Bazı mıntakalardaki işçi buhranının sebebi nedir? Imar ve inşaat işlerinin çokluğu işçiler için bir çok çalışma sahası açtı Zonguldaktan gelen ei ei mür havzasını iz işçi bahsedilmektedir. Ocak saşe vü Azı Mİ ni vermemek suretile, i elinde muhaf: tmektedir, Bu ai ir ler mi i tam zamanını inde alamadıklarından hi Şikâyet etmektedirler. ilerin ücretleri tam olarak tediye edilecek olursa, daha fazla ücret veri- len iş sahalarına doğru akın edecek- lerdir, Kömür müesseseleri bundan endişe etmektedir. İşçi buhranının sebepleri nelerdir? We hangi mıntakalarda işçi buhranı rdır? Bu meseleler etrafında tahkikat yaptık. Muhtelif menbalardan öğren- diklerimizi aşağıya yazıyoruz: İşçi buhranı meselesi, ziraat ve ma- den işletme sahasında'en Zi; I Adana gezekeleri Çukurovada a- m ücretlerinin iie e bahsetmişti. dn çok şikâyet edi eşle erim üksek bir ei tediye edildiği tak- dirde, pamuğun iyet fiati de yük- çu lesine çok £ etmektedir. Fiatleri kontrol resi, Türkiye pamuğ fatini iie lel piyasa fiatinden yüksek gördüğü e ithali Alman tüc: vermiyecek- tir, Kilim geçen geçen sene Alman kontrol bu hösapları yüzünden, alar be lan ihracı müşkül bir safhaya girmişti. imesindi ka ee ire Ada- na e rlarının ziraat amele- sinin Yerel şikâyet etmesine hak verilmekt: Adan: edi ada e dere rinin yüksek a muştu. Bu sahada söz al müur: haslar, günün birinde, Adanada işçi buhranmın çimi bile e ei mişlerdi. 929 sel lanan ziraat ea tevsik eden bahislere tesadüf Adan ada bla ea ae tadır. Bilhi senel üstri BİN iki m. par lu dokuma fabrikaları ço; ğalmaktadır. Bittabi ruklu dokuma İstihsalAtın. na müvazi olarak ta, pamuk istihsa- tı artacaktır. esasen anie- s5 1 mevcut Adana mıntakasında bu meseleyi da- li ymuştur. anı meselesi daha umı e vi EE e an Buhra ede imar ve ANAK ilini. eği Başta devlet sermayesi Ol olmak üzere le! taharriyatı için yapılan sondajlar beş melik pin eme e atı, v Diğer Li her vilâyette ge- Tek hususi idareler, ve gerekse beledi- 13 e 936 Pazar İstanbul — ğle neşriyatı: 12,30: | ei 12, Ni: AVA- dis, e hafif müzik, 13,35 Mei pik neşriyatı. Akşam yatı: 18,30: Çay saati - adör : Hikmet Rıza ve arkâdaş- ları tarafından Türk musikisi, 21: Erika Morini, Alive Ni ve Krayz- le lâklarından üntehap solo- lar, 21,30: Stüdyo Giren 1- e Rossini; Barbier de Seville (ouver « türe), 2 - Straı Wo die zitranel blulin (Walzar), 3- Chopin; > turne No: 15, 4-İensen: Serenade, 5- r: Faj (parçalar), 6 - e) ing, 7 - İarnefelt: Fuhli; Pteludium, 22,30: Anadolu ajansı ha- leri, 14 Eylül 936 li z İstanbul a e neşriyatı: 12, vi - 12,50 Plâkla Ti musikisi, 12,50 - 28 05 Havadis, 18, rn eee 25 lila e telif plâk 13,25 - mii atı. Akşam neşriyatı: 18, A - 19,30 Çay saati - Dans Zip 9,30 - 20,00 Mo; (Pişkin te meli 20,00 - 20,30 Türk GinaKtİ eyeti tara- fından klâsik eserler. 20,30 - 21,00 ie fiye ve arkadaşları tarafından musikisi ve Si ik amli 21,00 - 21 > yeler imar Bilhassa Ankarada ai lerinde on binden fazla amele çalışmaktadı iryollarında ve $0se yollarını bakır madeni gibi el iy zalarında, belediye ve hususi il il yüz e amele yil ü arafta at Her için de yeni bir üaliğ a2 açılmaktadır. Bu şerait karşısında, işçi e” 2 sahası gittikçe ei » Mütemadiyen ziraat nir ir işlerine doğru a- tir. Çünkü dü inşaatı mi > izel ai daha De- nda bir erip en aşa- ğı 50 kuruş İbi tar- e me e iyiki bu kadar ücret maliyet lar kendi Miri Babil rin sin amele de ri tabii oli sela mağı ak daha gok ücret Te len bir fabrikaya, bir & sahası ger Bu itibarla maliyet ek ar- e ir pamuk zürraın: hak ia erildiği gibi, tarladan d Glee Tu kz pa giden bir işçiye de hak vermek lâzım, Meseleyi bu sürete ortaya liği ee işin içi den çıkmak kabil de- ağı kabul edeci ilursak, pamuğun veyahut herhangi Tarla amelesi, el itibarile küçük mülkiyet sahbi olan fakir köylüdür, Bunlar kendi köyle- Tir işleri bitirdikten sonra bi — Ni tarlalarına giderek orada ii haftalıklarla ihtiyaçlarını min ederler, Yani, köyün a ergisini öder, Bu suretle köyd vaziyetini düzeltir. Eğer az SA, köylü, köydeki bor 8- cek, netice itibarile köy ziyade Bu- Solo Keman: (Hubermi Krayzler va Kazak) ın birer pp. 21; 30 - 22,30 - Fetras: Lastige Bruden a - - ie bek: Sera- nata İ e, Grieg: Per gynt A 8) ph , bi İanz, c) He ) Solveiga lied, - Z be seliger Freun (Fride- rTioko), 5 - İones: isha (| çalar), 22,30 - 23,00 Anadolu ajansı haberleri. Beyoğlunun merkez yerinde Terzi, moda atelyesi, ömerin ie olmağa elverişli dört oda, kem ye banyoyi m bir ie kiralık: İstiklâl caddesi (Şık) sineması kar seki ai saman il kapıcısına ii zirai Miri maliyet fiati yük- : gibi, | Pİ rine biçok mey çi r. Eğer tarla amelesine az ücret verecek olursak, amele bültnee muyacaktır. daralacaktır. na karşı nasıl bir çare bulmalı?Bunu da diğer bir yazımızda yazacağız. Her akşam bir hikâye Bir gün, Selma, hiç rkrimi hizi işi Ka için, nevrasteni; raber, ona 80- ğuk.su tedavisi tavsiye etti. a ay duşlarla İİ er Eşi me gözüne rig uyku pl e kl şeyleri elmişti uşmı ihtiyacı- nı duyuyor, Bay Azize artık bunadığı: yeceğini zannediyordu, Tekrar doktora gitti. Doktor ona bu defa deniz hi nı tavsiye etti. Bir ay Floryada kaldı. Grup sey- retmekten, esnemekten bütün bütün sıkıldı. Doktor için yapılacak bir şey kalmiştı. Bu a Sel > da Uh Ee mucizeyi dağ havası belki te ie ederdi. akika, Uludağın ni ve temiz l üze- yor, canı isterse orada banyo bile ya- pıyordu. İştihası yerine gelmiş, sinirleri dü- Zelmiş, içine zevk, neşe dolmuştu. Şim- di hayat Selmanın gözüne pek tat cazibeli 3 hiç te- edi edilmiyordu. Bir gün, otelde büyük Ve Ki ni a e er Nazir g: anin dme yer e ne Siir, olduğunu yordu. Herhalde yaşımı göterme, carl, Me - adam, e Nazir e gat” mler otelde, daracı ünü imiş- Ez gibi karşı karşıya konuşuyorlardı. Selma ile Nazir günün bütün saatlerini beraber geçiriyorlardı. Ak şamları billür gibi semada parlak yıl- dızları yanyana e ediyorlardı, gül udağın zirvesine gitme- ğe karar vergiler. Yanl e soğuk ye- mekler aldılar, Yeşil genleri Üze- rine ge rak ayal altında çılan muhteşem 'a karşı zi ir Şiirden, hayattan, aşk- ve dünyadan sonam er hakikaten anil oldu- iv ve hayatında bir e aşk e ri geçirdiği için, bir genç kadın ili | Atlatılan bir di an fısıldar gibi söylendi: — Bu akşam... pıyı aralık bırakacağım. meyiniz... Nazirin Sözlerini pek makul b — Girdiniz mı? demeyi müna; gi r EN lr bir Er Fakat, korkma: sıfatile odama iel KM -- yan nımda, yapayalnız görmek benim için, bir ihti — Kabil erim zir. — Ricamı reddetmeyiniz... Geceler kadar güzel oluyor. Hatif bir d daire EK Nazirin kapıda gözük: ti. Fakat bir şey göremeyince, k yı itti ve içeri girdi. Nazir ye li rahat # hat u; muntazam rette harayoru. Dp el is tihza ibi. KARA YELKENİ KADİRGA gg Yazan: İSKENDER kei yazıların üzerinde gezdir- — Bir yazmış bunları. — Ne di; Kara Ali e okudu: «Kırılan, yapıştırıl api pe eklen- mez. Giden, dönm. 'n, toplan- maz, Devir, daima ir ve devri çeviren Gi biç kim imse m durduzamizl Yun i nüyor kadınlar Tüklardır Aliciğim! Iztır iz ün iy ya ei hakarei kadar. ca para, mücevher ver- aptın! Hâlâ unut: din! Hek istediğini y madı mı eski Şe, — Ben ve mücevher yeri- ne hürriyet şim: dar hepsini unutmuş di VR saraydan çıktı, ü ne olacağı, nereye gideceği belli deği, Bu kadar karanlık ve yeri bir ha- yat içinde han; : (Ben mesu- aa diyebilir?.. Yann ne olacağı- 1 kimse bilmiyo; Öğleye doğru avladıkları Sirli omuzlarına vurarak döndi «FRANÇESKA.. NEREDESİ GİS MN yere ze ve sert 2 sesle homurdandı — Haydi şunları temizi bakalim, ii Ali! Kara Ali tavşanları yerden ŞE gözcülere verdi.. bu arada Yunus Teli evde bağırıyordu: — Françeska.. neredesin? Yunus sevgilisini aradı. sağa sola seslendi. Françeska imani yoktu. Y beynine siçra- nik şt... Hiddetle gözcülerin üzerine yürüdü: — Ben size Françeskanın deniz inmesine meydan memeyi medim mi? Bak. gene le, Siz burada hayvan gibi ann, o gözünüzün ö Françeskayı hiç kimse görmemişti... Yerliler di bükerek cevap verdiler; e birimiz görmedik I dakikalar pre teli ae ve Yunus reise nasıl hesal vereceklerini & orlardı. m » a Ali, el ve “İyem ün yer- iler elma sesk yemi Jar. Yunus reis o kadar hiddetliydi ki, önüne geleni e sopalıyordu. detini .. tayfaları, küre) Se topladı.. Bebak birer birer göz- irdi, geçi ii bir kişi daha eksik." Reis hiddetle haykırdı: — Kimdir bu eksik olan adam?.. si azil adina Kara Ali tekrar herkesi gözden ge- işe Osman yok meydanda, Diye mırıldandı. Sarı Osman. Yunus bu ei duyunca keler Km Yunusun e ei ii ve ai &i bir delikanlıydı. Kara Ali: ri yap kargaya.. oysun gö- Diye homurdanıyordul. amir Kara Alinin de kanı beyni- ne çıkmıştı.. onu, seferde coşkun dal- galar kurban isterken denize atmağa Osmanı da at bulamayınca öp pi meğe başladı. 'Yunus reis şimdi, den avlarken uzaktan küçük geçen Françeska ile Osmanı götürdüğüne hükmediyordu. ire ayal gözcüleri > S sigaya çektikten sonra, Kara Ali; ap ta en dönmez) e ii bir söz — değil mi önüne bükeiğa — Evet, Diye cevap verdi. Onları mutlaka yaka yançeskanin adadan ii n iş Yunus reisin burada vü —ıi3