1 Teşrinisani 1936 (ir bir ai Insanların kalbi evin içinde dolaşıyor, bir yerde iğ Cenubi Ameri- kada Türk üzüm ve incirleri satmak için tetkikata gitmiş olan e Ham- di o gün gelecekti. Şimdi ona söyli. yeceği şeyleri düşünüyordu. en gelir gelmez işi açmalı mı idi yarma bırakmalı idi? a mi Kocası oradaki una, p sını alarak tekrar Amerikaya dönme- yi düşünüyordu. Meliha ile Hamdi pek genç iken tanışmışlar, sevişmişler ve evlenmiş- liha otuz amdi kendisini aldat! Meli- ii Mik biliyordu. O ötedenbe- ri pâk ve sa iye şim- dion isi vardı. Hikme- ti iğ ta DENE gidemem! diyo: De bir sene süren gayi bube- ti esnasında Meliha derin genç hissediyordi me demiyecekti. Şüphe siz o da Ame- ada yeni rab ıtalar lm ve vie A Me! e artık tat hayat evam etmek Be Yöie de değildi. Onun nin Ham hakikati itiraf ederse belki el minnettar e çaldı. Meliha ateş o ellerile başımı sikarak oturuyordu. enn Ti mer görünce Ye rinden vel 'biribirli ikinc gibi, si sakin öpüştüler. Hamı sini mek için İstanbulda mış, eş- ettiği iyi kalbli idi ve vaktile Melihayı sev- miş olduğunu unutmuyordu. misafir gibi kabul kü- da şimdi yabancı bir adam vaziyetinde, âdeta üzüntü içinde kal mış gibiydi. Melihaya dikkatle bakı- yordu: — Sen çok iyisin, Meliha. Biraz za- , fakat çok iyi gitmiş sana zayıflık. karısına biraz hayret ve me- rak ile bakıyordu. Meliha gülmek için kendisini ye kaynanasını bir lâkırdı bulmağa #oruyor, bir mi yordu. Hamdi kali ve tinden kısaca bahsettikten sonra: — ie kadar değişmişsin, Meliha, t Halinde bir başkalık var. su diliz anlıyamıyorum. Gençleş- pere) Ms 2 a er e İster il Hamdi, adayı ersi, Yam sun, Sanki bura- zi işa davetli bir Salli imişim — geliyor. ti muş, biraz şaşırmış bir a dolaşı- lk bir Meli ektubu al gö- rünce tanıdı Hikmetten geliyordu. geleceğini edeme- mişti demek. Ehemmi; vermiyor gibi görünerek çantasını 5 karısının : yanında aktan, onu seyretmekten bir zevk duyuyordu. Meliha e . tırnaklarına böyle itina etmezdi. Ni güzel elleri vardı... Saçlarının tuva- letini de değiştirmişti. Meliha işi kocasına ne zaman aça- cağını “düşünüyordu. Onun Ameri- kadan dönünce kendisile bu kadar nazik, hoş bir surette âdeta bir âşık gibi meşgul olacağını hiç aklına ge- tirmemişti. Hamdi: — Bu akşam, dedi, Karpiçe gide- y izi orada yiyelim. Bi lim. #amallerini. artetrmek aym ii İçini dökmek ihtiyacını düy- — Beni böyle bk. ie Meliha, İi a SE zor olaağı nı anlıyorum. Emin ol ki Meliha, be: ME sila Kala ez yayi ca değilim. Hayatımda senden kati surette ayrılmamı icab edecek hiç Meliha titrek bir sesle sının ar! onun ğe bile değişmişti. Meliha “birdenbire kai hoşuna gidiyordu? mi çe; rikadan dönerken ondan ayrılmayı düşünüyordü. in Amerikada bir İspanyol doktorunun karısile peyda ettiği münasebet onu Melihadan ta- mamen riza bu. zannediyordi pia ML e görünce her a 2 iy van Dm geldi. evde kalsak “e bi e ai k m ağrı- yor. Li vizitaya gitmeğe mecburum. elirim. çekti. Genç kadının bir- avemet (gösterdiğini, âdeta kendini zorliyarak kol el ka mdgaei eşi yı kendine â en çıktı. lidir sel vip Bir korku vardı, Kocasının hali o: yordu. ete gidecek, de ora: dan artık dönmiyecekti, İhtiyaten ko. y bir an ta yazmış- 1. Melihanın çan ve mektup ğe em açtı ve oku- mağa başladı: «İzmire gitmeden evvel sana şu mektubu yazıyorum, Meliha, Oradan en ge Bugünlerde ko- zannediyorum. Bilsen ne ni içindeyim, Meliha, Dün- yada yegâne istediğim şey senin sa- adetindir. Benim sana bu saadeti ve- remiyeceğimi görü; Mukadde- Meliha Gözleri kararıyor, Bini ululduyordu. el ağır ağır eve döndü. Gözlerinden Yap Di YAR Bunları silmiyordu bi- e gelince, banyoya gitti. Yüzü. iii Yüzüne di ve al- sürmeyi K Ik başım ağrıyor. Hatta he- men yatmak istiyorum. Fakat m etme, yarın neşem yerine gelir. Jelerinden konuşuruz. İhtimal ki de- tatlı hayatımıza tek- Yemek rlardı, Hamdi karısının çehresi solgun, gözleri kızarmış “ Hunu gördü. Pek düşkün bir hal idi. Bir baş e İl e erer kaf keki ei ire e ge ei pyd ab Güm ri düşünüyor. Zi Geri gep begpn alba. a en serti olduğundan çok kolaylıkla ve tattılıkla bir dakikad: > a yanın. en kuvvetli v e ihtira beratı Zi Di fabrikası az yapmak de yınız; israr ediniz. 1 Teşrinisani Pazar tıraş bıçağı muvaffak ol remzi ii eme 1230 Havadis, 13,05 yerim Mr ei 13,25 - 14 Muhtelif plâk neşriyatı. Akşam neşriyatı: 1830 Tepebaşı m salonundan nakil. 20 Belma 'Türk musi- Kil ve halk şarkıları. 20,30 Cemal Kâ- mil ve arkadaşları A Türk musikisi ve halk ri, 21 Plâkla sololar. 21,30 a 1 - Weber: (Uvertür Ke leii ise ee (Toledo kuyumcusu! lani; (M: adrigal). 4 - m Kari Mn 5 - Drigo: (Arlekenin Prezantasyon! garya) Macar halk e 22,30 Ajans havadisleri. 23 SON. 2 Teşrinisani 1936 Pazartesi İstanbul — Öğle a gi bsi Plâkla Tüfk musikisi, 12,50: Ha di 13,05: Plâkla hafif | müzik, 13, Ci ul rel iğ Caz: iz 19,30: < İ. dalip ai 20: int ve ii aralar fından ve halk şarkı. ları, 20, s0: Bal ve e ai ii rafından kıları, 21: ii Sololar, 21,30: Orkes- tra: 1 - Suppe: (Pik uvertür, 2-Jos: Güngi (Ha; an) vals. 3 Svendsen: (Zorahayda) kile e. Tehaikowsky: (! ar gölü) süvit 1. Scene, 2. Macar 5- ar: (Sarı m a parçalar). e dans Ez 5). 22,30: lari ka ale. 23; e de böküri dünya aynını gre Ve tıraş bıçağı sediri afis ir ve her tıraş bıçağı hiçbir ii muvaffak imi Yalnız Almanyada yalnız . Hasan deposu: Ankara, İstanbul, Beyoğlu. li e mükerr ıkarılmıştır. Ne EE ne ie e yapamaz, Alâmeti He Fakat bu iş kolay erir F: 'kiye- Hasan miki ara Nöbetçi eczaneler m ai nöbetçi eczaneler Şun- a Halâskâr Gazi caddesin- 'aksim: paşa: Müeyyed, “Eminönü: çig Kema Heybeli: ada: Tomadis, Mer- kez, Fatih: Süaşenede İbrahim Halil, Karagümrük: Ali Kemal, akırköy: HUĞL, 5 Osman, Tarabya: Yeniköy, Emirgân, Ru- eczaneler, a- ray: Cerrahpaşada Şeref, Beşiktaş; ep, Ki öğüt- I ilüsi m, İskele : İm- pazar: Necaii Samatya: Kocamus- tafapaşada Rıdvan, Alemdar: Ca- me Abdülkadir, Şehremini: pıda Nazım. istanbul ekini. Amirliği Satın Komisyonu lan bin kilo lahna 3/11/936 Salı günü ğ saat ne te b gnie Satın alma arlıkla siennesii meleri. (189) 2615) Dayi“ yaalöy vii müdürlüğünden ia olduğum ölü cim kolağası maa; Rika Ilandığım li Ye per mühürümü kazaen İs Şia pi eskisi iyrneti öztepe Kiral 282 No. e Süsle Şahinde. : KEMAL REİSİN İSPANYA DÖNÜŞÜ Yazan: İSKENDER F. SERTELLİ No 2 Yerliler istedikleri biliyorlardı. Kemi dine e ri gönderdiği umuyordu. m ide iyimi; r, haftalar geçti. Gırmataya giden adam hâlâ dön- memişti. ! “Türk vi aye ayalaar deniz- den ve kara: Bemar —. kaptan- Adaya çikmak, yerlilerle görüşmek #stemiyordu. Bir gün adanın iu. i lerinden ve yurdunu seven Âlimler- i Er çi den biri gemiyi gezmeğe geldiği za- man Salih reise şöyle bir haber ver- mişti: — Kardı i Malkada yakalamak e engizisyon eemelerine vermek istiyorlar. Kardeşim ed lelerinden Cebelülfaruk kalesinin muhaf; O, bu kalede bul sukutuna Salih reis Malka hakkında bu zi- yaretçiden epeyce malümat almıştı. Salih reis Cebelülfarukün bu kahra- man muhafızına muvaffakıyetler di- leyerek; gemiden selâmla- dıktan sonra, kendi kendine düşün- dü: «— Biz buraya niçin geldik?!> yirde, Arşipel larla az mı çarpı | Bu kafasının içini tatlı “leri gitmiş; ilim, yetişen şair, filozof, ve “âlimlerin eşine başka memleketlerde SALİH REİS MALKA ÖNLERİNDE.. is Malkaya birkaç gemi ile Mine arzusunu göstermişti. Fakat, Kemal reis buna: “(Daima toplu bir halde acağ, “Yanımızdan bir yere ayrılamazsın!) cevabını a isin içini li bir kurd vardı: $u takas Selime ME bir iye dilinle mı? bir gece kendi gemisile ber vermeden Mâ“ mii öm hal yorka Ve Malkanın yolunu tuttu. Salih reisin kurcalhyan ve şüphe vardı: Acaba Endüslülerin ne, ye ihtiyacı var? Endülüs o devirde her milletten , fikir, felsefe ve ede- ii sahasında çok değerli şahsiyet- ler yaratmıştı. Endülüste Taslanmazdı. Endülüslülerin bir eksik dı: Vatansever tümdi zenginler sefahate dal- mışlardı, Mi ül etmek deruhde eden lar bi- le ve ar; sa- 'Endülüste big” kahraman yok olan bu , bu vatan mu- hafızları, saltanatı elinde tutanların yanında çok zayıf ve kuvvetsiz kalı- yo karşı, yol tikçe kuvvetleşiyor, büyük orduları Endülüsü a zapt ve istilâya hazırlanıyordu. Mayorka müslümanla- Salih reis Ma; rından bu hakikati öğrendiği gün- denberi, içinde doğan bu aş ve Kere onu yoluni miki üns m sahilden görünüşü m çok seye çevrilmiş olan yirmi dört Surların içli iki bü; müstahkem kaleden birinde müslü. Ur danların- dan Ahmed Selim bulunuyordu. Bu kaleye (Cebelülfi 'aruk) adı ve- rilmişti. ü Selim kalenin eza kalede de Zenate kabilesin- den gene Ahmed ei sabiti İsminde bir müslüman za» erini 8 kadın 'koşarl raylar, kâşaneler sefahat ve eğlence ri A balina abieier Hasan görü. ri Gİ yordu. Bu üç değerli Ker pili müdafa- aya karar verdikle ndenberi, yer si E terra iradi bi: , Oraya. yaklaşıp vaziyeti yakiın- dan gürmek arzusunu bir türlürye- Salih ie bu arzusunun ona pahalıya belki de hayatına mal ol8- cağını biliyordu. Fakat, onun da bir. umgusu vardı: Düşman don