Sahife 8 AKŞAM ge ŞAN AN a, MN. A eg AŞMA ep AM ŞEN N 17 mm 19 SARAY ve BABIÂLİNİN İÇ YÜZÜ Yazan: SULEYMAN KÂNI IRTEM — Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur — Tetfrika No, 590 Sarayda pandomim ve hokkabazlar, seyyar sahne ve Abdülhamidin muzıka kumandanı seyahatinde o Viyanı ya ii vakit Abdilüzize vusturya imparatoru Fransova Jozef türklerin KA rica- tini hatırlatan Dz y Zizin in O da tk avdetinde ikin- ci mabeyincisi Ziver beye türk- lerin Viyana muhasarasına ait bir pandömüm hazırlanmasını em- retti Harbiye maektözibücü Cevad Paşa ile başı rütbesile yaverlik silkine gir- mişlerdir. Yeniçeri esvâplarının nümune- leri hazineden alındı. birrum terzi vardı; beylerin el biseleri esvapçı başı oMustafa efendi marifetile bu rum terziye yaptırıldı. Hepsi esvaplarını muzıka ku- a Hacı İbrahim paşa- il ui yapıldı. ozda bir panayırda er- pil yahudiler kavga etti- rildi. Yahudi hahamı taklidini Ah. E si yapmıştı. na oyunundan sonra pan- misdiş ve orta oyunları de- vam etmiştir. Bundan sonra sa- ray * artistleri tarafından (Na- polyonun â muhasarası) oyu- nu da Ağ Abdülâziz oyunda içerilerin hücumu: nu li keyifle 'nirdi . Baltacı (Prot muzafferiyeti oynan- mak için elbiseler bağlanma da bu oyun oynanmadı. Pandomimlerde * ihtiyar Reşid Felek hmud beyden a e m med) diy: na pek mahir bir hokkabaz gel mişti, Bu adam boğazına'tmeç soku- yor, yumurta ve'psra yutüp çi karıyordu. . Muzıka binbaşısı Deli Tahsin b LL EN zahve cezve- si sapı ile slmenle e başlamış, nihayet hokkabazı bütün hüner- lerinde © e gp > .B 3 © Li rak meydana çıkmıştı Bunlar sonra yüz- A) paşanın * Neyzen Yusuf paşı Tahsin beyin e ilandığı meç hayli uzundu. Huzurda LU boğazından sapına kadar mide- sine indirince Abdülâziz merak etmiş, Tahsin beyin boğazından midesine kadar mesafe ile me- çin uzunluğunu doktorlara mua- e ettirmiş ti, ir defa "Tahsin bey muzıka ya İbrahim paşanın oğ- u Hüsnü beyin elinde bir beşi yerde altın görür; kapın yı- ar; çıkarması için Hüsnü bey “ei bahşiş vermeğe mecbur ka- lir Tahsin bey iyi korno bas da çalardı. Arkadaşı bir de curacı Mehmed vardı ki kelebekler uçurur, hokkabazlık- ların envaını yapardı, Bunlar sonra birkaç defa Ab. dülhamid huzurunda da oyna- mışlardır. Takılıp sökülen sahna Bütün omimler Dok mabahçede salonda kurulan tak- ma perdeli bir sahnede icra edi- lirdi. Salonun içine seyircilere doğ- ru takma lâtalar arasına boyalı bezden bir perde takılırdı, denin iki direk ara- sma da ikinci bir perde geçiri- lirdi. Bu suretle oda gibi bir şey yapılırdı. Ön perdenin iki yanından pa- ravanalar ile kenarlar örtülür, ikinci perdenin arkasına orkestra 2 ody İşte Abdülâziz sarayinın ipti- dai ve seyyar sahnesi bu idi, Yazın bu sahne bahçede ve meydanda kurulabilirdi. uatelk > rr orkestra- yı tanzim Abdülüziz gisi vakitsiz mu- zıka iste Hariçte de muzika ile meşgul olmağa mezun olan Gimtelli be- yin bazan böyle vakitsiz bir irade üzerine bulunması pek güç olurdu. Abdülâziz nihayet Gua- meşguliyetini a kazancına sek- te me dolayı sızlandı. Bunun üzerine uhdesine livalık rütbesi tevcih olundu. Aldığı ih- para Poskuali — borucu Rossiyi de getirtmiş! Ronin. reuzıkai de ihtiyarlayınca ağzile, tarif ede- rek ders verirdi. Büyük ve kü: çük teneke sazlarda pek iyi ta- lebe yetiştirmiştir. Alaturka musikiye meraklı olan Abdülâziz iyi ney üfler, lâv- ta çalardı. Güfte ve bestesi'ya- yalnız o bestesi (Aziziy serer arasında oyun havası da tertip ettiğini ev- velce yazmıştık, 0) bdülâziz huzurunda yapılan fasıllarda pek iyi ney çalan Yu- suf paşaya ziyade iltifat ederdi. Sarayda oynanan pandomim. lerde koro olarak gençler Tunurdu. im» bu- Panini yazmak ve Ayse Mehmed bey ile beraber rejisör- lük etmek için birde İtalyan alınmıştı. Bu İtalyanm yanına pandomim kâtibi olarak muzıka- an Safrasız İsmail bey veril mişti. Hersek vakası çıkınca Abdülâ- zizin keyfi kaçmış, sarayda oyun- İara fasıla verilmişti. ws» Abdülhamid sarayında m kumandanlığı ülhamidin cülüsunda mu izi mamak kumandanlığına ferik Necip paşa tayin edilmişti. Sultan Mehmed Reşad zama- mabeyinci olan Lütfi Simavi bey (Devri Eyi Pp) €se- ri uwamelenin âdeta bir hükümet meselesi haline girdiği. ni yazıyor: (Sultan Hamidin ilk tevciha- tından olmak üzere sarayda ma- beyin müşirliğine damad Mah- mud Celâleddin paşa nasbedil. diği gibi rüsumat meclisi âzasın- dan Necip paşa da mabeyin fe- rikliğine alınmıştı, ecip paşanın dile gelmiş bir zat olduğu ileri sürülerek bu tev- cihe itiraz edenler çok oldu. Vükelâ da bu itirazlara işti. râk ediyor, Necip paşanın azlini istiyor, bunda ısrar eyliyorlardı. M M 8 abeyin müşiri damad Mah- mud paşa Necip paşanın Böke da bulunması yeni padişaha sö getireceğini beyan ve teslim ile çaresini göreceğini vükelâya te- min etti, gazetelerde “Necip in ferikliğine tayi- ni havadisi er Mabeyin fenikliğipe bahriye feriklerinden (M1 192 nnmaralı tafrika Uygaç Don. Vincenzo anın karan lk bir noktasına ilmini dik- miş, sofu karısının bu kadar'cü- retkârlığına şaşmış gibi başını sallayıp duruyordu. — Acaba, e bu dersi han- gi kilisede, apastan, han- i ahlâk seli aldı? Çek- ği o kadar tesbihlerin, okudu- ğu o kadar duaların semeresi bu mudur? — Senin her şeyi bilmeni ar- “zu etti Bir gün bunları dü- şünerek beni affedersin, baba, — Pek iyi — Ben kendimi müdafaa edi- Benim gençliğime me- zar yapacakları bir mahpes için- k istyo; yapmak bir kabahat 1017 Bir ev- lât sıfatile yüklenmiş olduğum vazifelere uymaz bir iş mi ya- yorum? Ben etrafımdakileri sevmek- ten ve onlar tarafından da se- vilmekten başka bir şey istemez- dim. Halbuki etrafımda lâkayıt- lıktan, hattâ düşmanlıktan baş- ka bir şey bulmadım, Ben bir yük oldum. , Sanki bir baş belâ- ia çok güzel bir şeydi de senin ie fe böyle söylüyordum, Ambretta! — Eğer hayal: sukutuna 3 rTayacaksam, ne yapayım derim, derim. Fakat hiç TöEE. sa kendi yaptığımın cezasını çe- kerim. Ambretta derin derin içini çek- ti. Bir elile gözlerini sildi, Sonra devam etti: — Benim içimde büyük bir ümid var, Ailem arasında, ne ol olsun, sen beni sevecek- sin kanaatındayım. ailem rize ln sen emeksin Ah, n. bı yede, doğduğum lale Dair — iie, Ee olsaydı be, İ nbul me güzel Şabat kiii öyle izl öyle kalbi okşayan, mehtapları, < ları, lâtif baharla | YASEMİNLER ARASINDA. Tefrika Nesi işitil Birdenbire sinirlenen . Don ve cenzo; — İşte geldi, dedi. ik Baba ler. Soki pandığı işitildi, Sonra, mel den bir takım sesler geldi. — Evet, onlar.. kız için son imtihan b zırlanıyordu. Ambretta heye” nından bayılacak gibi oldu. Ser sarı kesildi. Ayağa kalkmis” Masaya (o dayanmağa raecbi” oldu. Birkaç saniye sonra an nesi ve muhterem asilzade Pedrito ie karşı keyi Pp Hiç b ukluğund” renk beri RM en zor ve eN him bir komedyasını oynam ve gayet tabii görünmek ies? edecekti. Birden! Ambretta bu ii u. Ufak bir yanlışlık yü den bütün hayatını berbad el bilirdi. Genç kız baygınlık!” 3 © — a o £. memnun ol a yalnız başına ka Ne âlâ olurdu, Hiç bir şey hatı” lamaz, dünya ile alâkası yak mazdı... Fakat bu ona nasip olamazi” Hayatın kendisine yüklediği mi iş vazifeyi cesaretle sonuna > de, RR göründü. Hemen r dü. Yürüyeceği sırada gene sine hâkim olabildi. Doğruldu, başını kaldırdi. ge sarı kesilmişti. — Nen var, Ambretta? iç. — Burada mı kalıyorsun? paşa ise muzıkai hümayun ferik- liğine tayin edilmiştir.) yolunda cip paşanın a ferikliğin- en muzıka ferikliğine naklini değil, ru kurbından uzak- ve idi. n hal ve durumdan m nun eri sadrazam slam im Ri paşa istiğna ile istifayı mezceylemek fikrinde olduğu i e saraya haber göndererek Nec paşa bu memuriyetinden de ml dilmezse işten çekileceğini bik dirdi. Abdülhamid o günlerde Rüştü çekilmeğe ic- gibi Necip paşadan da ayrılmak istemiyordu. | e ve zit Rüştü paşayı — Gö: a, ba, ne — Evet Kalmak istiyoru güzel bir hülya, İhtimalki bir Bü; bir azmile i ere annemin gözünden uzak | kapısına doğru yürüdü ) olursan. (Arkası A Said paşa Necip Saraya gelmemesini “ kendisine bildirttim.) Diye teminat vermiş, raftan da: Necip sie © m etm vükelâya görünme!) diye mişti. Mütercim şl i m vu minatı ciddi Fakat “ geçmeden Nasi seri mic hümayunda iş başında bulur. gunu, padişah ile X kat 'bu defa padişah aldır” üştü da bu hususts ha fazla kafa tutmağa cüret medi.) Abdülhamidin Necip pot, böyle iltizam edişi Mithat ii aleyhdarlarından olmasında” geliyordu. GERi ii