Sahife 6 EE ŞE AŞ i İ İ Memleket Xaberleri AKŞAM j İzmitte büyük bir “ Halkevi yapılıyor Şehirdeki muhacirlerin köylerde - yerleştirilmesine başlanmıştır e sini er rm e İsmitin içinden geçen demiryolu ve iki tarafındaki cadde İzmit (Akşam) Kocaeli | lekete hi: yi düşünmek- parti idare heyeti izmitte YeNi > yeni Halkevinin yerini teş- bitle meşguldür. Yeni Halkevi binasının Balıkpazarı semtinde ve deniz kenarında yapılması isten- itmektedir. Mimar Yansen de İzmit için yaptığı plânda Halkevine bu yeri ayırmaktadır. Diğer irem başka bir Feyan Halkevinin orada yapılma sını mahzurlu görmektedir. Kö: fezin nihayet yerindeki bataklı- ğın ve denizin gayet sığ olması» nm başlıca teşkil ettiği ileri sürülmektedir. Yine bu dü- Bu yine — yapılacak Halkevi binasının her halde düşünülerek gp söylenmektedir. ni Ha i Mükümzik yetmiş mit şehri ii çin yarının se göre bü; ve ern v: tahmin edilen fiatten —— fe- dakârlık yapmak suretile bir İkevi binası yaptırarak tedir, Tayyare hücumlarına karşı İ itte ve bütün tesi günü saat 20 — > Halke- vi salı Zehirli gazlar hakkinda Halke- winde bir piyes hazırlanarak sah- neye konacağı söylenmektedir. Göçmenler ME izmite gelmiş olan 3000 fazla göçmen halen ay üç bin göçmene her gün sıcak emek vermekte ve hayvanları- na da yem tedarik sim Kızılay, bunlar se yeri sonra tik da yerdımda > cak ve bu sure! nler köy- lüye yük lar İlk- baharda hemen yeni ve modern Tekirdağda Kışa rağmen yapı işleri devam e KE ie Tekirdağ (Akşam) — Kışa gir- diğimiz halde Esi Sea yapı kirdağ içinde yer yer yeni bina- lar göze çarpmaktadır. en evleri için kereste gelmekte, kapı ve pencereler burada yapılıp mi ma- hallerine gönderilmektedir. kümet konağının noksan kısmının İnşaatı bitmiş ve nafıa e ğü yeni binasına taşınmı Üre çalışan diği dübelir mere yeni yapı- lan Ni kat kısmi taşınması düşünülmüştür, Dışarıdan gelecek olan göçmen- ler için Tekirdağında sıhhiye mü- baml - le m pılması kararlaştırılmış ve proje ırlanmıştır. Şimdiye kadar vilâyetimize ge- pulluk dağı- enler ekime devam etmektedirler. Tokatta bir in bir ne Tokattı da rad erme peri delirip ağiili çakla hücum etmiştir. Kadın, bu vaziyet karşısında bağırmağa baş- lamış, yad e komşular imdadına koşi Deli koca, İm komşula- rını görünce onlarada saldırmış ve bir ta ıçakla vurarak öldür- Üştür. köyler inşasına başlanacaktır. Körfezde muntazam sefer Haber alındığına göre deniz yolları idaresi nezdinde teşebbüs- mühim is- keleler arasında devamlı surette muntazam ve yollu vapur işleme- i temenni edilmiştir. Deniz yolları idaresi buna mu- vafakat ettiği takdirde İzmite gidip gelmekte olan Gölcük deniz ve intizamsızlıktan kurtulacaklar- 26 Kömmuevvel 1935 Dil tetkikleri Güneş - Dil Teorisine göre Türkçede şahıs gösteren sözlerin analizi — 0,01 Şimdiki şivemizde sadece bir vokal gibi söylenen «O» sözü, iki ta olan bir süje veya objeyi anlatmağa yarar. Bu sözün eski 2 asıl şekli (ol) d (L) kullanıla kullanıla aşınarak düşmüştür. Kelimenin aslı böyle olmak iktiza eder. (1) metinlerde (Ol) sözünün etimolojik şekli- ni yazalım (1) Oğ: Ana köktür, Güneşi ve ondan çıkan «Allah, sahip, esas; efendi» mefhumlarını ve bunların yerini hrv ei bir ob- uzak, ayrı, müphem, belirsiz, umumi bir sa- hadaki süje veya objeyi ve bunun- la mefh in münasebetini gös- termeğe yarar, (Oğ tol Oğol -ol-o): Söz isimi kendisini gösteren mıntakadan çı zak, ri e di bir süjeyi umumi ve em li ilde anlatmağa a bir izi o Not: 1. — Eski (ol) şekli yeri- ne bugünkü (0) şeklini analiz e- dersek etimolojik formül: şeklini alır. Bu halde (1) Oğ: Kök olarak «Allah, ya sahip, efendi mefhumlarını anla a Oğ: Ek olarak, kökün ma- nasını tespit ve a eder. Bu halde (Oğ )s iri esma» öğ —oğoğ edemiy temin ali bir tutan ilkel in- sanların, üç şahsı ayıramıyarak, bütün şahısları tek bir gaip sıyga- siyle anlatmağa çalıştığı devirler- de, (ben, sen, o) mef «Allah, sahip, efendi, Totem» an- lamlarına gelen tek bir «eğ» veya «oğ» ana kökiyle mış olmaları tabiidir. (2 ları şahısları ayırdedebilen Türk, anlatmağa m © © B 5 r © ri, bir şekilde anlatmak için «oğ» köküne şümul ve umumiyet anla- tan «L» ekini katmış, böylece «ol» sözü kurulmuştur. (W Bütün eski: Osmanlı ve Selçuk r. Baş aş dan başka » baştaki (£) harfi (v) ye merieyek (sol) ve (val) ei de va; esör Mar, Külliyatının biz aynı görüşü ileri sürm naud ilk önce işaret zamiri kullanıldığı fikrindedir. Türkçede üçüncü şahıs za- miri ile işaret zamirinin aynı kelime ol- ması da bilir. bu fikri teyid edel Selâmi İzzet Kayacan TIYATRO SANATI u kitap türkçemizde tiyatro hakkında ani e Se ep miş birleik ese gemi elim ve mizoil ös Li e 5 e e le doldu- rulı a emin eler am Her kitapcıda bulunur. Fiyeti: 75 kuruştur Beyoğlu tramvay cuddesinde, “Şık, sineması karşısında Kiralık mağaza meki rtıman kapıcısına, Külü! için “AKŞAM, memuru Nureddine müracat Telefon: 24241 LAŞKIN zun ve yalnız bir hayat sö çok fakir olduğunu düşünerek, ii kaya gi Ufak bir m çekerek genç ressama gönderdi. Fakat Mat- hias gayet ye iy ve hisli bir mek- tupla bu parayı iade etti ve ilk Çi olarak ona kalbini açtı. ö: Elenayı çok şa- #aırttı ve âdeta korkuttu. Hiç bir zaman Mathiasın kendisini seve- bileceğini aklına getirmemişti. Onu gerçekten bir kardeş gibi düşünüyordu. (o Utandı, korktu, acıdı. Beni sevme, beni düşünme diye, çalış diye ona cevap yazdı. Franz arada sırada kendisin zi- yaret ediyor, daha ziyade evine ' çağırıyordu. “Yavaş yavaş mua» e CİLVESİ | rilen No, melesi değişm melik FR e O sıralar. çocuklarından birini yanına ala- > yalnız yaşamağa başladı. Bir sonra, Elenaya gelerek se ders vermesini teklif etti. O da razı oldu. Franz derslerde muntaza- man hazır bulunuyordu. Masanın başa bir koltuğa oturuyor, mü- ordu. 9 Bir gün, elile saçlarını ok- şıyarak: — Biliyor pm Elena, de- mişti, Çok güze! Elena Ee kesildi. Fakat bir cevap veremedi. ünkü dan çok korkardı. Kırk beş yaşlarında bir adam- Görünüşü bir kız oldunuz? odu. şü hâlâ gençti. Konu- a, epice uya sebep m ir macera netice- sinde, Franz karısından ayrıldı, şurken tahakkimane jestleri vardı. Ağzı müstehzi, burnu doğ- ru, ; gözleri iradeliydi. Berline geleli bir seneden zi" yade olmuştu. oElenanın hüznü bir türlü geçmiyordu. Her şey ona tatsız ve bayağı görünüyordu. Bir sergüzet peşinde dünyayı de- da bir mucize karşısında kalır ve yanına —— r derhal, Fı men, ilmin yayı terk etti ve bir çok memleket gördü. bu lele biri esna- kedisini tanımıştım, ihtiyar kadın o kadar güzel bir kızı refakat vazifesile yanın- da Taki pek ağır bir iş olduğunu anladı. Çünkü nereye ikiler e etraflarını alı lüle yorlar ve peşlerini bır dı.) ene yebii gayesi üni bir e kaldı. Pür nın. bir kısmın tirtti, bir kli söz e seyehat etti. Hiç bir zaman ta- tmiyen hülyaların sar- hoşluğu içinde dünyayı dolaşı- yordu. Güzelliğinden habersiz, yaban- ci şehirlerden, kalabalık insanlar arasından geçip gidiyor, müzele- ri, kütüphaneleri, bahçeleri do- laşıyor; akşamın alaca karanlık- larında nehirleri, gölleri Yağ diyordu, Hudutlar atla sanlar, lisanlar Gy kı bir sahilde durarak namüte- nahi dalgalar Fina bir takım yelkelileri seyreden bir adama benziyordu. Bunlar hangi Timan- lara rlar, hangi mukadde- rata doğru akıyorlardı? Elena i 3 bu dünyada her şey tehlike idi. Yalnız Mathiasın söz- leri ere ona bir muha- ağ eder gibiydi. azı mektupları ülvi denecek yl hisli ve samimi idiler, ressa- Elem iki için, Sünlkir şehir- ler arasında rasgele bir hayat başlamıştı, Yirmi yaşında idi. De- ğişik insanlar, başka başka âdet- — çin yaşıyor, hayatı ya- öğreniyor, etrafın. tehlikelerle çarpışıyor, uyanık ze“ kâsile bunlardan sıyrılarak baş- ka tarafta uçuyordu. Bu onun için bir hayat mücadelesiydi. Yavaş yavaş, bu hudutsuz ser- çok 7 taplarını Tuna memleketlerinden birindi a bir profesör vermişti. oturduğu (pansiyonun üsü lin oturuyordu. Bu kitaplar Elenanın rm büyük bir fırtına yarattılar, lar sefaletin destanı, İçine yeni bir hayat felsefesi doluyordu, (Arkası va),