ia tabutun arkasında konuşu- niz iyisiniz ya?. A evine gittin ei Ben de 'gitme- dim... Cenazeye de eli ik tim ya... Havayı vi gördüm... — Yakından tanimi rı? dır. ği yaşında. desi — Bildiğini gib: eden öldü? “öm — Bana yüz elli lira borçlu. — Kime değil ki. — Biraz hızlı yürüyelim. a — Arkasında büyük bir servet bıraktı. yo iyi Mi Oğlu — Ori deği ki. — Ben de göpkeniyerdu. 5 — Karnım da öyle acıktı ki... — Sen bana bir sigara ver. si — esi hallerde. — ii La cenaze merasi- mi yaptılar. — Bin iy fazla sarfetmiş- lerdir. va — Merhamu ben çokseverdim. Bana e iyiliği vardır. una rı cenazesine gel- din e mi?, Bir filozof e Olenle kalanlar | Ç vN : gs > © # e n parasını yiyip bit Ma ısını yiyip bitiriyor (© “5 — | Kadin yüzünden m Asıl ismi Hamdi Tevfikti, fakat biz ona sadec. derdik. Bir gece ini a oturmuş ko- onu açıldı. eniş omuzlarile bir a im gene olmasına ramak kalı kendini gösterip dikiş li Evvelâ güreşe amli; e, yere gele ve yz şt. Yüz- le ser denize gir- diğini gören yoktu. Avcılığa da iki av <5 — İçki düşmanları ce- İki İtal güneşin v ai Pad Tl iy. Oamıyorlar: 219 » e zer vep pa nr Sar çi e ilgasını istiyorum |. m rdmen olduğu: mızda yenilmez bir ke hz e ai Jaşır... sam Filvaki Hemitin yaman bir huyu var- kadına delice âşık gördüğü Akşamı iple çekti. BE e keçi kl Gu ünlemi şeş sonbahar yaprağı gibi titretir, gecelei Si iti yatağında, Leylânın Mecnuna me Kel dali yüne iri mediği âzapları çeki rirdi... Bir gün | | |, — saniye ya geçti, 'k havlamaları Eriş Mir ses küfretti... Bir se Ertesi günü Hemiti gördük. Yüzü gö- Ankara ekspresi 80 kilometre hızla > çerken bir çift siyah göz için; nişi baktığı vehmine kapılarak; iki saat, ara vermeden göz yaşı e üştü,.. Bir Li Hamdi Tevfik şöyle bir mek- tuj Hamdi; e hasret çeken kızım. Sizi yarın akşam, ha- #onrü tam yedide, kum- FE sağ yanındaki duvarlı köşkün deniz tarafındaki köşesinde bek- liyorum, Duvar aş ıhlamış ağa sından « Bekliyorum.» Hemit le döndü. Baygın. lıklar geçiriyordu. Hem esasen o köş- kün kızı w Vurgundu. ii döl bü biliyordu... sal bir Mai sanlıydı. Bastona dayanarak yürü- yo: 2 v — Ne oldun Hemit, geçmiş olsun. o Oak kanlılığile tevap verdi: ile. Gene bir kadın m de... Ah bu Dandini Bayan Neclâ; ç Görmiyene size Şık giyinir, şık ve T; Her tarafta gol ran Del vardır, fakat ona ır, görenin gözü sürer, vay Derler Bakkaldan çikolata almış Evinde dağına sürüyor yaptırmaz maşayla 8 wâsya, mimoza ve gın ağaç | , Denilen yalan değil, ne de yanlıştı biraz; Be Ün Neilişi ET çi Neclâ dedi ki: , ao sa ür za — Artık çin e biçin Düşünür, m ne olsa gitmiyecek bu Beş on bira bül süsün; ai zarfında. Razı param havaya gider dre Mia e ve e aylık ondülem bozulmadan ölmiye! k güzel, hem çok zarif ” kadin., aydın yakışır. dağına Tuj görenler hep bakışır. R her an ondüle, iie niye aliyi Bir dedikodu vardır amma kulak kulağa. O pudra diye un kullanır yüzüne tam bir düzüne İçini yemez, saklar, kâğıdını ruj diye, i bir tevi Da ö Ustadır amma işte Mi göze çarpar. Altı aylık ondüle Uymak için Neclâ da kapandı odasına ia çok uğraştı amma hepsi nafile uğraşdıysa olmadı saçlar lüle. ion Neclâ düşündü: le yapmalı acabaş için beş lira Si gesi caba; düşündü Saçla aylık. Bu sefer artık tamam oimm bütün şıklık, Havalar serindi ri dünüşte soğuk aldı Bayan altı ay yatakta hasta kaldı. “Altıncı ey sonunda geldi birden neşesi, Evin her tarafında duyulur oldu sesi, Bir komşu sordu: yapar, — Artık ni m bayan., ak yükseliyor senin KR Merhum S. efendi devrin i ku; nargilesi: iç aşırıp kendi imzasile yy le meşhur bir zat gelip karşısın. oturdu. Bir ara cebind. kalem il bir şeyler karala mağa başladı Fakat iyi pe deği lardan, aklayıp oflam. a ir taslağının pek dertli olduğu anlaşılıyördü. S$. efendi dayanamadı, sordu: Sizi pek sıkıntıda görüyo. rum üstat, dedi, bir. şeyiniz mi var?.. nihayei Şair lin — Bir şey de söz mü efendim dedi. Fevkâlâde İçen iki mısrc yazdım, fakat n bir ka fiye bull 101 hdi emi mıyorumi, Müsaadenizle size oku yayım: «Kanâdı gelince bir murun Sanur hayre beşarettir» şunun bunun şiirlerini. en kâğıt j i e e , Bunun alt tarafını bir türlü ge | şu iki mısraı okudu: «Veli fehm eylemez asla Zevaline işarettir.» Şair hayretle gözlerini açtı: — Aman efendi hazretleri, de di, siz bir —— maki u ne gi > amli na lg bir kaç ke re tokurdattıktan sonra güldü: mii oğlum, dedi, ne se: a ne ben!.. Bu kıta meşhu inal ci vardır. Bir gür ek hoşun: im de e orda... Berabe: Yaşatan Biri okuyordu: — Geni gülmek, bir kerre de güldürmek lâzım- dır. yeri 0 dedi: e Nadir yaşattı, e kalmak için günde üç kerre