Yazan: SULEYMAN KÂNI SARAY ve BABIÂLİNİN İÇ YÜZÜ IRTEM — Teretüme, iktibas hakkı mahfuzdur — Tefrika No. 547 Agop efendinin maliye nazırlığı, Pariste horoz ötmesi yasak vi olan mahalle! ir “Abdülhamid e bankası M. For: müdürü veccüh Mini hazinei hassanın iyi ida- mur er o terden de hazinei hassa Maziçliğie irti- ka etti, Hünkârın emel ve fikirlerini anlıyarak hazinci hassayı bir Av- bankası usulünde ıslah ve ol Kendi işini de yoluna koy- mağı ihmal etmiyerek padişahtan ihsanlar, imtiyazlar aldı; vezir ve liye nazırı oldu. 02) fakat bu kadar parlak bir mevkie yükselmesine sebep olan banka ida- resini de gücendirmek istemi- yordu. Durumu anlatmak ye bir defa bizzat bankaya Banka müdürlerinden Medi i. O'da fena halde kız- dı. Sadrazam Kâmil paşa ile Os- manlı bankası aleyhine anlaştı, İki sene kadar bir müddet ma- . liye işlerinde Kredi Lyone b m Anadolu Hattı, için velenamesi) imza edildi. op paşa iki defa daha mali- ye nazırı oldu. Fakat Kâmil paşa ile araları her vakit böyle iyi gitmedi. üçüncü ve sonuncu mali- 308 Sene beze kadar bir aylık daha akli yerine imkân gö- rülemiyordu. mişti. Terhis olunan askerlerin mem- leketlerine adsl için dinl yüz elli bin lira harp tazmi- natından daha yarısı ödenme- mişti. Rusya varidatı bu tazminata karşılık b le yetleri ri 2. g£öp paşa devletin her daire- sine ait tahsisatın yüzde on de- recesinde tenzilini istiyordu; bu- nı nmadan, as- bütçede tevazün hasıl olabilece- ğini hünkâra arzeylemişti. Kâmil paşa bu fikri hiç beğen- hal ve vaziyeti zdığı arizaya şu şid- detli sözleri ilâve etti: (Devleti aliyenin varidat ve ma- sarifatı cüm Agop paşanın böyle tatbiki bil olamıyacak maruzatta bulun- cehlindense ehliyetsizliği- ne, bilerek ve kasdense ihaneti- ne delâlet edecek hallerdendir. Agop paşanın reyine tabi olarak hali hazırdaki masarifin deva- mını >tecviz. etme! letin son nefesini beklemek demektir. Dev- letin hayatını idame tedbirleri- enin malümu iken evletin akit fevt etmeden teşebbüs etmek, bir takı ul a mey- an verilmeden idareyi temin ka- bulmağa itina edilmek için mali- ye nezaretinin ehliyetli bir ele tev- dii lâzımdır.) Bu ehliyetli zatın kim olabile- ceğinin tayini hakkında irade çık- tı. Kâmil paşa maliyece malümat ve hizmet cihetile kifayetlerini bildiklerinden (o hatırladıklarının isimlerini havi bir pusla takdim etti. Bunun üzerine Agop paşa azlo- lunarak (H. 1308) Nazif paşa maliye nezaretine getirildi. Bundan sonra meşrutiyetin ilâ- nına kadar maliye nezaretinde on defa tebeddül oldü. Masraf e ra açıldıkça açıldı. ardı ki maliye- va iğ temin etmek “bir mucize hükmüne geçebilirdi! Bu mucizeyi gösterecek kimse de çık- madı! e ötmesi yasak | masarif nazir- lığında, techizatı askeriy. > era yp kenisy azır- YAANENMAŞ bulunarak dile işlerinde vukufile marufiyet ka- zanmıştı. Abdülhamid kendisini konsolitler hakkında müzakerede ulunmak üzere Parise gönder- mişti, Paşa midesinden muztaripti. Oğlu (taze yumurta yesin) diye babasına İstanbuldan horos ve duğu ev Melmotalıl tarafların- a idi. Civardaki Parisliler horosların ikâyet ederler. harpten sonra mütareke esnasında İstanbulda Şişlide bir çok iyi evleri, apartımanları ceb- rımızı kestirttiler, yahut mahalle- den nefyettirdilerdi! (Arkası var) f Ark Yazan: Ikinci bölüm İkisi Fatma uzaktan gözlerini ayır- in bir sualine tek . Salih şaşmadı, bu öfkesini, bir ei kadın ie verdi. Fakat oda Fatmanın Habipl: derece meşgul da ona kıştırmıyordu. Bus söyledi. Fat- ma şöyle bir irkildi, sonra bir şey söylemekten vazgeçti, sadece:: e bu ya- — Peki! dedi. İçki bütün başları iyice dön- dürmüştü. Artık sarışın kadın Salihten hiç çe kolundan hiç çıkmıyor, yalnız müt diyen onunla dan konuşuyordu. Dedi kodu alıp yürüyordu. Biri fısladı: ikkat ediniz, yemek üzerine dans m çok kişi bun- dan ölmüştü! Bahçede fenerler yavaş yavaş sönüyordu. ül ema ns ie onunla başlamışlar Pendik istasyonu- r yayan gitmek istiyenler ve Sili çıkanlar oldu. Paşazadenin annesi bir aralık oğluna sordu: — Ne dersin Habip Fatma ile o Salihin arasında bir şeyler yok mu? — Hayır anne, buna katiyen eminim. Denizlerden serin bir hava esi- yordu... Çiflik evinde, büyük sa- İonda yalnız kalan Fatma, Meh- med Ali, Salih derin bir nefes al- dılar. Yorulmuşıardı. ri m atma hemen yatmak istemedi. Soyundular, kır kıyafetine girdi- & p ler, yüzlerini yıkadılar, gezme- ge çıktılar. üneş, pembe sarı doğuyordu. a Yorgun adımlarının altında top- AKBA müesseseleri Ankaranın modern türkçe fransızca ve ecnebi lisanlarda kitap, gazete, mecmua, fotoğraf bik ve modellerini temin eder. er) isk Maarif vekâleti karşısın da telefon 8377 Şubesi: Samanpazarında rek şiddetle aleyhinde bulundu. Abdülhamid, sadrazamla müt- tefikane ye etmesi map da birkaç defa Agop deler tebliğ etti. Fakat ha besni saridat ve masarifi arasında te- vazün husulü için ittihazına lü- zum görülen tedbirlerd. neden beri iki milyon lira radde- sind- masrafa karşılık buluna- mitordu. fevkalâde masa- Her Türkün elinde bulunması lâzım bir kitap BTİNİLSİ SAVAŞI NASIL OLDU? m NE Şevki Atatürkün güzel hir kumanda resmini taşıyan zarif renkli bir kapak içinde resimli ve haritalı 14 büyük forma Fiyeti: 80 Kuruş AKŞAM NEŞRİYATI cak dört umumi sa eril | rak yumuşuyordu. Çalılıklarda, kocaman örümcek ağları, günün ilk ışıklarile, yaldız bir işlemeyi andırıyordu. Sessiz yürüyorlardı... Deniz ke- narına kadar indiler. Fatma ai larını suya sokmak istedi. Çora; larını çıkardı, eteklerini aradı suya girdi, sonra bir kayanın ü tüne oturdu. Mehmed Ali yanı başına çö- meldi, e kuruladı, Geri döndü Bahçede, evin tam peel köşkün hamamı vardı. Fatm e e sek görünüyor, uşak- ların ayak solEi daha kuvvetli aksediyordu. Mehmed Ali bu hale baktı da: — Sanki saadetim göç ediyor, i. tma geldi. Bir duş ve bir y kolundan oturttu: — Bildiğiniz bir valsi galınız, yakaladı, £ piyanoya dedi, Tefrika No. 1 adaş Harısi Selâmi Kayacan Kocosını tuttu: — Benimle bir kere bile dan! tmedin, sıra senin!.. z ehmed Alinin nazlandığ görünce yalvar : şüyorum, ısınmak için de beni öldürmek mi ** ? Karısının alnından öptü. def sa başladı. Salih fena al Mehmad Ali daha iyi dans © yordu. Fatma biraz sonra: Je — Kavalyemi değiştireyim: 1. Kendini Salihin kollarına vr geceki E. pu & ©“ m ui yurda gibi Fatma ad sokuluyor, yaslanıyordu. e gece gö i yumarak dans k Fatmaya bakıyordu. more daha hızlr çabuk, bb bie ime uykusuzluktar tmâ # B » aa gil, alay eder, ona acır gibi dak büktü. Dansı Harak klar ve Salih pir man. ol kızardı.. Yattı” Geç vakit uyandılar. Fa tma >. hin elini biraz daha kuvvetli» — raz daha uzun sıktı. Salih bU” tesadüfe atfetti. ö Daha etresi günü “düşündü karar verdi: «Burada her şey huzur içindi ve biraz daha düşünmesi iyi caktı, ie Bekledi ve gideceğini söy yeceği gün Fatma onu bahçeY < kardı, ağaçların nr tah si ii le yanyana oturd a konuştu. Tatlı ve acı a yy dö bahsetti. Arada sırada 5” hin elini tutuyordu. ii O zaman Salih kımıldayam. kolları tutmuyor, diline 1“ yar luk geliyor, beyni felce ağrı ati du. Bu başlıyan bir kab bahs vicdan azabı mıydı? der Fatma sivri bakışlarını si nın gözlerine saplıyordu. Şe Ji ellerini kurnazlıkla, kaçtığını etmemeğe o çalışarak Fat ma ye Yakalıyor. Si riyi inadı kadın fendi önünde © 'kti. o © Bir arzusu vardır Salih arzalasın ve en bü; eli iski kadar. mk ek, raftarı değildi. alçsi” kadının rolü ( aşağılıktı, mazdı... Hem erkekte bir eri uye” di zevkli ne vardı? Bunun içi? na canla başla, neşe içinde vam ediyordu. pir Elindeki leylâk delile Sel yüzünü gıdıklıyordu. Salih kuyordu: if — Bana bir iyilik yapacak” Salik. çöl af)