X AKŞAM Söylemeli mi? j Her akşam bir hikâye apartıman arıyorduk. Gördi El bir ilân üzerine, annemle be- raber apartımanı gezmeğe gittik. Bizi orta yaşlı bif kar; Salona girdik, Annem, geden apartı- ıraktıklarını soru! run kızı pa evlenip “gidecekmiş. Kadın yalni daha kü- Sineği ii e bir kusur ye Sayet e ila ve rahat idi. Nazik ki bize apartımapı F dirmek gin set ihtiyar etti. mın odası, diye bir kapı açtı. i.m bir sedirin üzerin- kız mahı le mukabele etti. işl mi si vi diyetini bozmadı. siz ettiğimiz için see mi odadan çıktık. güzel genç kız dej mânalı mânalı bakıştık. Fakat, tabii, bir şey söylemedik. Yalmız kaldığımız vakit annem: Aman zavallı Nâzıma işi anla- talım, dedi. Vakit bütün bütün geç- gördük, ni ettik. Şimdi böyle olmadığını anladık. Fakat ak- ası olamaz mı? — Ne âlâ akrabalık bu! Odaya gir- © diğimiz zaman kız o gencin dizlerin- de oturmuyor mıydı? yn Kr girerken kapıya vursaydınız onları vaziyette ii ım, sen de disine söylemez mi- — Ama bu iş öyle değil, anne, ten gidip hr ai an- latsak biz kötü kişi olacağız. Kız ona işi öyle izah etm ki onlar bulacaklar. Nemize lâzım bizim? po Bu Nâzımın ikinci evlenişi idi. Bi- incisinde yakalamış, ni felâkete muhakkak surette sürük- leniyordu, Filhakika, çok geçmeden ya binli Bir haftaya kal- madı, bo; ahkerni — Ben sana le vermek iste- dim ama, Hikmet mâni oldu. Belki de sala yaptı; eee İhtimal ki sö- — erimesi olur mıydım efendim? belâya sokup taz- seviyormuş. .. niz, beni ikinci defa bir mi ede maktan kurtarırdınız. , bu se- fer sahiden e la ir an evlen- mek mi? Allah saki öö Seneler geçti. Nâzımin saçlarına ak düştü. Tepesi açıldı. Bu sonbaha- Tü Sie kadar bir daha evlenme- yi aklı ile getirmedi. İkinci töbe- yi m biraz hee tenk idi, O ma- bana tekrar kazanacağımdan, dola- — sevindim. Meğer bana bir Ke ermek Farlar la Birdenbire i rum! — SR Üçüncü tecrübe hal Kimi alıyorsun Orta yaşlı bir dul kadın alacak min etmiştim. H ye albuki öyle bir kızın ismini söyledi ki - dım. Çünkü bu kızı pek iyi sın kardeşim ile evlenecek. Bir çok eni Feridin t gözünü ğ v aâE og z R miş, ben mâni olmuşum, parçalamışım. Şimdi gene Ta EN Bütün bunları da ba- rmediği için yenıyormu- see Bu kadar me doğrusu İs yan ettim; O akşam Nâzıme her şeyi anlattım, alam ba mesin oldu, Boynuma sarılı teşekkürler etti. O gece EE ha al barda saba- kadar derdleştik, içti. Nihayet nasıl teşekkür edi irki zaman, m kadın bir mi Mei Nâ- zım bana şunları yazıyoh ediğin şey- iin sele bir iftira alam an- kadar iyi kalbi ki seni ği ne e olm a bel mi karışıyorsun, X İi &-.) za iin li bizim saad m aylığı 1000 kuruştur. dren yirmi beş kulak iğ indi lâzımdır. Ramazan 12 — Ruzu Kasım 20 5. İmsak İkindi Akşam Yatsı 119 946 12,00 1,37 Va 5.17 7,i 12,02 1430 16,43 18,20 İdarehane: Babıâli civarı Acımusluk Sok. No, 18 E 1204 218 am) ilân aatları. me- Telefon: 24240 / yo 'Teşrinisani 936 Cuma yanik — Öğle neşriyatı: 1230: Plâkla Türk musikisi, 12,50: Havadis, 13,05: Plâkla hafif e 13,25-14: Muhtelif plâk neşriy: a 18,30: Plâkla dans Spor Saime vi ei ii 20 km heyet 20, ia Vedia Riza İN Tı Öğle atı: Saat 12,30 Plâkla Türk musikisi, 12,50 Havadis, 13,05 Plâkla f müzik, 13,25 - 14 Muh- > Plâkla sololar, 22,30 Ajans ve borsa haberleri, 23,Son. Nöbetçi eczaneler Bu akşam nöbetçi eczaneler şun- lardır: Ki Asım, Taksim: Kürkçiyan, zağada Ertuğrul, Kalyoncu- in Zafiropulos, Beyoğlu: İs- tiklâl caddesinde Gal A ai Mati 'koviç, Galata: Okçu- caddesinde Yeni pa ey dilde biç lie Nail, Ki 2 Aseo, ini int #ğop le Heybeliada: Halk, ojilos, Alem- dar: Çenberlitaşta eki Şehre- mini: Topkapıda MN: Zayi anahtar iştir, Bu- Teni Le lir inmranari tes- — Göğüs kemikleri (7) İsim (2) 2 aşma €Y» koyun alev olsun (5) ida (2) : — Ekilen tane (5) Namaz kıldı- Yukardan aşağı: : 1 — Ekmekle yenen (5) Ayı yuva- ; — nie zem (3) Fakat (5) ismi (6) Sıfat edatı (2) © 6 4— Kia değil 5 — İstani dışında bir semt (5) e aş » — Parça ( 7 — Nikâh 9 (8 8 — Örnek (5) vi edatı (2) 9 — Avuç içi (3) Karadeniz sahilinde kaza (4) 10 — Kızınızın kocası (5) Avuç içi (3) GEÇEN BULMACANIN HALLİ . Barik, el 9 - İm, Oymak pe Mikrobloloji cem cemiyeti ti toplanıyor Türk mikrobooloji cemiyeti bugün 18, da Cağaloğlunda Etibba odası salonun- da toplanacaktır. Vakialar 2 - Sadi Nazım: İstanbul sü- Refik: Yeni bir ti ei Schewartz: Tüberki “Tunçman: iii lari, 2 - timi tebli lar vi - He allergi, 2 - Zekâi kuduzu hi er tıp müntesibi gelebilirler. Telefon : 3377 KEMAL REİSİN İSPANYA DÖNÜŞÜ "azan: İSKENDER F. SERTELLİ No 28 Ve Yahya Ni ançeri yaranın iki sim iğ dönüp yattı.. ki çok afyon çekmiş de sızmıştı. babi a uyuyor gibiydi.. kendi kendine; diyordu, Garnataya geldiğim beri çok haklı olarak iki kişinin Biri öldürmekle de sevgili efendim Don Petro Fernandezi ölümden kurtardım. Dükkân sahibi odaya girdi.. ilk ön- ce dükkânın yabancı müşterisi çöle hoca Yahyanın yanına — Nasılsınız EN Bir şeye ihti- — O ne?! Aman Yarabbi! Rüya mi görüyorum yol Dizleri titreyerek bir kaç adım yü- rüdü. — Rüya değil, Pehlivan Mustafa dini vurmuş... Gözlerini açarak yaralının göğsü- ne baktı: — Hançeri dibine kadar yerleştir- .. bir el elile yapıldığı e Mai korkudan ne ya; cağını mbar Bir müddet kal nın yanında durduktan sonra merdi- ven. başına koştu.. hizmetçilere ses- lendi: dad.. imdad... pehlivan Mus- — Görüyorsunuz ya, dedi herkes 'uyuyor.. Mustafa kendi kendini muş. Hele bir bakın şu hançere. ya aiisdiğindmi da belli > o kendi Er biribirlerine hayretle — Ta kendisi.. kendi hançeri, Çocı terih bir uyku vi geçirdi. Hoca re Nasib DE dük- yarısı Mi fanın kendi ali öldürdüğünü duydu.. yer sahibine: — Kahramanlar emellerine muvaf- fak olamazlarsa, yapacakları iş ken dilerini öldürmekten ibarettir. dedi, Yer sahibi, hocanın bu Sözlerini dikkatle Hoca Yahya dükkândan ayrılırken böyle bir vecize savurmağa mecbur- du. Çünkü hooanını ı cinayetleri Hace- bitmiş ol- muyordu. O, valide sultanı öldürmek fırsatını ele iye kadar müslü- leri gelenleri bi- — Belki akşama gene gelirim.. Dedi.. dükkân sahibini ve an bol bahşişle sevindirdi.. ucunu Endülüs âlimleri li koluna doliyarak çıkıp gitti. *.. ERTESİ GECE, BİR KURBAN DAHA. Hoca Yahya Nasib, mücahidleri öbür a göndermenin kolayını bulmi başsız kalacak ve bir şey e muvaffak olamıyacaklar!» kim sahibi kapının önünde duruyordu. Hocayı görünce çırağın — Alışmış, , kudurmuştan beterdir. Hoca geliyor. ie bizim dükkâna Kapıda « duran Mr hürmetle ho- oca zaten oradan gidecek değildi, Hafif- Ke ee