19 Nisan 1936 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9

Ş Ki ai 19 Nisan 1936 t AKŞAM | vie sem bi e | tuvaletini m mıyacak gibi oluyordu. Kendisine bir taş bebek gibi güzel bir yüz Küçük halka j ne kadar uğraşmıştı! Fakat bazan bu tecessüs hırsı, bu yeni bir şey arzusu aşk ile o kadar karışıyordu ki a tefrik etmek imkân- sız oluy: Art Pu ararını vermişti. Bu gü- zel, zarif si randevuya gi- ti, Ba çel mak için mi ihtiyar et- mişti? öne Sabahat bugün ilk halinle seviye- rum, hep hi kalmağa dikkat et, diyordi Halbuki İlmi Sabahat öteki- yz e ilk bi bir randevu i için Diye düşünüyordu. On Yanan bir evam ediyordu. Ay. naya Ker yüzünün re hat- larını gözden gi cağı hareketin münasip olduğuna dair bir teminat bekliyordu. hati evde, aile hayatının temiz sa- lonunda bırakmalı, bir zamandan- ri içinde canlanmış öteki ahlâk- sız kadın çehresile bu aşk mülâ- katına koşmalı idi, Sabahat, içindeki bu merak ve tecessüs, memnu meyvadan tatmak hırsını söküp atmak için ile yalvarıyor gibi bir hali vardı. Şu dakikada bu resim Sabahatin neşesini kaçırdı. Elini uzattı, deni çevenin arkasını çevirdi. arken kalbinde bir aleni his. OP ni Lig” çektiği sıra- , mermere 1, Madenin mer- mere sürülmesin a mütevellid hafif bir ses işitti, Sabahatin yü- » sol elin- tı, işte o kadar. e baktı ve gözleri mizi pe sına m lm ri hak > tırlıyor ve nike o dakikaları yaşıyordu. Yanında, hissettiği sa- adetten gözlerinin ta içi parlıyan Fahri sıcak sıcak kendisine $0- uyordu. ppi bu eski elem dal şı dönmeğe ordu. Şimdi sağ £ dile bu halkayı teni le bir halka ile bir aşk randevu- suna gidemezdi, Genç kadın garip bir mantıksız- lığın neticesi içinde kalmıştı, Ran- devuya gidecek, bi irani edecekti, <5 7 ee hal- ndevuy: rmağında nikâh halkasile gitmek sıkılıyordu. Sabahat, ei bir hareketle ayı parmağından çıkarmak istiyor, fakat aş halka mu- k kımıldamı- anki iki zıd irade birbiri- le Sik dele ediyor denilebilirdi. Bu sırada, odanın kapısında Nesrin göründü, Bu, Sabahatin en iyi dostu idi ve işi biliyordu. Sor- du: — Ne yapıyorsun, Sabahat? — Şu halkayı çıkarmağa uğra- şiyorum, fakat bir türlü çıkmıyor. — an yapma. Uğursuz. İnsan nikâh halkasını parmağın- dan hiç bin — Boş lâflar Sabal yi emekle ber ber bilâihtiyar elini akti sn mişti, — Boş sözler ama, aşk işlerinde bunların çok ehemmiyeti vardır. Kuzum Sabahat, rica ederim, ni- kâh halkana dokunma. Ben bilir- $in, böyle şeylere itikad ederim, çok korkarım, — Ne yım şekerim? Par- ay bi Kalka ile gidemem asal böyle bir A atılmasını zaten hiç istemiyen srin: rum, ded I var, » Bir nikâh halkası ime siz ri Kesi parçası gibi görü- — EN aması nedir? — Ama insan onu parmağın- dan çıkaramaz, Çol — Bak yüzünü değiştirmişsin esvaplarını değiştirmişsin, fakat alka parmağında duruyor, sana Sahalyik olduğunu, başka bir er- kekle nikâhlı old dakat vadettiğini hatırlatıyor U nuttun mu bunları Bu sırada telefon çalındı. Se bahat titredi. — Odur mutlaka... Geciktiğim için seli etmiştir. Koş kuzum, Nesrin, telefona sen git. Rahasız, , gelemiyeci esrin telefona koşarken Saba- hat sol elini ağzına götürüyor, kal- binden gelen derin bir hicab ve nedamet hissi ile nikâh halkasını öpüyordu. Hikâye Sahife 9 Belediyeler Bankasından: 1 — Ankarada Cumhuriyet caddesinde Hukuk Fakültesi önün- eki arsa üzerinde Dap Belediyeler slm binasının götürü olarak ve (anahtar teslimi) öküz inşası, kapalı zarf usulü ile ve 20 gün müddetle eksiltmeye konulmuştur. kiymeti 357.257 üç yüz elli yedi bin 4 — İstekliler bu işe aid m şartnamesini, mukavele pro- jesini, fenni umumi ve husüs! malzeme şartnamelerile sair cetvel ve evrakı (50) elli Vira bedel mukabilinde Ankarada Be- lediyeler Bankasından ve İstanbulda Galatada Bahtiyar hanın- da 22 No. da mukim bina proje mimarı Seyfi Arkandan alabi- lirler. 5— Gey GR — isteklilerin: A) — Türk vatandaşı olm B) — En aşağı in yüz bin li bir binayı yene vr ba- ardığına dair salâhiyetli makamlardan O alınm saddak bir vesikayı haiz bu sergi Cc eti fenniye Mepesim hamil bulunması, D) — 357.257 üç yüz il yedi bin iki yüz elli yedi lira muham- men bedeli olan bu işi halen Ye pilaki mali bir Gu ok duğuna ei Bankalardan bir vesika almış bulunması : — n 18.100 on sekiz bin yüz liralık Alak teminat ermesi, © — İsteklilerin beşinci maddede yazlı mm eps. kabul a amesinde yazılı şartlar dairesinde ve makbuz mukabilinde Bankaya tevdi etmiş bulunmaları şarttır. (765) o (1864) İ Deniz Levazım Satınalma Komisyonu ilânları İ Milli Müdafaa Vekâleti Deniz Merkez Satınalma Komisyonu Reisli- ğinden: 1 — Tahmin edilen bedeli 52249 lira olan 418822 kilo köşebent ve çelik saç levha, 11000 kilo civata, 4510 kilo perçin çivisi ile 7814 kilo demir çubuğun pazarlıkla münakasası 27/Nisan/936 ami günü saat 14 t de Ankarada Milli Müdafaa Vekâleti binasında yapılacaktır. 2— kuruş bedel mukabilinde ini al imal isteyenle- rin her gün,.mü: in de (3862) lira (25 ku- k) teminatları ile kür gün ve saatte 2490 numaralı yazılı vesaikle komisyona müracaatları. YENİ NEŞRİYAT: Xİ AM 120 inci sayısı bir çok mühim yazı- larla çıktı. ele Mein Mecmuası beşin münder. mes ös Mi ei bir ayak içerisinde çıkmı PERŞEMBE Perşembenin 55 nci sayısı mütenevvi yazı ve resimlerle çıktı. Kırklareli Valiliğinden ; Satılığa çıkarılan ve tafsilâtı Ulus gazetesinin 25 ve 1 936 tarihli nüshalarında yazılı bulunan rontgen cihaz: Nisan/936 cumartesi günü saat on bire bırakıldığı ln olunur. «21023 kaman saa i için lâzım olan kilo Yunan eteri pazarl konulmı lama 120 kuruş bedel tahmin olunmuştur, İstekli- kr 9 Kiralık in teminat makbuz veya mektubile beraber a 936 pazartesi günü saat 16 da levazım müdürlüğünde bulunmalıdır. | B. ; İskender Fahreddin NE ÇOCUKLARI tmağa ve feyezandan nos! teşvikile yeni söle yapmayı da ihmal etmiyordu, Bir çok denemelerle anlaşılmış- tı ki, en çok mahsul veren yerler, Nil taştığı zaman bu sulardan Mikerinos (ölüm yarışı) günün- denberi saraydan dışarıya çıkma- miştı. O gün ilk e? yapılan bü- yük setleri teftişe gidecekti. Bu yolculuk iki saat kadar sü- recekti. Beş atın çektiği tahtere- vanda firavunla karısı yanyana Tefrika No. RI) uştu Cize valisi Anako ve saray mu- hafızı Parus atla önden gidiyor- lardı, Tahterevanm etrafı muha- fız askerile çevrilmişti. O gün açılacak olan iki büyük setten birinin başında Mikerinos, diğerinin başında da Titana du- racaktı, Hükümdarlar, geride bulunan su bekçilerine işaret verir vermez, bekçiler suyu kaynaklarından bı- rakacak, ve sular akarken iki gü- nahsız genç kız AAmona kurban verilecekti. Genç kurbanların yüzleri örtül- müştü, Nereye getirildiklerini bil miyorlardı. Suyun başında duran ri kızların yüzündeki örtü- leri açarken, Titana yüksek bir ta- şın üzerine çıkmış, suların akışını seyrediyordu. Habeşler Mısır sınırlarını biri- birinden ayıran (yukarı Mısır) da- ki (File) adası önünden kopup gelen müthiş akıntılar o (Abides) kaynaklarında toplanıyor ve aşa- gıya doğru kuvvetini kaybederek dökülüyordu. Mısırlılar set yapmak için tam yerini bulmuşlardı. Buradan da- ğZılacak sular kurak sahaları da ıslatacak, bu suretle her taraftan mahsul almak imkânı hasıl ola- caktı, İşte, Mikerinos elile işaret veri- yordu. Bekçiler su yollarını aç- mışlai Mikeri inos ta bir başka yüksek taşın üstünde ayakta duruyor ve suların akışını seyrediyordu. 3 rarak söylediği sözleri bile işite- miyordu. u sırada, hazırlanmış ve ri o olan (kurbanlık kızlar) gene hükümdarın ufak bir işaretile rahibler tarafından Nile atılıvermişti. Genç kızların bağırmaması için ağızları bezle bağlanmıştı. Kurbanların suyun üstünde kak — “ maması için de bacaklarına birer Sular gittikçe yükseliyor, boş ş bağlanmi ku sahalar, vakit geçtikçe çarşafa bürünmüş gibi, mi feyisli akıntılarile önü ap kumsalları kaplıyan ların o kadar yağ ve cazi yayılışı vardı ki., manzarayı adli kandil Kurbanlar suyun altına talaşlı. la insinler ve mabudu çabuk bul- sunlar diye her yıl Nile atılan kur- banların bacaklarına böyle iri taş- Tar bağlanırdı, Titana Nile atılan kurbanlara çok acıyordu: — İnsan yerine > ki yahut iki deve atsak olma; Diyerek, o gün see fikrini ştu. sizi ei tatlı bir rüyaya dak etik bir felâket! Taşların dibinde birdenbire Mi bir çığlık koptu. hâssa zabitleri ir bile sormu —Kraliçemiz Nile düştü!.. Mikerinos, ME es) den kalan Mikeri; bu eğe itikadı Mısırlıların — Titana... 25 ve bilhassa müteassıb rahiblerin , Diye a a du kitim nasıl silebilirdi? ğu taşın ü yık imei Firavun o sırada karısına cevab ii veziri arliasına dö vermemişti. Fakat, Mısırlıların iti- e bik kad ve ibadetlerine karıştığı için, sl ören ga karar verdiği anlaşılıyordu. Fi- suya atıl ve hi ravunun bakışlarında bunu ifade eden mânalar vardı. — Helyos. Haydi, koş.. mizi kurtar! (Arkası v..