Sahife 6 AKŞAM 15 Mayıs 1436 Kral Faruğun Liyonda akrabaları varmış Ihtida ettikten sonra Süleyman paşa ismini alan miralay de iz kimdir ? cıya kadar dört se- ne bir izlet me meclisi krallık vazife- sini gürecekt riliz ve Pana gazeteleri bu mü- nasebetle yeni akkında uzun malümat, in Fransız gazete- leri kı ar Tal kanı da bu- Tunduğunü yi lar. T: gaze- tesi kralın bi: ım Fransız akraba- nu kaydediyor. ğı şu suretle anlatıyorlar: MİRALAY DE SEVES 11 şubat vel Sk ğa ee ur, Fransız De Seves erip mem e baş- Ri Fakat çı pl n bahriyeyi aktı, piya ici a Si 'ada küçük sin olmuşken bu rütbeyi bırakarak rail geçti. Nefer, küçük zabit, nihayet mülâzim oldu. O zamanlar izin ordusunda terfi etmek kolay- dı. a rağmen de Seves çabuk e yemedi sizi hi ale sebep serkeşliği vw sö; gü müharbelere m sonra 1814 de yüz ui. Niha- e miralaylığa kadar 5 a peş çok Napolyonun Ağ aiüinde ansayı yeti örne a ilani orada hizme et- mekti. ; İRANA GİDERKEN Yolda Kahireye uğradı. Kahiredeki almasını takı etti. Mehmet Ali paşa Mısır osdusunu etmesi: di- :sine tevdi.etti. vede tered- düt ediyordu. met iti gül ve bülbül memleketi İrana gi ği buluyordu. Fakat yapıl: zerine nihayet Mı- sırda kaldı ve Mısır ordusunu ıslaha başladı. tave de Seves kimseyi dinleme- kadar ki, Mehmet Ali boylu oğlu İbrahim pa- se- İma mi Eral Faruğun geçen sene — VE tile ehramlar önünde çeki meresini verdi, Mısır ordusu çok mun- azam bir şekil aldi. DE ee kel PAŞA OR tave de ğe es dü general ol- v4 pılan iki zibde in e Ee dörarması en Be- tara! Tutu a iikkiye etle idafak ei Bu onki esnasında çok gü- dt Fransızlar! ak balığı Rİ D ri ek ein Liyonda değirme- ni mevcuttur, imi ihracatı için hazırlık Mısırdı büyük bir ketlerle iş yapmağa müsaid görülü Bir kadın merdivenden di taneyı e kaldırılmıştır. Edirnenin Sarayiçi mesiresi imar geliyor Sarayiçi Alpullu (Akşam) — Geçen hafta kının: belediye iki büfe kiş, EYL ei viratı i Gi a hat uzatmıştı. Tarife de ucuz undan halk buraya çok ar panayırı bu mesirede mahalleri yapılması düşü- nülüyor. Aziziye tüneli Genişletme işi 400 bin liraya ihale e a İzmir 14 (Akşam) — demiryolu m ya ita rın geçmesini rTecede di lap la linki i Bine ameliyı il ta demiryolları üdü Bü, 0 mühim KDR zarını zig ni dört yüz bin liraya ai etmiştir. T bazı tünellerde de böyle di ar wi r. Onlar ge lecel Aziziye tüneli hem yanlarından, hem de irtifamı genişletildikten sonra en büyük lokomotiflerle vagon- ların bile geçebileceği bir e get lecektir. Cumh: eri tamamlandıktan attı üzerinde ez manti) al lie ğe başlıyac Ölçü ve tartı âletlerinin muayenesi Şehrimiz: ve tartı aletlerinin senelik muayenelerine haziran sonuna kadar devam edilecektir. Ölçü ve tartı aletlerinin yüzde onu bozuk çıkmıştır. Bun- ların ne zamandanberi bozuk olduğu a- raştırılıyor. Izmirude yağmrlar Askerden yeni dönen bir i genç pm isabetile öldü|” » Bağlarda ( ğından korkuluyor, Akhisar kazasının Eroğlu köyünde askerlikten yeni gelmiş Ali adında bir genç, evinin avlusunda yıldırımdan ölmüştür. Yapağı ve tiftiklerimiz standardize edilecek İzmir 14 ) — Yapağı tif- A standardize edilmesi için it vekâletince tetkiklere başl Stan: ai üzere vekâlet, bazı ii e bit etmiş ve bu ei alâkadarlara göndermiştir. eki alâkadarlara da gelen bu sual varakasında tiftik ve yaj da Sul lanarak ki te e mai KADIN KÖŞESİ Zarif bir elbise elbise üzerine sarı Lâcivert ipekli çe ceket, Mi ayni ipek- Miz ürü “Araba » za yarışı Iki kadın muhtelif yerlerinden aran dı İzmir 14 (Akşam) — İzmire bağlı Seydiköy üreme Gölcükler köyü ivarını arabi raba al e ve Hil- 3 uha lerinde tehlikeli surette yaralanarak memleket hastanesine kaldırılmışlardır. Araba- cı tutulmuştur. Bayan yn payi kninin tahli- ii hakkında kon Sama veren muallim a Baysalın ismi dün niye Meliha dizilmiştir. Tashih e YEŞİL ELMALAR Yazan: ? ai ağlamak geliyor. Göz yaş- delikanlı ol olduğum ola- taşıyan Üstüme iyice “eğildi. Hım hım bir e: — Ne ağlıyorsun küçük? dedi. Seni mi? başladı. Ağlamam durdu birdenbire. Herifin sa baktım. Sıcak, kokan nefesini hissediyorum. O kadar bana yakın. Tefrika No. 28 ii Gırtlağı avuçlarımın arasın- e bir âdeti ei Kav- ga edenlere kimse sadece uzaktan seyirci kalırlar. Bu 2 Süet bir gece önceki bir kavgadan Hüseyin de öğrendiği için işe karışmadı. Herifin 'kadaşları da seyirci kaldılar. Kafa- sını yere vura vura kan içinde parça- layıncıya kadar bırakmadım keratayı. Eğer kendimi tutmasaydım geberte- tim, belime kadar doğruldum: — Haydi, işine git, dedim. Çürük dişlerini göstererek kötü kö- tü güldü; — şe ei kafa tutma küçük! de- di, seg olsa, peme ) çıktı, B ütün kuvveti- mi yi herifin çenesine indim yumruğu. Büyük bir gürültüyle yu- varlandı yere. Hemen hamaktan atladım. Çöktüm 3 ikinci gecemde yaptığım muzaffer döğüşten barakada itibar eni oldum. Bir yıl geçti. Hüseyinle ben küreğin avam Balta görme- miş ormanın içinden geçen «İ> numaralı yolda çalıştı, a - lar bizi. Sonra Koul 0 kilomet- uzağındaki onvilleye gönder- nz Ka m mızda Çünkü biç bir yaran ii bir Bnb fız burda bir gün olsun yaşamağa razı değildir. Bu Güyan ormanında, zl hay- vanların çeşidi, yılanların e hirli- leri ve hepsinden ki tor Uğ- nı içel atti bir ün ak- şamında işimizi bit Ş ke- narındaki b: va kürek mahkümları iaşe bel- isen en sapsarıydı. Birisi bize yaklı — Ben, dedi, Sel ral Arki ee ie numa- ra. Roş mi ri kaçtık. Açız. Bize yiyecek bir şey vt lie daha doğrusu b aç vahşi hayvana kuru ekmekleri- mizden ve bozuk konservi n verdik. Yediler ve ertesi sabah gittiler. Ne tuhaftır müzevir ve hafiye a cehennemde bile bulunur. iki kaçağa yardım etmiş duyuldu. Roş beş şefi bir bölük askerle etrafımızı Teslim olmaktan teli ne a ları yüzen solumuz ve arkamızda Roş gk askerleri, olduk. Bizi merkeze getirdi- ve sper insana yardım et ok duğumuz için ve hapishanenin du- yn içine tık! Kal bile öldüremediği uzun boylu, şakaklı ei di ölü kafası gibi kemikli e Sapssi rağmen insana e iL edi ir adamdı. Onunla ilk ai ben oldum. İlkönce numarasını sordum — iv dedi. Fransanın mi Bm bilhassa Ceza; ustan ir bir çok mal akis numaralı Mi rın.da onlardan biri ol eğ sandı ama, karşımdaki adam hi ie Cayir liye, Tunusluya bene — Nerelisin? dı — İstanbullu, dedi. — Ben de oralıyım, dedim, ben de İstanbulluyum. Muhtarın e kafası gibi zayıf ve hastalıklı yüzünden kıpkırmızı bir se- vinç dalgası De Boynuma atılıp beni şapır şupur öpmemek için kendi- ni zor tuttuğunu anladım. Bu. esnada Hüseyin de. yanımıza sokulmuştu. Onu göstere; — Bu da İstanbullu, dedim. uhtar ME sarık Artık türkçe konuşuyo! Sizi 1 oldu da! buraya düştünüz? dan ikin me anlattık. Jürinin ve mahkemenin inanmadığı hakika- ta Muhtar hemen inandı. Babamı iş- haksızlı Mimi sorgu sırası ci bizE li Biz rduk: — Sen nasıl oldu da buralara düş- ün? dedik. — Belki d tuymamışsınızdır, diye sö- ze başladı. İstanbula İtilâf devletleri- nin orduları, do; arı girdi. « di