eşrinievvel 1935 , Tefrika No. 160 TAOLARI ÇİĞNEYEN HÜKÜMDAR CENGİZİN OĞLU İSKENDER FA HREDDİN İhtiyar vezir, ei elçisisni saraya Kabul etti: ,, Cengizin tahtı boş duruyor.. Haydi, Tangura söyleyin.. gelsin, otursun!,, Gengizin tahtı boş duruyor. Istiyen gelsin, otursun..!,, Tuga yere düşerken; — . Ölüyorum. Diye bağırdı. Hanın muhafızı arka omuzun- dan bir okla vurulmuştu. Akay bunu görünce aslanlar gi- bi kükredi. Çapulcuların üzerine atılmak edi, Nöbetçilerden biri: — Tugaya gelen ok sizi yaralı- “ Yacaktı. Oyratlar hep size nişan «alıyorlar. çekiliniz!, Diyerek Akayın kollarından sım sıkı yakaladı.. n Akaydan hınç almak yn kendisine sık sık ok attığını n Hassa za esi Akayı zor- he içeriye sokmuşlar: Sabahın alaca ai sa“ Yayın önünde başlıyan bu dövüş, Ortalık mma kızışıyor ve « büyüyord arayın hye egr li — Beni bırakın... i tutma- yin! Diye haykırıyordu, Bütün zabitler ve nöbetçiler, ölümde: için el bir taraftan yarasını çarçabuk sar- de Oktayi mr Han uyanacak olursa, Ton m yaptığı baskını Sölünle iie Bu ii saray ri önüne ka- dar yaklaşan üç — ey amm geldik... Bize ok atmayın!. e başladı. Bu si rada | hanın sne veziri Çutsay da kapıya yetişmi an, Elçiler çeki birakin konu- şal Dek Oyratları içeriye aldı- lar, İlilrden biri Çutsaya şu tek- lifte undu: ila in, Oyratlara iii fe- Balığı unutmadık. ondan öç al - > Tatlılıkla alma vaz Tse, canına kıymıyacı Yi gelince, iii Sayısı, gökte yıldızlardan çoktur! Rİ kan dökmeden kapıları açı- Çutsay gülerek sordu: e Bu sözleri sana söyleten kim- ir?, 7 Tongur, O, siz de ayaktı.. de baş oldu. Onu Cengizin > Püsküllü tahtına oturtaca- Çutsay tekrar so; rdu: — Oktay handi di sz” an ne kötülük arımızı yağma ettirdi. abilerim dağıttı, Yuvamızı iğ Ocağımızı söndürdü. Daha han- fenalığını sayalım? i Sınırları doğu denizine ka Mağ uzanan Moğol yurdunda, siz, 'enizde bir damla sayılırsınız! Koskoca bir ulusun, başında taşi- dığı hanına el ve dil uzatacak ka- dar kendinizi kuvvetli görüyorsa miz, yalla lag 'Tongura söy yiniz, ın kapılarını zorla &- püsküllü tahtı boştur.. gücü yeter- se, Tongur gelsin, bu tahta otur- sun. Oyrat elçileri ters yüzüne dön- düler.. Tongurun yanına giderek, ihtiyar vezirin ei cevabı ay- nen söylediler — Han ya rimişe Moğol tah- yi görünce, adamlarile birlikte ters yüzüne döndü.. Karakurum yay sına doğru atını sürdü.. “yaylida konaklıyan orduya yetişti. Güneş insanların tepesini kız- dırıyordu. Öğle vakti Oktay gözlerini açtı.. Tugayı çağırdı: — Kor! rüya içinde sa- atlerdenberi kıvranıp durdum. Vi- lâyetlerden bir kara haber mi var? Ve gözlerini uğuşturarak muha- fızının yüzüne dikkatle baktı.. o- muzundaki sargıyı gördü: 'uga! Neyin var?.. Omuzun a düşük?. Tuga sabahın alaca Kn 'dan beri sarayın önünde olup bi- tenleri anlattı: — Tongur, Oyratların başına geçmiş.. sarayı basmak istiyor. Be- ni de bir okla omuzumdan yarala- dılar. Oktay: — Ne diyorsun? -diye bağırdı- Tongur adam olmuş da baskına mi çıkmış?!. Tuga odanın penceresi önünde duruyordu. — Muhafız bölüklerimiz Oy. ratlarla ere Yaylâdaki askeri Diye ye etti, Oktay telâşla pencereye koştu. meydanda toplanan çapulcuların arasında at üstünde duran Ton- — Onu diri olarak yakalayıniz, Tuga!, Karımı kaçıran bu melünu sorguya çekmek sırası gelmiştir. Ku gözlerinden ateş püskü- . prenses (Muka)yı saray- dan kaçıran bu adam, Cengizin ya- sasına göre çok pe ceza görecek- ti. Han karısına göz diken Tongur üç yıldanberi ir yoktu. 'ongurun olarak rile mida istiyor, Ne yapalım?. (Arkasi var) AKŞAM Sahife 9 b bike 21 Alay edeyim İ Eski muhar ebeler Feriha ile Seniha Yonuğurlar. ken lâkırdı Osman Reşada inti- kal etti. Feriha: — an dedi, onun için pek komik, pek hoş bir adam ee lar... Tıpkı bir ile gibi... Seniha & tasdik e ndisinin si resmi- ni gördüm. Dediğin doğru ola- cak, çok hoşuma gitmişti. Esmer, geniş omuzları, hem vücudü hem yüzü ire güzel. şey, sen e: ral ve e zayıf “resemeperi hi genç kadının an böy- le bir teklifte bulunur da öteki genç kadın redderder mi hiç?. Feriha telefonu yakalamıştı bi- le: ! Kim konuşuyor? Mu- harrir air Reşad bey mi?. Ferihanın pek ahenkli bulduğu r — bi t, diye sy ii Me- rak mez evde ai Yalnız Sima; nızdan bize ne? — Bazan De a telefonda söv- mek isterler. Yalnız değilim zanne- derler de çekinirler, Onun haber verdim. vam niyetiniz ME B — Ben sizin yazınıza ini olanlardan biriyle Farzediniz m ımda güzel Bakalım Oil Röya bey dedik- leri kadar hoş mu diye imzalı bir resmini Mek © onu aça- lım da eğimi im, dedik. ei hi lakırdı da- ba si söyliyecek olursanız hemen te- lefonu kaparım. Dünyada en sini- rime dokunan şey bu imzalı fo- toğeyilerei r. .. Size yakıştıramadım bunu... Kadınlara karşı nezaket- sizlik iri mu? — Ben Pudra bayılırım ha- nimefendi. Fakat eğlenmek ister- lerse yazılarımı okusunlar, kâfi. Benimle eğlenmeğe kalktılar mi, ozaman İş değişir. — Ne yaparsınz sanki o za- man?. si Gi n derim ki, telefon em Gr Adresimi bulunuz men koşa koşa bana geli- niz! e ol Maşallah! ml şeyi ya- nımdaki arkadaşımada söylüyor musunuz?. — Telefonu ona veriniz, söyli- niha telefonu aldı. Muharr rin kadıların dinledikten son- — Sizi, ei ben Kerilar br rakayım. Beni acaklarımda kart yok. O silis uzaklara ge- “Telefonu tekrar Feriha aldı. Muharrir soruyordu: lecek misiniz, cek malainiz?. beş. Saat altıda bir ha- nım m kapım çalacak! Merak et- me; Ferihi telefonu biraktı. Kahka- ha ile a ele Seniha sordu: ahiden gidecek misin Feri- gelmiye- n, rica ederim, Seniha.., Böyle bir şeyi nasıl düşünürsün enim ımda? Onunla bir alay ettik, bu kadar... Şimdi kimbilir lise selem ca rak, ayakta tek kişi kalmayasıs ya, tek inilti, tek oduyulmasıya kadar vurdular, kestiler, Herkes öldükten sonra kılıçla- nasil bekler. Nasıl hazırlanmağa başlar... Hem zaten saat beş bu- çukta kocam gelec alde ben Sek Va- kit vE mi rını attılar, kamalarını çektiler. biraz, Osman Reşad be- | Karınlar deşildi, yi bir ila çağıralım, Adua omuharebesinden sonra lo... Siz bı a Bir şey | yaralı ye ok. » Evden re diye haber Sekiz bin İtalyan cesedi yer. vermek istedim lerde yatıyordu. İtalyan ordusu —öğiği ; k Se yok edilmişti. Birhafta Feriha ile Seniha bi İtalyanlar Habeşistanın istiklâ- lini tanıdılar. ribirlerini görmediler. Bir sabah, Mucize ke bilind iel Feriha ği telefonu açtı: general B e iğ 1 Siz misiniz Osman Re- dü. Ri Rpm ya dün Di rildi, ed d b 7 y” AN im ko idi fakat Teiiğiki az sonra Eserlerinizin ik Br Ay e biri, Farzediniz ki F hâlâ Aduanın destani Habeşistanda milli bir türküdür: «İtalyanlar Asmara Mya sürdü- Ne bir mektup yazdın. N. «Sandı Lead sade in. öründün. Ben seni ertesi gü san m yapılmış Sek My ve bu X Zannile imparatora saldırdılar. bana geleceksin diye bekliyor. «Habeşistanın hamisi Sen-Jorjun kılıci ile kalkanını unuttular. O kalktı, düş- man Mm liler tarlalardaki e- kinleri bi Ba Düşün, altı gündür li bi sefer ne olacak? a kikati anladı. Telefonu elinden attı, Kendi kendine: ak şu Senihanın yaptığına, diyordu. Della eşadın evine gitti ve benim adımı verdi. Doğrü- su on buna... Bu rezalet ya- pılmi Umum Emlâk entesi Bahçekapı TAŞHAN No, 29 EHVEN ŞERAİTLE Hizm etçi tam bu sırada Seniha- i I nm mi haber al Fakat EMLAK İDARESİ Feriha o kadar kızgındı ki: i e 3 RR LK APARTIMAN di. Dostunu Sele tmedi. EMLAK ALIM ve SATIMI TELEFON: 20307» DADA, BEER VT İZ SAA LAR Feriha tam a gün düşündü. | Nihayet intikam il için plâ- nını hazırladı. Kalktı, Osman Re- | Yad evine a n gün evvel, diyordu, size bir k kadın telefon etti. Daha doğ rusu iki kadındır.. farzediniz. ki Feriha ile Seniha... İşte ben o kadınlardan Senihayım Yurttaş: e biriktirme hesabı olmiya: er Arsıulusal Makul ününe sende bir tasarruf besabile çık, Ulusal Ekonomi ve Arttırma kurumu Posta ittihadına dahil olm ecnebi memleketler: öne vi altı aylığı 1900, yliğı 1000 ei tatlı öpüşerek ein Birkaç - sonra eli e Se- niha Beyoğ rinde krş Seniha: | Zi Adres tebdili İM kuruşluk pul gö eğ e biraz konuşmak i iste- | İ için yirmi beş i Lü) Receb 23 — Hızır günü 170 rim, e dedi. Çünkü biribiri- mize karşılıklı bir izel verme- ğe mecburuz zannederim. Feriha ses "çıkarmadı. Beraber | eve döndüler. O zaman Seniha | lı söze başladı: İ aura bir cumartesi günü Os- Hemen sana koştum. İzahat m istiyecektim, Fakat sen bana ev- dece eğlenmek için, diyordun. Ben | de yok dediritin. Ben de derhal de buna inanmıştım. Aradan bir | Osman Reşadın evine gittim. Ken- dime senin adını verdim. Artık us geldi. ım ben de Os- | bana darılmazsın zannederim. eşada bir telefon edeyim, ünkü senin yaptığına ayni tarzda dedim. Telefonu açtım. Ben Seni- | mukabele ettim. hayım, sormak istedim, nasıl me- sud musunuz? dedim, İnsan bir kere gelir de sonr: Benim iz da ayni şi geldi Seniha! Ben de seni benim adımı vererek Osman Reşada g artık, çıldırasıya seviyorum, seni bekliyorum, Vay, Fe- | tin zannettim. Vay kâfir e riha onun evine gitmiş de benim | de böyle aldattı, dili adımı vermiş diye fena halde kız- Hikâyeci . cl