o. o 11 Ağustos AKŞAM ” Sahife 9 935 Tefrika No. 83 TACLARI ÇİĞNEYEN HÜKÜMDAR CENGİZiN OĞLU İSKENDER OFAHREDDİN Oktay, ateş yığınının içinde bir kadın başı gördü ve: “Şama..l e diye bağırdı. (Kora Mabudesi) nin mikleri bile kül olmuştu! Şama ll az , Oktay şarap kad dehini, m “in ve boşalttı... yeni siena içti ve ze ken: m ital içime bir avuç ateş döktüler. . Diye mırıldandı. (Kora mabu- elli, Fakat, ne de SİZ kadınlık gu- Turunu bu kadar çabuk ayaklar al- ına sermek istemiyor ve kendini güçlükle tutuyordu. abudeliğine kendi de inan- Miştı, Bir faniye bu kadar teslimi- Yet göstermek nasıl olur?. diy düşünüyor ve dakikalar öce) damarların biraz daha tutuştu- in biraz daha sikı- ü duyuyo: aj Şami rdu. son- Cengizin dan Ta, kendi kadehimi doldurdu ve göze çarpan bir alışkanlıkla içe- rek; İnsanın içini tatlı bir kaplıyor, değil mi Şama? zık ki, b ateş ) rinin dizinde eye “e sevgili- ler j için yaratmıştı Dedi, elindeki kadehi içdikten 8onra bir daha doldurdu ve pren- sese sundu. Şama itiraz etmedi. İçini ya- kan bu tatlı ateşin zevkini so- e kadar,tatmak istiyordu. İç- 5 Ve böylece sabaha kadar içti- Ba ediz sızıp kaldılar. sm yanışı | Sarayın yen ai ha- kan ça — kurulmı y adada dalak, “bütün Bayi «Güneşin oğlu geçiyor!» diyerek e Ear e Ve hanın e bakı edemiyorlar. ütün sdalr Oktaya boyun €ğmişlerd Üç gün sonra.. mağa cesaret Sebutay, hanın çadırında anla- tiyordu: — Sarayın avlısında ateş yakı- Yorlardı. Prensesin adamlarına bu ateşi niçi; yaktıklarını sordum. Bana: «Bi ateşidir. Pren- Bu <a ok tuhaf insanla il omuzunu ierik gül dü; rak şu saçmaları, Sebutay! n prensesin istediği mühlet Biliyor. Orduya hazırlık emri ver- e ie bakalım ne cevap ve- ei, odasında sabaha kadar bir kuvvet yok ki.. nasıl olsa 2 e Kii ke ii ii gelecek, — Giderken adayı kime bıra- ve Adalılara... Varsınlar kendi kendilerini in tsinler, u fikirde değilim, Mü- aade seli buraya bir Moğol yeli ile bir miktar asker br Gölün ortasında duran bir avuç e bir'alay bekçi bı ne işe yarar? Kralın ha- zinesini, mabudenin değerli eşya- sını alıp götürürüz. Adayı sahip- İeri beklesin. “ Çadırın kapısı birdenbire açıldı. Hanın dalkavuğu telâşla içeriye girdi: — Ateşe bir kadın attılar., gör- mediniz mi ulu hak ktay gözlerini açarak yerin- den fırladı: Kimden bahsediyorsun, Çr pa? Yanan kadının yüzünü gör- dün va an?, medim.. fakat, kemikle- rinin a. duydum. Kızıl alevlerin arasından mavi bir du- kesin gözü yaşlı, Ünliriiz kal dık!» diye ağlaşmalarından şüp- ka m hakanim! y atına bindi.. Setüteğ ve Memesi hanın arkasından koş- tular, Han, yollardan yıldırım gi- bi uçuyordu. Biraz sonra sarayın önündeki meydana gelmişlerdi. Ortada halkalanan yerliler hep .. Lung Çung... nun mânası Mer öl di) demektir. Dedi ve atını sürerek ateşin ya- nına sokuldu, Oktay da Sebutayı takip etti. Ateşin einen yeni vE odunlar m Bu odunla- mürleşen kemik km Göre Oktay atı- nı yerde yatan yi birinin r bir adam — Atını sürecek yer bulamadın mı?, Diye bağırdı. Oktay kamçısını sallıyarak sordu: — Kimdir bu ateşte yanan?.. İhtiyar gözlerini e bir kelime ile cevap v: — Şama.. Oktay bir linç kişiye daha sor- du.. hepsinden bu aliye alınca ateşin içine doğru ileriledi ebutay at üstünde seline du. Benzi saman gibi sararmıştı. Kr sında kömür haline gelen prense- sin başını gördü.. irkildi, u ne talisizlik!, Diye söyleniyordu. Yerlilerden biri ayağa kalkmıştı.. sert adım- larla hanın atına yakl aştış — Bu felâketi başımıza getiren sensin! Yurdumuzdan di Hepimizin başını ateşte mi yak- mak istiyorsun?, Sa mr Dz meme .da- | Her akşam ) bir hikâye Ahmed Şükrü, Sabahat ile ev- lendiği zaman, herkes: «Hele şü- kür, biribirine uygun bir çift gör- dük!» dediler. Sabahat genc ve uysal bir ka- montide güzel bir dükki açtı. Burasının havası permanant e yapmağa çok müsaid idi. Onun için yeni dükkân çok rağbet bul- rü, sanatında mahir ve açık koca Sig içinde bir hayatı sürü- yorlard. Tam Si sırada Hollivudun yeni yıldızı Jean Harlow plâtin saçlar modasını ortaya çık: Bu gü- zel yıldızın kanaatine göre, erkek- ler madam ki kumral kadınları tercih ediyorlardı, demek ki ka- dinlar ne kadar çok kumral olur- larsa o İmei Za gideceklerdi. te Artık bütün dünya kadınları gü- zel yıldızın saçlarına imrenmeğe Şükrü modanın bu gi- dişi ib etmek lüzu; hi setti. Fakat ra gibi sarı rengi birdenbi: lâtine çevirmel kti korkuyor, redd dlere düşüyor- du. Sabahat — Senin ilerisi bir prova ya- palım e Dedi. Ye eni boyanın ilk t Idım, ne ne- tice yö derhal anlıyabi- liri; Saba li verdi: ü, dedi, zannedersem, benim kali rengi , pek seviyordun; sen kumral yaparsan, karını değiştir. miş gibi bir hisse kapılmıyacak mısın? — Çocukluk etme, Sabahat! Benim sevdiğim $ey senin ahlâ- kındır, vücudundaki cazibedir. Ben senin huyunu değiştirecek de- rengi istediğim ii küçücük fedakârlık bize hiç ömrün. rbere harac ve; ie mecburdur. Düşün bir ke- re, ne bü ir anc! ük bir kaz. abahat razı oldu. Derhal saç. ları iie yapıldı. Bu renk genc kadına fevkalâde ea Fakat daha o dakikadan VE Ahmed iri karısının hül ve ata- lete kendisini terkettiğini hisse- der gibi oldu. Kadın berberi yanamamıştı.. kılıcı çekerek, bir sallayışta adamın başını yere uçur- u. Oktay teessüründen ni p e ya- pacağını ibsiyerd. ama!,.. Şama!... Bana da- mıymadan, kendini neden ateşe at- tın ii haykırdı.. ve kenara çeki- lerek, ateş sönünceye (okadar, meydanda, at üstünde > 5 e Arkası j Şükrü, Sabahati Ladam o — melyayı, Demirhane Mü e görüyordu. Bir gün dük. kolon; satın alan genc “bir zabitin kasadaki Saba- hate parayı verirken pek tatlı tat- hı bakıştıklarını farketti. O şam genc kadın gene sinir Lab ranı geçirdi. Mutfakta iri g: ği nı Ahmed Şükrü içeriki odadan duydu. Sabahat gözleri azık Yü rüyor gibiydi. endi Kendine Sö yleniyamu; sa Çok şükür ki plâtine sp er ın Omodası O geçmeğe ladı. Kay Francisin > zı parlayınca kadınlar kar- ga siyahı rengine ei Plâ- tine: kumraldan 'kuzguni siyaha geçmek nasıl Lin Gi e etmek istiyen med ki ina yeni bir ricada du: . Âdetâ canlı bir alev de- gergi Karmen iyor, bizde de boğa dö- er be niçin ai Diy. söyleniyordu. bie. zaman göze çarpmıyacak e giyinen Sabahatin şimdi İl kıyafeti ile nazarı dikkati celbetmesi Ahmed Şükrünün hiç ie çe Berber dük- hali değişti. Adetâ bir spor m gibi bir sey oldu. Bir gün, çıraklard. gaza geldiler, kodularına — el se- bebi Sabahat den, aradaki kıskanclık dd. Ahmed a teren- t karısı ta- e uğradı.. Say bir gün annem gideceğim e evden çıktığı iZ. de sevdiği bir MK ile bu- luşmağa gitm Artık kesil AN ailesinin hayatı bir cehennem azabı şekli- ne girdi. Dükkânda kavgalar ek- sik Presi bu. d Şükrü ile Sabahat ara- şe bu tatsızlık >” a ile neticelenmek zâru: şükür ki rine Âhme nedik bakırı rengine boyadı da iş- lerin gidişi değişti.. Şimdi Viya- nada bu renk moda idi. Bütün ka- dınlar saçlarını Venedik bakırı rengine boyamak hevesine düş- üşlerdi. Sabahat, çıkan şarkıları teren- nüm eden plâklar aldı, tatlı vals- lar dinledi. Viyana rıldanmağa ba lan genc bir musikişinasımıza âşık oldu. Bu aşkta o kadar ileri ilisi iz kpirabek kaç- mayı bile düşünmeğe başladı. Ahmed Liam işin X bara va- rınca, saç maşasını Sabahatin göz- lerine kiki ei kadar içinde bir acı duydu. Fakat bunu yapmaktan ise bir tarafta hüngür hüngür ağlamayı müreccah bul- du. Sabahat fena kalbli bir kadın e için, kocasının bu iztı- rabını görünce, yumuşadı: — Ne yapayım, Mn Dedi. Bütün bunlar hep senin kabaha- tindir. Saçlarımı boyamak iste- diğin zaman ben sana olmâz, de- dim. Nihayet ısrarına dayanama- dım. Sen benim yalnız saçlarımı boyayacağını zannediyordun, hal buki e la beraber kalbimi deşri u da, kişkaalimla de ürüryorda Yeni bir boya tec- rübe prn KENE de- yet la aldatılmak de- Hava tehlikesi Üye yazılanların ileri Ankara 9 (A.A.) — Hava tehlikesi- ni bilen üyeleri B. e bakkal ni. yan Karamustafapasa 5. Hovagimyan nbul - Galata 20, 7694 han demirci 1. Ahmedi Aksoy E ü madeni & ye mer 20, 7695 B, M. Turgud teci- zürra 20, 7697 B. Şefik mühendis 20, 698 B. Şerafeddin Kotan maden iş rı 20, 7699 B. Hasan Salâhaddin Mü- hendis 20, 7700 B. İsmet mühendis 20, 7701 B. Feridun Aşkın mühendis 20, 7702 B. Kâmil mühendis 20, 7703 B. Asım müteahhit 20, 7704 B. Villi Rum Şayit mühendis 20, Nuri işçibas 41 20, 7706 B, Mustafa Nâzım köprücü | 20, 7707 B. Jozef Em mühendis 20, 7708 B. Cahit muhasip 20, 7709 B. Hüs; nü Doj operatör Baki 20, hendis 20, 77 e Levrof mühendis. 20, 7717 Bün: a mühendi 20, 7718B. Yeysen mühendis 7719 B. OtotDu-. bah mühendis 30. z Radyo 11 Ağustos pazar 12 ipli Pararil 18,30 si için jimnas- eki rcan, yo caz haberler Benilar 2, ayan Kâzım, keman solo, 22 Hafif musiki (plâk). ABE ADARA SURA BEREN AA FARU AN FAB AtAmA ay e AAA Satılamıyacak eşya, ki- ralânamıyacak ev, aparti- ğ Ancak man an di İunu bilmi AKŞAM GAZETESİNİN. 4 KÜÇÜK İLÂNLARI Çabuk ve iyi satmak, kiralamak için en emin, en ucuz ve en kolay vası- tadır. ii yi iodin , sonra » pehalii perestlik sırası güldü. Nihayet böy» le hayalperest yaptın. Bütün ka» bahat sende.. Sen sanatını aşka tercih ettin. > Ahmed Şükrü uzun uzun dü- şündükten sonra, cevab verdi: — Sa rübe daha şimdi mal Hep- burne sayesinde ke: saç moda, diyordu!