31 Ekim 1935 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

—. | iÇERDE OLUP BİTENLER | ..— .. .. Bayramın üçüncü -.. unu Dün muhtelif yerlerde bir çok müsamereler verildi Cumuriyetin on ikinci yıldönü- mü bayramı dün akşam bitmiştir. Bu yıl bayram üç gün yapılmıştır, esmi daireler dün de kapalı idi. Yalnız kapanma mecbu uriye- tinde bulunmıyan hususi daireler- den bazıları açıktı, ün halkevlerinde, okullar: temsiller tertip edilmiş, il verilmiş ve'bayramın son günü de meşe ve şenlik içinde geçmiştir. minönü merkez balina dün saat 16 da bir konser verilmiş, Alay köşkünde saat 16 ve 21 de (Babaların günahı) piyesi iki de- fa temsil edilmiştir. Beşiktaş Halk- ©vi kurağında da gece saat 22 de temsil ve konser verilmiştir. eyoğlu Halkevi Şehir tiyatro- sunda spor şenlikleri tertip etmiş Ve spor klüplerinin iştirak ettiği bu şenlikler geç vakte kadar sür- üştür, Kadıköy Sakızağacı sekizinci o- kulunda «Himmetin temsil edilmiştir. Şişli Halkevinin tertip ettiği Program mucibince dün saat on beşte Dağcılık klübünde toplani tı oğlu» piyesi ni dün gece bayrı e bir balo Li kalabalık olmu uş, geç vakte kadar dans edilerek i iyi bir gece geçiril mi a ün resmi daireler ve mek- a açılmıştır. Muğlada yağmurlar M uği Akş — Burada ie birdenbire soğudu, ince ış yağmuru Köylü yağıyor. lr memnundur. Pamuk ürünü Fiatları düşürmeğe çalışanlar varmış yıl pamuk ürünümüz bere- eti olmuştur. uklu mensu- Sat fabrikalarımızın çoğalması dolayısile ihraç edilebilecek ürü- 50,000 balyayı geçmiyeceği anlaşılıyor. Ancak b fiat bozgu! ncula- Finin “ma lee Atereme *ikâyet ediliy, Büyük bik ai müessesesi amul e imkânını e tedani kaldıracak *” takı bu- ai Almanyadaki ithalâtçıların bir da piyasayı tahrip eden dir, bu durumdan şikâyet etmişler. N guncu firmanın cezalandı- Sö için ekonomi bakanlığı- BA baş vuru Marmara har Me In), çıktı, sz çabuk söndürüldü de; Wa katında, ai on zünden yangın r. İt faj Biye *Ye çabuk yetişerek İk Re m NK e vermeden ateşi söndür- Vapur navlunları Büyük ihracat müesse- seleri tedbir alıyorlar Bazi ecnebi vapur kumpanyala- İ rı, İtalyan gemilerinin seferlerini azaltması üzerine aralarında an- laşarak ihracat eşyamıza aid nav- | lunları arttırmağa kalkışmışlardır. | Öğrendiğimize göre, büyük ihra- | cat müesseseleri buna karşı ted- mallarını naklettireceklerdir. Alâ- kalılardan biri demiştir ki: Bugünkü modern Türk tecim organizasyonu bazı vapur kumpan:- | yalarının oyuncağı olmıyacak de- recede kuvvetlidir. Kumpanyalar bilmelidirler ki menfaatleri, mem- ürk firmaları arala- rında birleşerek mallarını doğru' dan doğruya kendi emirlerinde ça- lışacak vapurlar kiralamak sure- tile ecnebi ll sevket- mek imkânlarını bula durum- dadırlar, Maamafih bl hacet kalmıyacağını Pr » Dikkate çarpan bir nokta, nav- lunlarını arttırmağa teşebbüs eden bir kumpanyanın, milli müessese- lerin vapur kiralıyarak işi kökün- edeceğine dair teminat vermesi- dir. aş orta okullar 5 i lacak ve talebe bugünden itibaren i orta okullard. re baş- lıyacaktır. Bu iki orta okula 1000 den fazla talebe kayıtlıdır. Tütünleri tetkik İktisat vekâleti tütün işleri müdürü Artvinde (Akşam) — İkiiesd' ve- dilerine yardım etmesini dilemiş- lerdir. Bay Mümtaz Ankaraya av- et eder etmez yazacağı raporda bu hususları vekâlet makamına bil. zn ekicilere söylemiştir. z bundan sonra müs- Garson okulu açılacak mı? Garsonlar cemiyeti lokantacılardan şikâyetçi sonlar cemiyetinin kında bir muharririmize şunları söylemiştir: Garsonlar okulunun açılma- 'bbüse yardım edecel bildirdikleri halde sonra bundan vaz geçmişler ve hattâ okulun a- çılmasına engel olm ır. Buna şlardı garsonlar okulunun, lokantacıların | çıkarlarına uygun olmadığını se- bep göstermişlerdir. Okul nizam- namesi tasdik için iki ay evvel Te- cim odası esnaf cemiyetleri şube- sine verilmesine rağmen hâlâ bir cevap cevap vermediği takdirde | Pe an doğruya Kültür direktörlüğü- ne baş vurulacaktır. Odadaki es- naf cemiyetleri bürosunun esnaf işleri üzerinde sadece mürakabe hakkı vardır, tasarruf hakkı yok- tur. Bu itibarla lokantacıların iti- razları üzerine böyle en hayati bir işimizi KE same Okulu bir iki aya kadar muhakkak açacağız. Bir kısım Söğemdeler ii böyle bir İnn lu istememelerinin s i Şu Ekseri lokantalarda medişedileri den garson hakkı diye alınan yüz- de on bahşışın ancak az bir kıs- e N ,000 lirayı buluyor. Za- hiren krize! se hesabı- na girmeyen bu para için hazine- ye vergi de verilmiyor. Halbuki okul açılınca lokantacılar sadece ehliyetnameli garsonları işe alma- ğa ve bunlara müşterilerin verdik- leri yi tamamile bırakmağa lacaklardır. Böylece pi m vergisi alacaktır. üm bir kısım an du- rumlarını $: üşteriler e vermek ıztırarında akp. aint eski eserler (Akşam) — Ga Me iyinin muhtelif kei lerinde e eserler aranı; Meydana birçok kıymetli sün çıkarılmıştır, tabsillerin birer birer evlerini ge- zerek MN GM etmiş ve sonra Artvinliler İktısad vekâletinin tirdiğinden dolayı çok s şükran duymuşlardır. mek öezaneler eczaneler şunlardır: | ge ka ise caddesinde kurtuluş, aksim: Kumbaracıda Carih ve Mi ağında Limonciyan, Galata: Okçumusa a Asri İttihad, Eminönü: Bah- çekapıda Agop Menasyan, Kasımpaşa: Merkez, Hasköy: Halk, Heybeliada; Halk: Büyükada: Halk, ve Hilâl, Sanyer: Osman, Aksaray: Sarı taş: Riza, Üsküdar: Ahmediye, Kadiköy: Üçler ve Ko Fener: Hüsameddin, Samatya: Erofilos, Şehremini: A. Ham- güm el DÜŞÜNCELER ÇALIŞMAK ikizi dü ş 5 Eski savaş yerlerinde.. Dağlar, derelerle, haşin tabiatle yeni bir savaş Makineler dağların tepelerini yıkıyor, dereleri dolduruyor Makinelerle dağlar böyle yarılıyor dağlarile beraber bütün yurdu kur. taranın kurduğu demir ağların bir yerl Sandıklı şosesi üzerinde Af- dağlarına doğru otomobille ilerliyoruz. Sandıklı lar bu bir zamanlar ne kadar harp emirlerine geçmiş, stra- tejik ve arp oyunların- da ne kadar çok yer işgal etmiş- ti, Çünkü bu yol Yunan sağ ya- nının bel kemiğini teşkil sim viye kıtaları sevkıyatı Ni bu- na dayanıyordu. Zaten yoldan geçerken de her bunlar görünüyor. İşte sol. da bahçelikli Erkmen köyü, işte onun gerisinde dördüncü kolor- dunun sıklet merkezile yüklendi- Sonradan Yu: günlük diktatörü olan Plâstira- sın takviye müfrezesi ve efzon alayı, bizim lamaz her hald kip eden patikadan çıktılar, yu- karıdaki alaylarını takviye etti- ler. Ve sonra bizimkiler muhak- kak şu dereden aşağı sarktılar ve ondan sonradır ki Yunan dör- > ay başka- nı (erkânı harbiye reisi) soluk soluğa atını koşturarak Trikopi- se: «Artık tutunma imkânı kal madı» haberini yetiştirdi, ağ bu yoldan geçerken em bakar: hep bunları düşünüy. m. Trikopisin her ilde ie bol teftiş gezisine çıktığı bu yoldan süratle ilerledik, alçak bir silsi- le aştık. Afyon ovasından Si- manpaşa ovasına Ki Gene bir tepe, bir sü- rü manzara kii insana yalnız bi- zim istiklâl savaşımızi yes tır: Balmahmud, Ku Kızkaya, tam kai epi e İyeyi yl Ahır daha İyi Tok- lu sivi, 1 .. İlâh. Fakat hayır, demiryolunun etrafında döne döne, düz bir değneğin et- rafına sarılmış bir yılan gibi do- laşa dolaşa gitmekte, bir kaç yüz metrede bir yeni hattı geçmekte- dir. İşte bu tamamen yenidir, İşte bunu ne Trikopis gördü, ne de Papulas teftiş etti. Bu; Rıfkı Ata- bozkır üzerinde parçasıdır ve Falih yın dediği gibi ğer cenkleşenlere ovadedil iş bir cennet olan Antalyaya gi- pe demiryoludur. Yol ve e i varılan bu ikinci ovada, Sinan Şe ovasın- da bir mikdar düzlükten geçi- yolar ve sonra Ahır ld aşa- bilmek için bunların eteklerin- den ME başlıyorlar. gları; sırtlarının yük- mii çetinliği daha oyalamıştı. Şimdi Bozkır- dan Akdenizin cennetine var- m n de 1 pak, lâzım amin vw ünkü eski savaşın vasıtasızlık, imkânsızlık içinde kıvranan * ba- şarıcılarına karşılık yeni savaşcı- ar en modern vasıta, en modern makineden istifade imkân ve ça- resini, ilmini, yüksek tekniğini el- lerinde tut yi ei retürie akineler e bi dağın ai ca bir dereyi durmuş. tam manasile, insanın başını dön- dürecek derinlikte bir dere. Sa- kın mübalâğalı edebiyat il merakına düştüğümü yin. Ben daima bir realite re mıyım ve işte size kesirsiz rakka- mı veriyorum, Çok kısa bir mesa- fi 116000 metre mikâblık bir imlâ, Bu rakkam şu demektir ki eğer bu iş insan kolile yapıl mış olsa ve bu kayalık, taşlık era- zide her insan günde bir metre mikâblık hafr ve imlâ yapmış ok duğu modern teknik ruatını rae yazıda vermeğe çalışaca; M. Şevki