Sahife 6 AKŞAM | Memleket Haberleri O | İzmirin Ağamemnun ılıcaları ıslâh ediliyor Buradaki suyun İnciraltı mesiresine nakli de tetkik ediliyor İyi 13 e. beş dakika uzakta tlğsime nun ılıcaları) modern tesisat ya- ne çalışıldığı için vali bay Fazlı Güleç; yanın- da vilâyet daimi encümen âzala- rı bulunduğu halde ılıca yerin- de tetkikat yapmış ve bu tetkikat ğamemnun BE umumi göl — İzmi rünüşü sırasında bazı mimar ve mühen- disler de bulunmuştur. Ilıca sularının dökme borular içinde İnciraltı mevkiine akıtıl. in Şi larını kaybettiklerini tedirler. Onun için bir mü sısa tetkikat yaptırılacak ve su yun İnciraltı mevkiine il kik sonunda karar verilecektir Ağamemnun ılıca sulari kü kürtlü ve radyo aktivite itibari- le çok zengindir, Ilıca etrafı bağ- lık ve ormanlıktır. Ilıca yerinin manzarasi da fevkalâde güz. Mütehassıslar; osuyun "iie im nakledilmesini omah- zurlu görürlerse modern tesisat şimdiki e yerinde yaptırıla- aleti İnciraltı; İzmirin mesirelerin- den biridir. Burada güzel bir plâj yazın denizden istifade ederler. Ilıca suyu omahzursuz görülüp bet beş, on misli artacaktır. Ekim vaziyeti İzmir mıntaka ziraat müdürünün tetkikleri rak Küçük Men- | eres havzası daki va Öde- Baz Zühtü miş, Bayındır, Torbalı ve Kuşada- sı Tire tetkikler yep: tir. Bu tetkikler , çok memn yete değer Mei Bilhassa son yağmurların e bi mahsullerimiz üzerine ço! seg yapi. görülmüştür. Bu muhtelif m sullerimizin çok zırlamıştır. Bunlar yeni yıla aid (ista- * tistik yıllığı) nda neşrediles ““ - cektir. o Vilâ- Bağ Kadri yetin istatistik işleri i hassa genel nüfus sayımında gay- ret, muvi çalıştığı görülen istatistik müdür- lüğü baş sekreteri ad takdirname ile taltif miştir. Erzi; Akşam) — Şehir mecli: ana ni ver- miştir, Bu toplantıda tahsisatı bit- yapılmış belediyeye müstakil bir doktor almak için tahsisat kon- muştur. Ankarada toplanan bele- diyeler kongresine gitmiş olan be- lediye reisi Hakkı Altınok gelmiş ve intibaları hakkında meclise izahat vermiştir. FE eş NI 15 Kânunuevvel 1935 , Dil tetkikleri Türk dilinin orijinalitesini gösteren bir analiz SEYHUN, CEYHUN Kökün (Sey), ve (Cey şekil- acir Türk dilinde kullanılışını ir iki misalle gösterelim: uu — işli Bu iki söz, Aral gölüne akan iki ırmak adıdır, mer e £ Altaydeki Türkü işa- . T sc), ektir. Ok ağ imei ve ifade eder Eğ #estey-> > sey) ve (eğ tec t ey — eğecey > cey) Her iki kelime «uzaklık» anlamı- nadır. Buradaki (cey) sözüne tek- rar temas edeceğiz. (4) Eh: Uzakta ye bir ob- jeyi tayin ve ifade e: Söylediğimiz obje ki aylara nazaran uzak bir yer- ve işte onun bitişiğinde bulu- Yukarda işa- ret sette ei Türkün (cenup) adını verdiği sahanın ittisalinde iki nehirdir, leme cenubunda bulu- diğer iki nehrede Türk, Seyhan) ve (Ceyhan) adlarını vermiştir. Her iki kelime aynı mefhumları nel halde, on- ları birbirinden tefrik için birinin aşına (s) yı, diğerinin başına da aynı kategoriden olan (c) yi koy- muştur. NUP imdi yukarda tekrar temas e- deceğimizi söylediğimiz (Cey) sözüne bakalı: Bunun (Ceğ) şekli de vardır. Anladığımız gibi manası, uzaklıktır. Bu söze sıra- siyle şu ekleri getirelim: 1 (ceğ * en t up) (1) En: Kendinden evvelki sö- ze, yani uzaklığa yakın olan bir mefhumu ifade eder. (2) Up: Uzaklığa yakın olan mefhumu tayin, tespit ve ifade eden, ona isim veren bir unsur- dur. (Ceğ * up > ceğenup) akalay «ğ», telâffuzdan dü evvelki vokali sı, «Âltaylardaki Türkün sağınd# uzayan en son sahalara bitişik © yeter uzayıp giden yerler» demek” “ Mülüha aza: Yukardanberi ya” bi e iyor ki mefhumunu-a” için ilk de ilk defa olarak kullandığı ilk söz: (Sağ) dan, ler Pekarskinin Yakut dili lügatir den: Süt: «Kendini kaybetmek, $# şalamak, kaybolmak (eşya hek İni yoklamak» demektir. M& selâ: «ot süten» (süt * en) erer > ot yok oluyor». verme a) kelimesini an# liz ed e m Türkün sağ” na doğru uzanıp giden sahanın # dali En: Bu sahaya yakın olan dir ğer bir sahayı gösterir; demek ki bu sahaya yaklaşan her şey ak taylılar için kaybolmuş, yokolmut sayılır. Süt kelimesinin aynı an lamd? olmak üzere bir çok atakla Pekarskinin Yakut Dili Lü getir de görmek mümkündür, — Devamı yarın — Zekât ve “itrenizi Yanına gittim. Şefkatli sesle: bir Se: dedim, ebedi bir ço- cuk iimliğikeni si o kadar gailesi olan bir erkeğin bazan sevdiği kadını kucağına almak- tan ve ona tatlı tatlı aşktan bah- setmekten başka şeyler düşüne- ğe a Bun yirmi a iken yapılır. Fakat han ani daha başk dar ciddi dertleri olur ki.. Saçlarını okşamama ses çe madan: Birkaç ay evvel yirmi ili Da ya! dedi. TU; fakat değiştim. Bu ilmiyorum, ya- y. Bil iyorum. Mahzun bir tebessümle iki eli- ni e koyarak: — Sö: bana, hangi kadın için İrini kavga ettin? Kimdir kadın? KIN CİLVESİ | Tefrika No, 1 mek elimden gelmiyordu. için, temin ettim: — Böyle bir kadın yok, emin söylenen sözler hep asıl Onun ik ki var. Anlat bana, Sa dudaklarına doğ- ru yaşlar akıyordu. Sordum: — Zavallı yavrum, sana Vi uydurdular, neler hikâye etti- ler? — Dediler ki... Hayır, senin ağzından uye isterim, — Bilmek mi, istiyorsun? Peki: Bu eski bir metresimdir. Ecnebi bir kadındır. ni durdurdu, konuştuk. gırdı. öğrenmek istiyofsun, işte sana ha- kikatı söyledim Bu biter lâkırdı girisi | — — Neden ba Onu hâlâ se- viyor ye — Kati: münase- betsizlikten Mae bir er yapmış olmak için... Sen anmazsın, fakat bir ek eleneceğ, artık çapkınlık hayatına bhatime çek; ceği zaman, eski tanıdığı çiğ lara karşı âdeta bir tahassür his- seder, Mânasız bir şey amma, bu böyledir. Artık onlardan ayrıla- cağı için, bilâistisna, hepsini ar- zu eder. musun? — Evet. Belki buraya kada- rını anlayabileceğim. Fakat, sonra? — Sonrası ondan ötesi sırf bir tesadüf, — Öyle ma, onun için bir dost ile aküye herkesin için- de kavga ettin. — Onun için diye kim söyledi sana? Zaten Ali Osmandan hoş- lanmazdım. Oyunda sinirime d iu. Bunun için biraz atış- 2” tık, mekyizin biraz durdum, nefes akil m. Ortada öyle kavga flan da kadını. metre- sim e samediyodu — Metresin değilse nasıl zan- nedebilirdi? — Bilmez misin, ne kadar çok dikodu yaparlar? Bir gün be- ni onunla sok da görmüştü Hasılı, Bırak anlatayım, gece klüpte, çok kaybetti pek sıkılmıştı. Bana lemala soğuk şakalar yapmağa başladı... Oyunda kazananlar aşkta kay- bedermiş. O kadını tanırmış, ona her gün çiçek yollarmış. Ne za- man canı isterse onu elimden ala- bilirmiş. Benim de nihayet sab- rım tükendi. Bir iki lâkırdı. söy- ledim. İşte bu kadar. rma inanmamış bir tavırla: — Hepsi bukadar mı? d le ya, Şermin. Nba-yi sa- biribirini takip ederek geçmişti. Şimdi zihnimin en Re ailen girmek istiyor gibi dikkatle züme bakıyordu. Birdenbire, içinde bulunduğu- ii meli alletmek için er İ | hisler | den bilmem, konuşurken aklı? Mağnisadaki çifliği li işti Bunu rehin ederek aldığım b?” cun ali yakında hulül ediyo” du. Bir çare bulmak için gitmeğe mecburdum. Ödey: param olmadıktan sonra, 1 2 düşünemediğime şaştım, OE tanbulu terk etmek mecbuf?.. tinde kama açık sureti anlatmak istedi: — İnanmıyor musu sözl me? dedim. Bunu istersen sef ia sor. o da ki vi o» p di “ i — Ea fenalk om Sen zan benden sü bl ağ