perma 5 8 Kânunuevvel 1935 Li Fransız polisi kibar bir hırsızı yakaladı Büyük annesinin şatosundan kıymetli Pariste, bü- Ü annesinin $#atosun- mıştır, Şa- to sabık İndre Kont Cetivö mebusu baron Jan Felvrin ma- hırsız kont Ksaviye de Cetivönün büyük an- nesidir, Hırsız kontun babası öldükten #onra kendisinden miras olarak kalan menkul eşya, altı erkek kardeş arasında taksim edilmiş, karısı, erilmek üzere büyük annelerine €manet bırakılmıştı. Altı ği en büyüğü olan e de Cetivö mirastan eçen Eke i, sefahet Silence yerleriçde bitirdikten so son-! elan elden çıkarılma- $ma razı olmamışlardır, Ksaviye uzun müddet PE e işi bir el çabuk- lağile halletmeğe karar vermiş, Ye bir am eğlence yerlerinde tanıştığı söpheli adamlardan Jak lânşeyi yanına alarak otomebii- le Grojonk şatosuna girmiş, Maymunculla kapıyı açmış, kıy- k yani bi- 40,000 lira kadar takmin edilen beş tabloyu | aşır- ıştır, Zabıtaca yapılan tahkikat, b ğin ancak şatonun del hil m ve içinde oturan- beş tablo çalmış ların âdetlerini çek iyi bilen bik diklerden biri tarafından yapıl- mış olacağı varmış, bütün şüpheler kontun üzerinde toplanmıştır. Esasen kont ta işin zabıtaya aksettiğini haber alınca büyük annesine bir telgraf çekerek tab- loların kendisinde bulunduğunu neticesine ty ZE, BRE kon- yakalamışlar imei yoktur. larda benim de hissem vardır. niyetinde yan mada ve konta tabloları çaldığı sırada refakat eden Blânşeyi tevkif et- miştir. Ev, apartıman kiralama mevsiminde ŞAM'ın KUÇUK ILÂNLARI kiracılar ve bina sahipleri için En emin, en süratlı ve en ucuz vasıtadır Fitre ve zekâtınızı Türk hava kurumuna veriniz. Bun- lar Türk hava kurumu, Kızıl ay ve Çocuk esirgeme kurum: ları arasında kardeşçe ali AKŞAM ” gr ilimde Sahife 9 pi akşam bir hikâye | Naci eve geldi, şapkasını çı- İçindeki Meis galebe bi küçük Yirmi se- nedir am eden bir evlilik sel. sağ ilk defa olarak karısına di eğe başladı. ebessim, mutfaktan odaya gidip geliyordu. Otuz sekiz yaşlarında kumral, an böyle, güzelce bir kadın- gitmişti, koca hayatı pek sade ve muttarid bir surette devam etmişti. Ço- cukları yoktu. Saat sekizde ye- mek yerler, sonra eray okur İar, saat on buçukta rerler: Allah o aşı ğe versi kel — te bu hep böyle devam etmişti. Naci karısının sakin, vefakâr, sa- dık bir kadın olduğu kanaatın- da idi. Kendisini aldatabileceği- i hiç bir zaman aklına Fe memişti, Fakat aldığı imzasız bir mek- olduğunu ğsü li Endamı ka- Gözleri, ağzı hâ- Jınlaşmamıştı. lâ taravetliydi. Naci karısındaki bu gençliği ve güzelliği şimdi yeni yeni keş- fettikç& bütün bütün çıldıracak gibi oluyordu. O kadar gayri ta- bit bir hali vardı ki nihayet Me- ziyet sordu: şekerim? Rengin — ol amimi Çok çalıştım da bugün. Karnım da aç. Biraz ça- buk tut elini. Nacinin boğazından yemek git- ftan da Mezi- a. halini tetkikte devam edi- yordu. Şekerim, sen bu akşam ralli rahatsızsın. Hemen ya- tağa . zir akşam sinema- ya gitm a Gideriz, gideriz. Eğer sen imi değilsen.. Ben vie yorgun olaca- ğım? z — Hiç; dedim öyle. Belki ya- Bir yanlışlık rın öğleden sonra sokağa çıkar- Belki, belki Yarın miyecek misin? dar sokağa çıkarsın Asımın evine git dememişti. O ka- teklifsiz Sap ile — kadın saire va yapacağını biyo. a- rarını iyice Mektup «... İşte orada her cu- esi günü saat dörtte buluşu- yorlar, diyordu. Tam vaktinde Naci kapıcıya Asım beyin ee Fakat şimdi evde değ — Burada olduğunu Yiliyolma (Kapıcının itiraz etmeğe kalk- re görünce, buna meydan ver- ) biliyorum, biliyorum. Her zamanki kadın beraber, i. gil mi? Onu da tanırım, ziyan e çaldı. Kimse cevap ver- miyordu. Bekledi, tekrar tekrar çaldı. a 2 terlikli bir ayak sesi yaklaştı. Kapıyı açtı. Asım pijama ile görü indü. — Vay, sen misin, Nac — Evet. ala ti çe şacağım. — Peki, Hoş geldin amma Başka zaman uğrıyamaz eki? simi Hayır. — — ri sonra? lm vi bakıyordu. — Peki, öyleyse, buyur ba- kalım. Nasi içeri girdi. Başı dönü- yordu. Lâkırdıya nereden b acağını bilemiyordu. Pek gülünç olduğunu hissedince kendini top- ladı. — Yanında bir kadın var dedi. — Âlâ! Kim söyledi sana bu- nu? — elli ben. Nerede bu kadın? e şaşkınlığı gittikçe artı. * ordu. — Sana ne? dedi, (Sonra N. İmaz. İçeride bir kadın var. Naci hiç ehemmiyet vermeden kapıyı açtı. Mavi döşemeli kü- çük bir yatak odasında kendisi- ni buldu. Geniş ve alçak bir kü- diyo; j > yataktan şimdi ince bir ka» dın yükseliyor, yatak çarşafıni çekerek çiplak göğsünü örtü- yordu. Kadın . korku yordu: — Ne oluyor Naci büyük bir azimle bu ka- içinde haykıri- 3 a p eli Naci i şaşkın bir halde duru- yor, yapacağ ilemiyordu. Kadın, ; sevgilisine soruyord — Kim bu ad istiyor? İşi mahiyetini bir türlü an- Klan ye Asım artık sabır- lanmıştı nım, sen çıldırdın mı Nas ci7 N Ne istiyorsun? Naci kekeliyerek elini cebine soktu. Kendisini buraya sevket- miş olan imzasız mektubu cebin- den çıkardı, dostuna uzattı. Ha- fif bir sesle: — Affedersin, dedi. Asım mektubu okuyunca kah- kahayı attı: oğrusu dostların hakkın- aa pek iyi bir fikir besliyormuş- sun... dedi. Sonra yataktaki genç kadına rdu. ig o da kah- bla salıverdi genç kadina hayrani dark balam. Böyle bir ka- dın varken mi yüzüne kim akardı? Naci nın içine me- rakla göz AD arada na- zarları genç kadına gidiyor oda- dan bir türlü çıkmak istemiyordu. Naci tekrar tekrar özürler di- leyerek odadan çıkarken hem rahat bir nefes alıyor hem içinden söyleniyordu: ereket versin, gününü şa- şırmışlar, yanlış haber vermişler! rdu, Hi e Asım ANTİKA EŞYA “ARIYORLAR Kütahya, Saksunya, Viyana eski kah- , zarfları, ve kahve bri ve fincanları, ile ei Parçaları, Kal peni Makta, çubuk ve leri arıyor- me isteyenler, her gün İl - 13 Galatada Si; hanmda 3 üncü ea Bay Sırrıya müracaat etsin- İCENGİZIN « OĞLU İskender Fahreddin Böyle olmakla beraber amiral (Sutşo) Cin adalarından boş dön- Memişti. Adadan bütün Mogol imparatorluğunun bir yıllık Tafını koruyacak kadar altın ve Bânaim getirtmişti. ublây bunları görünce: — Adayı işgal etmedin de bu altınları ve bu göz mİ Sanaimi nereden buldun Diye sordu. (Sutşo) şu cevabı Verdi; Donanmamız Çin adalarını Sarınca, bütün adalılar: (Ada- E Pam (Halkın bir yıllık mas- öy karşılık altın isterim!) de- On beş gün mühlet istediler ai bu müddet içinde istediklerimi ki en gemilere ye teslim ©— Bu sırada sizden (dön 7 emrini almasaydım, adanın şılacaktır. Tefrika No. 2 DE bütün altınlarını toplayıp getire- cektim, Kublây, amiralına bir kucak al- tın ve mücevher bağışladıktan sonra, gelen ünik hazinesine göndermişti. Hakan bu hadise- ie sonra; bize yeter!» Dick ie İre haşin Ja- Maliye | BazIrının ana ve rs neden mas lây Çinde kurduğu re a, yani Han blok iş kü Pekin) şehrinde yerleşmişti. Devlet hazinesi i o kadar zengin- on yıldanberi maliye Saldı ie bulunan Ahmed, Çin- de imparatordan sonra yle zen- leri devletin maliyesini ıslah etti- gi için, onun aleyhinde e hiç kimse imparatora bir söz söyleyemezdi. sa ki e çok ileri götürmüş! arısı ve beşyüze a sie ia vi sarayda, o devirde Av. pa hükümdarları bile bu kadar mia bir hayat sürmezlerdi. Ahmedin sed sr ve hazine- yi nasıl soyduğunu, (o veliahd (Cin - Kin) görüyordu. Bir gün dayanamadı.. Hakana bütün bil. diklerini anlattı: — Bu herif hazineyi soyuyor. Kendi sarayında ihtişam ve salta- nat, sizinkinden farksızdır. i.. fakat, Hakan, oğlunun sözlerine inanmıyordu. (Cin « Kin) fakirlere çok zu- lüm yapan n 2 zabitlerinden (Angaça) ile sizl ce anlaştı. Bir gün maliye nazırı saraya gelirken, niye kıhcr- nı çekti ve bir vu edin başını yere ein: Meseleyi Kublâya haber ver- dikleri zaman, (Angaça) çekin- meden: — Ahaliyi böyle bir zalimin elinden kurtardığım için sevini- yorum. Diye bağırdı. Kublây böyle bir adamı elbette cezasız bırakamazdı. ( ) nın hemen başı vu- Fakat, halk o Ahmet elinden e. için ve yapıyordu. ir kaç gün sonra, Kublây im- paratoriçeye m hediye me kt iki büyük elmaş ar i tacirlerden biri saraya z li — İstediğiniz — bir elmas vardı. Bir kaç gi önce, bunu » Size takdim edilmek üzere » nazır Ahmede vardim. Dedi. Kublây köyle bir elmas almadığı için, bu sözlere de inan- madı, — Defol şuradan, yalancı kö- ! Diyerek taciri saraydan dışarı- ya attırdı. Veliahd (Cin - Kin) babasın- dan aldığı müsaade üzerine bir gece, Mi birinci karısı GL iğ m hasada memurlarla birlike bir ara Gali taciri söylediğ gece kadinin inilzavher çekmece- sinde buldu.. Kendi elile babası- na getirdi. — Kadınin çekmecesinde bun- dan daha “değerli mücevherler gördüm. Diye ilâve et Kublây bu hâdise age söylenecek sö söz EE ış ve Ah- ş bir kii oldu. “ anlıyâar li — Melünun cesedini mezar- 5 çıkarıp kafasını vursunlar. Ve leşini evinin kapısı önünde bir hafta yi etsinler!» ğ cesedi mezar- dan sıkaılmış ve esim başı ü“ zerine şöy levha asılmışti: «Millete e eden kötü a- dam kelle” 2 Ahmedin birinci karısı « ki Pe- yerek hakana karşı isyan ;t.niştiş Arkas )