gurme as 17 Teşrinievvel 1936 Resi rüyorsunuz. Bu barakalar, Asyanın uçsuz bucaksız boz kırlarındadır. Hu- dudları Türkistanla Sibirya arası, orta Asyı ğları, aşağı Volga ve Gas- piyen denizidir. A «Bu barakalar, mütemadiyen sökü- lüp başka yerlere taşındıklârı iğin; sı rıklar üzerine örtülmüş deri ve post- tan yapılır. Kırgızlar Türktür. Gezgindirler. Pek az kırgız bir yerde yerleşip zira- arı pi ve Ul daha (gel Resimde gördüğünüz radyo, Loj da radyo sergisinde teşhir edilmiştir. makinesi, hem mi düğme çevrilir ve radyo dinlenir. — Bu yaz nereye gittin? — Plüja, — Hangi plâja? . — Tatildi, öğrenmedim!.. Kuş şe Kaliforniyada, yük bir kuş bah 3 bahçe Merit gölünün kenarında- di i AT. Okland belediyesi, kuşları bes- emek için senede 2,000 dolar har- Or. sabah, saat z bekçilerinden biri ıslık ça- hyor. Bu ıslık: Yemeğe “buyuru- nuz! Demektir. Islık duyulur du- yulmaz, gök yüzü âdeta kararı yor, binleree kuş kanad çırparak, serpilen yemi kursaklarına indi- riyor. ii dal ima iu ei mimizde bir kırgıZ barakası gö- | Alâminyum sarfiyatının artması bundandır. Dalmaçyalı e Mİ, fusluk mühim bir limandır. Her sene bol seyyah gelir. Yerli halk eski kıya- fetlerini afaza etmektedirler. Res- Dalmaçyalıyı fotoğrafa görüyorsunuz. mimizde bir poz verirken a Huy T Sanatkârların tuhaf tuhaf hu; Meşhur soğuk odadı , man şairi Şiller ayaklarını buzlu su- ya sokarak çalışırmış. Meşhur hatib Burdabı, kürsiye çık- mazdan evvel Tarmış. Bestekâr pabilmek için aydınlık ve gürültülü ; mukabil Sarti, bes- ta çalışırmış. Buffon, çalışmağa başlarken balo elerini giyer - o zamanın : IŞ. yları vardır. Her biri bir türlü ilham alırlar. Fransız mütefekkiri Bossüe a, başına yün sararak, AL el muhakkak keman ça. örMi rine koyunların üstleri k sin diye 50,000 koyuna esvap dikmişler. imali âdeta sanayileşti, irlenme- ketenden Bugün Sidneyde, koyun esvabı ahin Şahinle kuş av- , k. es çok eski ik Gi # getirirler. le var. Herhalde 1387 hinle | kuş avlamı bir izama ul muştur. & inler çok çevik ve atılgandır. Av için terbiye edilenler, sahiplerinin tünden bir ok gibi fırlarlar, selirler ve avi görünce, ei Simaroza, bestelerini ya- | inme kapıp yakalarlar ve sahiplerine Son Kutub seyahatinde ölen ke Âlimin en çok sevdiği hayvan da, şimalde yaşıyan Penguen kuşlarıydı. En büyük elemi de, bu kuşları kes- ki, karın do. yok- lermiş. Söylenilenlere kendi dillerinde cevap da verirlermiş. Şarko bu kuşlara dair güzel bir ese de işti mimizde onu, İbrahim Saadet neşi Ra kuşlarla konuşurken görüyorsunuz. ————— Ea diyarıdır. Orada her şey makinel ar ve elektrikle görülür. Fakat müze- leş» Bu görü, Nevyorkun, gök delen binalarının üstünde Her iş ei bütün gün işlerini bitiren amelelerdir, Güneş O bi ü hem insana helecan veriyor değil mi?.. İşte miŞİ işi bir tanesi, Bu aletle 1825 de iplikleri makaralara sarıyor- larmış. | ln 21. Bilmecemizi doğru halledenlerden kızı; ayrıca 200 kariimize de birinciye: Yağlı boya takımı. başka hediyeler verilecektir, İl 17 Teşrinievvel 1936 | 5 HARFLİ' BİR KELİMEYİM 2,3, 4 üm «ced» dir. 5, 4, 3, 2 im «cübbe» dir, 3, 2, 1 im «krallar başına giyer» Acaba ben ? neyim ciye: Altın uçlu kalem. Üçüncüye: Sümer günleri, ayları da göstermektedir, Amerikada bir adamın gözüne uy- ku girmiyor, uyanıkken rahat edemi- yor. Kulağının içinde Vızzzz... diyen bir ses var. Nihayet doktora gidiyor, doktor muayene ediyor, gülümsüyor, adamın kulağına bir cımbız sokuyor, çekiyor: Cımbızın ucunda bir sivrisinek var!.. 24 parmak Kaç parmağımız vardır?.. Yir- mi tane değil mi?.. On ellerimiz- de, on da ayaklarımızda. Fakat bunu Ahmed oğlu Meh- mede sorarsanız SİZ€; BUZ DA A dan bir gemidir. Etrafı kolluyorlar ve yolcu, balıkçı gemilerine büz mın yerini haber veriyorlar ve bu uğurd. a kendil ĞLARI dağları- leri de her an tehlike geçiriyorlar Kitap kazananlar) rini kazanmıştır. Ti şeker alıyor, kuş gagasını uzatıp şekeri kapıyor.