KŞA €frika No. 92 TACLARI ÇİĞNEYEN HÜKÜMDAR CENGiZiİN OĞLU | İSKENDER FAHREDDİN ———— Mogollar (dokuz) rakamını kutlu sayarlardı. Mogol kızl izları, dokuz at I okuz sığırı ve dokuz devesi olan &rkeklerle evlenmek isterlerdi. Hanın yatak odası da dokuz direk üstünde dururdu! ÜÇÜNCÜ KISIM Aradan ayl aylar geçince. mir ayız. İktay, Kora seferinden döneli Meşesile coşmuş akıncılar: m başka bir şey işidilmiyor- Şehir baştan başa donanmıştı. On beş gündenberi devam eden Şenlikler. hâli, halkı, ilk günlerde- y Kor. düsb erkin kral “e -kralın teklifi üzerine- akuruma döndüğü i — hiç kimseye ne Kora- ya aid m unutmi tadan çipin maiye- tine emretm uruma (o getirilen Kora ii bile yüzünü görmek is- du. (c Koralı prensi şehir kayn srolan) ormanına giden yolun İm köylerden birine il Pim buralı köylülerle birlik- Salışıyordu. yk rehine olarak gönde- b» ora prensi buralarda ser- an Al dayama eği çok abuk a ani sürem! bil, Cey ök ya ll hanın gömüldüğü Kira ormanını inledi b edilmişti. Cengizin mezarı rmanda bulunuyordu. (1). il) #Cengiz bir gece asında ölec, onra, (Hiya)larla a gör- ip ye derken, Tüy rinde ör! ecek.. her şey lâ- © Cengiz, vasiy. E üzerine İşte, ik gömüldü. (Om gut) bakin Ri maa i İl Cengizde Kl Mana, zıları ve sorunlar a bu or tarla, gömüldüler. Hükümdarların ze İssingi, süne heykelleri dikilmişti. Bu Yakayyerin. karsısında her gün öd ağacı yin ezarları ziyarete gelenler, İarg, »da bu güzel kokularla karşılaşır. Ni n Cengizin ölümü) Kora prensi buralarda yerleşip kaldıktan sonra, Moğol ra girerek, bir takıma onbaşı tu, Moğolistanda GÖRELE dan başka, eli silâh tutan herkes askerdi. er kabile onar kişilik | takımla: ğe etmel ei danların idaresinde oj bulunurdu. Hanın emi cılar — Yaverler) O vasıtasile tal mandanlara, buradan da derece derece onbaşlariı kadar bildirilir- d enge giderken, imparatorun f ato: en çok SENHiKi malar biri bile ölüm cezasından kurtaramazdı. Cenkte anlami çevirirlerdi. Has ız ku- mandan vesika vi Bl itaat ML sağlamlaştıran Cen- giz, bu sure da eşsiz ve kuvvetli bir ordu kurmuştu. Ok- tay da babasının kurduğu bu dü- zeni ea onun gittiği yok dan yürüyo; Moğol allel -harp başlar t mak, Cengize göre, harbi yarı ya- kazanmak demekti. rıya Moğollar dokuz rakkamını kut- lu sayarlardı. Harbe ayın doku- zuncu günü başlarlar; ppi do kuz kişi bir araya gelmeden mü- him kararlar vermezler; gi ruh- i ui kinmezler; bir adam Eli do- kuz kişi şehadete bulunursa, o adama kötü gö arlardı. Her «Öyle ise bu bir balişi de başka bir fakire veriniz. Çünkü ben bu sa- bah Tanrıdan dokuz baliş istemiş- tim. Bana gönderdi. dokuzdan faz- lasını alırsam, Tanrıya yalan söy- emiş olurum!» demişti. Oktay bu cevaptan hoşlanarak bir balişi ge- ri almış ve bunu bir başka fakire vermişti. Kabileler arasındaki genç kız- lar bile, iki dokuzuna gelmiş de- likanlılara çocuk gözile bakarlar, evlenecekleri adamın üç dokuzun- da olmasına dikkat ederlerdi. Do- kuz atı, dokuz sığırı, dokuz deve- vesi olan erkek uğurlu sayılırdı. Her şeyde dokuz ararlardı. Bir gün Cengiz hiddetle bir ka- mi di geri | Hai tehlikesi Üye yazılanların isimleri şam 13 CA va) ML iç ellik ali (Sazanından) 20, 7823 Hüseyin Eminoğlu 20, 7024 Sü- n Klanbağlu 20, 7825 Süleyman Hircbpin 20, 7826 Bahur Gayriyel 20, 7827 Tanrıverdi Seyfullah 25 ve yar- dım 25, 7828 Yıldız 54 üncü kısım âmi- ri Hel kimhandan öp 7829 Samoel 54 üncü kısım âmiri 300, 7830 Sadi 54 ün- cü kısım mühendr 250, Ler e VE 8 aj el 7866 na 2 7867 Adem 22, 7868 M. Übeyd 9 Osman Ali 21, 7870 ami Balıkesir 30, 7871 Halil Molla 30, 7872 Daganlarlı e Aziz 30, 7873 Fikir Hareketleri MECMUASI'nın taşradaki bayilerine: reketleri mecmuası güne müracaat etmelidirler. İ Her akşam | bir hikâye )) eri ni ve iyi bir sayfiye bul- el köşkte ga- ra paçaları gayet geniş mavi ipek- li pijaması ile biraz bahçeye çık- tı. İki çam ağacının arasına kur- durduğu salıncağa uzanıp bir si- “gara yaktı... bahçenin sağ duvarı üze beyaz, gayet tüylü, bilki, kü yriği gibi büyük, kalın, e kuyruklu bir kedi peydahla! Leylâ hiç kedi ni halde: — Aman ne güzel şey... Gelse de biraz sevsem.. » Genç kadın kediyi çağırdı. Fa- kat hayvan müthiş vahşi idi, Dün- ada insana sokulmuyordu. Duva- açmış YE yi Ley F ylâ bir şey arzu eder- se lale onu yapardı. Yavaş yavaş kediye doğru yak- rsi Kedi geri geri çekilecek ol- yi tam bu esnada bitişik sirin genç bir kadının sesi yük- — Se appel.. seks appel züppe isim her halde kedi. zerine çullandı. Kediyi boynundan yakalar gibi oldu. Fakat hayvan genç kadının eline bir pençe ata- rak kaçtı... Bu sırada tuhaf bir şey oldu. eylâ hayvanın boynu elini atmıştı?.. Seks appelin boynum dan ipliklere ( sarılmış, beyaz bükülü bir kâğıd düştü. bile reisinin başının vurulmasını emretmişti, Kabile £ reisi o sırada dokuz ineğini birden başıma top- lıyarak sağmağa le Hanın idam emrinden haberi ta idi. Kabile reisi li ki yaşına yeni girmişti. Rei- sin e oğlu vardı. zak tutarı üç dokuzu buluyordu. Cel. lâdlar bu kadar çok dokuz bir medya toplandığını hiç bir yerde imsede görmemişler- di. Reise: «Senin başını ize kıyamiıyoruz.. haydi, imi bir adam olduğunu Elie r, Reis hana gitti ve saydığı- mız elli birer birer anlatın- ca, Cengiz ie iie «İyi ki, Başını Va uma gursuzluk irki dedi ve re- a! Li, © Oktayın yaptırdığı yeni sarayda da dokuz rakkamına çok riayet edilmişti. Hanın Y odası do- kuz direk ön yda bu danın dokuz penceresi vardı, Sa- raydaki nöbetçilere doksan dokuz nbaşı, dokuz yüzbaşı kumanda ederdi. Hanın Ba us do- kuz beygiri, dokuz an do- kuz arabacısı, dokuz'cellâdı, do. kuz ahçısı, dokuz zindancısı, do- kuz kamçıcısı, dokuz teşrifatçısı vardı. tay en çok dokuz tastan faz- la şarap içmezdi. Bütün ömründe bir yatışta dokuz saatten fazla uy- u uyumamıiştı. Moğollar dokuz rakkamını kut- ü saymıyanlarla candan könuş- mazlardı. (Arkasi var) > id e dü Leylâ bu kâğıdı > açtı, Bg «Şekerim. Bu; miyeceğim.. ded fırsat, Kocan evde “yalnız kalırdık. Lâkin berlen ko canla benim dargın olduğumu bi- liyor. Güpegündüz nasıl gelirim?. İstersen bu gece üç çınarın altın- da seni bekliyeyim.. gel emi?.. Se- ni ğini öperim..» mektup incecik bir kâğıdın üzerine küçücük AR yazılar- ılmıştı m, bir hapishaneye kediler Piti es- rar sokarlarmış.. Fakat LEyİK aklı, fikri akşa- yel ma kadar «Üç çınar» denilen de kaldı, Demek bu gece m Gl bir erkek bitişik komşunun kadı- nını «Üç çınar» denilen yerde bek- yel .. Fakat ne yazık ki, Seks appe! sefer mektupsuz Ginrnle hi Ralmıştı, 0 inde bem- Postacı | li Nihayet iğ era dı. Yavaşça aldı. Bu seferki tam ii yazısı idi: Mektubu cevapsız bıraktın. Yoksa bu usul mektuplaşmaktan . Kediyi G. a ğiikimi sonra içe riye Fakat İzmi iyice bastırınca artık Bi duramaz oldu. Bu srarı apkın adamı görmek için did Nihayet yemek- ten sonra üstüne düz bir keten elbise geçirdi. Sokağa fırladı. Üç çınarın önüne gelince adımlarını yavaşlattı. Ağaçların altında uzun boylu ld n bo; ii göl en yordu. fı üğü için Leylâ da karanlık- taki erkeği iyice görebildi. Gayet yakışıklı bir adamdı. Ley- lâ onu bir kerre daha görmüştü. Deniz kenarındaki beyaz köşkte oturuyordu. Genç kadın sahile doğru ilerle- meğe başladı. Uzun boylu adam da artık ümidini kesmiş ©- lacak ki, beklemekten vaz geçti.. şimdi Leylânın arkasından geli- yordu. Ona yaklaştı. — Siz de birisini bekliyordu- nuz ei mi ediy s Leylâ ie — er akşam biraz üç çınarın altımda İğne! Uzun boylu erkek bir alli sas vurdu: — m de.. şam geç vakte kadar do- İkili İki gece sonrası için tek- a karar verd dial 1 gene kedinin boynu» na bağlı ne geçiyor 5 eğ “uzun mimi- Aradan saatler geçti.. artık sular iyiden iyiye kararıyordu. Bu sefer Seks appel sol duvarda Leylânın komşusunun duvarında belirdi. H git.. git aman... diye sinirli sinirli kediye bağıl yorı Leylâ hemen mutfağa koştu. ki Simli ahçesine inmişti. Genç kadın he- men kedinin tarafina bir et parça- 1 attı, Hayvan evvelâ kaçacak ol- Bl sonra döndü, eti kokladı, ye- meğe başladı. Leylâ koştu. Biraz daha et aldı Seks appelin önüne attı... Yavaş yavaş hayvana yakla- şıyordu. Nihayet onun sırtını ok- şamağa bi adi bale elin gendi... Fakat et ikramının sonu gelmiyor, sırtı mütemadiyen ok- eri Kp 1 nn evlenmek teklif etti. Ley. üşer gibi sordu: ve kedi sever misiniz?, Selim bozuldu: Bir beyaz var.. amma tuhaf bir m van bir kaç kerre emmi Bir yerlere gidip gelir.. pek seve: Leylâ gülümse: idi var ind. — Sizin beyaz kediniz mi var?, Öyle ise benim de siyah kedim o- lur.. anlaşıldı mı.. isterseniz bu $e- rait altında evlenelim: kedilerin. ş rait Sresi evlenelim.. ne dersiniz. Selim itiraz etti. — Kedilerin ikisini de bıra- kalım. (Bir yıldız) Gir kli Gi