3 Nisan 1936 AKŞAM Bu adam, yaptığı alaylar ve azizliklerle 25 sene bütün Ingilizleri güldürmüştür Geçen hafta İngilterede Willi- - 5 am Horace Cole adında bir adam ? WiFam Horace Cole edecek bir nokta bulunamamış, üstelik Cole ve arkadaşlarına indelik gündelik Colenin en büyük alaylarından biri de harpten sonra olmuştur. gre yapıyordu. Bu kongrede M. Makdonald çok mühim bir nutuk söyliyecektir. Cole kendisini M. ei ının güvertesinde bir bö tarafından selâmlanmış Üçüncü büyük azizliğini Len. drada yapmıştır. Şehrin en kala- balık yerlerinden Piccadilly cad- desinde bir kablonun biir caddeden araba, otomobillerin geçmesi durmuştur. Ertesi gün bunun Colenin işi olduğu anlaşılmıştır. Fakat be lediyenin müracaati üzerine çu- kuru kazdıklarından gene mesul İskender Fahreddin — Silo! Seni tehdit eden Pa- Tus mudur? Havuzun suyunu ze hirli e Yama bana GüL — Zavallı kuşcağız, korkudan ölmüş... Diyerek Siloyu tekrar yere bi raktı.. Titanaya yaklaştı: — Bu sırı Silo kadar sen de bali noktai nazarını müdafaa eden bir nutuk söyle- miştir. Azalar iptida şaşırmışlar, ses çıkaramamışlar, fakat sonra gü rültüye başlamışlardır. Cole bu sırada nutkunu keserek salondan kın bir zamandanberi tramvay bekliyordu. Yol kapanmış olacak rakta hiç durmadan geçip gidi- yorlardı. Nihayet, ikinci mevki arabalar- 'dan birine sokulmağa muvaffak oldu. ilerlemek imkânı yoktu. Olduğ O. Ye nında ayakta duran erkeğe hiç dikkat etmemişti. Bir aralık gözü ona gidince birdenbire içinde ga- vi tebessüm yapmış g nen şehvani ağzı o tanıyacaktı. Biraz tereddüt içinde ei Gibi zihninde parladı: Bu Hasip ! Fakat, yarabbim, ne kadar bozulmuş ve değişmişti! Üzerin- de rengi belirsiz bir muşamba, il olduğu dilebilecek bir eski şapka vardı. Yirmi sene evvel Istanbulun zen- gin, zarif ye tanman Hasibin bu kadar > Zişebilmesi için sebep ne idi? bed nil «ski hatıralar canlanıyordu. Yirmi sene evvel, Şefkat om doküz yaşında bir kazdı. O zamanı şında bulma Me şılmıştır. Cole 56 si di. Tefrika No. 106 ,anınıza kıyamaz! üne uyarak ona cez ütü lir. Lâki Bir kuşun Mısırlılar güler! Mikerinos yatağının kenarına uzandı: sun! O dün beni bir ın pen- gesinden kurtardı. Ona ağır bir ceza vermekten korkarım. Fakat, bahçedeki havuzun suyunu haki- katen o zehirlemişse, bunun sebe- aştı. Bu vaka Istanbulun içinde bü- yük bir iy Fakat Şefkatin kalbinde uyan- dırdığı teessür ve ıztırap bundan. şok dah fazla ii, Sonra, Hasip Bir | öldü. Artık bu. amdan vazge” İNiL ÇOCUKLARI| re örkieğe Kaaliiğl Vakfi bu rezaletin önüne geçin! ve. varsa, Firavunun cesedi köpeklerin ağzında. Mikeri iri teliyle içe riye girdi: cum etmiş. ve Keüpsün cesedini | mezardan çıkarıp şehre getirmiş. lar! Mikerinos birdenbire şaşırmıştı — Ne diyorsun. Anako? Baba- İngilterenin neşe kralı (mese | İLK AŞKI we geçen hafta öldü Şal b nn ne İk e SE İİ ik kat pnümiyer iki sene evvel dul kalmıştı, Maamafih Hasibin hatı” 1 o, sevdiği ilk erkekti. Yaptığı hiya- net, kalbinde nefretten ziyade acı ve me Barakmışt İşte şi i bir fasi- ladan sonra onu yanında böyle düşkün bir vaziyette görüyordu. Şefkat birdenbire titredi. Vücu- dü buz kesildi. İbtiyatlı, yavaş bir el, yanındaki Hasibin eli kendi- tayı karıştırıyor, para cüzdanını yakalıyor ve yavaş yavaş çanta- dan çıkıyordu. Şefkatin ilk düşüncesi bur eki yakalamak ve bağırmaktı. Fakat derhal, mahiyetini tayin edemi- ketten menetti. Ağzından hiç bir şey çıkmadı. Âdeta nefes bile ak maktan ihtiraz ederek duruyor. ie. İçindi bir dünde b bir çekiç darbesi gibi beyninde ötüyordu: «Hözip hizuz olmuş! Hasip yankesicilik yapıyor!» tin Sabledemeliği bir göz yaşı bu hareketsiz el üzerine düştü. Bu o kadar yakıcı bir damla idi ki erkek hayretle başımı kaldır. durakta iner inmez memur arka- sından gelecek ve kendisini tev- kif edecekti. rapları unuttu, bir gün sevmiş gi duğu, şimdi de parasını çaldığı Yavaş- ça fısıldadı: — Bir memur beni gözetliyor. Muhakak ki dü, Allah aşk ederek, bem rahipleri kesmişler, Sakat başını çevirdi. bei mii Hi, Hasibe dikilmiş olduğunu gör“ dü. Şefkat sonra gözlerini Hasir | delilik olduğunu düşünmeden, ar- tk o adamda yalnız ilk mez oldu. Onu hakaretler işinde yük bir aer verdi ki o da yavaşça | fısıldadı: e çıkmağa davrandı. Arlta- Bunu söylerken, Şefkatin çam- 4) tasından almış olduğu cüzdanı uzatiyordu. Şefkat kısik sesle mırıldandı: — Hayır... Siz de kalsın. / Daha fazla bir şey söylemeğe | imkân yoktu, Boğazı kurumuştu. ziyordu. Fakat Şefkat iyi göre medi, Sokakta sis vardı ve gözle” rinden de yaş akıyordu. Hikâyeci. Esk ik Sebe elli gar | ayorlar, i sürü köpek gördüm. Yalnız Keüps değil, amcanız Kefrenin cesedi de köpeklerin ağzında didikleni- yordu! bie bu haberden çok mü- Keüpe > pılan bu hakarete tahammül ede- mezdi. Saray muhafızlarını'der. ar. Mikerinos, rusu yanma alarak sarayın bah- çesine çıkmıştı. Anako da bir bö- lük muhafız askerile atına bine: Saray muhafızı Pa- Pei Kelin saray önündeki meye — O belki Siloyu zehirlemek | beri devam eden sonsuz ıztırap- | Mişti. dile h bi iktar ze- ül il. Miles: nun adamı yerdi. Fakat, bir kuşun zehir atmıştır. Elbet Silonunda ila eledi diki iple çakal fel ölü il gördü. Kendi kendine: ie in bir töhmet altında bıra” dı, Sile hirlenip ö ifesidir. İmağa kalkıştıl: Dürr inli başka biri ol kılır mı? Parus her şey yapabi gezecelik edecek başka bir gözcü çorak Yerliler galeyana gel | ten ağızlarını bile açamıyorlardı. | maz. Benim namusuma bile göz dikebi sının İl vaziyete saim görünce, derhal süslü elbiselerini: Dağlı kıyafetine sartından çıkardı. Mikerinos karısının armada bağırıyordu: — Titana, nereye gidiyorsun?! Ben âsilerin yola gelmesi için bür #ün askerlerimi onlarm üzerine gönderdim. Korkarım ki, bir ser seri fellah seni arkandan vurmün ilam vik gibi com Kam sözlerini işitmemişti kalmıyacaktı, Silo kendiliğinden miş.. Bu sabah ehramlara hücum Bugün ellerinde sopalarla sokak (Arkası var) ni 5 ee