14 Teşrinievvel 1935 | Bulduğu Hızlı sesle konuşmak sırası Do- ana geldi: «Arşimed banyodan fırladı: «Evreka, evreka...» diye haykır- ..» Muallim sözünü kesti: — Acele etmeyiniz, Evvelâ söy- leyiniz «Evreka» ne demektir? Doğan derhal cevap verdi: — Evreka, bullum demektir. — Peki Arşimed ne bulmuştu? Çocuk biraz düşündü, sonra ce- var verdi: — Sabunu bulmuştu!... — Uzak akrabam dedin, hal- — Bu on kuruş kararmağa beli anne, bez in — Gene geç kald — Mahallede zay vw yaka- Sahife 7 — Yaşına göre kendini iyi korumuş.. hemen gidip sarfed ladılar. e Git bak baban — Öyle hücum ediyorlar ki olmasın? ded mecbür oluyor.. FADİME KIZ!, Kız Fadime! Fadime! Geldim gelimi en Ben dönerim yetime. Düştüm bugün düvenden, Bir söz daydam ninenden Kaçma benden güzel kız! Kaçma seni sevenden. Kız Fadime! Fadime kız! Üç yıldır inledim kız! Beni yalnız bırakma yma beni yetim kız! Ozan mm LOKANTADA AMELİYAT — Doktor, ameliyat husu- sunda öteki mes- lektaşınızla mü- tabık > kaldınız m İ Yetişmeyecek | söylemiyeceğim, İstan- Yerini bul civarında, bir hat boyundan gidilen, güzel bir tepede güzel bir köy... Kırk elli arkadaş gezmeğe gelmişlerdi. ler, gülüp söylediler. lendiler, öyle eğlendiler ki son treni kaçırdılı Eyvah!. erin siz köye döndü- ler. Otelde açaklardı. Otelcinin ii kırk elli sai birden otele doğru geldiğini gö- rünce başını avuçlarının arasına aldı: — Kabil değil tahta kuruları bu pe ay nlar. kadar kalabalığa yetişemez!... —————— buki kardeşinmiş. Ga ipini p Kay korkusu! tuk da iki — Hizmetçi pencereden düştü, pe enaz üre) (de bileyiniz, o o — Sofrada on — Çok fen nem — Yok canım ben yüz lira İsti — Bugün izinliydi, nasıl olsa yordu.. zaman keser. üç kişiyiz. Uğursuzdur çağırayım mı? (o buna inanmami, or! sokağa çıkacaktı Somnanbül öğüt | Cumartesi günü Köprüden kal- kan son vapurla Adaya gitti. Otel- sahibi bir kombinezon buldu — Kendi odamda bir Kii: pem var, rahatsız olmazsanız ya- tınız. — Kabul — Yalnız ben çok horlarım, — ye lye yok. Benim de ku- Somnanbülüm, ge- Sli Dük dolaşırım el Si ni em sa- bah terü t ki — Li otel sahibi gözünü yummamı — Neye uykunuzda ez gündür 7 semi kmadığ lan: ibni “bir yer söyledin, halbuki seni sökdii görmüşler. — Dektoru çağırmağa gider- ken olacak?.. gelseler bu salonlar ne işe yarar?.. ——— zı yn Bir kere bile kalk- | r bunu söylemeseydim siz ia horlıyacaktı a ben gözümü yumamıyacaktım Doğru ie ais iye kızdı, gar şefine: demki treniniz vaktinde eliyk tarifeniz ne işe ya- edi. vi şefi gülümsedi: Bekleme salonlarımız var, eğer trenler her zaman vaktinde bağırıyorsunuz daha di- şinize kend im, denberi nasırıma ba- Anne seslendi: — Kiminle aye Çocuk cevap veri — Kimseyle. Babası çocuğu yakaladı: Dünya: şey yalan a sa zaman, her ne olurs. ruyu söylemelidir. çok yalanını tuttum. Sakın bir da- ha işitmiyeyim. Doğruluktan ve Ban doğru söylemekten şaşma, — Peki baba, YAŞ nr — Kaç yaşın- — mut deyim diye ve lara Büke sen otuz, kızınız yir- & bukadar bü- i sekiz dedi, yük armut gör- esap am dün m E — Nasıl gör- Karani oiz medim, daha bü- kızı yirmi yüklerini o gör- sekiz söylediği- düm, kaç yıl ne göre, otuz yir- iii f a ve ben . mi sekiz daha o— Yeni manto — Tamamı istediğim Ti hi arda (o garson- elli sekiz eder! alamam... oldu. ai luk silik Bre Nuriye! Nariye! başını geriye Bak lan ne oldum? Ben eriye, eri, Birinin egoistliğinden bahsedi- liyordu. Yalnız kendini düşünen birinden. Bütün iyiliği başkasına fenalık yapmamasıydı. Biri dedi ki: — Amma çok düşmanı vardır. mss biri güldü: ânsız azizim, kimseye iyilik etmemiştir, ki düşman ka- ne nl. E KIZ Kız Nuriye, Nuriye! Kurt giriyor sürüye; Bir kere oi Saçını el sürüye! paramız var mı İdi? Hoş onun da parasını vermedik Li YANA AES er E Ea giri el — e e iyi, yemekte kuzu var, — - Yeni Kiümekzişi beğendin — > ea bunun için savdım ll kikemin 45 b ayagik, — Sözünü tut. Söyliyeceğin doğrudan sana zarar bile gelecek olsa gene çekinme, doğruyu söyle. — Kapı çalınıyor, git aç, eğer para istemeğe gelen terzi ise: Ba- bam evde yok! de, Öyle se Küçük Ayşe büyük annesine: — Nineciğim, neden gözlük ta- kıyorsun? dedi. Ninesi başını salladı; — Her şeyi daha büyük görmek u: bana pasta kesip vereceğin zaman gözlüklerini çı- kar!... — Her şeyi sorup öğrenme- mi söyledinizdi, neyi sorup öğ- renmiyeceğimi sorup öğrenebilir iyim? Aşk Beyoğlu nikâh memurluğunda. Gelin genç ve güzel, Damat ih- tiyar, çirkin, fakat çok zengin ok ğu belli. İki davetli usulca eyi — Hani sen sevip evleniyor miştin, — Doğru söyledim, paraya âşık- ari. li iyi