21 Ağustos 1936 Her akşam bir hikâye Atlatılan tehlike Nedim kumral ve narin — GözdiK e geldim, çok töhil bir sey dedi. Bunu biliyorum. Göster- diğimi bu zâafa beni pişman mı etmek istiyorsunuz? — Seni nü kadar dimi vi Seni , Kâmran öpmek, kollarımın arasında Gi için o e ılgın bir arzu hissediyorum ki. ni mukavemet edebilirim? Ben de seni seviyorum demedin mi e Pek mübalâğa ediyorsun ii Ben im size karşı sempatim var dedim. — Çok hiyanetsin, ondan! Halbuki Di ne Kli bir aşk günü geçire- bilir: a z,'Nedim. Bırak ta gideyim. b Yara , Saat yedi buçuk ol- muş... Zaten sen de işim var diyor- — Evet, bir saale kadar Ankaraya Hayır, hayır. u yok, Av- detinizde e VE gün çabuk er. — Burada buluşacak mıyız gene? — Bel api — Banı “bü kadar eziyet etme imf? Aşkıma inan. Seni çok, ama pek e sevi eğime Kâmran disini oeve zin ğı zaman, gü şeyi ğunu ânlı- yordu. Nasıl olmuştu da ona mukave- Met edebilmişti? Eve geldiği zaman, kocasını gazete bir hi lu. Sinirli idi. | — Mele şükür, gelebildin, Kâm- ran! dedi. Neden bu kadar geç kal- dn? $ — Bir çok işim Hem o ka- le değil, baba ali saat yediyi yirmi İs a. Simin Zekâilere yemeğe e im unuttun galiba! pe Hal Sahi... : e Çok dalgın ve unutgan oldun, Kâmran, fenası, ie bei bu dalgınlığın r. Başına can sıkacak bir iz şile diye baryum Kâmran mi ve 2 tir, bir çeyrekte hana İnci y ü takmak iç kmeyi açtı. Ent ram İptida ir müddet kutuya şaş- kın şaşkın bak ikar- ken aktığı ğru Ne e gitmişti. Otomobilde azdı. Çünkü ne gider- eldivenlerini çıkar- ikarır- dinden yim için çırpınırken orada yüzi düğü muhakkaktı. Şimdi ne mii Nedim on gün İstanbulda yoktu. An- karadaki adresini a bilmiyordu. O za- mana r kocası üğün meydan- a olmadığını farkederse? Bunun far- kına varması pek tabii idi, Çünkü, yüzük kocasını, hediyesi idi. üzel de de unutmuştu a öcü ne kadar kızmıştı! Kâmran fena halde endişe içinde kocasının yanina gil lar. O akşamki zi zehir oldu. O gece üzüntüs züne ancak sabaha karşı biraz uyku i. Ertesi sabah öteberi almak için Be- yol çıkmı ecbur: Cadde- mcu dini. rd. y rif etti. iy e mi Şaılacak ve kendisinin incisi yüklüğünde bir inci konacaktı. Eye pek si- a zü- gün im Yaka ie akşam mran, dedi kaç g yüzü, iğün ül eri göri İnşallah kaybetmemişsindir! Kâmran . kı Di ri Kendini e: SAY inci 'müyo; mızı (kesildiğini toplamağa çalışa- Hiç kaybeder miyim, dedi. Ku- yumcuya verdim. İncisi salanyordu da düşecek diye korktum. Yarın hazırdır, alacağım. Kocası hiç istifini bozmadan, cebin- den inci yüzüğü çıkartarak uzattı: — Zekâi beylerde yemek iğimiz gün, eve geldiğim zaman do- Jabın üstünde buldum. ğına takmak için çıkarmış, TA unutarak giti z izmetçi odaya girsi cebine attı mi, a ER ara bul! Böyle bir hatıraya bu kadar lâkayd yle bir hi ka; esi affolunur # e doğ- Ki enbire sözünü ir şimşek çakmı: ş gibi — Neden bazli yalan | söyledin? NE KO AKŞAM Olimpiyadlarda Hintliler en impiyadlarında Hintli s) mühim e ii mar, hâttâ hol lerdir. Hintli 5) di iz line bir a ani ire da gitmiş lerdir. Yukarı mi ii Eni kadınlardan bir kaçı görünüyo! Gaziantepte mahpuslara okuyup ya er Gaziantep (Akşam Halkevi ders- apishane- millet mekteplerinin sayısı e ve kurslar e e açılan gi çıkarılmıştır. Bunlardan ikisi A, birisi B. dershanesidi da kuyup yazmaya fi: rzu vardır. Hapishanedeki ple: yalı uyup yazma öğretmekle kalmıya- rak sağlık, temizlik, kanunlara hür- met, iyilik hakkında da dersler veri- iyor. tahkik et, anlarsın. din? Yarın yüzüğün ade edile- ceğine nasıl emin oluyordun? Demek ip anar ri GER did ona bütün soğuk PR ii e Hemen hücu- ma geçti ça min bei dei Evet yü- yo: Seni müteessir etmemek e dedakârğı göze aldım. Kendi parsı dan bin lira vererek tıpkı bunun eşi , Ya- m yüzük alacaktım. Ismarladım. n akşam hazır olacaktı. İstersen la yü; hakikisinden hiç lie 5 dar mükemmel yalancı bir inci idi, Eri mz ü, ismini saklıyan bir yır sal b ocuk himaye emiyet ne li tehli olayı il eseri Mi a yüz Gi li- a hediye ettiğini haber v Kâmranın sözlerinin tamamen doğ- ul dlnğanin Bü ördü. Ertesi sabah, Kâm- ğı erkenden ir 2: f bırakmış oldu; Zarfta yü: paj Kâmran sokağa rerek ısmarladığı Sahife 9 Denizi görmeğe gidenler rine üze ait bir kaç resim Her memlekette olduğu gibi Fran- sada da denizi görme! vi çok kim- seler vardır. Hele işçi sınıfı üni mak mecburiyetinde lala ve par ayrılamamaları, e sene Frm a kabul dilen ka- Jâyihası mucibince beri işçi sene- ie 15 gün tatil yapacak ve bu müd- det zarfında gündeliğini alacaktır. Bütün Müesseseler yeni lâyiha üze- başıma, bazısı bir kaç arkadaş beni vera da ailece gidiyorlar. ün Ni bol bal ii seyrediyorlar. an daha ileri giderek denize de giriyor! Bir Fransız gazetesi, vi seyahatlere aid bazı resimler neşretmişti! yeli ücreti gidip gelme miş frank ya- ni bizim paramızla 14 Jiri en bu ücret üç misli isli, mek içmek > ME olduğu halde ya- ak yer bul ei bant işçi sınıfı ve e halli zi görmek ve bir parça ve buraya gene dopdolu Seyahate çıkanlardan a o parça! bn — Habeler 19,15 Muhtelif plâklar, 20 Halk musikisi (plâk), 20; ler, saat 22 del verileci za sağa) stos Ea tesi 18 Dans musikisi (Plâk), ler, .— yi Muhtelif pü, 30 Ço- tuk 8 i: Hikâyele: usİ- ii LR 20,30 e rail 2 Son haberler. Saat 22 den sonra Anadolu ajans nın gazetelere mahsus havadis servisi verilecektir. 19 Haber- Kaptan paşa kâhyasının kulağına iğildi: — Onu hemen yakalayıp tersaneye götür.. ben biraz sonra geleceğim ora- ŞENZADE OSMANIN ÖLÜMÜ İkinci Selimin yedi oğlu ve üç kı: le 0 & günlerde, birdenbire ir “KARA, YELKENLİ KADİRGA No. 69 dan padişaha gönderilen elçi de İstan- ula epi bulunuyordu. Çar İvanın derdiği bir mektupta aynen şu satırlar yazılıydı: «Rusyayı istilâya kal rlar tan da Akdenize yi Diz mile vaz geçirimi: tarihte ei devleti ile Al pek dostane bir ki ecnebilere Yare girmeleri le bizz: im mlbedini Neograd sancak beyi İsa be; 1 padişah tarafından iii beğ Bakabanya köy- datı kedilen lerini hükümete cebren bi ve hi diği halde, Alman sn küme bu hâdi- ş gibi davranmıştı. ia Nasuh de - si- köyün - imparatorluğa ait olduğunu bildiği halde bim keni i başına Türkiyeye ilhak Ez zın ünü Şehz: ümü padişahı hayli hemi. İkinci Selim yeisinden üç üç gecer mütemadi- yaya in edecek iie değildi. e müsbet vab veri- pa elçi heme, bir haf- ta so) bie an dönüp gitmişti. (45 ” tül 1 yağış padi işaha Rusyaya bir elçi günün korkunç İvana vazi- yeti al 'e şifahen anlatması tekli- finde lunmuşsa da, Sokullu Meh- ed üzum yoktur. meni e ai mecbur değiliz. Cevabinı vererek ikinci Selimi Rus- yaya elçi göndermek fikrinden tama- paratoru bu vu hâdiseyi bili ağ. Aman demek için İsi a sanbi aşlamış k sevdiği ve a çok güvendi- mi adamlarından biri idi Firuz bey, ötedenberi Türklerin gözü olan ez kalesini elde etmeğe arar vermiş! ü üzerinde bulunuyordu. Kalenin mu- hafızı Jorj Tori Mi çk Mi bir adamdı. Kaleyi uzun klerin eline düşmek tendikerinia e maiyetindeki hırvat za- Hide u bu kaleye gön- dermeğe . vi çok doğru ve namuslu bir adamdı.. güya Rite) yanından firar rem gibi, beyin karargâhın iri ayrıldı.. bira ata binerek Rayi si civarına adar gitti. Maksadının li sığın- mak ve ii Jorje iltica etmek ini ledi... w adam olduğu- bu dehaletin ak için Jorjla uydurma bir inn a müzakeresine girişmi vE Jorj, Malkoçun Türklerden kia am anmıştı hatali o m — ilimli . hemen İşe leri: Sen Firuz beyin nerel ar kuvveti bulunduğunu bilir; ini Bu kuvvetleri dağıtmak ve bu havalideki köyleri Türklerin elinden kurtarmak için ikimizin e kâfidir. ME kendin üzakere bir hayli m Öğleye doğru a el dört süvarilerinin — Türkler kaçtığımı çi haber aldılar.. mahvoldum işte şimdi. Diyerek e telâşlarla sağa sola vr orj k vvetinin bu dar ge- sir le iyeblceii sanı- rdu.. süvarilerine ateş ei (Arkası var) 11) İkinci Selimin şehzade ee ından başka altı erkek çocuğu vardı: Murad, Mehmed, Mustafa, Süleyman, Cihangir ve Abdullah. Bunlardan Ae Gevher, Esma, Faaai isminde de baba: ri ağası Hasan ile nişa lâhare Piyale paşa ile, Fatma sul bi Murad zamanında Siya vuş paşa ile evlenmişlerdi. iraderi üçüncü br e çö mahsus havadis servisi 4 ri verd .