Tefrika No. 24 TACLARI ÇİĞNEYEN HÜEKÜMDAR CENGiZiN OĞLU İSKENDER FAHREDDİN Oktay, Kin topraklarında, babasından geri ln düşünerek kollarını seed (Yon) nehi (Kaçar), Dağların kızını aramağa gidiyor Oktayın, (Çing-Lin) öldükten ve Kin tacını yere vurup parçala- dıktan sonra, kendi kumandanla- ” yanındaki onuru eskisinden çok fazla artmıştı. ek hanı Kin topraklarında yeni Moğol türelerini yaydıktan ve ayağını bastığı memleketlere Moğol kumandanları yerleştirerek hepsini kendi yale Itına a dönme- Oktay, Kimlerden babasının ö- cünü almıştı Çineli) öldükten sonra, Kin tahtına oturacak bir varis kalma- kümdar giyen (Kin imparatorlu- Zu( sonuna ermiş, tarihe karışmış oluyordı İki lk boyunca yerleşen bü- ön- ; ta içinde ayrılabileceğini anla- mıştı, bir hafta içinde (Dağla- rın kızı)nı elde ederek, Karakuru- raber götürmeliyim. dedi. ilk gidişinde -Sebutay gibi tut- tuğunu koparır bir yanında olduğu dıkları dağların kızını, Oktay, şimdi nasıl elde edeceğini düşü- nüyordu. Oktay, Kaçarı hatırladı. Moğol ordusunda parmakla gösterilen ve atılganlıkta eşi bu- lunmıyan çil MEn dö- ve > yi bilen bir Birçok | li yıkarak elde et- meğe muvaffak olan Kaçarın bir meziyeti daha vardı: Moğol ku- di.. onun bileklerini, o güne ka- dar, dost ve düşman orduları içinde bökecek bir kimse çıkma- 1, O, (Sarı çay) kıyılarında önüne çı iki yaban öküzünü birden öldürmüş! Yaban öküzü deyip geçmeyin! Sarı çayın yaban öküzleri en az Maslanlardan daha çevik ve teh- “ mi suretile e Kaçara, aslanlara hük- MleiİZ. değilimi emişti. v Kaçar, hanının gözüne girmek İçin; — Bu işi bana bırakın! dedi. > ve güne kadar size ge- inin gitmeni istemem. Anlar, başını yerler... Senin benim için, yüz bin baştan değeridir Ey etine bir miktar akıncı alırım... Oktayın sözleri Kaçarın hoşu- kıyılarını yavaş yavaş geceler sayardu na gitmişti. Bu hızla yanına on yiğit aldı.. ar kızı)nı ya- kalayıp getirmek üzere yola dü- züldü. kek Sorma günleri anarken.. Oktay çadırında oturur! en, babasının yaptığı savaşları hatır. ladı. Cengiz hanın Selçuk hüküm- darlarile yaptığı e ne kan- lı, ne korkunç olmuş Oktay bu savaşlardan birinde ğa karar vermişti, Cengiz yola çı- karken yerine küçük biraderi Ödçigeni birakmıştı. Orduyu pe- şine takarak yola çıktığı zaman y da bu orduda bulunuyer- Sultan Mehmed, Cengizin bu e çok ği undan dört yi Gü) fadik Pe bulunduğu din askerlerinin yüreğindeki cenk sevgisi de o kadar kuvvetli değil i, Çünkü, onlar İran ve Bağda. ila mğii kendilerine yabancı milletleri müdafaa etmek uğrun- bel seye Halbuki Mo- mleketler üstü- ne e Sultan Mehmed, dan Tahtına çıktığı gündenberi sınır. larını genişletmeğe uğraşmış; fa- kat büyük bir devlet halinde iken bile Cengiz ile boy ölçüşmeğe ce- > edememişti. ayet Cengizin büyük or. su bin kıyısında (Otrar) civa- rına kadar gelmişti. Cengiz, neh- di. Cengiz bu Türkl de yar. dım göreceğini umuyordu. Nehrin on kıyılarında da Ara e A sı cemler yerleşmişlerdi. Moğolların istilâsında buralar ı pek mamur ve zengindi. Binlarda! an başka, gene bu ha- lak ovalara yayılır- lardı. Bu ova Hazer denizi kıyı- larına m uzanıyordu. ve ğer geldiği za- de (Benaket) üzerine yürümüştü. | Her | , bir hikâye Bir gece faciası mer Nedim yatağında sağdan sola dönüyor, soldan sağa.. fakat bir türlü ıyordu, Dışarıda san- ki taşları eritecek kadar yaz gecesi vardı. Açık pence- relerden koruda öten cırcır bö- ceklerinin sesi, uzakta deredeki kurbağaların bağırmaları geliyor- du. Artık uyku gelsin diye sıkı sıkı kapadığı göz ala yo- rulmuştu, Uyumakta; mamile ümidini kestikten sonra pore E g açtı. Elektriği yaktı. Bir sigara tüttürdü. Eline bir kitap aldı. Okumasına imkân yok... Fırlattı, attı. Islık ör talimi çıktı, ollar bomboştu. akit gece yarısını n - sıkıntısından dolapları karıştırmağa başladı. Gözlerden birinden büyük bir al- büm düştü. İçi genç kız, genç ka- iz ri dopd aşk kolieksiyonu idi. rta ie — vi pe uçarı m bir Yıllarca ipekli etekler, GN bin bir mâna ile gizlen. ral, beyaz, sarışın birçok kadın var- dı. . Her ii çevirdikçe baş- ka bir yüz kendisine gülümsüyor- du. Bu eski resimler onu epice oyalandırdı, eğlendirdi. Hatıra- dan hatıraya sürükledi. Hye kolleksiyonun son sahif. lince birdenbire erek. Ee ğinden bir sonbahar yaprağı gi- bi sararmış bir genç kadın oksi rafile karşılaşmıştı. Yakışıklı be- kâr mırıldandı: Cengiz de merkez ordusile, Sul- tan Mehmedin nehirlerle olan ba- ğını kesmek ve mahsur şehirlere göndermesini menetmek ie (Buhara) üstüne oyürümüş- liz bu büyük savaşta bir ku- ak kaçmak ist söle > Moğolların eline düşi raca)yı Oktayın yanına ğe leri zaman Çağatay yatıyordu. uyandı.. ayı karşısında gör- ü. Kar lemişti, Sultan Mehmede hinayet lek kaleden kaçtın.. bize senden ha- yır gelmez!» im onu ve maiye- tini -mahsur şehir kında ma: Tümat aldıktan sonra- öldürdü. Moğollar (Otrar) kalesini zapt- ettikten sonra, Sultan Mehmedin büsbütü Kğ e rar) yıllarca mez bir kale sanılırdı. Okta di Kin topraklarında da börtü ii nehir başında ordusunu toplamış ve am onun kadar çetin ve burç- larından aşılmaz sanılan bir Kin e zaptetmişti. lâdiseler ve kahramanlıklar çök ne kadar benziyordu! a bir (Karaca han) öldür. ie burada da (Çing-Lin) ad- lı bir hükümdar... Oktay, babasından geri kalma- lığı geceler sarıyordu. (Arkası var) Feride: atında bu kadından çok, a Nedii için çok uğraşmıştı. Fakat Ne- dimin yalnız kendisinin olamıya- hikrye iye len ondan uzaklaş- mişti. Fakat delikanlıyı o alar seviyordu kân bulamadı. Bu sefer Nedim başka bir ka- dının peşinde uzaklara, çok uzak- lara gitmişti. Yaşı ilerledikçe Ne- dim. Ferideyi arıyordu. O ne iç- ten seven bir kadındı. Böyle bir kadına ne kadar ihtiyacı Yale Öyle acılı ETİ oluyordu ki o rup Feride: göğsüne Midi koyarak uzun uzun ağlamak 15- . Lâkin Ferideden hiç bir haber yoktu. Yalnız uzaktan uza: ğa onun Raşid adında bir tücarla evlendiğini, sonra koc: nın öldüğünü duymuştu.. işte hep- si bu kadar... ri büsbütün kabarınca kolleksiyonu kapattı. Yalnız Fe- ridenin resmini çıkardı. Yatağı- nın başındaki küçük komodinin erine koydu. Can sıkıntısından patlıyacaktı. Sıkıntısı geçsin di- e meler de neler yapmadı. Lâ- kin faydasızdı. Boğulacak dere- cede sıkılıyordu. Telefona uzan- dı. Canı sıkılınca böyle yapardı. elişi güzel aklarını sayı- Dört beş kere çevirdi. bilmediği bir yere telefon etmek ona' gari, ir he; mn veriyordu. Karşısma sıkacak olan bilmedi- ği adamla eğlenecek, onu kızdı- Li vE gece yarısı yatak- tan az kızılacak şeyler- den ar Telefon açık bekle- di. Biraz sonra telefonda tatlı, pi bir kadın sesi: Allo... dedi.. sesi o kadar güzeldi ki a alay etmeğe kı- ası Es istiyorsunuz, — Bay az zevcesi si are fendiyi arıyoru! tm Feride Raşid.. Nedim telefon elinde durakal- dı. rl aradığı kadın, yıl larca göz yaşı döktürdüğü kadı- nın karşısın dağa. Onun sesini dinliyordu... Şaşkınlıktan ne söy- liyeceğini bilmiyordu. Feride sor- du: — Siz e rem — Bilin bakayı; Genç kadının sin bir he- yeçan titremesi oldu: pk Na: bileyim?. Dünyada am birinin sesine benzeti- rum amma.. o beni arasın?, Bu- na ilkel bile vermiyorum.. Ben... Nedim. Feride! — Nedim. ahi mi?. Sen lela.” "Sesini hemen ta; Aradan bu kadar yıl 5 — Feride.. seni öyle e ve öyle arıyorum ki.. — Nedim.. gene yi olmı- yacak bir rüya gördürüyorsun... Gene müthiş bir hayal sukutuna uğramaktan korkuyorum.. heye- Bayanlar diyorlar ki. aha ön plânda bir meşguli- yet addetmez. — Biraz da tuvaletten bahset- eniz... Eskisine nazaran buzünkü tuvaletleri nasıl buluyorsunuz?. ünkü kadın tuvaletleri ardi zun etekler, korsalı, balinalı, elbi seler giyilemez. Nitekim ki erkeklerde sakal, bıyık da bugün için çok lü üzumsuz. ğ bir ilem. ttir, da türlü yukarıya bükmeleri komik bir dir. Esasen ın Anadolu akasında, müşterileri Ral a kurtiyeler ll dır, İsteklil idare merkezine gelmeleri. candan sesimin ne kadar titre diğini duyuyor musun?. Nasıl he- yecan içinde olduğumu tasavvur i edemezsin... Beni o kadar üzdün ki.. artık hastayım Nedim... çok hastayım... — Bundan sonra l Feride.. hiç hiç. kalmyacağır. ği — i mi söylüyorsun. saa- detin bu derecesine Hani çok le günlerim olcu ki eskisi ine ne Feride.. uyumadığım, madığı gecelerde bana söyled gin ninniyi.. — Peki Nedim yarın buluşaca- ğız değil mi?. Telefonda bir ses aheste bir ninni söylemeği şladı, 2 kapamış dinliyor- ap lardan $ si Birdenbire ai kesildi. Tel An j kolonya... sesleri, Z ei .. ben doktor... Baya Feride Li mi m aş Kimsiniz ÇE Ben eömkilerinin çok eski bir ahbabıyım.. büyük fenalığı da yapmıştı, Gö- İ zü karşıdaki aynaya ilişti. Mırıl dandı: «Katil!», Bir yıldız