Sahife 6 AKŞAM 13 Kânunuevvel 1936 ; MEMLEKET HA ERLERİ | Bahçeler ortasında şirin bir kaza merkezi Osmaniye, tekrar vilâyet merkezi haline ifrağ edilmelidir Osmaniyeden bir görünüş erme (Akşam) — Osmani- | lüğüne getirilen değerli şair bay Suad ye, po rtakal, limon, PAĞEİRİMN, ve | Salih, azami gayret ve mesai sarfile e İm ıbadır. Dokuz sene ampli yeye varı . Mektep, manevi cep- mm merkezlik yaptıktan heden pek Bl bir ei San kaza haline ifrağ lanmış. Dokuz senede e yüz dı ver- Halbuki, ki bei vilâyet merkezi Son si —z 24 dür. pek mi ve lâyıktır. Kaza merkezi den naklen gelen halinde İyi terakki ve inkişafı ide la öğretmeni bay Kemal mümkün değildir. izcilik teşkilâtını uştur. Nefsi kasabanın nüfusu 7,800 dür. ör raektep kütüphanesinin mevcudu Bu miktar, (362) dir. kırk . Dağ | nadır. daki üz kısmı. | yacak kadar eski ve biçimsizdir. Os- çukur ova vaziyetind Toprakları | maniyelilerin bu muvaffak müesseseye münbit, iklimi ratiptir. Portakalcılığa | değerile m bir bin: ei son ehemmiyet verilmiştir. eta borçtur. Kaza merkez zinde tam, i köyde köy mektebi “vardır. Buralara a Sebze ve meyvacılık terak- kidedir. Pamuk çuluk gittikçe e et- mel i iye pamukları evvelden be- ri piyasalarda çok rağbet görür. İkisi, ir. ii syo- nunda ol üç Çırçır fabrika- s1 faaliyettedir. Bu fabı dan bah- çe, Ceyhan gibi Osmaniyeye yakın pa- uk mini ları da istifade görür. diğer mi bir ihraç maddesi de Amerikan fıstığıdır. Şehre mü para getiren bu kıy- k- tedir, lardaki milyonlarca deli zey- tin ve Amerikan fıstığı ağacının aşılan- ması düşünülmektedir. hareketleri pek canlı ve ileridir. Orta mektep müdür- müdavim talebe sayısı (980) di Deve etinden 60 kişi zehirlendi Gaziantep re — Savcılı aşire- tinden Ahmed kâhya; nin kesilerek eti Göreli de sa- tılmı e altmış kişi zehirlenerek al davi a alını . Geçen seni de Şiveydin köyünde gene hasta ir etini yiyen büt kö; kı 'lenmiş ve dördü de ölmüştü. Vi- lâyet, bunun önüne geçmek bazı et, sıkı emirler vermiştir. Gaziantepte maarif müfettişleri | Ant am) Maarif umumi müfettişlerinden Reşad Nuri ve Bedri 1 se ve maarif işlerini teftiş etmişlerdir. aid hasta deve.) Fındık memleketi Akçakoca Akçakocalıların biricik Düzce! yolunun ozukluğ direği göndermiştir yi sının Jon) ci ie de maden direği bayii mevkiinde bu- :akocalıların çok mühim bir dertleri vardır. O da Düzce ile Ak- çakocayı biribirine bağlıyan 37 kilo- metrelik yolun fevkalâde bozuk olma- sıdır. ie du yol oni see mel esaslı hiç bir tamir görme Bu ik olun çok rn a yalnız or değil belki Türkiyenin ekonomi umuna müessir olmak- iie direksiz oluyor. Bütün Karadeniz sevahiline mısu nakliyatı da gene bu yoldan yaj kalmasına sebeb r pılmak- tadır. Fakat arzettiğimiz gibi yolun müthiş ie Bm eri kışın nakliyat mümkün yor. Bizzarur kocalılar candan dilerler, Gaziantepte ig okulları 1 Gaziantep KR yetimiz- de köyler dahil ol iie (15) eprikanmki e » 64) millet oku: Tu açılmıştır. e kadın: | lara ve sel erke) kle ald olmak üzere onu şel Cumhuriyet buğdayı Tohum İslah istasyonu iyi neticeler alıyor İzmit (Akşam) — um 151 anı Bolu ve başka yerlerden üç ork a pğtayı ekmekle elde ettiği e da ki 2 çok tohum el ki için bu tohum islah İstas- yonunun genişletilmesini (temenni etmektedir. İTenekeleme olmuş! İki Çingene kar e karısı bir evi Mami soymuşlar? Kozak (Akşam) — ln Aren ranlıda Mehmet karısı Gülsüm, o gündür a . Fena ide nl m ağarıyormuş. O gün e gele çingene karısı iri de kadının da evine uğra- kide ki kadın hasta yatıyor. Sanki bu iki ene karısı sözleşmiş gibi; hoş beşten sonra birisi: — A... kadın kızım sen hemencecik MN imami demiş. Köy- rı da ne bilsin? lemiş. — Yi ii dei nı şimdi bir ep- keyi ilme koyayım bir biri Ae sonra hiç bir şeyciğin kal- maz, demiş. N. mun üzerine çingene okuyup üf- »meğe başlamış. ee da büyük bir a tenekesini mek geçir- . Yatağına ğe) bir şeyler mr- lak a zaman öteki çingene karısı da ve Mei ağır, yükte hafif göze görünür ne varsa il kaçmış. İkinci a kirişi ım akşam topuna kadar hiç aşını b tenekeden çıkarma diyip o E savuşmuş. Akşam olup ta Meh- met camiden gelince karısının bu ha- lini görmüş: m ne?.. m vk başından e. ri peri döymeğe ei genç kadının duyan komşular, zavallıyı nik kocasının elinden kurtar- mışlardır, Jandarma karakolu va a koymuş ve hırsız K ili civarda aramağa amıştır. KADIN KÖŞESİ Son moda şapka n moda siyah şapka. Kenarında- ki ali sarı simdendir, m Yurddaş!, Bu savaşta da muvaffak olmak. için bütün milletin el birliği ve ruh birliği şarttır. ve ruh aşında bu vazifeni yap. ULUSAL EKONOMİ ve ARTTIRMA KURUMU Akşam) — Hafta, tatili ka- lenk ii Ni bnünde berberler ce- miyeti idare heyeti azaları görünü- SEVENLER YOLU Edebi Roman Bürhan Cahid MORKAYA Telrika No. 51 — Sporla! —o halde ben kendimi senin prog- ramına bırakayım. İstediğin şekle ge- Şermin deli gibi genç e sarıldı: — Ne şeker kadınsın Ve bir çocuk gibi Me Le büze- rek ilâve etti: -anbuldan nee ai ii et olmasan geçen yıl sen kiş sporları yaptığım. söylüyor le ii hi Ste kaldık. Orası da güzeldir il — Otelin broşürünü okudum. ii ting var. için para almıyorlar. Buz üzerinde e şam olunca bar artisti gibi süslenir- e çıkar, iu Le senelik kil. a kri Li » pek o kadar alışmıştır kil, Biliyorsun ya. — Doğru değil Şermin.. ii ne 1 yaparak annen!. uzamaz. — O halde seni hemen evlendirelim Şermin.. her kız evlenince hürriyetini kaybeder. i ürri, aksın! Şermin eğlenir gibi: — Doğru amma benim evlenmem de pek güç olacak?. —N 2, babamın işi Vi- yanada.. konsoloshanede, sefarethane- rsun ablacığım, ne — Ne iyi söylüyo: iyi söylüyorsun!, Ve koca kız genç kadının kucağına — Bu evli bi açtın abla.. amma iyi oldu. Senin fikrini ala; yram sefaret- hanede toplanmıştık. ba, Diye bir şeyler Bu cen ne ie han davet ei ye: Ma) yerleşmek fikrinde ol diğ. iledi.. ve ailemiz hakkında ka- öl Suallerle bir şeyler öğrenmek iste- Annemi bilirsin ya.. buluttan nem kapar. Bu konuşmalı gö- âm tuhaf El vardır. mler & kadar gi rn ko- alarıdır.. der. İl ni run ya İs- tana da beni iki hafta için gönder- de tanıdığımız Türklerin hepsini top- | naya yeni İstan ahkâm çıkardı. lasak otuzu .. bunların içinde | birde aycanlı genç tanıttı. İnce | gösterdiği bu si iyeti hak- bekâr olanlı ok değil amma her | uzun, yağız bir genç. Pariste tıp fakül- | kımda hususi bir fikri olduğuna ver- bekâr evlenmeye mecbur değil ya, Vel- | tesini, 5 bit , iki üç ayda Vi- | di ve ayrılırken bu davetin karşılığı hasıl güç bir şey. yanada ye 'Demirhanı bir akşam yemeğine, ze ve nakiia Azarbayı zengin âile- | bize davet etti. Garip birtürk-| (o Bütü ir ay yar. Milli hisleri paylaşamayan 7 sir Fakat hoş. evvel oluyor. ka iin ii e ka; geieameni fik- | Demirhan bize geldi. Çok sa de doğru buluyo- — Bta mimi davrandık. Lâkırdı arasında m; .— Sonra!.. hur profesörlerden birinin asabiyeci- Genç kadın içini çekti! — Bu gençle o gün tanıştık. Benim- | li; yret verici etüdlerden yni hisleri manı da öyle | le alâkalı göründü. Türk klü- | bahsetti ve sırasının getirip beni er- deği çi rün Karl Hötel'de balosu tesi gün kliniği gezmeğe çağırdı. Git- genç kızı kırmaktan kor- | ce tekrar buluştu irçok defa Ss ikten sonra annem bir şey söylem: sark ar ve al tik. Hattâ anneni sinirlendi. İlk de- Ertesi sabah ben sormağa mecbur Mesud olmak için her rl e ia tanıdığım bir gel nçle bu EN ye oldum: dans ettim di; beli azarladı. — Anne ik ği davetine gide- evleneceksin. evi, Simi Demirhan çok nezaket görü. "ni cek mi: memleketi ne ol iki akşam sonrası için ye: ursa olsun, bi ehemmiyeti yok, yeter ki, kendisi sa- mimi olsun. meğe Babamın vi ettiği bu li için annem ban: Ciddi ağ halini Giri eskin- ote tan sörü gibi yüzünü astı: (Arkası var)