Sahife 6 AKSAM 30 'teşrinisani 1936 “ne sonra a ni PAZARTESİ KONUŞMALARI ——r a General! Şükrü Naili Onu, ilk önce Keli > Gi em Lozan: sonra çalışarak o gece bir nebi dinler gibi din- letler İs- lemiştim. Düşmanla aslan gibi İ yer E Bo k | şen askerinin ne cevher oldu- kolordusu, yurdun yabayıcı ellerde ğunu söylerken onun ö ru bu güzel parçasına rdu, Ba- | kalmıyordu. T: Ti oda şında general Şükrü Naili vardı. Ka- ik bir kumandandı, büyür bir in- le burcu gibi omuzları, kale bede bi göğsü, fakat ii si kadar.ca- ben neden ikincinin ölümile na yakın, mavi ba- üne bad Mn ie kışlarını bugünkü di gi hatırlıyorum. dan yedi im Atatürkün yaptığı bir teftiş seyaha- | ların yüzleri, e Konuşmalar, > tinde ben de maiyetlerinde bulunu- | yinmeleri bei yordum. Edirneye gitmiştik. Oraya Yok, yok; bu e hiç biri g . Belediye dairesi: yeni bir ölüm acısında diğer nin alt kati lalarındı irinde | insanı bu kadar çabuk, bu kadar idik. General Şükrü Naili rahatsızlan- | hatırlatamaz. Mukadderlerindeki müş- mıştı. O ve daha birkaç zat, büyük de- | terek nokta, bu kadar kesin bir hatır- ir sobi ei imi ii şehrin dastanı, rahatsız olan Şü ailiye acısını unutturmuştu. Bayen o idi; dinleyen bizler olmuş” Se akşamın beraber GM bu bir sıfatile an- den elim loj ikuman nı başta olduğu halde bütün kuman- Ganları, zabitleri ve neferleri hepsi destirler, şunun asının. ehmetcik!> diye için luş dav nun ne cevherler saklayan bir varlık | gerçekleşmesi için hayatlarını m olduğunu i koymuşlar; ölesiye Kud- aksettiriyordu. eri, o davadaki hizmetlerinin de- O akşam Şükrü Naili paşaya giyer Me ancak ölçülebilir. Bundan baş- hali, vakur coş! mar İşte Şükrü Nailinin ölümile derhal ap evlâdının kudretine inanışı; Derviş paşayı hatırlamam, bu kud- yurd âşıl Eğer Şükrü Na ve milliyetperver bir Türk büyüğü o!- | ili daha önce ölmüş bulı Der- duğunu gösteriyordu. Böyle bir insan | viş paşanın ölümünü aba sonra duy- asıl sevilmez, böy irk nasıl | muş olsaydım, ayni ilgi ve ayni fikir saygı ile karşılanmaz! çekişile birinden öbürüne acıklı bir lümünü duyduğ hatırlama e dr her vakit içi gülen mavi gözleri, yaş- | içinde ebedilik, b başka bir su- rimin önüne geldi ve çok ölen büyük. Türk askeri Derviş paşa hayalimde canlandı. O Derviş paşa ki, Eskişehirden tım, Şahsen, ne önce, münasebetim olma- mmıştı. tıpkı general Şük- an Naili EM yak bir sevgi ve saygı uyanmıştı. Olgun bir kemal gençliği taşıyan YER e) bir le e m rette tecelli ekimi Türk milleti, ken- mayı kendisine yasak etmiştir. Türk ei unutan, Türk değildir. edeceğim; akşam resmi bir gece m sında idik. Birkaç arkadaş, - İncedayı da. vardı, ayakta kon duk. General Şükrü Naili geldi. 1. Önde elini bana uzattı, saygile eğilip sıktım. so) uzattı. Cevdet, uzatılan bu mübarek eli öp- tü. Utandım, neye ben öpmedim diye içimden üzüldüm: e dedim, bunu düşüneme- Cevdetten sonra elinizi eş olsaydınız, ben de onun gibi ya- Mallarımızı İzmir (Akşam) — Mahsüllerimizin 8 memleketlere ihracı işini yapan e vapur kumpanyaları her sene para kazanmı dalar. pükümetimiz. b yl ve ucuz nakil etmek için bir taşebbüs Portsait limanında Japon vapurlarına aktarma ederek Avrupaya sevki. vk al iyor ç Lİ ME e rTayı memlekette bıraktırmak ve va Tağımızı andirmak e İİ bü idi. Bu ilani tezgâhlarına “sonra Avrupa limanlarına gitmekte- dir. Milli vapurlarımızla ihracat mah- amm mr Zu belli bir emi dedi ki; — Ben Vi dimi öptü Me bile olsa böyle bir mukabele bana Ses ağır geldi ve hemen cevap — Asker olmayan Türk var mıdır? Kırıldığımı orada gönlümü istemekle kal- ; ertesi ü bana rasladığı man, tol t konuşan se- yer kalmaması uzat-| için benimle tatlı tatlı ve pek itinalı konuştu. sullerimizi Portsait limanına gönder- “mek suretile bu Japon vapurlarına pa limanlı çok ucuz fiatle nakletmek mümkündür. e seferine devam ef- ulunan bir va- pur, gide için ucuz bile olsa mal alabilir, Japon vapurları mallarımızı bu suretle Avrupa larına götürdükleri takdirde ton ba- şma tayin edilecek nakliye ücretini 'Türk kömürü vermek suretile ödemek te mümkündür. en tatkiklere göre bu kc çok ucuz bir imi: ri li- manlarına liiyes ele Halbuki limanından yüklen: > leri ecnebi vapurları, ton bi a Lr 14 - 18 ve hâttâ: mi apn ez para ürlerimizi: rilmesi $i eğ Meri Kömürlerimizin. iğ işin de de bir saha primera Ai üzerinde kaşe mi ğa) e aim önümü ihracat m işe başlanması muhtemi İzmir li faaliyetinin bundan za- Zonguldakta büyük bir pie ar yünleri ii ER ir ari 24 şiline ei KADIN KÖŞESİ Kadife şapka Siyah Kadifeden yeni şekilde ka, meral KE mi iyango pie İzmir Gülmedi nin iyi bir kararı Bütün ahırlar şehir haricine naklediliyor İzmir (Akşam) arasına lmış halde m ahırlar, bir yıl içinde tamamen şehir dışına nakledileri modern birer şekilde İnşa ettirile- cektir. Pe rakılarda ze maddeler Bartın Ek — Burada ve ve lr bazı Şe- hirlerdeki kaçak rakıli an nü muneler arlar umum Gi cali si gönderili miştir. İnhisarlar umu! lürjüğünden buraya gelen sie a eği ve içlerinde bir takım öldürücü m Li d Mei el dağıtılacak — Havali İzmir vi n bir. den bire soğuması üzerine odun kö. İstakyonli & ir 'yurdsever ki imi yal Nur İçinde yatsın ve onun gibiler rini Bunun için tedkikat li 9 lediye, bu yılda fazla ul Janıp sila Kelkarek, bazan gözümün , General Şükrü Naili, her zamanki | nur içinde yal Nk “ üzere Zonguldağa bir heyet gel- | günlerde kızılay kurumu ile birlikte pınarına t lâtife oldü. Hasan Âli YÜCEL | miştir. fakirlere parasız kömür dağıtacaktır. > r daha Cemalin sesini işitti: Her ticaretin kendine göre zah- $ E V E H kayran Emi kocalığı hayatın — Belli ki burada. iğar kokuları gel-| ei hattâ zararı vardır. önü a sorar- LER YOLU mevsimi ol: san sen luğun yerde mangır Edebi Roman Çalıştığı yerdeki bir genç memür kandırmı: Memu: Bürhan Cahid MORKAYA — Tefrika No. 38 çıkarmışlar. Bunu da galiba patronu imaye ediyor. TAEK e etmek Hank, çürük bir pe şünüştü. Halbuki Amerikan sistemin- “Aradaki bölmede: kâtiple konuşu- yordu. ığır ağır başını salladı; — Lâzımdır. Elzemdir, Böylelerini cudur. Ve gözlerini süzüp arkadaşına ba- karak ilâve etti: — Efendilerimiz gibi zenginler de bu hususta şefkatlarını esirgemezler tabii! ri Melih onu kolundan tutup kaldırdı: yy, ay rk da yemeğe çı- sevgimiz onlara şefkat aki geçe emeli verdiği bri dayağa e belli et- mek istemi; kırıyorsun. Birkaç fabrikanın mümes- siliyim diye! muştu, kendine: — GN EŞ Sinirleri ya- tışsın hanımefel e telefonu açarak pa edin mi mesele yok.. bu yaz hemen iki ay içinde yüz iel bin lira kazandı. de, m terbiye anil te- Ahmed Melih kapıyı açınca burun — Birl mümessili ol- tün başka idi. O: müş- | buruna geldiler, kol zannı uf. Böyle hanımın dayısı orada e A terek ii daha ziyade bir -— İşin varsa söyle. zahmet edip pal.| fabrikalara, hele harp levazımı fab- ortaklığı gibi etmişler, hattâ ev | tomu çıkarmadan gid: arına mümessil olmak için mali, Genç bir kızları vardı. Sez e EN işlerini aralarında taksim et Ahmed Mi EM yapış iktisadi, hattâ siyasi ne ağır şartlar kadın mütema- — Hiç işim telefon-| lâzım bilsen. Muhakkak ki, diyen kendisile ipe olmuyor. Hül- | laseni ör — İnkâr etmiyorum. Fakat diz vE decek ve belki de kış. sporlarının. il ai kapılmıyor. Sâai ölçüsü- — Hayrol işi tıkırına koyuncaya kadar. a —Bir “ e Çene çalalım diye!. | sonra Taklısı kızile Alp eteklerinde bir yere Ahmed Melih a karısı hakkında, Nâzım Cemal ağır ağır paltosunu, Gelsin demekle iş e Şim- — gidecekti. daha yumuşak, daha, hak verici fikir- | eldivenlerini çıkarırken; di dari ir değil rakipler çok, fiat Böyle de ol — Âlâ, dedi. Ben de'yemekte bizim em . Sonra mesuliyetli iş. Velha- mağ Hattâ Kızdırdım kı rur bir kadındı. ee isteseydi da- de de deği hayatın kurulu- | onu : a Film olurum. a genç, daha sevilecek çağlarında yar ii idi. — — şa müteahhid Osman Şakir mi?. ndan sonra da çeki örbine ko- pamaz mıydı? Halbuki onu o kadar tun seyahat yar, oluğu Sıraselvilerde serbes bıraktığı halde bir şeysini gör- | haberinden RG iie çi — ei için epey zengin oldu di- Mn Eği isteksiz, neşesiz başını m İ yavaş hi Sükünet ge- yarla orlar. Herhalde kendisile meşgul olmayı- | liyordu. Piyasanın ün çi- — Yok. Artık o âlemler sarmaz oldu. şı onun kadınlık gururuna dokun- Kendi olar inde fiatlere e on ek- | Sipariş üstüne gelen kadınlardan hoş- lanmıyorum hiç. — Ya.. demek hususi taksi modası « Kadın işlerini tesa- zevkli buluyo- ei kovalamak, he- a ihmal ettiğini kendisi de bar Cemali mento deyip de geçmemeli. | başladı. du mek bu kadar kâr bırakıyor. — O da değil. Kattan ayr Yazihaneye gitti. inmiş olucaktı. kiki cevap verdi: Nâzım Cemal sinsi sinsi güldü: düfe in daha düşü da bii ik ğ — Herhalde senin meyankökü si uğ pay bi kafasile değil hisleri ve sinirlerile | Hattâ verme- | dar değil. Hi Karısının Viyanadaki akrabal yaşayan kadındi, Öyle yetişmiş, öyle | mizi söyledi rikası var. Sermayesi var. Emeği var. SE çeşi meselesi, gideceğine aklı Kal zn ü Nâzım (Arkası var)