Sahife 6 AKŞAM 23 Teşrinievvel 1935 Memleket haberleri | Diyarıbekirin karpuzu 40 kilo ağırlığında, şeker konmuş gibi tatlı A Diyarbekir o... Akşam) — Diyarıbekir sur- ları ne kadar es- ki ve meşhur ise karpuz ve şefta- lisi de o kadar meşhurdur. Dic- le nehri kenarın- kenarında bağa kumların çakıl- ların arasında kazıdıkları bir met- re kadar kuyunun dibine karpuz çekirdeği ekerler büyüdükçe dibi- kirin karpuzları bu suretle yetişir. Bıçağı vurup ta kestiğiniz zaman daha iz değmeden kendisi par- çalana; rpuzlar, içlerine şeker ekilmiş kadar tatlıdır. Karpuzlar, buradan kamyonlar- la Ergani madenine ve şimendi- fer hatlarında çalışan ameleye sa- tılır ve karpuz ticareti yapanların ellerine epice bir para geçer. Bu karpuzların yetişmesine en ziya- de âmil olan boranhane dedikleri güvercin een Burada bin, iki bin aded güvercin besli- yen sd vardır. Bunlar güver- cinlerin gübrelerini iyi bir fiatle uz yetiştirenlere satarlar. de nin vr e yetiş- te iati de cuzdur ve ii gerdi bile yeke En âlâ şeftalinin kilosu yedi buçuk kuruşa satılır, Bu sene diğer yiyecek madde- leri biraz pahalıcadır. Koyun eti- nin kilosu 35, keçi 25, sığır 20, ku- ru soğan beş, taze fasulye 20, domates beş, patlıcanın üç tanesi. bn kavunun kilosu beş kuruşa atılmaktadır. Geçen seneki satış Hati bunun yarısı idi. Bu pahalı- lığın sebebi sağlık. idaresinin seb- > bahçelerinin lâğım sularile su- lanmelarını yasak etmesidir. Bu sene kaşlı pırasa, lâhana, 1Spi ire ekilmemiştir. Sıhhat dairesi ve kanalizasyon Şehrimizde muntazam ve fenni anak vesa “ deki kanalizasyo- nun noksan kalan 230 metresini de bu sene yaptırmağa başlamıştır. alkevi binası Dağ kapı dışarsında ve orduevi yanında yapılmakta olan yeni Halkevi binasının inşaatı faali- yetle ilerlemektedir. Bina epiyce selmiş, pencere yerlerine ka- dar varılmıştır. Salonun sahneye isabet eden kısmının ve giriş ka- pısının betonları kâmilen dökük müş ve bitmiştir. Çok güzel bir plân dahilinde yapılan Halkevi- mizin yapılma resi Cahid Çubukç anıtı dikilecektir. İstanbul güzel sanatlar akademisi mimari öğret- meni bay Arif Hikmet meydanın plânını yapmaktadır. Plân gelir gelmez derhal işe girişilecektir. Yaban domuzları İzmirde iki kazada mücadele yapılacak İzmir, (Âk tıklarından şikâyet etmişlerdir. Bunun önüne geçmek ve müca- deleden köyler ve kasabalar he- sabına menfaat temin etmek için Dikili ve Bergama kazalarındaki köy ve kasabaların manevi şah- parası köy ve belediye sandıkla- rına aid olmak üzere bu şirket ta- rafından alınarak deri ve etleri- nin satılabilecek şekilde işlenme- si esası üstünde bütün köyler ve belediyelerin alâkadarların mü- messillerile birlikte karara alın- mıştır. Bu şirket kısa bir zamanda faaliyete geçecektir. Erdek belediye dairesi binalar yıktırı larak meydan genişletilmiştir, Bu Balıkesirin su derdi Yakında şehre iyi ve bol su getiriliyor Balıkesir, (Akşam) — Şarımı- zın kıymetli il ve şarbayı Salim Gündoğanın aylarca devam eden sürekli bir gayretinden sonra Ba- hıkesirin su ihtiyacı tamamen te- min edilmiştir. Yapılan araştır- malarda şehre 9 kilometre uzak- ta birçok iyi su damarları buluna- rak meydana çıkarılmıştır. Yakında bu damarların birleş- tirilmesile şehre su akıtılmasına başlanacaktır. Bu suretle elde edi- len su miktarı şimdiki şehir sula- rının iki üç misli olacaktır, Kastamonu jandarma uda ken isini kerkese ei Yeni vazifesinde de muvaffakıyet te- nenni ederi. > Mik lk Kuru üzüm Karamanda kuru üzüm bol, pe yüksek am) — Üzüm kaynağı olan Diem silmesi her gün piyasaya çol rda üzüm ürünü lak ri Gülün bolluğuna rağmen fiat yüksektir. Geçen sene azim (6;5) kuruş olan kuru üzi in kilosu bu yıl 8,59 valiz Bu fiatin daha yükseleceği kuv- vetle umulmaktadır. Konya, Bol- vadin ve daha birçok yerlerden burada kuru üzüm işlerile uğra- şan tecimerlere dolgun siparişler gelmektedir, GCumuriyet bayramında Urfada Urfa, (Akşam) — 29 birinci teşrin Cumuriyet bayramı akşamı Halkevi salonunda bir balo veri- lecek ve bu baloya herkes aile- O gece Urfada peçelerin kaldırılması töreni yapılacaktır. Balıkesirde çalışma saatlerini bildiren düdük Balıkesir, (Akşam) — Beledi- ye tarafından çalışma ve paydos YASEMİNLER ARASINDA Manzumenin ismi «Kalp ve dünya» idi, Şöyle diyordu: üyada küçücük bir şey var- dır. Ona kalp derler, Eğer bu kalbin feryatlarını kimse dinlemezse, bu kalp için- deki azap ve iztırabı kilitli gibi taşıyarak hayat yollarından ge- e içindeki sir taşınamıyacak kadar insana ağır gelir. İhtimalki daha az iztirap çek- mek için ni kalalli bu hisleri sil- kip atmak münasip olur. Fakat onları kalpten söküp atmaktan- sa onların azabile ölmek çok da- ha tatlıdır. Ambretta düşünüyordu, Dün- ada onu kim seviyordu? Hiç. Halbuki sevilmeğe ve sevmeğe o kadar büyük bir ihtiyacı vardı ki O Akdenizin sıcak bir ada- sında dünyaya gelmişti. Mavi de- nizlerin saf çiçeklerin evlâdı gi- biydi. Sevilmek isterdi. Kalbin- den de sevmek ihtiyaçları taşı- yordu. Manastırda geçen on sene onun için büyük bir dinlenme ve esaslı bir hazırlanma devresi teşkil Tali ona mi bir arkadaş vermişti: Conçi! kibar bir İspanyol Kirdedl «Sevil» li bir kızdı. Onu da ailesi rahibe yapmak istiyordu. Fakat elik da meleri diri diri ir mezara geçmek arzusunda değildi. evilde, eski büyük konakla- rında büyük senelerini ve ağaçları o in hçenin çiçekleri ımda geçirmişti. ve Deniz içindeki toprakların hatırası onun fikrin de daima yaşıyordu. Conçia tün hayatınca bir manastırın 60- Yi güzel toprakları üzerinde hemen ölmeyi tercih ediyordu, Oda sabahın serin ve okşayıcı nefesi altında açılmak istiyen bir gül gibiydi. Yaşamak için yara- tılmıştı. O da güller gibi haya- tın okşamalarını bekliyordu. retta ile Conçita kayala- rın üzerindeki hücra manas- tırda hayatlarını, hislerini, akıl- mışlar, on sene ii des- lmu azan, pek yeisli, er — geçiriyorlardı. Başbaşa verip ip ağlaşıyorlardı. Bu düşkünlük O günlerindi sonra, daima daha canlanmış bir azim ve irade ile bütün zorluklara kar- şı kimi başlarlardı. Artık çocukluktan çıktılar. On beşinci ğe girdiler, Şimdi onlarda yeni bir humma ateşi başlamış, hülya ve rüyaları daha cazip, daha zengin ve sicak ol m Onlar aşka gittikçe daha kabi- ie gittikçe daha susamış bir aldıkça rahibelerin Mz ri, mini de artıyor: dünyanın bütün tatlı rum İsaya v hayalleri bir aldanıştan ibaretti. Hayatla- rini de pek Sipsi di | lardı. Baş rahibe bu nasihatten son- ra onlara iki hafta düşünme mülh- | leti verdi. Bu haftalar geçti. Fas | kat genç kızların mukavemeti kı- rılmadı. Onlar gençliklerini me | zara gömmediler. Hayata gale / mak kararını vrdiler, | Ambretta babasının ardı sıra manastırdan uzaklaştı. Başını çe- virip bir kere bile arkasına bak- madı, bea genç kız saa- | doğru neşeye Reg biliyordu. Gene her | n b tuna uğratmıştı. Babası ea açıktan açığa lem söy“ — Annen gelmedi, diyordu... Biraz daş Seni Madörada bekliyor. Doğrusunu istersen sen den hiç memnuniyet beyan et- miyor. Ambretta o kadar senedenberi aile ocağından ve te beklediği tatlı söz, işte anasi" nın kalbi! | Ambretta bu koca dünya için | de kendisini mini mini bir şey gelemezdi. Evde hiç hük- mü yoktu. O baba değil bir sıfırd. endisi de a ediyordu: — Benim ne hükmüm olur, r şeyi annen yapa. Bunu itiraf li çok acıdır, bi lirim. Fakat ne çare? Senin am nen dünyada kim: Genç kızın zavallı kalbi | için acı hakikat bu idi. Bunu Mei etmek, den in mi hesabâ katmalıyd rem yeni bir mücadele“ ye girişmek için içinde büyük bir kuvvet duyuyordu. karşılaşması pek 5 ğuk ol Madam Cristina kız” nı e öpmek gibi al iltifatts anda ve elini de kızına öP ü, Sonra emir vermeğe baf hadı: — ev ile meşgul olacak” sın. Neyse, zaten bizimle çok zaman beraber kalmıyacaksıfİ iemki aklını b& ğendin, rahibelerin (verdikleri nasihatlara kulak a yağ. al bu hayata ka Geyik saadetini temin etmeyi pile vazifesi bana düşüyor, lemek istediğini ir aş anne? — Sana güzel ve zengin gir genç buldum. Ona varacaksın- — we mı varacağım? en şaşıyorsun buna? il VE itaatsizlik mi ed ceksin? — Anneciğim... Ben dahi üğü nerede.. etmek kd «Fa rm e ie