Sahife 6 AKŞAM ©O& Teşrinievvel 19 Italyan - Habeş harbinin piyasamızdaki tesirleri Italyaya ihracat azaldı, buna mukabil Almanyaya ihracat arttı, yalnız nakil i a kâfi vapur bulunamıyor ei e har- bin memleke- nizde vii hububat, ot ve maden kömürü siparişlerini artır- erlerimiz, bu is- re eskisi gibi ihracat evrakına İs- naden geniş mikyasta kredi mua melesi yapmaktan vazgeçmişler- dir. Bankalar, hattı hareketlerini değiştirmek için vaziyetin. geliş- mesini ve aydınlanmasıni bek- | liyorlar, : İtalyaya ihracat yapanlardan ancak teci itibarı müsaid bu- İle para alabiliyorlar, un tesirile, İtalyanla- tlarına rağmen, İtal- yaya ihracatın mühim bir kısmı durmuştur. Sadece çok zarar tehlikesini gö- 7e alan bir kaç tecimer mal gön- derebiliyorlar. rın müri e edilebilecek mallarımızın hep- 6 Almanlar alıcı çıkmışlardır. imanı. bu Evl ağır n tecimerlere purlarında yer olmadığını iddia ederek eşyayı yüklememişlerdir. çok mal mpanyaları bu garip hare- keti dolayısile yüz üstü kalmıştır. Dikkate çarpan bir nokta da hububatı ii bir tarife ile nakletmiyen kumpanyaların fın- dık gibi zaten navlunları yüksek olan eşyayı kabul etmeleridir. Alâkalı tecimerlerin baş vur- maları üzerine Türkofis mesele- yi ele almıştır. Yapılacak müdahalenin Alman- yaya ithalâtımızı çok güçleştiren şimdiki pata durumunu düzelt- mesi beklen Bir —E ni Fesha- sadece iç piyasada ve za ten piyasa mevcudunun az oldu- ğunu bir Me ii söyle- miştir. Amerikada bir fabrikada patlayış Şikago 8 (A.A.) — Gizli sul rikada korkunç bir patlayış olmuş, fabrika yıkılmış, 6 vo ölmüş, 28 kişi de yaralan- miş le arkasından bir d yangın çıkmış ve bitişiğindeki iki fabrikaya zarar verm iştir. Bir çok pp inebiller harap olmuştu: bütün ban- Habeş tayyarecilerinden ikisi M. Musolini diyor ki.. “İngiltere Trablustaki kuvvetlerimizden boş yere endişe ediyor ,, « Akdenizdeki Ingiliz donanması çekilirse biz de Trablustaki kuvvetimiz İtalyan başvekili M. Musolini Aduanın zaptından sonra Romada Pi - Soir gazetesi mu- habirine şu beyinata bulunmuş- tur: — Cebheden gelen haberler çok iyidir. Aduayı zabdettik. Askerle- rimiz, mukavemet, gerek maneviyat itibarile her türlü tak- dirin fevkindedir. Biz icab eden ihtiyat ve tekayyüdle ilerliyoruz, Habeşler, araplar gibi münferid bir | avcı neferi tarzında hi etmeğe kabiliyetli olmamakla beraber iyi ir ir. Arap, tek başına ol- sa bile ii arkasında gizle- nerek harb eder. Halbuki Habeş- liler ancak kütle halinde cesurane harb ederler. Habeşistanda ileri yürüyüşümüz yor — Siyasi m da haberler acaba iyi midir — Ümid pe İngiltere ile müzakeredeyim, Geçen hafta sir Samuel Hoarın bana gönderdiği mektuba cevaben ben de Londrada elçimiz Grandiye ingiliz dış baka- nma vermek için bir mektub gön- el Mektubum çok dostane ründü. ire bizimle ibtilâfı an- laşılamıyacak bir şey değildir. iki millet arasında bir çarpışma anla- şılamıyacak bir şey olur. Ne yakından, ne al ne bil vasıta, ne bilâvasıta, hiç bir ingi- liz menfaatine zarar vermek iste- miyoruz. Doğu Afrikadaki temlekecilik faaliyetimiz, ingiliz refahına, ne münaka| imparatorluğu topraklarının | ne lâtına ve nede i azaltırız » Sulhperverane ve dostane emel la her an “İngiltere donanmasını kismen ter- his etmeğe mukabil benden Trab- lusgarb ve Bingazideki kuvvet- leri azaltmağı taleb ederse bir an- Taşma zemini bulacanağını sanıyo- ana öyle görünüyor ki İn- giltere, Trablusgarbdeki kuvvet- lerimizi artırmamızdan lüzumsuz bir endişeye kapılmıştır. — Cenevre ile, Cenevresiz Cenevreye karşı hal çareleri bu. uğunu evvelce söylemiştim. ka devleti arasındaki ihtilâfın hal li için bazi tesviye çareleri göste- rebilir. Bu kabil meseleler geç- miş zamanda da ortaya çıkmıştır. Bu müddet zarfında Milletler ce- miyeti zecri tedbirler almakta is- tical ediyor. Gayesi, harbin önü- ak olan bu müessesenin bir oparlör gibi harbi tevsi etmek istemesi çok garib bir şey olacak- tır. Bir müstemleke harbinin on on «halletmek Milletler cemiyeti ista- tüsüne dahil milletlere aid bir iştir. İtalyanın Gondor k ral is kilince, otomobille Samaraya ha- tine hiç bir zarar vermiyor. reket edecektir. MEŞRUTİYETTEN ÖNCE Manastırda patlıyan tabanca j Sıra No. 220 ss Yapan: Mustafa Ragıb Alaylı zabit, kard. akibet gibi idi. Niyazi be; hemen hemen muh: y, Atıf beyi öt& | İ denberi m içn bacağındaki akl öpüştüler ve doğ- ruca merdivenlerden yukarı çıktı- lar, Murtaza efendi, sağ taraftaki odanın kapısını açtı ve Men be- yi içeriye soktu. Kapının şisında minderin üzerine ie; yatakta genç bir adam yatıyordu. Bu, mülâzim Atıf bey. bn Niyazi bey, di a kadar Atıf beyin e geldiğinden ha- berdar değildi. Esasen Şemsi pa- yazi bey, Şemsi paşanın Manastır amin arken vurulduğunu işittiği cemiyete mensup fedai zabitler içinde başka kimseler ta- rafından bu işin yapıldığını tah- min etmiş ve but inini Manas- tır merkezine bildirdiği halde ce- miyet, Atıf bey isminin «kâğıda geçirilmemesini Oo canugönülden rica» ettiğinden Niyazi bey, fedai- nin Atıf bey olduğunu ancak Oh- riye gelip de Eyüp Sabri bey ve arkadaşlarile görüştükten sonra öğrenmişti. Şimdi karşısında genç fedai; görünce büyük bir heyecan içinde kalmıştı. Niyazi il buradaki his ve heyecanlarını ifadeye im! bulmadan ağabeyisi Mürteza efen- di daha evvel davrandı ve yatakta yatan Atıf beyi göstererek dedi ki: Büyük yn Üleeiip. yük fedaisi mülâzim Atıf . Şemsi paşayı imha eden KikriU Niyazi bey, pri br hakkında nasıl düşünüyer? Niyazi bey, garaz Atıf beyi tanıyordu, bü; kardeşinin bu tarzda tanıştırmasına da hacet yoktu, Fakat Mürteza efendi kar- deşile genç fedai arasındaki tanı- şıklıktan haberdar değildi ve bu düşünce ile bu sefer Atıf beye hi- tap — Kardeşim Niyaziyi takdim ederim! dedi Niyazi ber ei tesadüften çok memnun ol derin ta- hassüsler içinde pirana Ve Atıf beye karşı derin bir minnet- tarlık duyuyordu: Şimdi karşısın- da yatan genç mülâzim, cemiyetin gayelerini tal uk etti büyük ve tarihi bir hizmet yapmış- tı, bilhassa Niyazi beyle arka- daşlarının meçhul bir akibete sü- rüklenmelerinin önünü almış, on- ları ölümden, inhilâlden kurtar. mıştı. Şayed, Şemsi paşa Atıf be- yin İren si kurşunla dünyadan ritmeseydi, Ni- yazi beyle nl ya yerlerinde eller esecekti, yahud da Şemsi paşanın savletinden kurtulmak Kir köy en köye, dağdan dağa mak çarelerini arıyacaklar, do- En yerlerde teşkilât yapmak şöyle dursun, belki de kendilerine tamamile ısınmayan, hattâ Şemsi paşanın ilerleyişinden cesaret &- lan bazı köylülerin düşmanlığını kazanacaklar, rl elile ha- zırlanan tuzağa düşerek Şemsi pa- şanın eline geçeceklerdi. Bu, feci şısmda müteessir olmal Min bey ilk olarak: e e Allah şifalar versin aslan Dedi.” il ve Atıf beyler bir i ribirlerini kucakladılar. Atıf bef mukabele etti; ekkür ederim kardeşini bir sey değil, yaram kapanmağf .. dedi. 5 BG: Bg e g » E 8 Ra p m 5 A. 5 - 3 «B X na sana bir kere daha teşekkü Eyüp. Sabrı bey içeriye girdi ve ser Niyazi beyin çok samimi bir le minnettarlık ifade eden bu bi i tabı, yaradılışı itibarile çok müt& vazı olan Atıf beyi âdeta mahcu? : etti. Yaralı fedai yattığı yerde” " hemen mukabele etti; | — Estağfurullah! Ben vazifem” © pmadım.. Z8* anın Rna ortadan kaldı!” mak lâzım ğ Dedi, çan bey, bundan sonr# Şemsi paşayı öldürmek için nasil hiç bir taraftan emir ve talimat almaksızın kendi ken. 7 verdiğini, telgrafhane sakin bir sesle sözünü şu suretle bitirdi: ! — Ben vazifemi kolaylikla yer tım, işte bu kadar. Atıf beyin verdiği izahat rura, tefahüre delâlet eden yek bir kelime bile yoktu. Genç mülâzim! Şemsi paşayı öldürmedenievvel v8 öldürdükte sonra uğradığı müşkü” lâttan ve atlattığı büyük tehlik& Jerden hiç bahset i. Bununl# | beraber, Niyazi rutiyet i$ | Gi temel wd teşkil edef Atıf in bu cesaret ve cüretin? dair e dinlerken çok müt€“ hassis agi Duygularını şö“ le anlattı uti ve münkat lerce kişilik kuvvetlerle, le muhafızlarla ve ve seyircileri? başına hücum etmek, itiraf edir niz ki, her baba yiğitin kâri deği dir! Siz, bu şecaatınızla cidden ik tihar edebilirsiniz! Yalnız siz d© gil, sizin gibi fedakârları yetiştire bu millet de iftihar eder.. (Devamı var).