Bir hafta içinde evleniyor, çocuk babası oluyor ve boşanıyor! Fransanın Bordo şehrinde bir nb > elenler ye > Z lardır. Fakat aradan çok he geğmeden güvey evden çıkmış, ertesi sabah erkenden mah- kemeye başvurari aley- hine talâk davası açmıştır. ie görmüştür. Bunun üze- bir ebe çağıılmış ve Ninet bir saat sonra bir kız çocuk doğur- muştur. işin garibi şudur: Marsel ve Ninet resmen karı koca oldukları için bu çocuğun babası kanunen Marseldir!... Boşanma arzuhali- ni verirken rafına bir kız'çe- cuk doğurduğu! alınca baygınlık ee Şimdi mah- e ikinci bir : arzuhal vererek bu çocuğun e ğını ve muamelenin pe in büyük bir rek ri veriyorlar, Bu rekor evlenme ve boşanma di Marsel Edvard 25 yaşında bir vi: 9 aylığı 1000 kuruştur. ii duymuşlardır. B Bunun —— Adres tebdili için yirmi beş lerdir, Marsel ve Nine: mi mu- ameleyi çabuk ekle sonra belediye dairesine gitmişler ve ni- val 28 — Kasım 77 8 e Gü Öğün İkindi Edam 206 702 945 2 Va 586 7,19 12,25 1459 1714 1849 a in mallar el larını RE lardır. ü gelin güvey dost- larına LEME bir ziyafet iv Yemekten sonra b İdarehane: Babı Ze Sok. ver- 13 Ni Büyük muharebenin başlangı- cu Harp ilân edildi..Orada kaldım. Adeta yerleşmiş gi idim. Hocalarımın eyine gide gele aileler arasına ka- yin her aile idiyordum. T. ai geçirmek e hududda küçük, şirin bir ka- sabaya gitmiştim. Beni buraya sü- rükleyen sebeplerin rna ida adında, bir erkeği çıldırtacak de- recede baygın bakışlı güzel bir dul vardı. Lâkin İda çok insafsız kadındı. e her li sai divane et- iği halde bir mek için bir Milica olsun e gelmeğe ra- olmu; . Ona o kadar yalvar- gemi yalacıktan «kendimi öldür: m!» diye savurduğum ME tehditler, ricalarım hiç biri para etmiyordu. Hem kadınca- yazi genç bir e ne yap- i çok gel tecrübesiz, ar işte sözle le yakilerinde edilecek, eğlenilecek tehlik sez bir çocuk addediyordu. Beli arşı erkek olarak bir itimat duy- muyordu... halini gör- dükçe üzüm üzüm Skyrdam, İşte o hudude yakın dediğim | ka- sabada er gece bir profesörü e toplanmıştık. Dans ettik. denberi e yi gece ani baskınlar yorlardı. Misa- firler birer iii "kalktılar, Ev sa- hibi bana: ,Daha İdanın evine vardı. Be- nim de ia iş, heyecan Birdenbire Sila tayyareler vın vin ötmeğe başladı. r yere sığınalım. ra Binertire Vİ Sri f geldi. Bulunduğu, den iğ ötede mağaramsı biri ei vardı... a gürültüsünü işittikçe: 1 Kğlliğmei rum.. korkudan de- li olacağım... diye bana sokulu- yordu. Bu harabenin içinde gayet m rafına mütemadiyen bombalar düşüyordu. Fakat biz içeride pek rahat- tık. İda bana son derece sokuldu- ğu için nefi w ciğerleri- min alabildiğine kokluyordum. Bir yandan da bi bir kadınla, gecenin bu acaip saa- tinde, bu acaip tarihi mağarada yapayalnız, omuz omuza bırakmış- tı. Dünyanın en mesud adamı bendim... Bir eralık bir taş yığı- nı mağaranın kapısını ime ka- pad ile alâkamız küçük bir delikten ibaret kaldı. Sanki di man iri areleri bizi bir mağarada haj lerek aşkımızı hazırlamak ve ellerinden Deri her şeyi ya- ağ t dışarıda- silin ne olur, me olmaz.. dedi ki bombaları, Tüşman tayyare. ibi verilen vazifeyi saadet bil bildim. a mantosunu giyerken vazolardan birinden beyaz bir gül almış. Be- raber çıktık, Karanlıkta irimi- ze sokulmuş yürürken gene ona ay- || dum. İ a gibi gülerek başını kaldırı- | yır.. diyordu. Bir- denbire a acaip gürültüler .. dedi, İngiliz tay. EN ile meşgul olmağa başladık. idanın güzel başı omuzumda idi. es yavaş dışarıda gürültüler aranın deliğinden i riye ay ışığı sızıyordu. dışarıya züldük. Kapıda biraz evvel bisi b omba yağmuruna tutan düşman tayyaresinin iskeleti duruyordu. Almanlar onu düşürmüşlerdi... Tayyarenin ankazı önünde par- | çalanmış bir İngiliz tayyarecisinin ee vardı... İda etrafına bakın- ı, Kimseye Çarlkentiayeder elin- deki beyaz gülü yavaşça İngiliz Pa 3 üzerine bi- rakti. Sördüm — ie Sini — Ece... dedi, sekle ona borçluyuz. e bir vi gülle olsn Me teşekkür eyi Ş “Kölkola ilerledik. İda koluma dayandı. Gözlerimin içine baka- 8 ii idelim, ba bir dayi — Haydi senin oteline gi bd gok wa Bi bilği ————————— m AKŞAM in tavsiye etti programı 23 İkincikânun Per; İstanbul, 18 Tokat dar ek. siz caz, 19 Haberler, 19,1 plâklar, Trans Mesud Cemil, 20,30 ,15 Sen —19 Piyano m Ek “ende. erlin — 18 Modern müzik. stanbul, 17 Üniversiteden nakil, inki- ük Peker tarafından, gym konser. Lâypzig — 21,10 «Auroras adlı rad- yo operası, Berlin — 22,30 General Göring ta. mine söyler. — 2015 D'Albertin «Tief iie operası, rından. Kiralık daire Beyoğlunun en işlek yerinde Yazihane, erkek veya kadın si işli il iki 1 bir dai ıktır. İstiklâl esi “Şık,, sineması karşi | 156 numaralı “İstiklâl, arti cısına, rüş- | mek için “Akşam me muru müracaat, | İNiL ÇOCUKLA ai İP Tefrika No. 39 ai suretle ie n sonra, sai — taşma | mevsiminde azametle inişi ve her | tarafa yayılışı müsavi bir şekil al mıştı. Öyle ki, birkaç asır içinde ilin vücu: tirdiği ara- 000 kilometre murabbaı bü- Şaklüğün, kadar varmıştı RIJ larla çevrilmişti, Firaun aliş tahta edil j eri Ni sahlarla mücadeleye Nil boylarında yaşıyan halk, tim- sahlardan şikâyet Rahipler timsahları vurmak is- teyenleri telin ederlerdi. Rahiple- timsahle. bir urabbaı ara- | re ar, mukaddes ziden ibaretti. aze iç indir ki, | #imsahın neslirden gelmişlerdi. vaktile bir Habeş prensi, Mısırlı | Tim vi öldürmeğe kalkışınca, larla harp ede vi Pirana şöyle | gökte: ve çiyan yağmuru bir haber göndermi b seller edeceği «Mısırı yaratmi ri bu kadar mağrursun? Nil olmasay- — Kefren ise e bni istirabatını dı, Mısır vücud bulur muydu? Mi- | düşündüğü içi ali mik. kiini öze kasdile tim- sahların -yerliler görmeden- fırsat Mısırda büyük ormanlar yoktu ça öldürülmelerini emre- Dağların gi a iel ren larla örtülmüşt 1 ih “cin k d-. Kasya, Deme ve ilgin ağaç ç başka ağaç görülmezdi. yn taş yele en ka- | e yıkçılar sık l mile id Çok defa tim- | -ayıkları sırtlarile suya de- İ si ve çabuk yapılması işi uzar du- Büyük bahçelerin etrafı hurmalık- | rurdu. Bir timsah yüzünden çıkan kavga Bir sabah Nilde sık sık görünen (Mukaddes timsah)i sahilde öl müş buldular. (Mukaddes timsah) . ilk hükümdarı (Menes) zamanından beri yaşıyordu. Yerliler ik önce mabud olarak ku hayvana tapm! lardı. Halkın i ii la (Mu- > timsah) ün Mr iki bolluk nihayet li ila ve li yoksulluğa, ıztıraba dü- şeceklerdi. C Me timsah)ın öldüğünü göreni rn mebudu)nu Firaun öldürtm Diy, ii “e önüne tehir mağa başlamı ; Halbuki vs Kefrenin bir Kefren halkın heyecanını gö- rünce karak: — Biricik yeğenim (Nara)nın başına yemin ederim ki, budu)na ben el uzatmadım âlâ ipe ki, ek hay. vanı Kefren | halkı e susturamı- yacağını anlayınca muhafız asker- iŞ Dağıtın şu âsileri.. Diye emir vermişti. Muhafız alayı silâhlarına sarı- larak saraydan kol kol meydana çıktılar ve halkı döverek dağıt- meydanında düşmanla döğüşür gibi saldırdıkları eri halkı da. ak o (Nil ma- | bize Gla etmeyince dağılmiya- cağız. Diye bağırışıyorlardı. | kölelerden birini gö; vi — Bu Vi al. Gil selim 3 et: (İste, mabudunu bu ya öldürdü!) ği. en saraya dön.. alarak halkin içine karıştı. Fiza> vunun sözlerini tekrarladı ve kö- Yerliler, Firavunun gönderdiği yarak, güçlükle dağılmıştı. »## Kefren bu hâdiseden mü köleyi meydanın ortasında parçalı AKŞAM Sahife 9 « Bir rekor? pis akşam bir se Düşman ateşi altında... : N a 35 Son haberler, Saat 22 den sonra Anadolu ajansının gazetelere mahsus havadis servisi verilecektir. *ğ Budi — 2030 Sie Şİ iken ıl Münih — 22,10 Becihovemin sonatlar kadi) nu öldüreni. Kefren bu Eğ e önüne | Dedi. Saray muhafızı, köleyi 4 leyi âsilere teslim ederek saraya döndü.