TY e RI | Fransada bir ana çocuğunu öldürdü Ortadan kadından Lil şehrinde e valtısını yaptıktan lunu kucaklıyarak Bitmiştir ir. Annesi, ei Alberi, ilan ra son: işinin Güre divan üzerine Yatırarak yeni iy ye Üzerini bir çarşafla elleri Arasına bi? incil, göğsüne e bir haç yerleştirmiştir. Oğlunu öldüren ana, evi fi silip sını kapaya- ik kel bir semte gitmiştir. kaybolan haber yok Baba Busaert, akşam i işini ii di döne im 5 meral ı kata çıktığı şınca ve karısını orta e yince, kendisi evde yokken ce- reyan et olan faciayı anlamış, komşularını ağlıyarak eve çağır- mıştır. Komşular, derhal zabıtaya ha- — « vermişler ve ini eme ye lürdükten sonra ortadan kay- — lan katil anayı aramağa a al zabi mışlardır. Lil itası bütü araştırmalara rağmen kendisini bulamamıştır. Zabıtanın tahminine göre, bed- baht ana, oğlunun iyi olamıya- ei zanederek ili nına kapılmış ve onu öldür- Ete mari ee Diyarıbekir — Ka- sapların ihtikâr si çi görül mesi üzerine belediyece koyun ve kuzu eti kilosuna otuz kuruş keçi tine yirmi beş sığır ve manda etlrine yirmi kuruş âzami fiat konmuştur. N uykusuz bir gece takip eder, Her şey fena görünür. İnsan huysuzlanın, ları dinlenmiş bir vücut ve dinlenmiş sinirlerdir. Eger sinirli iseniz, Bromural «Knolir komprimeleri sizi kurtarır, Müsekkirdir ve uykuyu temin eder ve hiç bir zararı yoktur, bütün ya tanır, dünya ti 10 ve 20 komprlmeyi havi tüpe Knoll A.G, lerde eczanelerde reçete İle satılır. siRhin, Her akşam bir hikâye | Dostum Celâl Hayri telâş için- de odama girdi. Hemen boyun ba- bağısını, yakalığını çözdü, kendi- boj şikâyete başladı. Hayriyi hiç bir zamati böyle bir halde görmemiştim. — Canım ne oluyorsun? Biraz kendine gel, — e — Artık dayanacak halim kal madı. Sabrın da bir hududu var- dır. rimde hazreti Eyüp olsa bu kadarına ee pe — Nen var imei Jaleden Ee enlyamyar musun? — Jaleden ya! Be sabah yapmadı- ğını Elin bebi ne bilir misin? Şehir tiyatrosunun progra- mını saklamamışım! Lâfa bak, hele. İnsan Şehir tiyatrosunun programını allağı ta ciltletmez ya! Üç aydır kadının kahrına tahammül ediyorum, Fakat artık yapamıyacağım. Ayrılacağım, beni o çırdı. Kendisine o kadar iyilik edeyim de bu karı bana bir daki- a zü vermesin! İnanıla- Ben keyifli keyifli Celâl Hayri- nin yüzüne bakıyordum: — İlk sale unutma, de- im, Ayrılmıştınız. Jale bir gün sad, ağladı, dayanamadın, barış- , Akşam ü: tekrar kavga kati <a istiyo- rum Tu Bunun bir çaresi var: ölüm Budala mısın, Celâl? ar — Sana kim intihardan a ai Ben yalancıktan ölüm dü- rum. Gazeteye bir il satır bis e. azdrcağım Ken: ök eceğim, Bir mer aç gün ardan kaşbalcğım Ertesi gü- yenir bir âşık bu- lurum, Anladın ü elbette a Ben sz kurtul mı şimdi? vi * Filhakika Celâl Hayri dediğini “ AŞIKLAR yaptı. Dostlarından biri vasıtasile gazetelere öldüğüne dair bir fık- ra yazdırdı. Sonra evine kapandı. Kimseye görünmedi. Ben heme: gün onu ziyarete gidiyord yorduk. Gazeteyi bekte Celâl H Hayri havadisle- re şöyle bir göz gezdirirken sap- sarı kesildi. Gaz. a bana uzata- rak şunu oku, Bir aşk faciası serlvkas altıri- da şu satırları okudum «Jale isminde yirmi i be rında İyu bir kadın dün Verol k sz le iye te- şebbüsünde bulunmı Fakat derhal vefat eimemitr Hastane. Birdenbire ölen adamların ar barıştınız mı? — Hem di yü bir ğer m kör düğüm! Hayri bim m > e kalk- nasıl e ei mifbil ri Her gün hediye geriyör. Bal ayı li 4 iz. — Bari iyi geçiniyor musunuz? — Mükötümel! Bu sabah gr Fi rılacağı ümid edili; Bu bereketin bazı Hint s1 a ileri geldiği rem 5 olunduğuna le hi yatı başka bir ı. Havadi- si bir br kere ilen sonra, kekeledi — Ben ni bu kadar sevdiği kimin aklına gelirdi! dedi. Şimdi ne ya- palım — Ne yapacaksın, koş hastane- ye! se in, öğleden sonra, Tokatlıya- Jaleye ras geldim. Omu- arjante bir bua var- ırdım. — Vay, siz misiniz? we — güzel penbe yüzünüz, taze niz var. Veronalin tesiri çaki Doğrusu, şaşılacak şey. ayı salıverdi. Ko- Jale kahkaha lumdan tutarak yürümeğe başladı. Siz de gazetenin yazdığını ciddi mi telâkki ettiniz? — Vay, demek intiharınız hak- kındaki havadis doğru değil miy- i? — İnandınız ha, vah zavallı! — Neden zavallı olayım? — Öyle ya! Siz erkekler ne söy- lenirse lir Siz beni aptal zannediyordunuz ama... Celâl ayrinin tuzağına düşer eiiydim — Nereden farkına vardınız? ii Hak iktataği tmuştu, Öğle serinin son- ra ei başına kahve fincanını at- tım. Çünkü ma kadife şap- kamın üstüne el, biraz ini Ec mus gz 5 — Fazla mı? Kendisi için zehir erkeğe bu kadarcık Hikâyeci naz yapılmaz mı? Posta ittihadına dahil olmayan “ ün Sane zem vel istiyor enderiyeden Tün li vi yapılan bir -aatta Mısırın şimdiye kadar beki dı i ıhlamuru zecri yermi dolayisi- reslerini sormuşlardır, İN İskender Fahreddin Nut yavaşça merdivenin ineceği meşhur döğüşçüsü, emin dinle sesleniyormuş ük titredi: — Benim... Sen kimsin?. . Diyebildi. y Merdiven tamamile yere inmiş- Rahoti (Cüzamlılar kuyusu)na saray adamları atlarına bi- merek dönmüşlerdi. Kapıda her ii gibi bir Böbetçi kalmı Rahot çok ai bir adam ol- için, saray muhafızları onun duğu i kollarındak i ipleri L ak Mişlerdi. Mabküm kuyuya Oradaki Cüzamlılar kolu bağlı © lerin iplerini çzerlerdi. Nasıl ol in iL ÇOCUKLA RI Tefrika No. 72 nıttı.. hemen yanına ai kol larını çözdü ve merdiven ya çekleri sırada demir Haki rin üzel atıldı: — Ha ydi şe sen de benim gibi şu demirlerden birine sarıl. ei başka türlü kurtulamaz- a Nutun yaptığı gibi der- demirerden birine sarıldı. Merdiven yukarıya çekilirken kı- saca konuş tular? TR hal öbeteinii inn iyim — Bundan kolay iş ne var? Bağırsaklarını İşime aşırma tim de yüzüme bile Balidı: — Buraya neden atıldın? eli ak un Sa ertesi gün onun da kollarını çö- | tarafından yakalandım. m be- Zeceklerdi. ni iğ iii a sen?, Nut derhal Rah tekini 1 dum. Seni buraya attıran adamın ee uğradım ollarımı hirlanain lar: in gizi ların hepsini ele cektim, Buradan kolayca kaçabi- lirsek, servetimin yarısını sana vereceğim! indin? Biraz önce ni kes! Herif işin ki; varırsa, merdiveni tekrar aşağıya indirir.. Mahvoluruz. ne kadarda talihli bir atlamışlar ve ayakta ler nöbetçinin ü üzerine el ecikmemişlerdi. Mezar his isi; — Mezarlığı devler mi bastı? Diye bağırarak, meşhur döğü; günün şidetli bir yumruğile hemen yere yuvarlandı.. Saray muhafız- ip gitmemiş ol- ni görmek kabil mezarlık ölen kümları n yukarıya nasıl ei nı görememişi Nuta sıra alaği: cellâtlık yapmış olan betçini ira e de Firavuna yol a çıkınca geniş b nefes aldı.. Sırtını kapının demir kanadına dayadı: — Şimdi nereye gideceğiz, Ra- — Bu da sorulur mu, Nut? Her yere gidebiliriz. Yalnız ehramlar- dan uzaklaşmalıyız. KA berdikten sonra, Mısırın ii şehrinde bizim için en ufak bir tehlike bile kalmamıştır. Sen Anakonun yanında idin, e mi Rahot? — o kurtaracak. Habeş arel eni yola çık- tılar. Ben Cizeye ka- dar izi Fhra mlar nazırı- nın adamları yolumu kesmemiş Hundai Sİ olsalardı bu gece şehire girecek- — Şehirde tek başına ne yapa" bilirdin? : vunun sarayını at — Bundan ne ras Kefrenin İslamlar diğ kali ; — iri onun mara b bir kaç ecek. Onların e Eriş şii, — Anako, prenses Di si vie lenmiş diyorlar, doğru — Evet... — O halde Anakonun karısından birisi ölmüş al — Onu da ben boğdum. En çir- kini idi.. Anako bunun için hans bir kucak altın verdi. a Bir kucak mı? larını vermiş. Konuşarak lıktan ayrıldılar. daldılar,