| Sahife 8 AKŞAM 4 Şubat 1936 Saray ve Babıâlininiç yüzü Yazan : SÜLEYMAN KÂNİ İRTEM — Tercüme iktibas hakkı mahfuzdur — Tefrika No. 633 buna Abdülhamit Ali Suavi ve iki: Veliaht Reşat di duğu kendisi böbrek hastalığına tutulduğu zaman bir, Avrupa ga- zetesi tarafından işae edilmişti. veraset kaidesinin Bürhaneddin efendi | eğişmesine itiraz söz al ; lehine deği etmiyeceğine giri ağızdan sö mıştı, p: Mesele Mn ye sütunlari- — na intikal edi bdülhamit şa- yianın diğer Nr üstünde . hasıl ai tesiri i, bu tesir ve içinde kendisine fenalığı dokunabilceğini düşüne. : ru a ei başka fili Ri. İçza- ürü olmamıştır. Belki bu yolda : teşebbüsler de asile CAN ve vesveseye raşmaktan çekinmiştir. Onun zihni hayatta bulunduğu “ müddetçe sultan Murad ile ve her © zaman veliaht Reşat efendi ile » meşgul olmuştur . İkinci Çıri © ra ittihaz ettiği tedbirler ile lime Muradı bil değildi; veliaht ile ihtilât ise y dayet ederi ii Zen Murat ile yem Reşat efendiyi varla yok arasında bırakmağa muvaffak ol- muş © Sultan Muradın vefatında ce- o naze alayına tesadüf eden > . api efendinin mendili ile silmesi Murat için delil En verilen bir jurnal üzeri- ne tevkifini intaç eylemişti. Faik o efendi 44 gün mevkufiyetten son- rütbesi ref ile askerlikten tard nefyolundu! Şehzade Kemaleddin efendinin lâlası Ahmet beyin imamı Emin efendi Üsküdarda Balaban “esmi. ilânı okuyarak ağlamıştı, Vahideddin şehzadelerin ahvali hak- kında Abdülnhamide jurnalcılık yapar, mukabil! para alırdı Bunu duyup iyice anlamayı is- teyen bir hafiye diğer bir melda şile birleşerek safderun Emin efen- diye sahit huzurunda sultan Mu- rat bahsini a: e Kez efendi bunların önünde ssürünü Em ağlamağa e Ha- fiyen — Lala beyin hanesinde de bu- na çok acıdılar mı? a kadar hepsi ağladı- ar! Artık bundan iyi kğ zemini Enn a, Cevabını verir. jurnalını ya: Hafız Emin in sultan yağa ölümü eceli mevudile. olduğuna inanmadığı sözlerinin ilâvesini de meydan: Hakkında bir lığının bir kısım teşkilâtı sabık hakan sultan Muradın karadan ve lenizden, dahilden ve hariçten tarassuduna memur gibi diğer bir kısmı da veliahdin hal ve hareketini takip ile mükel- lefti, Fakat Abdülhamidi en kork- tuğu veliaht noktasından ya- kalamış olan Fehim paşa idi. Abdülhamit şehzadelerin ahva- li hakkında kendisine onu huzu: hidettin ve yolda hususi irk me lerde bulunduğu yani ettiği için Abdülhamidin — hüma; er ay ayrıca yüksek tahsisat alırdı. Damat pa- m da jurnalcılık edenler i ard Abdülhamit Reşat efendinin harem dairesinden hariçte evlen- dirdiği cariyelere baltacıları tasile ayda ikişer mecidiye gön- derdiğini söyler ve: — Reşat efendi bu suretle halk ile temas ve rabıta teşkili müm- kün olduğu zehabındadır! Diye onunla kapalı istihzada bu- lunurdu. Beşiktaş muhafızı Ha- bazı kimselerin tür- nasebette bulunduklarını ederdi. Reşat efendi kendisine taraf- tar peydasını düşü bunu tatbik mevkiine koyabilecek hal Abdülhamidin son kızlar ağası an hafaza kaygısına Bu sebeple bir çok. jurnallar Abdül gani ağaya gelir, bu vasıta ile jur- mallar hünkâra takdim edilirdi. gubiyet eni icap ame ildem; gelip Darüssaade | era ise de veliahtinkiler gele- Veliaht dairesinden hiç kimse- Mk halimi il mi nin Yıldıza ayak basmasına emiri ade olunmazdı. Bunlar e dilmiş gibi kimse kendilerile te- mas ve ite bulunamaz- dı. Saray pr bunlara se lâm sadüf etmiş olmak bile belâ idil Bir heri le tazyikleri da- vet va yep hakiki olarak münasebette bulunulmak değil, bundi ir e vr bu yolda bir isnat nefiy il k Mim eşi maz, sebep anlatmağa ei bıra- kılmazdı. Fehim paşa bu vesile- 1 aleyhlerindeki lerin ön ayak oldukları vaki değil miydi? Son zamanlarda Abdülâ- zizin hal'ine sultan Muradın par- mağı karışmamış mıydı? Abdül EEE hamit te kendi sali hita- ma erdirilmesinde en ziyade veli- ahtin menfaati 4 selini bilmez, düşünmez değ ildi. Bunun için e tablakâr- larına kadar bütün adamlarmın en sıkı bir tarassut alinir bulun- durulmasını isterdi, Fehim paşa da padişahın bu ar- zusunu mükemmelen yerine geti- riyordu, Reşat efendinin Beyoğ- lunda terzisi (Vidoviçin) dükkâ- nına gidenler bile (şüpheli) diye takip edilirlerdi!. Ya bunlar dükkânda efendinin bir ada- la ko- © a Veliahdin adamlarından birine cd — Yıldiza gelerek efendisi- aaşını almasına müsaade eye 'eliaht ile padişah ev münasebetlere baş mabeyinci ci Âli paşa tavassut ederdi. a ahdin adamı her ay başında haci Ali e nezdine gelir, Reşat efen- dinin b yüz altın maaşını a- lır, efendisinin bir arzusu varsa gene hacı Âli paşa vasıtasile arzet- tirirdi. Reşat efendi canı istedikçe Be- ikta: daki dairesinden arabaya biner, Zincirlikuyudaki kendisine tahsis edilmiş köşke gi- ru d ine biner, «büyük efendi hazretlerinin» ara- basını takip eder, onun köşke mu- vasalatında hayvanını bir tarafa bırakarak tarassutta devam eyler- di; avdette de böyle takipte bulu- nurdu, Veliahdin hareket, muva- salat, avdet eğri bu ta- rafından şaya bildirilir, o da her defi dülhamide arze- derdi. Veli Geni giderken civardaki sü askeri karako- lunca da ali ve müfaraka- ti zapt ve kaydolunur, o akşam padi — paşa nın arzı iel kontrol edilir- - il sarayına e kim- iremez, saray halkı da hariç- W ibtilet rem ka köşklere gitmeğe, Bey tenezzüh ğe mezun değildi. dün var), Kilosu 20 paraya #mşitmrnti höniükü melilede) Dün de 4 motor dolusu torik de- nize dökülmüştür. İta Iyaya ihraç yapıldığı zaman- indirildiği halde mevcut olmadığından avlanması durmuş gibidir. Torik ii çifti 12 kuruşa kadar Bu itibarla şehrin en ucuz a İK lıkçılar sarfiyatın azlığından dolayı bol balık çıkarmaktan vaz geçmişler- dir. Balıkhanenin saatleri değiştirilerek ya- rım saat arttırılmıştır. Fakat bu da ihtiyaca kâfi gelmediğinden maliye vekâleti mesai saatleri ricinde de müracaat vaki oldukça muamele yapılmasına karar ver- miştir, Vekâlet bunu temin için bir kadro hazırlamaktadır. Yakında tatbikata geçilerek ge- celeri saat 24 e kadar balıkhane- nin açık bulundurulması ve böyle- ce balıkların vaktinde satışa çıka- rılmaları temin edilecektir . Paraları sayıyor- dum bir el boğa- zıma sarıldı (Baş tarafı birinci sahifede) a gi zaman evvel tasarlamış ve bunu bir gün arkadaşı Şecaeddine anlatmıştı ştır, İki ark luğa İkarür verdikten sonra işe baş- Jamışlardır. Lusi anlatıyor.. Matmazel Lusi evvelki akşamki hâdiseden sonra korkudan hasta- lanmıştır. Tarlabeşında 38 numa- ralı evinde yatmaktadır. Kendisi- le görüşen bir muharririmize hâdi- seyi anlatıyor: reket versin ki, daha ev- velki badi götürüp yukarıdaki » m dokuz buçuk olduğu için sine- a başlamış ve gişenin önü de sendğlizmii Ben başımı önüme eğmiş paraları lk Bi; ralık arka kapı çalındı. Arasıra ol- duğu gibi patron gelmiştir, dedim ve arkama bakmadan kapının sür- güsünü açtım... te tam bu sırada boğazıma bir kol sarıldı, Bağırmağa meyi kalmadan bir el ağzımı kapadı. Di. ğer bir adamın önümdeki paralar- dan büyüklerini cebime yerleştir. diğini görüyordum.. fakat bağıra- ki... Oturduğum yerden Ikmağa da muvsffak olamadım. Paraları uzun boyluzu aldı ve çık» tutan da bırakıp kaçmak üzere iken olanca kuvvetimle ba- ğırdım. — İmdad... Can kurtaran yok Lus inin anlattığına göre, bu fer- erine sinema (o hademeleri derhal dışarıya fırlamışlar ve he- rüz kaçmakta olan iki haydudun peşlerine takılmışlardır. Gecenin tenhalığı içinde: — Tutun... Kaçıyor. var... Diye koşuşanları gören polisler. de haydutların arkasına takılmış ve her ikisi de lanmıştır. 2ö lira noksan Yapılan hesup neticesinde gi- şedeki hasılattan 160 liranın nok- san olduğu, anlaşılmıştır. Bundan 135 lirası Koçonun üzerinde gr. Fransa ” KBastarafı birinci sahifede) Hariciye vekilimiz Pariste aris 3 — Paristeki ie ko- nuşmalar gittikçe yetini arttırmaktadır. inni Yeli ile hariciye erir ve Sovyet ba- riciye komiseri , Litvinoftan sonra Türkiye iii vekili Tevfik Rüştü Aras, Bulgar kralı ris ve Avusturya başvekil mua vini prens Starhemberg de bura ya gelmişlerdir, Türkiye hariciye vekili, Franr sız hariciye nazırı M. Flandini ziyaret ederek uzun müddet gö- rüşmüştür. Mülâkat çok samimi olmuştur, Romanya kralının çörüşmeleri Paris 3 — Dün Fransız ve Ru- men hariciye nazırları arasında yapılan uzun kı ve müteak; onuşma d ap Fransız hariciye nazırr nın Romanya in ziyaretle bir saatten faz! rüşmesi burada ehemmi, yele alarm Bu Psi Tup& sa. mes ça Ru- Avrupaya nit İder. gözden geçirilmiştir. Ko- nuşmanın sonunda iki hükümet arasında tam bir görüş birliği ol- duğu anlaşılmaktadır. Tansa, Kerime emniyet esasına istinat rek küçük itilâf ile el birliği- ne iri etmektedir. yrupa için pılması da görüşülmüştür. Fakat bu misak İtalyan - Habeş harbi bi d l l Çünkü İtalyanın da bu misaka girmesi lâzımdır. bir misak ya- M. Flandin ile Sovyet hariciye itvinof komiseri M. Li arasındaki görüşmelere gelince, bunda bil hassa müşterek emniyet ve sulhun kuvvetlendirilmesi görüşülmüştür. Sovyet mahafili M. Litvinofun ge- rek M. Eden, gerek M. Flandin ile yaptığı konuşmalarda tai fikir birliği görüldüğünü pe mektedir, M. Flandin, dün Parise gelen Bulgar bağ Borisle görüşmüş- prens Polla görüşecektir, Fransız a ne diyor? Pi 'ariste küçük itilâf arasındaki görüş bir- liğini meydana koymuştur. İtal- yan - Habeş harbinde iki tarafın görüşünde hafif bir fark olmakla be: dostluğu canlı ve kuvvetli olduğu kanaatile çıkmıştır.» Journal gazetesi diyor ki: «M. TTitülesko ve Flandin Milletler ce- miyeti misakı dahilinde müşterek emniyet ve mıntakavi misaklar hakkında görüşmüşler ve arala- nda görüş birliği olduğunu gör- üşlerdir.» az mış ise de 2 liranın ki tüğü tahmin e Şecaettin ve Koço dün adliyeye teslim edilmişlerdir. Heçlakeni iti: raf MR Biletçi Lusi ifadesin- de Koçonun iki sene evvel gene böyle bir şeye teşebbüs ettitğini, Idığını söyle“ 29 İra kadar parı mii Bu da Eee edilmektedir. Zil Yugoslavya naibi İ | | İ |