3 Ocak 1936 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9

3 Ocak 1936 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

3 Kânunusani 1936 On yıl tecrübeden sonra evlenmeğe karar verdiler! Fakat belediye reisi eski boşanmayı tanımadı ve nikâhlarını kıymadı Fransız mahkemelerine garip bir boşanma hadisesi aksetmişti Paris gazetelerinin uzun uzadıya yakm bu hadiseyi kısaca ai adında bir musevi, bun- det geçtikten sonra geçimsizlik yüzünden Pariste bir hahama bi vurarak biribirlerini boşamışlar- dır. Abate, bir müddet sonra başka bir kadınla evlenmiş karısı ise, ala cağı kocayı uzun müddet teci etmedikçe evlenmemeğe vermiştir. Madam karar Abate zengin- ni muvafık Bolme edi birer birer yol vermiştir. Nihayet bundan on yıl evvel, Şi m gi erkeğe rast gel- rübe etmek i Sai e birlikte yaşamağa başlamı e Paris Selime için baş m Abate nihayet kendisi- İY bulduğundan memnun olarak belediye memur- ne suretle ezin bütün tafsilâtile an- latmı EN nu bu sözlerini bü- yük bir dikkatle dinleyen evlen- me memuru: dam! ei sizi ikinci defa lerimi — Ne söyleseniz para etmez. Çünkü siz evli bir kadınsınız? Ev- Hi bir kadını ben nasıl başka bir erkekle evlendirebilirim. — Efendim! biz haham huzu- runda biribirimizi boşadık ilk ko- cam da evlendi. — Haham huzurunda biribiri- nizi b nın kıymeti yok. Ke- canız başka bir kadınla evlenmiş a onu da ağır ceza yi sevkeder, mahküm etti Kadır, e yakarmış, aki evlenme m anla» tamıyacağını görünce bir avukata baş vurarak meseleyi bara Bu esnadı cası Abate de yakala; iki data evlenmek töhmetile ağır ceza mahkemesine verilmiştir, Garip bir yanlışlık Geçenlerde Fransada Piyer şında bir ebi w g süne iştirak töhmetile tevkif edil miş ve hapishaneye atılmış idi. Suçlunun avukatı Gerin müekkilinin muvakkaten tahliye- si kararını almış hem suçluya, hem de âilesine bu müjdeyi derhal vermişti. Fakat uvak- vi kat tahliye kararı aldığı halde mü- ekkilinin salıverilmemiş olmasına, şaşmış ve derhal telefonu açarak hapishane müdüründen niçin salıvermediğini sormuştur. Hapishane müdürü Blânşarın dünden beri ui Mere oldu- ğu cevabını vermi buki o sırada avulat, mebelbilindes aldığı âlâ salıverilmemiş ol ğunu okuyunca derin bir hayre- düşmüştür. Avukat ile hapi ürü tan Blânşar adında iki suçlu bu- lunduğu ve me öteki Blân- şarın sal Hapishane anlıyarak yanlışlıkla lrerilen suçlu hakkında yeniden bir tevkif müzekkeresi beri teki Blân- şarı da salıvermişi AKŞAM Her akşam bir hikâye i Bir kadın, bir kurt LE incirinden tutmuş, pa! yük cadd. enin — kenari alin ak yordu. Karşı tarafta de bir erkek Setr cinsinden güzel bir av köpe- ğini gezdiriyordu. Bir kanepenin üzerinde yalnız ze oturan Fai akları- 1 uzun larının arasına sok Me inler gibi, dişlerinin arasın- dan: — Lânet olsun bu köpeklere! dedi. Başıma gelen belâ hep bu murdar hayvanlar yüzünden. He. le zi en bütün bütün lâ- net ol Sonra acı acı düşündü. Eğer Lolo “öle idi. Sevgi onu pek se- Faruk — Cici pon edeli bir pacağını, nasıl i bili yen Faruk biraz hava almak için parka gitmeyi yi edinmişti. Sevgi ile Mv ei: o uğur- suz akşam Faruk içinde büyük bir neşe ile nişanlısını ziyarete git- mişti. Kalemde maaşı artmıştı. Yeni bir esvap Yi B 5 g > p pi 5 3 5 z B almıştı. tığını müjdeliyecekti. den gözleri parlıyor. Şapkasını bir iskemlenin üzeri- ne koydu, kendisi de sedire du. Sevgiyi sabırlı dna du. Cici Faruktan daha evvel minderin üzerine Rİ bulunu- ordu. Dökülen tüyleri sedirin ka- 'dife kumaşından Faruğun yeni esvaplarına yapışmıştı. Faruk ku- sokulan bu tüyleri Sevincin- Sevgi arkasındaki açık mavi es- vabile salonun kapısından tatlı bir tebessümle göründü. — Ne iyi ettin de geldin, Fa- ruk! Derken gözleri yi 7 yordu. Cici odanın bir kö homurdanarak, hafif hafif havi yarak bir şeyle uğraşıyordu. Sevgi, sevgili köpeğine haykir- — Cici! Cici! Ne rel ki Neyle oynuyorsun Faruğun ağzı açık dail pese nün önündeki manzaraya inana- mıyoi rdu, Sonra birdenbire yerin- Kabahat hep Cicinin! den sıçradı. Şüpheye mahal yok- tu. Cicinin dişleri arasındaki şey kendisinin yeni şapkası idi! Genç öpeği Pi ak mış, teselliye çalışıyordu. — Vah yavrum! Yazık sana! hayvancağıza neden vala böyle? Ne fena adamsın en! aruk şapkasını yerden almış, düzeltmeğe uğraşıyordu. Şapka tanınmaz hale gelmişti. Biçimi bo- zulmuş, tozlanmıştı. ği in diş- lerinin izi belli oluy ak senin e köpeğin şapkamı ne hale soktu? Daha bu- gün yeni aldım. Bu murdar hay- van yüzünden bizim sekiz lira git- tl — Cici mahsus yapmadı k — O! Kabahat benim öyle ise. Sevgi artık çekemem bunu ben. Ya ben ya bu köpek! — Kuzum Kok yok yere bir mesele çıkarm. Lİ böyle başlıyan kav- o 5 z gi g 8 T celenmi: Sevginin evine bir daha uğrama- mıştı. li O gün parkta ne kadar da çok köpek vardı. Faruk bunları gör- dükçe hepsine lânet etmekten ge ri durmuyordu. Bir aralık başını çevirince Lolo cinsinden küçü bir köpeğin karşısında Berde nu, bir şey erme gibi keş baktığını görmesi; aruk dikkatle köpeğe ki * iç de yok, Cici! Evden kaçmış olacak... Köpek kuyruğunu salladı. Ha- fif hafif havladı. Faruk Cicinin böğrü içeriye çökmüş olduğu na dikkat etti. Bir kaç gündür Bi şey yememişe benziyordu. evgi ile tria etmeleri ine derin bir acı Aklına zun mahzun sokak tarafına Yürü- dü. aruk köpeğin NN ba- karak içinden söyleniy: — İnş allak ş şunu Eye j7 İ yakalarlar > ağ Benim Bu sırada > eza ii | tı, Sokağın karşı tarafına geçi; j za Birdenbire bir otomobil geldi, Bir köpek havlaması, şoförde bir telâş eseri. Faruk bermen İn Haykırdı: i — Cici! i Otom: Si geçip gitmişti caddenin üzerinde ike du- line pek acımıştır. Sesleniyordu: — - Cici Çici! ük köpek gözlerini açtı. Ha- di kuyruğunu salladı. Faruk hayvanı muayene edince bir tara- fi rm kika sonra, Sevginin kapısını çalıyordu. Kapının açıl & ması ona bir saat kadar uzun gö ründü. Si Kapıyı Sevgi açmıştı. Kucağın- da köpekle on mu görünce, sevincin- ; rukçuğum! — Sana Ciciyi getirdim. Kays e galiba. Parkta buldum o- u, Caddede bir otomobil altında kaldı, Fakat bir tarafı zannedi oturmuşlardı. Faruk: — epi yk ilmini e bulunca bir kri sum leme e ir dar müteessifim ki a nasıl gelecektim bilmem. Sevgi başını sevgilisinin omuzü- na dayadı, elini hafifçe sıktı: gil. avallı Cicim, İki hafta ev- vel iken ve öldü. Hikâyeci ğ Ankarada ie Si gazete - mecmua ve rr bü i mektep Ele ve ni eyi B. ucuz olarak AKBA mi EN 13377 asıl lr İN İskender Fahreddin Prenses gülerek ce — Evet.. Cizeden pe Biraz bu taraflarda dolaşacağız. hee prens Meat e den kimsenin ar ol- e arzu ediyor. ak etmeyiniz, prense sim! ni Mek böyle arzu esin lar.. Evimin kapıları daima si açıktır. Sevgili veliahtımızın vw rada bulunduğunu şeytanlar bile İml ak muhafızı md ve şaka- cı bir adamdı. ik düşkün- dü. Ortalık bari başlamış- tı, Anako ellerini biribirine vura- rak: — Şarap sofrasını mz! Diye bağırdı. Uşaklar ve cariyeler bu geniş 2r-etv” yemiş ve içki hazırlayı- sa'ında iL ÇOCUKL Tefrika 2 lerle büyük bir sofra hazırlamış- dı. 5 - Anako: — Yorgunsunuz.. Hemen şa- rap içinlise Çabuk dirilir ve neşe- lenirsiniz m ilk şarap kadehlerini kendi elile doldurdu. — Prens Mikerinosun şerefine içelim. Kadehleri haşalişker, Anako seri prensese içeceğiz. ikerinos yavaşça prensesin kulağına fisıldadı: ok şakacı bir adama ben- safirlerin arasındaki dostlukların derecesini bilmiyor- du. Fakat biribirlerine bakışla- rından anlamıştı ki, biribirlerini seviyor! ardı. — On iki karım var, dedi. Sihir- baz vk da daha alam Ere söyledi! eni bir adın alabilmem için, en ölmesi lâzım. e önüne bakarak, kendi kem dine konuşur gibi, garip bir tavır- la: gı N. abut Amon, bir erkeğin on ikiden fazla kadın alabilmesi için, prens veya hükümdar ol: sı lâzımdır, demiş. Ben bunlardan ikisinin de ancak bir generalı ola- bilirim. mırıldandı. Mikerinos, şehir muhafızının İğ çok eşi Prense! — İyi ki Karnaka 2 geldik dedi, — gece içimde büyük bir sevin. var. Haydi, bu sefer de kadehimi sen doldur! Prenses Naca, Mikerinosun ka- dehini doldurdu. Hep birlikte içtiler. frada, veliaht, şehir muhafı- zile konuşuyordu: — Babam hâlâ buradaki “a madeninden istifade etmek i miyor mü' — Hayır prensim! «Ben ölün- ceye ii o madene el uzatılmı- diyor. — Yerliler ne diyorlar? Yerlilerin ne dediklerini be- nim ağzımdan işi iz! Onla- rın neler gere a şehirde dolaşınca gi — Hayı Lim smyemduiğ Sö le! Ben babamın ekinde öleceği: ni biliyorum. — Yı .. Bütün Mr sırlılar da Yaliyor Sihirbazların söylediği sözleri kim saklıyabi- lir? hir m büzülerek anlat- mağa başlad — mini GK GMsaim memnun olan bir adam varsa, o da benii sim! Bütün Karnaklılar, ba- banızın kapattığı mabetlerin açıl ması, herkesin malma, mülküne sahip olması için, Keüpsün ölür münü bekliyor! — Ya sen?.. sonra, selerinde tedarik sipir Telef. amcamın tahta glam için, bana yardım il Anako Me nd iz . ısırlılar sizi sever» m ikin gs siz Mısıra bhü- 'kümdar olursanız, yalnız biz de 3 gil, yer ve gökteki bütün mahir. # lar peşiniz. . Fakat — Endişeni sçlidi eyler; Gö S rüyorsun 'ki, seninle dertleşi ten zevk diye Anako önünde duran şarap kadehini midesine boşalttıktan | sonra, gözünün ucile prensese ba- arak: — Nacâ beni çok iyi tanır,de iye içi dışı bir görünen, haki- emel çekinmiyen bir 4

Bu sayıdan diğer sayfalar: