ani 1935 Teşrini AKŞAM Sahife 9 Tefrika No. 177 TAOLARI ÇİĞNEYEN HÜKÜMDAR CENGİZİN OĞLU İSKENDER FAHREDDİN Her akşam bir hikâye Kompartımana girmiş olan genç seyyah kadın, çantalarını rafa ko- kl hainalım arasından | Program harici numara ( Bir Wtalyan hikâyesi ) j — Karnım aç! diye haykırdı. Miles — vu el Sonr: Grand Dük, m mücevherle elde edemiyeceğini anla a sözü değiştirdi: “ Ben zabitlerimle bahse muştum. Sen, bize güze! zel bir fazilet ve vatanseverlik dersi verdin! ,, randük rnaz bir adamdı. Kar; rşisındakini avlamanın yolunu bilir, verdiği karardan dönmezdi. Tuganın eş isti- İadeye kalkışan Yaru: gözü- nün ucu ile maiyet siye işaret €derek ; andığı getir.. Diye mırıldandı. Biraz sonra iç- ki masasının yanına getirilen mü- €evher sandığı Tugayı hayrete dü- ürmüştü ştü. , Moğol hassa kumandanı, kapağı Açık ve ağzına kadar mücevherle i olan sandığa dikkatle bak- — Bunların hepsini bana mı Yarma — Evet.. hepsi s Tuza den dalan Grandükün Yüzüne bak — Bu AŞ ii bir vatan satın alabilirim. demek siz de benimle böyle bir alış e yapmak istiyor- sunuz, öyle mi?. Grandük soğa kanlılığını mu- hafaza ediyordu: — Senden bir karış toprak bile İstemiyorum. Sadece hakana, prens Menk mkünün İli e rilme- ! Bun- ie Kaz an ei dl mıdır? e Bana turttu ve kahkaha ile gülmeğe baş- le — Ben zabitlerimden birile bah- se tutuşmuştum., Tuga! Akşamdan beri seni ordum! Dedi, tekrar kendi elile bir kas deh şarap doldurarak Tugaya u- zattı; di, şimdi dostça is Göste e ii metanet ve hani bağlılığı, zabitlerim, en büyük yup sere fena bir italyanca ile: anlış sene Burası ka- kom; çehresini, endamını bayıla bayıla seyretti. im nra, İZ İtalyada, kadınlara mahsus m; oktur, dedi. Ü- mid ederim ki, benim iş bu- işi e > rahatsız etmez. n söylemiyorum. Ben yalnız kellik mahsus kompar- tımanlarda seyahate alışkınım da... Ecnebi olması icap eden kadın izahat verdi: ya Zip Pardon! dedi ve vo dan çıktı İppolito İğ genç kadının yanı- na koşmak için iyi ediyordu. Hesabı gördükten sonra, her za- man yaptığı gibi, elini arka cebi- ne götürerek inci kutusunu yokla- mak istedi. Fi BR yerin- de yeller esiyordu!. Feryadı kopar- dı, Tren memurları etrafına üşüş- tüler, Hırsız biraz evvelki delikan- lıdan başkası olamazdı, Her tarafı aradılar. eee bulamıyorlar- ı. Bütün yolcular heyecan içinde kalmışlardı. İppolito nındaki kadın bütün yolcu- ların üzerlerinin aranmasını teklif | ediyordu. Bu sırada tren müstah- | de: mavi hasır m çıkardı. Pen- zilet e everlik dersi olark, cerenin önüne o LİL, mlerinden biri gelerek ve | ölünceye kada d. eki k birinin | 'uga, ndükü kırmamak için kendisine elile uzattığı şarabı iç- ti: — O halde bahsi kim kazandı?. e) lsbileceğini iddia etmişlerdi. Ben: (Tuga hiç bir şeyle satın alınır bir kahraman değildir!) demiştim. Bahsil imikir e idevcok ki, memnunum Tuga, e» mes yarı inanmaz bir halde, asanın üstün- eki şarap idam e dikerek dü- şündü.. sonra dinini başını kaldı- rarak sordu: m vee Menkeğniini Kikeiein di lir ae çük himmet göstermiş ur san, bütün Rusyayı MU sinl, amanlarından bi rında Türk kanı taşıyan büyük bir ya severdi i, e Zu bozmıyacak başka bir em- e varsa, hemen yapmağa hazı- m » ayağa kalktı.. 2 ex Tan mücevher sandığına © şturarak şöyle bir göz al ira; » Yarusla ava döndü: e ri ve ta een maiyek zabiti, Tu verdi: Me şepei bir Tikir ve di- 'rens Menkünün Rusyadaki Moğol idaresinin ba- şında bulunmasını ben handan zi- ade e eli benim en bü- yük dostumi A mi saatler geç- tikçe büyüyordu. Tuga bu konuş- mayı hana anlatacak olursa, Gran- Karakurumda müşkül vaziye- te düşecekti. — Tuga! Sen, merd bir adam- sın!. dedi. Ben, hangi ulustan o- lursa olsun, meşhur kahramanlar. la görüşmekten; baş başa kalarak, gızlarından dinlemekten çok hoş- nırım.. seni( hem zabitlerimle tutuştuğum bahsi ğer gözü ö- nünde kazanmak, hem de senden ar için davet ettim. Bu bul dan, başka bir kimsenin ikin nı istemem. mi Hakana karşı da- ima iyiktir. Kurultayda iki bin üyenin kendisine yerd ği bağlılıklar, bana, Moğol im; rTatorluğunun her gün biraz dili neden büyüdüğünü pek güzel gös- termiştir. yması- Tuga, Grandükün yanından ay- iy bm ek| in a başladı. Ne ar partımanda bu kadar gü- zel bir kadınla başlan kalırsa içinde duyar!. Bir aralık güzel kadın cebinden bir sigara kutusu re ve kar- e erkeğe rica etti: Bir kibrit Tütfeder misiniz?. ekin için bu iyi bir fırsattı, Sordu ecnebisiniz, galiba, — Evet, Fransızım. — Gezmek 5 seyahat ediyor- deri . İt alya biraz dolaştım. Güzel memleketinize çok bayıl- ım, — - Niçin hep kadınlara mahsus kompartımanları tercih ediyorsu- nuz?. Kıskanç bir iban yok- sa... Bir e mı var? r. Hiç biri Şök Yalnız, nini, birçok elmaslarım var. Onun için, ihtiyaten kadınla- ra mahsus kompartımanda oturü- yorum. — Hiç böyle korkulara 2 ime yınız, Ben mücevherat komisyon- cusuyum. Yi Nk azli kalmadım. (Bunu te pantalonun şişkin duran arka bini işaret ediyordu.) Böyle başlıyan muhavere uzadı gitti. İppolito artık genç lak ce Mim meşhur bir lakin in e karar vermişlerdi. “Bu a garson birinci tertip meğin 2 olduğunu haber verdi. poe so) ordu: iL teselli lirik BA i elirmeği kapısı açık bulunduğunu, oturulan bir acı varken la tatlı tatlı süpe edebilir miydi ar- tık? Genç kadın da onun bu acısını | takdir etti. Hiç israr gönen Torino istasyonunda büyü bir mahzunlukla biribirlerine veda et- tiler. Zabıta aştırmaları- na rağmen İngiliz delikanlısını ele geçirmek kabil olamadı. , Bem annı bütün ar İppolitonun çantasında çok kıymetli inciler vardı. Hırsız ger- çekten kârli bir vurguna konmuştu. başlarina gelecek bir kazanın bu- nunla sakit olmasına şükrediyor- | du. Fakat İppolito bir türlü mü- merak tı, Yemiyor, iç) e Kendi kendisini bie İ Karısı onun üstündeki bu — gi geçirmek için seyahate çıkmak başka bir çare düşünememi se Fransaya, lâciverd sahile gittiler, Bir gece, Kanda, varyete tiyatro- sunda idiler, Fakat ipplite hiç bir şeyden zevk almıyordu. İlk üç numara kendisini iniş lâkayıt bırak- tı. Dördüncü numara olarak sah- neye esmer, güzel bir balerin çık- tı. İppolito birdenbire uyanır gi- bi oldu. Bu a pek alâka gösterdi. Karısına — Dürbünü Lil bana ver, de- oz ii EL sm Bu ba- ii ğ in tren p. y Laşenski, 20, | Radyo Radyo 8 biçen Cuma my 8 Plâk v 19 va ejer, 1930 Kalan 8, Şan piyan: imi, 20. 30 Stü oibea an, Zİ ve & 2035 Şen haberler men, e 0 Goldenberg Pi 2. 35 li eee liayln (Yan ban. e konseri, 182 205 pk yal men 19 Plâk, Ak ler meli Zi Serva Padrone» operi yara - Keman, 23,20 Dea Viyana, 18,30 Keman iü Söz- ler, 19,35 Plâk ve sözle A! larını tasvir, 2 sal Plâk, si Eğlenceli: müzik, 24,05 Kon: i, 24,45 serin süre- di, 24 lans, üni, 18 ei > ii 30 Oda müziği, 21,10 Al , 2 25 Spor, 24 Sen fonk Le Breslau, 18 Haft m üzik, 20 Halk şar- kıları, 21 Kisa ylym 0 Münih- ten röle, 23,30 Gece 9 Teşrinisani Cumartesi İstanbul, 18 Si li e 18, 30 Çocuk saati, Mesud Cemil tarafın- dan çocuk masalları, 19 Konferans, Dr, Şükrü Hazım (Çocuklarda zekânın öl çülmesi ve derbiye hakkında), 20 Pro ko ya fesör Liko Amar-keman konseri, 30 Bayan ey iy: Süel kapan 19, 20 Kor Plâk, 20,30 Enterviv, 20,40 Plâk, Simender sosyetesi korosunun konse- , 21,45 Caz. ,15 Orkestra, 17,30 Söz- MN 1830 Macar müziği, > söz İle <Tunasyı tas sikişin Kal ,38 Şen ee 23, 20 Piyano, 24 Macar müziği, 7. lık I © popurisi, 21.40 Filim bah. 22 Filim nakl, 23, ü Piyan Süel konser, 1,15 Danı plâkları. pera müziği, 19,20 Sö; lev, 19,40 Ti vi 0 e e 20 kuruştur, ii tebdili için yirmi kuruşluk pul göndermek m Şaban 8 İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatı E 1159 14i 659942 12 133 Va 458 640 1138 1440 1831 1832 11 — Kasıml Selâmi İzzet Kayacan dedi. siker siz de a — Ha ırsi. Ben Milâno iş- rıldığı zam ah ii gece yarısını | tasyonu e bir şeyler ye- < e miştim. Biraz yorgunum. Siz ye- M ğ ei dani sabah I ken ben de biri leyin gözünü açtığı zaman, da bir nöbetçinin prima ni gördü.. yerinden fırladı. y biraz u yki kes tiririm. İppolito israr etti, O kadar ha- raretlendi ki, nasıl olduğunu bil ” girdi güzel Sekili bu balerin imiş Te vekelli o kadar mütenasip endamı, are güzel bacakları yoktu. Ka- Mi peni; e eşine yazıl iş biricik ese! Bu kitabi alıp pe önipei dedi. Bu balerin ki ii eni ve tiyatro zn verler mulelerinde TIYATRO SANATI Bu kitap lr lrnila tiyatro iel — gece benimle er komj anda olan Fran- sız sie kaz dünü kadar na- Memi az bir noksan kaldığına ie ann ri — Neden duruyorsun mi meden, dudakları Hİ genç kadınnı du: e BE alm Bir-| dakl Bldı cudü tat- | zik davranmıştı ki, oyundan son- Her e bulunur. Fetinde, gol e ki, > » hay- kaç defn seslendim. ayılmadınız! k bir raşe İçinde kaldı, ra gidip kendisine bir selâm vere- Fiyeti: 75 kuruştur ç yal | yim. Nİ ia tığımı nerden biliyorsun?. kalınca, lâmb. öndürdü, ol- Genç balerin türlü türlü dansları | yapları çıkarıp attı. Güzel kum- mişti Tug ük de az hayrete düşme- — Hakan söyledi: (Tuga ayılın- duğu yere uzandı. o kadar zarif bir surette oynuyor. | ral bir delikanlı oldu. bir e anın bu kadar tok gözlü | ca en yanıma gelsin!) dedi. İppolito lik vagonunda çor. | du ki, bütün salon alkışlar içinde Kopan alkış tufanı İppolit. seleyi olduğunu g görünce, bu me- Tuga başını önüne eğerek ken- | bayı bitirdiği sırada içe - 1. ağzından çıkan feryadın er lr a pişman oldu. di kendine iz ral saçlı, genç bir delikanlı girdi. ra, herkesin hayretli bakışla- | sine mâni N Çünkü bu 0 kulağın Arus AY Hai ilimle hanın — Eyvah.. benim bu gece Gran- | İppolitonun arkasına oturdu. “İri inde; güzel balerin progri lı yemek vagonunda m ç ei k inden korkarak, dükün çadırına gittiğimi hakan | sek sesle garsonu çağırdı ve ingi- | harici bir ra daha yaptı. Ba- | incilerini çile kik i ünl çekip yerine o- | duymuş demek... (Arkası var) | lizce: sındaki perukayı, üzerindeki es- i âyeci i binili PP APNE a ee MİN re ri KR ki