(wlKü üçük armonikçi) Küçük «Aile bahçesi» o ge pek ten- Ma dil, salam, kuzu ciğer kebabı, ha idi. Hava biraz serince olduğu için pek az müşteri gelmişti. sie genç kıza: Küçük, tahtadan derme pp a — Buyursanıza... dedi. nede muzika Armonikçi i çe tangolar çalı; miş gibi evvelâ sıcak böreklere çata- Hamdi muzikanın Öni nı uzattı, böreklerden tütsülenmiş uş arkası ari - | dile, e dilden Bar sa- ları, sicak sıcak gelen mezeleri yuvar- n dumanı bü: buram tü- e Bir yandan uzi- | ten a ina ci kabından kada idi. Muzikacılar hep kırmızı el- | cacığa... Birası, ni bir mlede Yi biseler giymişlerdi. e bir ars | dı. Sonra » “ii uzandı, tül monikçi kız vardı. Gayet gençti. Ham- miş dilde aldı, iç iğ di onu 18- 2 yi aşında ün £ LAM diyordu. E tır, küçücük bir kızdı. Gayet güzel el el arm De çalıyordu. Genç kızın | gözleri Yin idi. El armoniğini kapayıp açar m Ra algın Hamdinin masasına bakıyordu. i ile beraber bira ii Gi . Şimdi bunlar: m saat yemek atl iel a da vakit Şu kızı masamıza vet mel bir ai ai il le & bahçesinde her gece tam bu vakitte muzikacılara zikacılar s in arkasını Yemek yemeğe e Vardı. Fakat ar- iştı. Armoniği kucağında ve özleri mütemadiyen Hamdide idi. Nuri: — Bak... dedi, ve yerinden ki- Mıldamadı bie. kıza yıldırım gibi tesir ettin. bakacağım diye ye- Mek yemeği sie unuttu. Garsonla uz yaşında... ,. Genç kocaman toparlak göz- ii hayretle düre İk uzaktan at- çi nla hararetli ha- pir ae görüyorlardı... m Z Sonra genç kız onların masasına Hamdi hemen yerinden fırladı. Kemleyi çekti, Genç Kızı oturttu, lanna yaklaşan garsonu görünce ar- Monikçiye sordu: e baktı: bira in değil mi?. Ben dei bira içeyim. — Bir duble garson.. sesli 3 iş m, ile beraber bni de b. teli mi li al gilpanii: meli diem tesi noksan gönderilmiş istidalar hakkında muamele A iii dr ak sıcak ali n başka bir şey isteseydim ir yıldız) İyi Keyfiyet ilân olunur. (1215) ia) mizi kırmızı tür, bien > m ir çatal, li turpu yedi. Biran boşan- miş, bira kadehinde damla kalmamış- 1. Hamdi genç kıza — Bir daha la abi Genç kız hiç ni dı İrine i bira ve ikinci takım mez gelince miki kız gene aynen öğ ii yaptı. Beş dakika sonra sofrr bo- lmıştı. O Mi m arkadaş anla ii ar ki 19 yaşındaki genç armonikçi fena helde açtır. Üçüncü bira ve akı zeler de ayni te uğradı. Artık genç kız doymi imdi yemekten evvel türkçe tangoları armonikl çalarken üzünde görülen hüzünlü ifadeden e- si oktu. Şimdi g neşeli idi... er Yi Yüzünde uzun bir acıkma: sonra karnını doyurmuş bir adamın memnur A sından son yudumu içtikten sonra: — imdi ai bir ni a bar kalım rayı alış Hamdi İl iç kıza bir sigara u: im ME sein nra sigarası İni hak ka ia Ooah, dedi, imi güzelmis me . inin arkadaşı arsız arsız gük mi B, vE cevap verdi.. Sigara: ani ir içiyordu ki, iken en — e kei ein bu de- Tece içini il igara içen kimse Zi gm Rİ Ili idi ki, genç kız uzun bir has- etten gi arya kavuşmuştu. Hata bir ik: efis e iye, sigaranın ei lümde ki yenil okudu. Şimdi Hamdi armonik raminnie e kısın ein Ri iktiğini anlı, Artık kütür ent 19 yaşındaki za karşı bütün erkeklik hisleri ir an- de sönüvermişti. bir baba, bir bü- yük ağabey e eğildi: —'Şimdi tatlı bir şey yemez misin vlâdım.. Na Bir tabak çilek getir- LE) İmdi LD En hoş mi muştar. bazı izale eder. vücuda tazelik ve canlılık ed mm KANZUK BEYOĞLU - İSTANBI Eğ demek ek .. Şimdi aklından geçiyordu. e mü sine gönç kiz ii üç bi- — yeyiereğ yazl çilek e ii Halbüki çilek bilmek üzeri in tam bu sırada patron işavet et- ti, diyeli yeniden başlıyacaktı. Genç ei işe bu fena. dedi, tam hayatın zevkini çıkarırken.. Mk topuklu kampi ile sigarası- edi.. Hamdi nclği da kalktı, derlerken Hamdi | küçük armonikçi: Kü Hi Bakanlığından: lard ais muallim muavini “ik isteyenler için ba sene İ eesdun çılac: p imtihanlar 1 Eylül 936 salı günü İstanbul Buirerlerii baş-. ayca — Bu imtihan dahil olacakların: Aİ Türk <a B — 20 den eksik ve 45 den fazla yaşta olmamaları, « c— Hüsnühal la oldukları, cinayet ve cünha nevinden etleri li hakkında mahalli ya kaza İdare ai memlu r ve meli Gi bu kayıt müstesna olup mensup oldukla in vereceği vesika kâfidi; D — Her miraca ln ve sali mlik etmeye mani vu vucut arım salim olduklarını isbat eder tasdikli hekim raDOEUN ibraz li i, E — En az lise ve 4,56 sınıflı öğretmen okulu mezunu veya bun- arın reisi, tahsil görmüş olmaları, Muallim mektel zun olanların en az iki ders senesi mual. limlikk etmiş imi rlâzımdır. 4 — Namzetler am mani oldukları maralı kanununun MİR GN göreceli ber ali bir orta iletimi manlim m avinliğine tayin 5 — Yukarıdaki şartları haiz olan ekler bir istida ile Vekâlete müracaat edeceklerdir. Bu itilaya şu ve: mg yapm tır, A — Nüfus tezkeresinin aslı veya tasdikli sureti k B — Tahsil rm aid şahadetname veya | vü asil 4 veyahud. suretle; ee takdirde 1702 nu- C — Hüsnühal m: D — Mahalli “el e nümunesine tevfikan tasdikli sıh- hat ni — Mahalli maarif idaresinden tasdikli ve adl Fiş, vi — Altı aded 4X6,5 büyüklüğü, — ğrafları, Bu vesikaların en son 1/8/936 kadar e gönderil. be lâzımdır. Bu mn e sonra Vekâlete gelmiş ri veya eri Fahreddin Sabah oluyor b, ll daha üstün, daha hâ- | ne de başkalarını hiç kimseyi görmü. | Sırlılar sokakları Helyos ve sir e bindi- | kuvvetliydi. İlk önce vazifemi yapmak, | yg ayı yamamışsin! yordu. Helyosu yakından görmek için yük- ler. Ördü silahlandı. ş doğma- | düşmanı yurdumuzdan Koğmak iste, | .. in çetin kalaler bile israrle feth- | — Zabitlerimin, askerlerimin yanın. | seklere çıkıyordu. dan yola çi Ek dim. Bunu yaparken Ei in SEVİ | eğilir Titananın kalbi Libya Kalesin- | da Helyosa yenildim. Dünyada bir tek Şehrin doğu kapısından saraya ka- sini bir bile düşünmedim. den daha çok mu çetindir?. hasmım olan Helyosa mağlüp oldum. dar bütün caddelere bila serilmişti. RİYOS EN ak — Ben, ui bilen, fakat iti“ vi > e b emi Eale m var- | yar etmekten ul yüerimlerde- | bilirsin amma, Titananın kalbini tes- | vi dünya! dan şehre girerken, yüksek bir kulenin mişlardı. A e z iddia et: gene Ve sağ kolunu enginlere uzattı: tepesinde duran borazanlar orduyu se. Helyos, Riyosun yanı sokuldu niyi derimi LE çağa, inanmam.. inanmam. — Ey merhamet düşmanı olan Nil | Jâmlamıştı. — mi lar bu sabah ir ne gerer yene kendime acımazdı! EE — Sen Titanayı anlıyamamışsın, Ri- | mabudul Bu sabah güneş yüzü gör- Boru sesleri ordunun şehre girdiği. kadar sevinecekler, Riyos! Onların â8- iğürüme, Kiyo e Ti çok duygulu ve yumuşak yü- leni.. Asyalı Helyosun ir sırtı- | ni haber veriyordu. Zina atılırken, senin sesini duyacak yok saca Ki ölecek, m ye $ r kadındır.. ve yumuşak erkek- | mi ısıtmadan senin koynuna geliyo- Helyos, yanında at üstünde giden lar.. biribirinin sırın N my vE aki m) ii 3 Bia hoşlanır. Sen ise demir gibi | rum! Haydi, ağzını aç. kollarını aç genç inik a seslendi; , sahile koşacaklar, Gerçek bunu düşün- sert, taş duygusuz bir erkeksin! | ve di arasinı Halk çok neşeli, değil mi? i i anın rini ürpertiyor. | birlikte vr Bana Gb 1 Me yi Dedik Gi ik çilek 2 sil da k esi prn < Di il mi3 Fakat, ol ki, sözünde duran in | den * BE Helyos Yü sözleri söylerken, atınm koştu.. timsahların ağzı- — Böyle de de neşelenme- Sanlar da birer kahraman olarak anı sen?.. Sen de onu benden ei suya değmişti. Zabitlerden | na at n kayboldu. Onu, Nil | yen Misir neşelene- hırlar, Riyosi Biç bele gelecek ne- uymak içn Veni Mentsti isten uzaklaş- | piri: abe bir iamlede midesine indiri. | bilir?, var) siller, benim ki ni de anacaklar! aş sevi — Timsahlar ağzını açmış. sahile | vermişti. iğ Riyos E- im geliyorlar... ... f Holyos el e dei du, Riyos! Ve b Gr e keme ğırdı. Riyos titredi.. ölüm | o KAHRAMAN HELYOS, MENFİS Kara nl Kadirga — Nile atılmadan önce, kı e timsahla, a le yaklaşmıştı. aa tiğim bir noktayı anlamak istiyorum, | zından.. dağlarda an pençesinden. | OH kumandas büyük Mı- Kraliçe Elizabet İyos! Sen de Mısır ü de be ve sarayda zehirlendi; man... Onu — öbü dünyaya gidince, bizi sık Lİ muzaffer ar Menfise kadar tanınmış bir askerdin! eden | pen üç kere yarattım. O artık benim | sık taciz etme, e dedi. Biliyorsun | dönmü Büyük deniz ve ihtilâl romanı | e birleşerek kraliçene ihanet | olmuştu. Hali i sen.. onunla daimi ki, ben de çol .. Titananı Lai sabah güneş doğmadan azan | çekişen, didişen bir adamdın! Kraliçe- da uyanmış, süslü elbisesini ve tacını İSKENDER F. SERTELLİ — zn seviyordum k nin kalbine giden yolu, yüz yıl daha | muhtacım. Habis ruhların beni uy- | giymiş, — Onu ben de seviyordüm, Riyosl i - . " : eğe Sİ MN dünü ei çükü i ği miki, di N yaşasan bulamazdın!. — Sen bulduğundan emin — Ri ben onün kalbinde yaşı. a Titi kalbi zaffer Helyos ordusunu beklemeğe baş kumda rahatsız etmesinden hiç hoş- Janmam. amıştı. Riyos susmuştu. yın teraçesinde toplanan Mısır Ayaklarını olay girilir ma in insanlardan hoşlandığını suya soklu.. kumsaldan side tani örmek için sabır» koli lara d gözle- m öğle güneşinin mi sanıyorsun? Onun dai- | ri kapalı gibiydi. o artık ne Helyosu, di splel altında toplanan Mi- lduruyor, herkes