ET ŞAR ETE Sahife 10 3 AKŞAM SARAY ve BABIÂLİNİN İÇYÜZÜ Yazan: SULEYMAN KÂNI IRTEM — Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur w Tefrika No. 498 Ertuğrul İstanbuldan Port Saide ancak 15 günde varabildi H. 1294 te neşredilmiş resmi tamir edilmiş, fakat evvelce İngilterede konulmuş ma- kinesine ve anına dokunuk maraıştı. Elektrik techizatı da * yapılmıştı. 2244 tona idi. © Bu 27 senelik eski v gemille yolculuk hazırlıkları baş- ladı. Za bitlere mürettebata yeni ek biseler vi Hazarda 32 sabiti ve 312 ne feri olan Ertuğrulun gene 1294 salnemesine göre sefer halinde zabitleri rg bire, neferleri dört yüz yirmi okuza çikarmal k icap ederdi. Böylece 470 te ibaret olmak lâzım gelen seferi tertip bu defa 607 ye iblâğ edildi. Gemide kumandandan, süvari ile sövari muavini ve ikinci sü- variden başka daha beş kaptan, iki kâtip, muhtelif hizmetler için yordu. Bu son rakkamlar Süleyman utki beyin eserindeki cedvelden çokiyi. Arzak Jpon muhtırasında Ers tuğrul zabitlerile mürettebatının © yekünu 650 ye baliğ olduğu gös- terilmektedir. Bu farkın sebebi geminin hare- “dailaanann mezunlarile bir sene evvel olup Giridde bulunanlar da Er- tuğre! firkateynine verilmişlerdi. Ertuğrul ile gidenlerin avdet- lerinde bir derece terfi edecek- leri şüphesizdi.. Âsarı Tevfik) zarhlısında Ha- paşadan müsaade istedi. Mehmed © paşa: — Canına susamışsan git! Dedi, Terfi arzusu Tahsin kap- tana da tehlikeli yolculuğu gö- ze aldırttı. Şehremaneti tahrirat kalemi kâ- i bey bir gün bazi arkadaşlarile ala Ara rulun Japonyaya disinden ninde kendisi de bu gemi ile Japonyaya seya- het edebilmekten pek memni Di «sivil» olduğu teşebbüs etmesi için kendisini teşs (1) Süleyaan nutki bey e © tuğrulun in ei tarihini 1270 olarak gösteriyor. İse ben bü salnamede gö düğüm şü tercih ettim. eserinde Er. & Ertağral vapurunan zabitleri vik ederler; o da hemen kalkıp teşebbüslerde beli «Vaka» nüvis» ol ğrula kabul de Tam. Fakat zavallı Ruhi beyin yazmış olduğ tuğrul seyahatnamesi) kendisile irlikte denizin a kalmıştır) Ertuğrul firka inin kumanda ve idare miami seçme bir zümre teşkil ediyordu; bunlar arasında birkaç ecnebi diline va- kıf olanlar az değildi. Ümera ile zabitlerii ve mü- rettebatın ir ve em > pek yerinde sik olan m in meri zilkade 1306) günü hareket etti. alay sancaklaril. ya Dandosu lâtif m 2 emi aslinin Yıldız sarayı emi tine geldi. Beyazlar giyinmiş askerler pa- dişaha mutad üzere dualar ettiler. Ortaköyde yalısından bu hali seyreden Komodor Mehmed pe- şa: — Vah! Zavallı şehidler! Diye teessürle gözlerinden yaş- lar döktü. Ertuğrul firkateyni Marmaraya doğru yol almağa başladı. Gemi saatte yedi, sekiz milden ziyade yapamıyordu. Süratini artırmak için bazan yelken açılıyordu! Portsaide on beş günde vardı. (Devamı var Erzincanda fenni mezbaha açıldı Erzincan ( fenni omezbabanm © yapılmasile temiz et yemeğe (başlamıştır. liraya yaptırılan mez- baha geliri olarak bu sene bele- diye hee on bin lira kon- Bu vesile ile yönle. belediye tarafından em işleri yazmak istiyorum. Yangın söndürmeğe mahsus bir arazöz alınmış evvelce adi ve vini girişe yapılan — kaldırı nedi iii ei şimdilik ii virat e yacı me rek park haline am ali li nında bir yangın su depos yaptırılmakla oberaber Şerefiye mevkiinde çeşme sularının t evzii Erzincan mezbahası ve belediye reisi Hakkı Altınok (Hususi mi bir su taksimi yaptı. e reis bir — Erzincan şosasına tesadüf eden bir çok evler istimlâk edilerek şerefli bir cadde v6 spor meydanı ila yanında yeniden bir yol açılmıştır. esine Halkın o eğlence: mahsus olmak üzere Fırat adası istimlâk kadar yapılacak işleri viran belediyenin on me e beri başkani ği halkça çok temiz er KES Hakin m al gündüzlü çalışmak- Tefrika No. 81 7 p 8 Hikman 1935 ALLAHA ISMARLADIK! Yazan: ESAD MAHMUD KARAKURD Dağınık saçlar... yüz... Işıksız gözler... Islak kaldırımların ilerliyor.. » Yollar öyle iie ki e Sap sarı bir Ne bir ses, ne bir ışık... arada sırada kısık polis düdükleri ötüyor... Yüzbaşı kendini bir sele Uzakta riaşalr ulumaları.... hilde denizin se: “ağ Smile sö selliyor deli — > Ya bu ölü!... Gözleri cam gibi parlıyan bu korkunç ölü!... Bunu nasıl ortadan kaldırmalı, şim- Kİ, Yürüyor ve mırıldan — Zavallı ili ie zavallı el!, Em Gözlerinde iki damla yaş par- ayor.. ıslak parmaklarını > ors Pi gözlerine götürüyor. iki damla yaşı gli Sile om gibi parmakları ile siliyor... Babasız Okaldın yav- rum şimdi sendeğil mi?... Kü- mbul ellerinle yarın sabah yakama yapışarak: «Babamı sen öldürdün dayı!... Katil Gy v8 Diye bağıracaksın yüzüme Boğuluyor gibi oluyor... çe düğü adamın cesedi karşısında dehşetle titreyen bir katil gibi iki tarafa sendeliyerek yürüyor... Gene bilmemeli!... yor... İşte nihayet Bebek koyu ve köşk!... Pencerelerde tek bir ışık ... Herkes uykuda belli.. İzzet deli gibi hâlâ... Kendi e « Öyle pe- Yürüyor... Yürü- batil tahammül eder iztirap ve heyecana!... vetli sinirleri varmış!... Hâlâ dü- şünebiliyor, hâlâ şuuru işliyor... — Demek kimse farkında d Kiş Ağır ağır bahçe kapısmı — ep ucuna geek sisrlirenileri çi kasından peeheai ker odasının kapma eler. rini uz: Elleri Parmakları aa gibi laz Elle- Titriyor... Bir gölge gi- bi odadan içeri giriyor!... Karan- lık... korkunç bir karanlık... Eli- ni elektrik © limite; götürü. yor... eyi vii isti. yor... Fakat birdenbire vazgeçi- yor... Cebinden bir fener çıka- rıyor... Bakıyor... Bir yılan dili gibi uzanan işık gayri ihtiyari yöğlöri cam si parlıyor gene!... Yana yatmış kanlı sarı bir baş!... Dişlerin iie kıvrılarak sar- ocaman ör . parçası.. irili. eos , Oo000!., Geri geri gile gölgesi ile ölünün gölgesi duvar- larda li karışıyor ir tuhaflık g gibi ili Kafasından şer süratile ser geçiyor... Bir an da Sİ Kendi Oi veriyor... w kolay ve ne çabuk oluyor bu i İşte tam a sil İzzetin bir bombanın patlayışı gibi etrafı sar- san sesi sofalarda çınlıyor!.. — Yangın var!... Yangın yerli v. Yanıyoruz kaçın! çi şir 2 Fisyamaşlr” se Fem < p > Mi belli kıvrılarak, kırılarak, çıtırdıyarak yükseliyor... Yükse- liyor.. g bah oluyı Ufuk Kipi, er bele ler arasında bir aşk yuvası gibi yükselen beyaz köşk, şimdi bir yün kül ve enkaz halinde yer- tıyor... vi tarafta, kenarda kocasının kazara tutuşarak Şesliğımı zani- neden genç bir kadın gi ruz. aşını siyah bir rine yimgi hıçkıra hiçkira ağ- yi Kucağında, tombul kol- örüy: taşın üze“ 2 larmi annesinin boynuna sarrmş ir yavru!.... Ikinci bölüm Felâketler acı hatıralara bem zerler... Bir gün unutur, gidersi- niz mili Unutmak, dünyanın en güzel şeyi!,.. Unutmaktan daha kıy“ metli ne vardır, şu mavi kubbe nin altında?, etli şey; ma sibi yavaş yavaş insanı sarar, sarar da, sarıldığımız bir an farkına bile varamazsınız!.... Göz“ leriniz yeniden nınız yeniden damarlarınızı çat latır gibi dönmeğe başladı mi kurtuldunuz artık!... Hayat bul.“ Hep böyle iştel... Dönüp gidi yoruz!. Daha gözümüzü açıp kapam&” ğa vakit bulamadı! ie