» 25 Teşrinisani 1936 MEŞE 34 sene evvel istanbul Bir Fransız muharririnin not defte- rinden bazı parçaları neşrediyoruz 1902 de Beyoğlu caddesi 1902 de İstanbula e ei sız eee not deftei Vapurda bir müs ken sözü e kadınlarına . Pot kırdığımı sonradan anla- dini iiteki gömlekten bahset- mek ne ni lar ayıpsa, müslümanlar- dada kadırdan konuşmak o kadar ayıptır se” Güverteden İstanbula bakıyoruz. Biri diyor ki: — Neye benziyor? ani a benziyor; işte bakınız, Büfe > anl sap ma mbs Ter... İstanbulu uzaktai retmek güzeldir, fakat içine zamla — di tir. Yollarda Er geçilmez! a şehi satılıyor. Evi klar, n bü za) vi ve lâhna çamlı. ani ai al iş bildi mallarını satmak için avaz avaz hay- bo urup 3 zahderi ii arkadâşi- mi eee . Geldi. Yolumuzu değiş- tirdik, sola Saj Sese sada kesildi. Etefta i in cin yok. nüyo kedi hazin hazin Şehre çıktım. İstanbulda herkes | yüzümüze bakıyor. Korkmuyor, kaç- şöyle böyle fransızca biliyor. Yirmi | mıyor. Güneş altında köpekler uzan- defa yolu sordum, yiri ası da | mış uyuyor... impa U- cevap aldım. Evvelâ Fransız konso- ba merkezi Wadi mi?.. Yok ca- Joshanesine ezel kimseyi dım, sefarethane! ttim, orada da lde eülinsedi: gimseler yoktu. değil mi? lerini anl k ist dim. Si: baki- işte ia b Büyük şe- z, İstanbulda rasladığım insanlı m saat yürüsek öbür içinde fransızca bil anı ama ne kadar rniy ransa sefarethanesinin “kapıcısıydıl. sk ni İstanbula, dubi üstüne atılmış tahta bir ein geçiliyor. ci için on para ver- mek lâzım. raya kıya fekat yn ründü; uz yi âdeta isg mii yaj pi O gün İstanbul tarafina ee başka güne bıraktım. Beyoğlu Ke oturanlar da İs- tanbula geçmi güne bi- rakıyorlarmiş glu tara- oturanlı Jar, İstanbulu yabancılar kadar bile bilmiyorlar... vee ir gece sefarethanede yemek yi- yorduk. Yirmi beş senedir İstanbul- yaşıyan, türkçe bilen baş tercü- man bize dedi ki: İstanbul tarafında, tıktan sonra bütün ışıklar söner, yol- larda tek fener bile yoktur. Yol baş- zi halk gelip geçmesin diye zin- irler till Her g ece İs bul tarafına geçip, ç mahallelerde Mi başlı fenerler yanıyor ye en 2 1m e kalresinde rahat rahat yan ve İçmek ümkün... Çok defa arkadaşımla ii, yazı “kâr m ewierde numara da yok... vürüsee her şia me yer böyledir, 1ssIZ.. Eski İstanbul evleri Daha genişçe bir sokağa girdik. Cadde imiş... İki yanında ii ev- ler' va; r... Evlerden birinin açıldı, yüzü gözü ilin siyah pes, üstü başı simsiyah bir çıktı, Sen karşı tarafa Gerli sm ca bir evin e çaldı, a mel kadın u: am, göz dn Gİ, vr enin önüne gel- dik, Arkad: — le bin ri oy seni bea yolundan , sana Babiâliyi, ka- palı çarşıyı ve Karal me; ED EramiLi ea fakat oraları da ar çirkindir. Bense seni 1 leri getirdim şeyini gösteri Gördüğüm leme Gani idi... Büyük, ei Kk bir arsa bl arsa, Çarş sıla; ila kav şı görür- veriş edenler de dde ota apalı Timürün bindiği mahız mke İstanbulun en “i yeri kahveler. arda rada pırasa ve lâhna * yasaktır. Bunun için bol bol kahve içerler. Kahvede yalnız kahve ve çay emi Beş para verdiniz mi bir fincan bir ne ısmarlıyacak olursanız kahveğekiler size tuhâf tuhaf bakar- lar ve hüküm verirler: Muhakkak miras yedi olacak!.. ki biran bile yerlerinden kımildamı- yorlardı. Aşama doğru doğru mekteplen çıkan görünce koşup geliyorlar ve e öpüyorlar. EL öpmek şark ananesidir, hürmete delâlet eder, ya“ Bilmem bu da anane mi, camilerde . dua edilip namaz kılınmaz, luk çocuk ve İK liambağ gi gürültü ederlerse macaya camiin hocası da karışır; ço- cukları yakalayıp kovmak için kova- Jar! si İstanbul la ER e olmuştur. Bu deyiz. İsti lerin an felee alli ünden 4 Köpekler y #iletine uğrıyanların ii ir Br na mukabil kö; dokunuyor: m sili rüyorlar, çöplerdeki ii süpü- et ve ii yiyip kokmu ei önüne geçiyor- lar; beslendiklei düzel önünde ia yada. na için İstan- Sizin r, İşin garibi üslümanla: vmezler, Din- ssl onlara le 3 ni Rk miştir. Köpeğe sü etmi dan namaz klz rain her er 'pıda bir çanak r: Köpekler onlar da aş yaly mahlük - içsin diye! Sud slemize tebdili için yirmi beş ruşluk pul gönd ermek lâzımdır. MN Sahife 9 Yazan: Ahmed Refik VENEDİKLİ BAFFA “Safiye Sultan,, Tefrika Nos 33 Hoca Sadeddin efendi ile şeyhislâm ek cenaze namazı yüzünden kavga çık ze Kiye fazla vakit geçirmemek 1â- Mı eni Mi Forsa — kâfirleri öyle sevinçle kürek kpek ki, Marmara sularını çinde bırakarak o gün Pi esvaplar Cenaze kubbe altı önünde ama e nie devlet erkânı siyah servi- , saray kubbelerini aşan az ağalar e dı, Kubbe altı önl lanan çemenlerle yeppeşld. arm ley: mi Sadettin er bshi Dd Mala; balık içinden Gi aa Ferhad paşanın yanına gitti: — Âhir izmetimdir. Cenazel padi- da edi şaha namaz eda edeyim, lal ize Üçüncü Mehmede mı aldı, Fakat hoca çık- ön elendi Se diva: n şe mücevvezelel na- şlardı. Hoca Sadettin ezildi, büzüldü. O da namaza durdu. e namazı bitti. Hoca Sadet- tin hiddetinden ne yapacağını bilmi- lu. O kadar haristi ki, Üçüncü Muradın namazını kıldırmak dalkavukluğunu bile kimse: ye birak- mak e Şeyhislâm Bostan- zadeye çal — meyt bana izin vermişti. Tokar — salât lâzımdır, p cenaze namazını Üçüncü raber kılmıştı, Ve şey- hoca Sadettinin kire) müftülük k düşürmekti. iz | imal şer'i bir cevap verdi: cihanın eme namaza amam oldu. le atmadı. Hi rTeme Ci Ve: ner 'kânl yo eri NAZ: nka Ne olacal Baffa ile pi okuz çocuğu kimi $, cn e EB 7 ke YL ald a si SE Ve pe ahi e döle UM e ANA > AR se Bağıl zana el 3 az pd AŞ EA LZ ia 7 ari AB MEZ a İZ yr7 di Hoca Sadettin efendinin fetvası ve el yazısı larından, kimi analarının memele- ni çekilerek bir odaya tıkıldı. memelerinden çekilen ç0- cr He hüngür hüngür ağlıyor- lar klarını vermemek için çirpk aşk si Dinlemediler. Çocukları €Vi ME kucağından hah na hah çektil “ akat pu ie ara kimler ? Sarayın dilsiz tayfasını Çi dılar, ork zaten kulakları da mezdi. Fakat ağlı tafa nın ölümünü isi #silketi ani iyemde ede iin ne eN bilmı Ak ine bu gülşeni âlemde a slm. Demişti. Zavallının, aklına gelen feci bir surette başına gelmişti. Artık ya ri ne a Mehmed, ne ii edikli dı. se sl — dikten sonra, birinci cenaze, ikinci gün erilere tamam «altr kere yüz bin altmış bin altın ir » Bu, Ücüncü Mehmedin cülüs bah