI mra bi ASİ niş v2 aman balleden er- rakse- eri çıkardı, sade kadınlar yaz ve sonunda, erkekler gelip kucaklarına alıyorlar, sah- nı danslarla sahnede ... «Şöyle biraz şairce düşünürsek raksı takdis etmiştir diyer Bunu diyenler de ağ Dans yanın yari ardı. Kâinat- er a ak lr lg İki ballerin dinleniyor ce, ay, güneş, yıldızlar, meddü Serme doğuma, bi musiki, aşk, bütün bunlar ak değil midir?.. “.. Evvelki sene İstanbula aklımda kaldığına göre şimali bir Okadın sanatkâr Be Tepebaşı Tiyat- rosunda Önümde Kim vee genç ürkek; sahneye yanındaki genç kıza ki, usul usul e m EE esi lâyetenahiden, baş a cek ömürden, öpüşmenin zev. in li . Genç kız ii lerini sahneden, sahnede kadından aa yek e Del dalısına hiye — Bak, dansı seyret, senin anlat mak istediklerini o gözlerin a koyuyor... Ss. ks, Selâmi İzzet TİYATRO KONUŞMALARI Her ai Di Fiati; 50 kuruştur. EA temini | ulzar Sahife 7 VENEDİKLİ BAFFA “Safiye Sultan,, Kırk e area yağmurdan ve fırtınadan z açacak hâli kalmamıştı ndi seller, her tarafi çamunrlarla bardaktan boşanır- urlar altında ça- dırlarına çekilmişlerdi. il ne bi ilmiyorlardı. Yi. rilerin kazdıkları siperleri bütün a Nk ler basmıştı. İçleri hep hu. - bk bulunamıyordu. Ne sağlam mıştı. halk ve asker sığır ve » koyun nin Okkasını birer ikişer akçeye alarak büz yeli ni Szolnok nz. Teayasını İN Va- ei rna sürüler ii Fa- 'lardi kimsenin re mecali kalmamıştı ri Sigismund, aşıl- maz dağlara sığınmıştı. Asıl onu tepelemekti. Halbuki Budin ta- vaffakıyetsizliği, Tatar hapının se- fere san , bütün ordu tırcının yüzünden Macaristan nik. lıklarında çürüyebilirdi. Yağmu: re tanbulda, meşihate geçmenin yolu- yakıyo; eni ei ni ç oğlu «halifei ruyi ze! e Keki a imame rem. Meşihati elin- pek ale A Kg bakıyor- du. Zavallı ii ne yapacağını şaşır» kılıyor, kürsü imleri ne pe cek diye ağızla rının içine ordu. dünya için adayı din alir an » dedi. Halkı tövbe ve istiğfara davet etti. ağladı kaçırdı. Şeyh efendi sü- yaklanı Onların e hiç bir alâkaları yoktu. Ve mersi istemiyorlardı. Haki- ti istiyorlardı. 'enedikli Baffa a a kaldı, sein er Şeyhe sadaka Benim haberim yoktur. eri Gene gelsin. Adamlara anl EN İn Emir efendi, on e EE TE rar geldi. Şeyh efendi İstanbula ai TLâ- kin Macari: ala Osman eline gı Kaviada fena hal de dü gi eti ip va haber veriyorlardı. Hai rı muhasara bile ai e Sarçabik im az edilmezse, Budinin in gitmesi muhakkaktır, diyo; ee yağmurlar altında kımıl- nı yoktu. e lar Budinden Varai yağmur dinlemeden Gün başına bir Sende serdardan meded umi a recci mandır. Bir iki bin esker göndermek- le olmaz. Bizzat serdar erişmek lâ- zımdır.» diyorlar Hangi serdar? Satırcı mi? Oo, yapacağını şaşırdı. Asi yz e sinir Tem, çadırlar içinde, ne ti na- erini bir Seni elemi 5 Düşman oturduğu toprakların vas ziyetini, mevsimlerin halini pek iyi A için, kuvvetinden ziyade, tabi- in yardımına güvendi, Budin üze- ürüdü. Müt ki olan Eflâk giy: dı. öğle askerin kar- şısına getirdi: ; — İşte serdarı tuttum. Görün! akarıya şına sardım: — a bunun farkı va de. di. Yeli hama ile Silim eğ e med pa: izamının zasını görmedi İstanbula ei man, ları şaştı. Oraya nasıl ei edeci — Şimdilik han hazretleri bir kaç bin Tatara ılgar ettirüp Peşte yaka sından ler. Serdar ve han geli- yorlar deyu avaze çıkar olanları bini edeler, dediler. Tatarlar zaten çapula hazırdılar, Sel ve yağmur dinlemediler, Atlarına bindiler, savuşup gittiler, paşa hâlâ Eğriden ein bekliyordu. Uzak- paşayı görünce, biraz rahat etti. Fakat Sinan — erzakı artık uzak- lardan iş en getiercekti, Erzak ve zâhi tısı © kadar arttı ki, bir Kile a beş allına Satılır ol. du. Da altının kıymeti de yüz yirmi akçe i