Tefrika amy a 75 Jahife 9 TACLARI ÇİĞNEYEN HÜKÜMDAR CENGiZiN OĞLU İSKENDER | FAHREDDİN Ulak, tekrar ( Sarıkuşu ) elde etmek için, harbe ordu.. arkadaşı : “ Bir kadın yüzünden, uyuz keçiler gibi, geride kalmak sana yı kalmak sana yaraşır mı?,, dedi.. gitmiy Oktay Ge seferine © | Sarıkuş anırken.. Üçüncü li dağıldı. idecel , Koraya u hazırlı- ğını bitirdi.. hasta gili iyileş- mek üzere, Prenses Ankin (Çatal dağ)ında, Mersanın yanında, (Dağ arın kı 21) hâlâ Uygur ilinde, “Oktayın sevgisile yanıyor. (Sarıkuş) Kaçarın evinde. Prenses (Moka) ya gelince, Ton- mış ve bu kiye ik kimsele- Tin canını im B i içkiye ver ve ehli çe liği düşünerek göz yaşı döken bir de- likanlı vardı: Ulak. lak, Sarıkuşu hakllaği aldık- tan sonra, bir başka kızla seviş- mişti, kız Karakurum bağla- rında çalışan bir köylünün kızı idi. Ulak bu kız yüzünden Sarıkuşu bir kaç defa e bile. vi yer kızı ona çok'yüz Vermem Eliş ndeki ve evindeki kadının kıymetini bilmiyorsun.. beni de andırıp, > gibi cendere içine mi sokacaksın Diyerek ei elini çekmiş- Slstö bu sırada Kaçar (Kin- Z muzafferiyetini kazanarak K kur Ulak, zorla elinden alınan Sa- rıkuştan ayrıldığı gündenberi: — Ben onu sevdiğimi şimdi an- İiyorum... Diyerek, onun ateşile yanıp tu- tuşmağa başlamıştı. lak Karakurumda ağır başlı lığı, merdliği ve yurdseverliğile tanınmış bir zabitti, Hanın kendi- sine verdiği bir kızı, göz göre Zi general Kaçara kaptırmak, Yakışmıyan korkaklıktan ak bir *ey değildi. Ulekın arkadaşları: — Biz seni bu kadar korkak sanmıyorduk!. ii Diyerek kışkırtmağa başlamış- ardı. Ulak hiddetini Ep aym Birk, ün sonra Oktay ana- çi ele han gitsin de.. ben Ka- çarla siragi paylaşırım. Diy, u. Kaçar Karakuru lisi sim Oktay gittikten sonra in idaresi onun eline ge- p z Oktay gittikten sonra, bii yakalatıp zindaan attı- rirsa,'ne yapacaktı?. Kaçar, kendi başına buyruk- luk sonra u ki, Ulak, Karakurumda ilemi sak lıyarak gezemezdi. u almak üzere e Muşmayı unutmuyordu: u kızı bana verdi. ER elimden alamazsın!» — O, kimi severse, onun ola- cak İşte, görüyorsun ya. Sarıku benim ya, amacıma sokuldu!» l | — , bir şimşek çaktı ve yere ateşten Sarıkuş o gece Kaçarı görünce, babasını aura gibi sevinmiş ve yanına koşmi Demek ki, imi generalı se- viyordu! Fakat, ne olursa olsun, EML Kaçara bırakmamak ge- Ül şarap içerken, arkadaşı- nın ia eğildi: bahasına da olsa, Enel pe elinden alaca- — Seni sevmeyen bir kadını elli budalalıktır. Vaz geç bu fikirden — Hayır.. anamın kanına ye- min ediyorum: General Kaçar- dan öç almak için Karakurumda kalacağım. 'a Oktay seni de götürmek isterse?... — Bacağım ağrıyor.. Ata bine- Karakurumda Koraya Maki derim. lırui Ulakın arkadaşı yurdseverlikte dedi, Sen Cengiz hanla birinci Ko- ra seferine meni cessur bir zabit- in! Ben, ikinci Kora seferinde de seni hanın ene görmek iste- rim!. Bir kadın yüzünden, uyuz keçiler gibi, ordunun arkasında mı kalacaksın?. Ulak içini çekerek bir kadeh AKŞAM Abonelerine kıymetli kitaplar hediye ediyor Bu fırsatı haçırmaz- sanız hem Türkiye- nin en mütekâmil bir gazetesini oku- muş Oi hem de bedava en güzel mii alabile- SİNİZ. ağustos Höhinden 30 eylül ta- yarma AKŞAM arasında şimdiye kadar ndan sonra çıkacak ki- taplardan a nisbet dairesin- de kendilerine hediye posta ile el gönderilecek- tir: edilecek ve 1 senelik abonelere: 300 kuruşluk bedava kii . 6 aylık abonelere: 125 kuruşluk Gel tap, 3 aylık e 50 kuruşluk bedava kitaj m tos ve eylül eri gaze- temize abone yazılacak v ya mev- sud abonelerini uzatac: vata der- sak ze Neşriyatının bir liste- hal si gönderilecek ve abonel e müd- detine göre hakları olan miktar ki- tapları seçerek bize ildirmeleri kendilerinden rica edil ir. İste dikleri kitaplar pos aremi. tarafından yek dre alir Hine gönderilecektir pr AKŞAM gazetesi- nin ikramiyeli abone müddetinden istifade ediniz! © bna sibi EE inline si- kaldı. #“. Bir gün sihirbazlardan biri Ok- tay hana gelerek bir rüya gördüm, dedi, tanrı bu rüyayı size leme mi emretti, — söy ii bakal Dedi. Sihirbaz adi anlattı: — Gece bulutların arasından 1908 de Ecnebi Sermayedarlığına Karşı ilk Kalkınmalar Türkiyede işci tarihine bir bakış, 08 grevleri nasl başladı, naml bastırildi.. Emperyalizm ve: seni hareketleri. Yazan: Hüseyin Avni Fiyeti 20 kuruştur Satıldığı yer: AKŞAM NEŞRİYATI Her akşam bir hikâye C mekten sonra etli güzel du- z Z E Si 4 © 1. a © . ş 9g La B. E ledi. Zaman zaman u Bayan Afife son derece macer düşkünü bir kadındı. Garip, esrar- lı, fevkalâde aşk maceralarına pek bayılırdı. imei Başıboş bir hayat geçiriyor. Birdenbire elik Hayatına birçok erkekler girmişti. Hattâ bunların içinde kuzguni siyah bir delikanlı bile vardı. Mısır ehram- larını görmeğe gittiği zaman bir Amerikalı genç kadın arkadaşile çölde iki Mısırlı delikanlı ile ne f meleri vardı, Kızgın kumun ve kızgın güneşin altında ne unutulmaz saatler geçirmişler- ırtınalı sevişi âkin şimdi bu çingene roma- lerin ne şairane, ne ateşli söküm lerini anlata anlata bitiremiyor. lardı... Hem sanki gayet kibar ka- dınlardan çingene delikanlılarına âşık olanlar a idi?., Hiç unutamıyordu. — Brigitte Helmin «Mavi Tuna» adında bir e görmüştü. » Burada büyük ingene kemancı ile evlen- miyor mu idi?, bir baş düştü. Yanına baş yarın bi decek.» gözlerimi açtığım zaman titriyordum. Oktay merakla sordu: ördüğün baş genç miydi, yaşlı Eti, — Yirmi yaşlarında, genç bir delikanlının bak İebiycr Oktay sihirbazı başından sav- Hepsini gözden geçirdi.. abileri na baktı, Kubilâyı yanında alıko- yarak, ötekileri dışarıya çıkardı. Oktay, kardeşinin oğlunun alnın- da kızıl bir leke görmi Sihirb rüyası doğru idi. K sından fazla iltifat görünce şaşır- dı: — Beni eskiden bu kadar çok iii Diye ee Oktay, Kubi- lâyın alnından öperek: — Yarın amcanın ve büyük ba- banın Mek sen oturacaksın ©- gul! dedi. Şimdiden ok atmasını, at koşturmasını öğren, kurumda Çutsayın açtığı medrese- ye verdi ve haylazlıktan kurtardı. Bu vaka bir iki gün içinde Ka- rakurumun her köşesine yayılmış- tı. Kubilâyı çekemiyenler, hanı kışkırtmak için: — İnsan, oturduğu tahta kendi elile rakip hazırlar mı? Gibi sözlerle ME di yapma» ğa başlamışlardı. Ortalık Kar ne, Oktayın dan * kaldır racağını tarihte, hayatında ken- dine daki asıra yan bir hüküm. dar görülmüş müydü?. O günlerde balkın da bundan başka bir lâf Eğ yordu. Kubilây yirmi yaşını dol. Moğol tahtından indirmeğe bile yeltenecekti. Mademki sihirbaz o- hi — Sen bu tahta oturacaksın!» demişti. Kubilây kendi başına buy. rukluk çağına girince, neden bu- na yeltenmesindi? ktay o gün, Kubilâyı, Kara- Afife düşündükçe kendisini he- yecanlı bir rüyaya kaptırıyordu. halka halka Ee savurarak dü- şünmeğe başlad Sahiden de ah bu çingeneler!.. Ne şairane, ne kağıtsız, ne serseri hayatları vardı. Bazan baş ucunda kara yağız bir delikanlının keman- la -hiç işitmediği- serseri oi yır, kır havaları çalıyor Karar verdi. Bu lezzeti çi g rah yüzlü salon erkeklerinden bık- mıştı. O bilmediği, tanımadığı ye- ni ufuklarda, bilmediği, tanımadı- ğı yeni maceralar, bilmediği, ta- nımadığı yepyeni zevkler arıyor- pg Hem sade bir gece, bir gece- ik... Onu kim tanıyacakti. Bir kerre daha onu kim görecekti?, Ertesi günü sordu, öğrendi. Çin- , genelerin nerede konakladıklarını anladı... #”w Şehir haricinde bir ağacın ak ında hususi bir spor | ce Çergi,, de bir gece... | (Arkasi var) 0! ili edi Afife emektar uşağına: Sağa i i ledi.. ben | elbiselerimi değiştireceğim. e hemen sırtındaki şık e) leri çıkardı. Eski elbiselerini g giy- * di. Bu eski elbiseler içinde le şık, güzel bir kadındı. İçinden: — Gözlerini kapa... dı üzünü bile görmedi. ia it çingene delikanlısına e bir peri masalı hayatı ge gireceğim. beni ömrünün son Ik a kadar unutamıyacak... Uçağın a; — Beni bir saat burada bekle... .. di rsi beni alırsın... Bir saate kadar dö- nersem beraber riz.. i Otomobilden kalk zekat - A Çingene çadırlarına yaklaşmış- enbire karanlıkta iki e le, iki erkek gölgesi o ay buluttan Kr Afife anlascii ok. duğunu farketti. Eşeklerini dür. tekliyerek ilerliyorlardı. Afifenin içinde heyecanlar Böyle garip maceralar için canını verir i titredi. Karanlıktaki erkeklere yaklaş- tı. Bütün cesaretini dilinin ucuna | toplıyarak sordu: — Blk 5 değ mi?. e iv “bir si söz ahbaplıği ir in sarmış olan delikanli b " ear keman çalar mısın?. di. Delikanlı Afifeye- “ Aman anan fındı d “Ne güzel de kırdık ,, g “ Ceviz içi, şam fistikl,, 3 şarkısını söyledi. Afife içinden: — Ne güzel., ne ekzantrik bir macera.. diyordu. Ammbağaz ayrılalı bir saatten fazla olmuştu. gitmiştir» diye d dostluk artık derin bir samimiyet aline girmişti. vey Ertesi günkü gazeteler şu hava. disi veriyorlardı: «Dün şehir haricindeki çinge- neler pek maruf ve zengin bir kas dını tamamile soymuşlardır. pel ki bu zengin am fena halde döğ-. — rdir ik söylememiştir.» (Bir yıldız) Radyo 29 Temmuz Pazartesi y 30 Yüzme dersleri, bayan. İstanbul, 18, Azade ei 18, Fransızca ders, vt e Plâk neğriyatı, 19,50 Estegaço or- itrası, Rumen eki 20,20 Habers lr 20,30 Rad az ve tango orkestras. ları ve bayan Bdiya Tüzün, tü m. Alto: İzz: ME Sesi 22,10 Plâk neşriyatı, 30 T: Salı 305 iğ in, çk gn lar, 21,45 Son habülen 1 r, 22 Bayan RE a Mahmut (san)