AKŞAM Sahife 9 -Tefrika No. 9i TAOLARI ÇİĞNEYEN HÜKÜMDAR CENGiZiN OĞLU İSKENDER SKENDER o FAHREDDİP N Oktay ( nwg-le) alanından ayrılieni adasından ayrılacağı gece, çadırında ç sayıklıyordu: “Ankin.. Şa ç ma.. Güzeller ve ölüyor, ıpal Sen hâlâ yaşıyorsun. Ölüm bile seni hatırlamağa vakit bulamıyor! ,, (örag-i) adasından dönüş... bekliyorlardı. üneş Da oğunca Soli çıkacak- ir, Oktay in 4 Sa Hanın başı ucunda otur- lk ağn anlattığı gü- Sağ hirilar Hanın kulağına bile girmiyordu. Çıpa bir aralık Oktayın yüzü Sülmeğe başladığın ını görünce: mea aradığınız ayıyı bul- Masaydın üzülecektiniz, dedi, eski Kora kralının Mi İşinize yaradı sanıyorum Oktay yatağının üzerine uzan- Mıştı; o, sükünet tavsiye ve kılıcın göreceği işler Ar. Çıpa, Hanım uyumayacağını a, Oktayın gözleri açıktı: — Gülmek istiyorum, Heneyi unutmak m. meş doğsa da buradan EE u- ak. eri istiyoru Hanın dalkavuğu, afyon çubu- Bunu doldurarak yerinden kalktı: — Şundan bir iki nefes çeki- hiz. e dinlensin. Ve çubuğu mia uzatarak an- latmağa başl — liralar biri Tahrana git- miş. on yıldan beri görmediği es- e ya ma ir e birini yarat- sa daha iyi olur Oktay söle mırıldandı: — Doğru emiş amma.. b © esrarkeşe Kliba boyi Mu vurdururdum, Hastalar, ei larından teselli beklerler. alkavuk morardı.. ve Hanın Sülmediğini görünce, şu küçük fıkra hatırına geldi: Kin bir tatar, midesin- dn | muztaripmiş.. ne e eti yerse karnı ağrı zaman da- arnı ağrımamış.. ertesi günü çı- kıp gitmi; “ Aradan on yıl geçmiş. İki dost Yine ll Tatar zengi- hi: «O geceki yemeklerin tadını hâlâ un adayız &O zaman hiç rahatsız- nmadın mı7» diye sormuş, Ta- ük tar: ein eni e yıl ön rin ştıly de- elile karnını şimdi ağrı- ri» diye İrrranağa başla- IŞ, Oktay dayanamadı.. sırt üstü” yatağına uzanarak &katılırcasına gülmeğe başladı: — Babam hayatta olsaydı, bu in başını vurdururdu, Çıpa! en söyledin bu hikâyeyi be- ar Budala herifin beynini şey- tanlar sarmış. İnsan, on yıl önce yediği dana ekle on yıl sonra sancılanır mı? Çıpa, bu bei Hanın hoşu- na gittiğini görünce sevinmiş- ti. Oktayı güldürmek kolay bir iş değildi. Cengizin oğlu az güler- di. Neşesiz bir adam olmadığı halde, herşeye gülmez, herkesin konuşmasından zevk br o, f söylemesini severdi. Oktay onun- la k k aktin nasıl mem SERDİ » derdi. Tu- li çok içki içerdi, daima neşeli .onuşurken: görünür ve onun meşesinden etra- f sö küçüklüğünden birşeyden zevk almazdı. Tuli likid sonra, ava eskisinden daha çok iptilâ göster- meğe başlamıştı. lencesi avdı. beri avdan bi Çıpa,başının ucunda kendisine hikâyeler anlatırken, o, çoktan beri hatırlamadığı Lİ ha- yalini gözünün önüne erek: ml hayatta sağ kolunu uli.. sen Ben, sensiz, tecimen "20, bir Hive tehlikesi Üye yazılanların isim! çeşme No. 10 da Eyüp Bostan e e 7777 7 Ela İstanbul 25, 7778 783 Rıfla Kır- .Ş 24, 1786 Ali ke ii cam fabrikası Madam Ear Şişe ve cam ii il İ. mec. üyesi 32.40, 7788 Hasan Cevad şise ve cam fabri kasında 32.40; 7789. Cevad Abbas $işe ve cam fabrikasında 32.40, 7790 Mehmed Sammer şise ve ei m ve 3240 7791 Eyüp S: m fal flas iz gi 2192 Esi. Ri ında 32.4 tecime e lir im. “le Hacı Ömer oğlu eşler en 30 lira bir defal vE 100 Hira, 81 LR Bafra garı dereli yardımı 20, 7820 Duhani Salim defalık yardımı 40, 7821 Süleyman Bikmen | inci noter 24. AE SE ME Fikir Hareketleri MECMUASI'nın taşradaki bayilerine: Fikir Hareketleri mecmuası taşradaki bayilere doğrudan doğruya be gön- e için il ma müdür lü- > müracaat stildirie, kaybetmiş ç rain sö; öyle enmeğe o başlamıştı. e gözünde şarap tütüyor- du. Fakat, eski bir Moğol adeti onu şarap içmekten menediyordu. Hanlar, yola çıkacakları geçe iç- ki içmezlerdi. ktay: — Bir afyon daha ver, Çıpa! . e bağırdı - beynimi uyuştu- mak istiyorum. Sen, güneş dömek beni uyandırırsın! ii afyon çubuğunu uzattı ve eri yürüyerek yavaşca eski yerine gelip oturdu. Cengizin oğlu sayıklıyordu: olak bir insan gibi kendi kendine — Sevmenin de sonu yok, Çı- pa! ei hepsi vik Babam in.. ve nihay gözümün ra yanıp kül e Şama... Oh.. o ne sevimli, ne seh- har bir kadındı! Sen hâlâ yâşıyor- sun, Çıpa Ve yaşıyacaksın! Hele şu suratına bir bak.. insan l yakışmıyan bütün çirkin- likler sende toplanmış. işte sen bunun i için yaşıyorsun, Çıpa! ölüm bile seni hatırlamağa vakit bula- mıyor..| Çıpa korkudan eriyocda. Ok- tay gadaba gelip de: «Vurun nun boynunu...» diyecek olursa, dalkavuğun bağinı cellâdın sin den kim kurtaracaktı? Bereket versin ki, afyon imda- da yetişmiş ve Hanın başını dön- dürmüştü. Oktay ellerini yüzüne kapdı.. ve sesini kesti. oğlu maiyetindeki uşak davranır- dı. Seferde biraz sertlik gösterir. di, fakat sevdiklerinden hiç biri- nin başını durmamıştı. Çıpa bunu biliyordu. Biliyordu amma, korkmaktan da (kendini alamı- yordu. Hükdü mdarlara (hizmet etmek kolay bir iş değildi. sezi babası gibi sert bir adam olsa; dı, şimdiye kadar o Çıpanm eri çoktan yere ya Çıpa, günes Ai Oktayı uyandırdı. Ordu hazırlanmıştı. Moğol akıncıları biraz sonra (Çang - Ho) kıyılarından ayrıl. dılar.. ve orta Koraya doğru yo- la düzüldüler. 5 Her akşam bir hikâye Top ortadaki sürünürcesin: içine düştü. sesle: | ağın üzerinden e geçerek çizginin Asım,muzaffer bir Gecemm! diye haykırdı İki oyuncu biribirlerinin ellerini r ve masalarına doğru yü- rüdüler. i ağlübiyetini filozofa- ne Bişkl Fakat arkadaş- larının yanına gittiği zaman, hep birden, kendi: — Yaşasın mağlüp! diye karşı- ladıklarını gördü. Canı sini; Asım: yahu! dedi, Yaşasın —. deseydiniz daha doğru ol- 2 özde kumral saçlarile, Peran omuzlarını kaldırdı: Artık benden bu kadar fe- önlük Mi rica ede- — NE fedakârlık m — Ne olacak, ben Mi ta- rafından ba! a. 'okteylleri ben eyy ede- yim, müsaade eder misini Genç kız cevap vermeğe tenez- zül etmedi. Kısa etekliği altın dan tee bacağının kımılda- e çarpıyordu. Peran du- dallar da ısınıyor, dişlerinin rinde kırmızı bir leke kalıyor- Bi Hikmet lâkırdıya karıştı: — Midenin, pedi daha zi- yade bu bana düşer! Ellerini çırparak garsonu çağır- Peran, ki etme- mek istediği gizli bir bakışla de- likanlıya hayran ve meftun ba- kıyordu. sk Maçın ertesi “ kapı devamlı surette o çalınm başlaymca, Hikmet açmak i için iidliğ koştu. — Hayır. Gel bakalım. dostunun küçük salonuna girdi. Hiç vakit kaybetmeden maksadını anlatmağa başladı. — Hikmet, senden bir şey rica etmeğe geldim, Maalmemnuniye. Elimden elini bir şeyse. — Hikmet, bel Peranı seviyo- — Ben, kendi hesabıma, bunda hiç bir mahzur görmüyorum, — Fakat o beni sevmiyor! Her halim kendisinin sinirine doku- nuyor, benden uz: şıyor. Hoşu- na gitmeğe uğraşıyorum, muvaf- fak olamıyorum. da san- dağlar, uçurum! varmış gi- hep sana bakıyor. Gözlerini den ayırmıyor, ben orada mı; değil miyim, aldırış ettiği yok. — O! Kıskanlıç, ha! — Hayır, kıskançlık değil, imrenme. Beni kı tan senin maddi güzelliğin değildir. Her ruz kı lıyorlar. Bana ırsa, Peranı zbeden şey senin halindeki ka- Hissiyat işlerine hiç Di etmez gibi görünüyorsun; , bundan hoşlanıyor. era duğunuz zaman on: bir ehemmiyet vermiyormuş gibi davranıyorsun, Fakat bu lâkayıt- Teniste sevişme j lıktan müteessir olmağa başlar başlamaz, yerinde bir şaka ile kendisinin ği almağa mu- me oluyo: R denli ei imiş, sen de ayni E yapsana! kızın yanında lâkırdı söy» lemek ne kadar zor bir şey! Se ni O demeğe bir türlü ce saret edemiyorum. — m yaz. | — Ben de bunu düşündüm. Fa- kendisini mütehassis edecek er bulamıyacağım diye — Her halde bu mektubu be- Ben sen- dai işi bunu rica etmeğe geldim. ap silkti: — Per in farkına yana h ikimize di rl, bir daha yüzü- müze bakmaz. — Peran Siödesi farkedecek 2 bunu? Kuzum Hikmet, hatırım ğ için yaz şu mektubu. Sen kendi hesabına. olsa nasıl yazaca benim için de ayni şeyleri yaz, bir müsvedde yap, ben kopya eder, yollarım. Asım lâkırdıyı ederken yazi | masasına yaklaşmış, kâğıd kutus unu açmış, kalemi, mürekkebi hazırlamıştı. i Hi bir mektup 5 ikmet can sıkıntısından içini çekerek: — Peki, dedi. Anlaşılan, senin elinden kurtulmanın imkânı yok, Dur bakalım, bir şeyler çizik- tiririz! Asımın hayran gözleri altında, u garip aşk mektubunu yazmağa başladı. ss Ertesi günü, Asım, sevdiği genç kız ile iza idi. Genç kız, taraseni; rmaklığına dayanmış, dalgın sönkeriln etrafı seyrediyor, Ası bir ğ 4 " Nihayet, gayet hafif bir sesle sordu: i — Peran bir şey söylemiyorsun. — Ne söyliyeyim? — Mektubumu almadınız mı? Genç kız sadece bir baş işare- tile tasdik cevabı i. a gene süküt. Delikanlı müteessir i ir sesle tekrar sordu: — Okudun — Evet. — Ne düşünüyorsunuz? Fikris niz nedir? uz mu metubumu? — Sizin mevkiinizde olsaydı Hikmetin söyliyeceği şeyleri dü- şünüyord im bilir ne gü“ zel, ne tatlı Mila yazacaktı ba- na... Hikâyeci Abone Ücretleri Türkiye 0 3 AYLIK > 150 » igin ittihadına dahil glmayan i 1450 800 için yirmi beş Adres tebdili. kur öndermek lâzımdır. uşluk pul gi Cemaziyelevvel 14— Hazır am 101 h a Va. 314 509 1219 N 811 vi İdarehane: Babıtli civan Acımusluk Sok,