T Ty Sahife 10 KEŞAP AKŞAM Yazan: SULEYMAN KÂNI IRTEM SARAY ve BABIÂLİNİN İÇ YÜZÜ — Terefme, iktibas hakkı mahfuzdur — Tefrika No. 581 Orta oyunu ve pandomima, sarayda ilk dansı padişahın paravana dan seyretmesi ar Eski karagöz ye mey- riste seyrettiği komedyalar için (frenkler (o kendilerine misalleri oyunun vaktindeki esvap ve âlât ile gös- teriyorlar. o Gö: BE e ve m şey. İstanbulda kol Tl oynadıkları meydan oyununa. pek benziyor) diyor, Ahmad ğine göre orta oyunu saraya son liler orta oyunu ile eğlendirilir, eskiden beri bir saz takımı bu- İunduğuna göre deliler oyun ve Hafız İlyas efendi bu oyun larda kolbaşı İbrahimin meşhur bir mukallid e ea bu kol- «enisi» o Gümi reisin «nefis saçmalar» yetiştirdiğini zikrediyor; bu kol oyununun ko- Hafız İlyas kol oyununun sa- m itibarı gittikçe arttığını ya. ei e günden güne en- 'derunda buluyor. «Elcü- nun ibik e besine varıyor! Taklidde eli, yaukalliğlikte yu, te ge bir ba: 1241 de yemli li ka- dar gittikçe tekemmü Abdülmecid ve sünnet düğünlerinde (H. 1252) orta oyunu da oynanmıştır. ül eylemi şiir. dülâziz; mahsus | İkinci Oo Mahmudun meşhur müsahibi olup en üstad ha yalcilerden de nba Said efem a alınmıştır: Ağalık, Bahçe, Balıkçılar, Çi- vi baskını, Bursalı Leylâ, Büyük evlenme, r, Cambazlar; Eczahane, Sahte pci, Ferhad ile Şirin, Hain Hamam, ızgınlar, ile Mec- nun, Hımhımlı mandıra, Mal çı- k yhane, Orman, Ortak- lar, Pehlivanlar yahut ödüllü, Salıncak, Sünnet, Şairler, Tahir ile Zühre, heri Ters evlenme, Tımarhane, Yalova safası, Yan- gın yahut Bakkal, Yazıcı, Orta oyunu mevzuları ilk za- manlarda on birdi. sil kendine mahsus birçok tabirleri vardır: Dekor palangaya > meydana konulan yeni dünyadan evde ibaret gibidir. (e Peşekârın öteki- ne, berikine çarptığı şakşağa ikl naya (papara), defe (pandili) denirdi. paravananın arkasına yerleşmişti. İkisi de pek güzel olan bu kız- lar sultan ile m vasıtasile rüşüyol Hatice sultan kızlardan sieiekleleinde mua- şeret kaidelerinden, kadınların hayat tarzlarından malümat s0- ruyordu. Bir ara söz müsikiye intikal etti, - Kızlar garp musiki- sinden bahsettiler. Hatice sultan bir armoniyom sun kızı onunla muhtelif ha- ar, oynak parçalar çaldi. Son- ra iki kız beraberce dans ta et- tiler. ilk gördüğü bu şekil raks son una gittiği için sultan derece hoş | Selim dayanmadı. Kızlara mah- zuziyetini bildirdi. Padişahın. dan ha tida şaşırdılar. mra a padişahı ile bir mecliste Di. muş olmak gibi hayal ve hatırla- rından geçmemiş bir talie maz- hariyetlerinden dolayi sevindiler, Birçok hediyelerle taltif edilen iki kız Hatice sultan tarafından tekrar davet edildiler. Alafranga raks Hatice ye ği e birkaç cariyesi miğieei Sez a bu saray kızları- m. yeni mii bu e idiler bun. daima zevk ve e ei (Arkası var) En güzel hediye SİNEMA YILDIZLARI Parlak kâada basılmış, Albüm gibi nefis, zarif cildli bir kitab * En meşhar 300 yıldızın güzel resimleri, hayatları ve hususi adresleri * 296 sahife - Fiyeti: 1 lira AKŞAM NEŞRİYATI İlân tarifesi Sakin İL 1 Santim 400 2 > 250 3 » 200 45 > 100 İç sahifelerde 60 Son ilân Du & 30 Tapşida nak “kollektif ie gram are azan: M. Uygaç bundan başka bir şeyim yoktu. — Sen çok iyi kalplisin, Ha- diye. bü ” yollar. daki tozlardan daha fazla bir şey değilim!... Ambretta ihtiyar süt ninesinin boynuna atıldı. Onu koli arasında sıktı, Başkalarını nında gösteremediği bir şefkat- le onu uzun uzun öptü, Herkesin yanında Hadiyeyi öpmesi bile. bir kabahat olurdu. Hadiye, benim dünyada senden başka kimsem. yok, Unut- bunu. Dünyada benim yal nız bir Hadiyem var. İhtiyar Hadiye hiç süt kızı- nı unutabilir mi? Benim hayatı- ma ihtiyacın olduğunu sese adi ye b er zaman, On in ya- nına attılar. ü diyenin kalbi > bir zencinin kal- biydi. Faka âdildir. Bir gü e rettayı verdi. Hadi- ye ilmi aldı ve kalbi- nin üstüne bastı. Köpeklerin ara- sına atılan, orada ağlıyan Hadi- ye için dünyanın bütün aşki brettadan ibaret kaldı. Evin avlusunda birdenbire i — tilen az ses onları ayrılm mecbur ila genç kız kendisini şim- di daha kuvvetli hissediyordu. Herkes işitsin diye hafifçe bir şarkı mırıldanarak giyindi, Kal bindeki i bütün dünya an- lasın istiyordu. O gün, öğle yemeğinde, ma- dam Cristina İbanezlerden hiç bahsetmedi. Yalnız kızına uzun zun baktı. — Bir müddetten beri, dedi, rengin soldu, yavrum. Gittikçe za- yıflıyorsun. Yemek yemiyorsun, az uyuyorsun... Muhakk bir rabatsızlığın var. İhtimalki Tu- musun: vası yaramıyor. Çünkü > başka. bir p gö- « Sana tebdili hava et- ini toplarsın. Hoşuna gidiyor mu bu düşündüklerim Ambretta cevap verdi: — Bence müsavi. Ha burada kalmışım, ha başka yere gitmi- Peki, Biz de Madâraya ve İtabiğ gideriz, e zaman? — Gelecek hafta. karsi caddesi, Kahraj e han, Tal 3 2009420095 — Ben böyle —.. — Pek âlâ. Biraz süküt. Sonra, Ambretta söze başladı: — Affedersin, anne, Önümüz” deki kış, Floransaya halamin ya- nina gitmek kararlaşmış değil miydi? — Evet, öyle bir şey düşün- müştüm. — Eğer sence bir mahzur yol- sa ben Floransayı Kartebeye ter- cih ederim, — Şimdi Floransaya bu mu- habbet ME icap ediyor yı değiştirme” Hiç görmemiş olduğum bir gitmeyi elbelte tercih YASEMİNLER ARASINDA | Tefrika No. 26 — Hayır ye sonra hep birlikte gider — Pek ila. Genç kız voluyordı olduğunu hissetti. Her şeyi unut tu. Genç kalplerde görülen ko" “ bir istihale kabiliyeti ile şinr- i başka bir şahsiyet kesbetmi$ pelr, Büyük bir neşe ve sa“ det içinde aşka doğru gidiyordu. e aşk onun gözünde bü“ değer bir nimetti- Ee bir saat kadar gördükten sonra 'ömrünün-nihayete ereceği" ml EZ EZ ni bilseydi o ayni neşeyle, hunda ayni mamütenabili ik le, Bugün içinde biraz fazla te reddüd ve heyecan vardı, Kalbi biraz fazla çarpıyordu. Fakat bu, ütün bütün aşkına f€ da etmek için verdiği kati kara” rın sebep olduğu bir müphem korku ve endişeden ileri geliyor” du. son titremesini de aşkına feda etmeğe gidiyor” d Bunun nasıl olacağını bile“ at İsi ki Na keşfedecekti- 2 Fak; Kendizinin ülke ihtiras ke limelerini okuyacaktı. Am ii ve bakışları ona şöyle diyecekti — SİL darlağ bundan ba$" ka bir şeyim yok. Onun da senin olmasını istiyorum! Senin olmak; ebediyen ayrılmaz surette san8 bağlanmak istiyorum! Annesinin bir pazarlığına kur. ban olmadan evvel, kendisi e kıymetli varlığını aşkına fed8 etmek emelindeydi. Böyle nefsi" aşkına tına Fakat işin ği imes is temiyordu. Başı önüne. eğilmif sokaktan yzlüdeili yüzlerine bs“ İn yürüyordu. endisini Sidi Abdallahtaki kapıda Bekir Hadiye ıtrıyatçılar nüşte ihtiyar süt ninesini ğer; Gi ein bu ses” eye ai b Yalnız «bar akli» leri mavi kafesleri ark” sından fısıltılar ve hafif gülüf ur, Ambretta ız varların dibinden hızlı hızlı g rümeğe başladı. Kaplumbağa 49” i İ | i ihtiyar meye i B dols sadüf etti, Bu ha sepetinin ağırlığı altında eğilmif ağır ağır yürüyor ve arada 8179“ da e beyaz sokaklarda h3” Kadın, kırmızı önünde durarak pazarlığa girişti Biraz daha ileride, yarı çıplek i bir kız çocuğu Ambrettaya yak laştı, bir yasçmin demeti uzati” Arkasi vi