3 Ocak 1936 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

3 Ocak 1936 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

EET Gü dai ai - AKŞAM 3 Kânunusani 1936 Memleket Elfaberleri Kaza m yede birer, köylerde de Bağlık, bahçelik bir yer: Darende Kaymakam ve belediye, el birliğile kazanın ihtiyaçlarını temine vana aa Darendenin umumi görünün, belediye binası ve Tohma suyu dır. Kazada bir de kü- tüphane vardır. di alış verişi daha ziyade ege ve isen ile- Idukça Daret evvel Sıvasa bağlı iken son za- manlarda Malatyaya bağlanan Darende etrafı bağlık bahçelik güzel bir kaza merkezidir, Kasa- miş olmamasından dolayı romatiz- ma vardır. Minsk yolları muntazamdır. Kaymakam Memduh Payzın bu- rada epeyce yenilikler vücude ge- tirimiştir. K 45 kö kanu- Kayma- mmiyet nu tatbik edilmektedir. kam köy işlerine çok ehe vermektedir. Köylerinin bir kıs- ersin, K Kasabada rvet sa- hibi zenginler sl eme mem- lekete sokulan mal kasaba ihtiya- cından fazladır, Kazanın is gönderdiği şeyler kuru meyvalar, afyon, yapağı, ağ buğ- day ve arpadır. Belediye bütçesi 13 bin liradır. Bu bütçe ile belediye sınırı dahi- lindeki yollar ve bir beton beş ahşap köprü, bir genel helâ, Kan- gal yolu üzerinde pre? arş büyük bir e ile De — 12 bayi bi kilometre ek lunan üç pınar memba şehire getirmek üzere bir sibenli ça- mına su şia ve yolları ol ie yen su projesi yap- dl 11. li bini ihetin- İeşti LE ai yıllar- dek bir ye sie yaptırıla- okulu olmıyan köylerde okullar | cak, belediye namına istimlâk açılacak ve ihtiyar odaları yapı- lacaktır. 5 erkezinde beş, iki nahi- altı ilk okul ki ceman 13 ilk okul vardır. yerlerde de her yıl ulus okulları edilen eski kasaba arsasına Toh- bu su ku rek kl elektrik tesisatı yapıla- caktır. zanın belli başlı ihtiyaçları, bir ziraat bankası şubesi, bir dis- anserdir. Kıymetli 2 köşk Diyarıbekirde Atatürkün oturduğu 2 köşk tamir ediliyor Diyarıbekir (Akşam) — Bu- rada Samünğln ve Pamuk köşk- leri adında iki köşk vardır. Ata- türk vaktile Diyarıbekirde kolordu | rmağa ve Atatürkün yüksek şereflerine lâyık bir şekle sokmağa başla- mıştır. ürkün ik hakryl şeklini rı Lâtfi otomobillerle köşk- ere ile ve lâzım gelen emir- ermişlerdir. Çok güzel ve şirin bir yerde, bir ic yamacında ağaçlarla mu- hat olan bu yerler, yazın âdeta pü dönmektedir. Hi başlayınca em- l ağı sali bulunmaz bir sayfiye yeri olacaklardır. Gölcük kasabası Yakında kaza merkezi oluyor İzmit (Akşam) — Gölcük mın- ehemmiyet takasının kazandığı bı burada se büyüyen bir ka- ba ku olmaları ve daha bazı hamiyelar son seneler için- e Gölcükte esaslı bir mülkiye gös! ifrağı için lâzım gelenlere emir vermiş bulunmaktadır. Vilâyette yapılan bir toplantı- da tetkikler yapılmış ve pe ve ud. zerinde gi küçük 2 Som yo bir kaza olacaktır. Gaziantep mektupları Gaziantep müdafaasına aid bir hatıra: 47 lik! Ağızdan dolma, kuru sıkı atış yapan bu topun tesiri nişi bir görünü, Gaziantep muhabiri or: (Antebin Ganakkelesi) e (Çınarlı) nın bitmez tü hai belerinden birisi 42 liktir. Kırk ikilik deyince sa- kın aklınıza Liyej, Namor, An- vers istihkâmlarını adi etti- ren o büyük top gelmesin! Bizim de bize göre bir 42 liğimiz vardı. Şimdi kaledeki ramazan topu- nun kardeşi. A u 50, kutru da istifade tarzı düşü- Hazret kaleden törenle indiril- Çınarlı cephesine, camiin içe yerleştirildi. arplerde kuru sıkı sesler de hakiki silâh sesleri kadar mane- falan E. LE & parçası Çınarlı cephesine türkler top getirmişler diye o zaman düş- ödü kopuyordu. Zaten kü- SE Kli büyüten cami kubbe- leri bu top sesini göğe kadar ak- settirirdi. Ha emen o sırada bunun adını LR 42 a Bunun marifeti de şu idi: duğu yer toprak Şiğmile EE bir yerdi. Delik bu yığının yu- rak 42 lik endaht eder- ei barut kuvvetile kendi ken- dine yukarı çıkar, patlar ve geri yere inerdi. (Bunun sırrı şu idi: To; > er daht ederk: ye silkmesi ye arka tari emi ve doldururlar, Bazırlarlai uzun bir fitil takıp gündüz uzaktan ateş- lerlerdi.) Gün geçti. deveran dönd sı Z) Şimdi bunun Paris veya bil / nere müzesinde mahfuz ol- itiyorum. Birecik . Fran sız harbinde kullanılan içi oyul- muş ve dışına kelp demiri sa- rılmış dut bedeninden mamul top | gibi!. Ayvali ta ii di tandosu yvalık için hasılat tedarikine karar ve- ren gençler çok iyi bir ça bayramın iki; salonunda, yesini temsil etmişler ve üncü gecsi de teki dir. Halk gençlerimizi çok tak- dir etmişlerdir. “AŞKIN Yazan: M. Uygaç — Gene gidecek miyim zan- nediyorsun? — Ben böyle zannediyorum. bunu dü CİLVESİ rilen No. 33 olduğu bir mektuba cevap alama- miş ol olduğum söylüyordu. Elena bu mektubun madam Grâfe tara- li ; afa sym başka bir ye şey yapamaz- — Böyle, ir İhtimalki Sahila gideceği O tarihte Se az derileri vardı. Yaz mevsimi bitmek üzereydi. Talebelerden bir çoğu sayfiye- lerde bulunuyordu. derhal cevap verdi. Evvelce yazmış- “Hattâ her gün siz bunu düşünü- | fından Franz'a verilmiş olacağını pi gibi geliyor bana. Siz Ma Gi ma genç İs fik- i irâl ye ettik- Her gün bir tar: ten sonra ri ii git- yordu. Biribirlerile sase fe- na mı olurdu? Elena olursa Berline kadar Re onu ala- ; beraber Bağa ekler- neden Da — ediyordu? Genç- ti, güzeldi, yaşamayı seviyor- du. Parlak bir istikbali olabilirdi. Elena bütün bir gün odasında ka- palı kalarak düşündü. Ellerine baktı: Küçük zarif ve beyazdılar, Şüphe yok ki bir kaç sene sonra lışmaktan, evde (o yemek irmekten bu eli: görmemiş gibi, uzun uzun aynad da tetkik etti, Aynadan kendisini seyreden güzel çehreye güldü. Saçlarını Mk bir altın şelâle- sinin döküldü; dı. Saçlarının içine ellerini soktu, uzun uzun okşadı, Boynunu, ger- danını “> Başmı arkaya attı. Ge- disini kaba keni rcık göğsünden ek bir âşığı hülya eder bir va- — idi, Evet Mathias'ın ta eni olduğu kadar güzeldi. İlk defa olarak içinde bir gurur hissi ie «Neden hiç bir erkek onu bu halinde bu kadar güzel iken gör- thias görmüştü. Fakat varlaklığı da gidecekti. Bir daki- ka bile hayatının zevkini duyma- dan, Terumiaz bir gül gibi solup kti. “a Halbuki öte tarafta bir e hayatı, bir tiyatro vardı, al vardı. Çırpınan, im İyiler bii Şan, şi aşk ve pa ayla durdu. Bir türlü karar veremiyordu. Şeman'a kısa bir mektup yazdı, Kendisini görmek- ten pek memnun olacağını bil- dirdi. a : n gelmesi nihayet yak- Taştı. Ertesi günü, yahut öbürgün mutlaka gelir idi. Artık i işi Mathi- as'dan gizli tutmi erir yoktu. Herşeyi ona shin ver- di. e ilk ici idi, âdeta ral iyi görünen havada geniş Ez bulutlar yordu, Bunlar şeffaf denecek kadar hafiftiler. Elena ressamın koluna dayanarak: — Bu son a Mat- hias, dedi. verm gidiyoru; ler. Parkın karanlıklar içindeki uzaklıklarından şarkı söyleyen bir ses işitiliyordu. Mathias hiç bir ap vermedi, cevap veremiyor- cevi du. Yalnız gayri muntazam bir ürüyüşle adımlarını sıklaştırdı. Sonra birdenbire, e bir öy yg büyük bir kahkaha hverdi. Elena kı ii. Yalyarır gi gi- bi bir sesle, sordu: Mathias, beni hâlâ seviyor imla Ressam durdu, istihfaf ile merhamet arasında bir mana ifade eden bir tebessümle ona baktı, kal eği acı acı gül- du ve o: silkti. Şimdi yal arasında ağaç- neffüsü gibi bir raşe işitili- e Bir neferin altından geçer- keğin münasebetsizliğine kızıyordu. o Elenanın nazarında Mathias kendisini esaret altında yaşatmak isteyen bir müstebiddi, Fakat cebir ve şiddet istimal ede- cek yerde, merhamet hissini tah- rik derek o suretle kendisine bağlamak istiyordu. (Arkası vat)

Bu sayıdan diğer sayfalar: